23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Kıbrıs olaylarına ve Türkiye'nin büyük devletlerle ilişkilerıne ışık tutan kaynak kitap M İLLİ KURTULUŞ TARİHİ Doğan AVCIOĞLU Genel Dağıtım: Tekin Yayınevl, Cağaloğlu ISTAN'BUL umhuriyet 51. yıl, sayı: 17986 Kıırucusu: YUNUS NAUİ 26 Ağustos 1974 Pazartesi Vertat liünvo) fatrmr «flresı : ÇACıllAS VAVINI.AKI Ca£alıı£lu Halkt\ ı SnKaV .<• II DEVLET İNSAN Ml? Orgeneral Sancar: "Ada'da gerillâ savaşı başlatacak olanlar bir daha mağlup olurlar,, • Genelkurmay Başkaru, ordumuzun Türkiye*ıdeki bütün üs ve tesisleri istediği şekilde kullandığmı açıkladı ANKARA, (ANKA) Genelkurıray Başkanı Orgeneral Semih Sancar, haftalık «YANKI» dergisinin Kıbrıs banş harekâtlarıımzla ilgıli sorulannı cevaplandırmış, bu arada, Ada'da bir gerilla mücadelesi başlarsa, bu mücadeleyi başlatanlarm kesinlikle zararlı çıkacaklarıru bildirmiştir. Orgeneral Sancar, bir sonıyu cevaplarken de. Ada'dakl birliklerirnizin çekılmesinin söz kor.usu olmadığını, detiştirmenin de düşünülmediğıni bildirmiş, şehitlerimizin naaşlarııun Türki ye'ye getirilmesi için imkân aranmadığını söyleyerek:, «Onlar orada defnedilecek ve abideleşecektir» demiştir. «Kıbns harekâtlarımız Türkiye'nin NATO içı görevlerinde fedakârlık gerektirdi mi? Dogu smırındaki birliklerimizden Adaya asker sevkedüdiği söylendi. Doğru mudur?» şeklindeki bir soruyu, Orgeneral Sancar, «Kesinlikle yanlış. NATO çerçevesinde görevlerimizden fedatcârlık bahis konusu değildir» diyerek cevaplamıştır. Başbakan Karamanlis: Yunanistan kendisini Enosis'e ulaşacak ulusal bir mücadeleye adamıştır,, Barışçı girişimler yoğunlaştığı ve Yunanistan çok taraflı konferans konulu Sovyet önerisini kabul ettiğj dönemde Karamanlis'in Enosisten söz etmesi hayret uyandıran bir çelişki oldu. Gerilla savaşı ve Enosis'e ilişkin açık lamalan sürerken Rumlar bir yandan da Kıbrıs'taki yarı resmî askerlerini dağıtacakları haberleriyle d ü n y a kamuoyunu şaşırtmaya uğraşıyor. Karamanlis: "Tek hedefimiz Enosis« Yunanistan Başbakam Konstantin Karamanlis, önceki gece Yunan ve Kıbrıs Rum halklarına yaptığı Radyo • Televizyon konuşmasında, Kıbrıs'ta yürüttükleri mücadelenin tek bir hedefi olduğunu belirtmiş ve «bu hedef Enosis'tir» demiştir. Waldheim; "Kıbrıs Barış Gücü'nün görevlerinin tekrar gözden geçirilmesi gereklidir,, DIŞ HABERLER SERVİSt edindiği izlenimleri Türfe yetldlllerine iletecektir. YValdheim Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile yap tığı görüşmelerden sonra dün Atina'dan ayrılırken, gazeteciler:n özellikle üzerinde durduğu, Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü'nün yeni statüsü hakkında, «Kıbrıs'ta bulunan Barış Gücünün görevlerinin yeniden Eözden geçirilmesi gerektiğini» söylemiştir. Bugün 1615'de Ankara'ya gelmesi beklenen Kurt Waldheim, havaalanmda Oışişlerl Bakanı Tu ran Günes tarafmdan karsılanacaktır. Ankara'da 24 saat kalması öngörülen Birleşmiş Milletler Genel Sefcreteri bu süre tçinde Bas(Devamı Sa. 7, Sü. 3 de) (CUIVfflURİYET HABER MERKEZİ) Başbakan Karamanlis'in, Kıbns sorununa uluslararası anlaşmalar gereğince taraf olan ülkelerin, banşçı bir çözüm için yaptıkları görüşme çağırılanna sırt çevirdiği ve buna karşılık, Sovyetler'in soruna taraf olmayan ülkelerin de katılacakları Ağustos'un Getirdiği ağustos 1921 günlü Bü| yük Millet Meclisi topI lantısında, Atatürk kiir süde şöyle konuşuyor geniFİetilmiş bir uluslararası Kıbrı» konferansına «evet» dediği bir dönemde, açık ve seçıS şekilde <Enosis>ten söz etmesı, siyasal çevrelerce hayretle karşılanmıştır. Kıbrıs Rum Toplumu lideri (Devamı Sa. 7. Sü. 1 de) ATtNA Birleşmiş Milletler Genel Sekreterı Kurt Waldheim. Kıbns sorununun barışçı yollarla cöztimlcnebümesi için Atina ve Lefkoşe'de yaptıgı temaslardan sonra bugiln Ankara'ya gelerek, Yunanistan ve Kıbns Rum liderleriyle vaptıgı Rörüşmelerden 26 Ağustos'un yıldönümünü kutluyoruz dn: «Efendiler, bütün dünyanm bilmesi gerekir ki, biz cenkçi değüiz; barışseveriz. Biz cenk değil, barış istiyoruz. Barış yapmaya hazınz; ve bence buna cngel olacak hiçbir sebep yok«Gerilla savaşı» tur.» Genelkurmay Başkaru Ne yazık ki bu sese knlak aral Sancar, Rumlarm Ada'da geu n olmadı. Dünyanm o dönemnlla savaşı başlatma hazırlıkladeki süper güçleri sayılan Dürma giriştikleri, bu konuda ne veli Maazzama ile Anadolu'dadUşündüğU sorulduğunda. »öyle ki düşman kuvvetleri, en zor demiştir: koşullar altında yapılan BU ba(Devamı Sa. 7, Stt. 4 de) rış çağrısına kulak vermediler. Oysa barışçı Mustata Kemal'in yalnız dışarda düşmanları yoktu ; içerde sert muhalifleri vardı. Bunlar dış politika ve askerlik konularında en insafsız eleştirilere, hatta bücumlara geçiyorlar; önderi yıpratmaya çaIışıyorlardı. Atatürk ise, savaşın zor koşulları içinde bile, Osman1 lı fetih politikasından uzaklaşıp Cumhuriyet Türkiye'sinin cyurt | ta barış, dünyada banş» Ukesi1 nin temellerini atıyordu. Ne var ki barış çağnlanna kulak verilmeyince, 26 Ağustos 1922 sabahı, Tiirk orduları Büyük Taarruz'a başlamıştır. Barışçı Gazi Mustafa Kemal'in Başknmandanlığında yürütülen harekât, Türk nlusu tarihinde yeni dönemin başlangıcı sayılmalıdır. 26 Ağustos şafağındaki LEFKOSE Halen Rumların top sesleri, Türk ulusuna zafeişgali altında 137 Türk köyü burin muştusu, emperyalistlere ve lunduğu saptanmıştır. İşgal altınişbirlikçilerine yenilginin habedaki Türt: köyleri, bağlı bulunriydi. dukları ilçelere göre şöyledir: Elli iki yıl sonra bugün, 26 ALefkoşe'de 28, Limasol'da 19, ğustos'un anlamı ve önemi yoLarnaka'da 20, Magosa'da 24, Baf* gunlaşnuş bulunuyor. Çünkü ta 38 ve Gime'de 8 köy. 1974'ün ağustos ayında Türk SiIâhlı Kuvvetleri'nin yeni bir zaRehineler ferini algıladık. Denizaşırı bir Rumların elinde, ıçlerinde avuçıkarma ve indirme eylemini kat, dofctor, öğretmen, muhtar, (ağdaş koşullara yakışır başaüniversite ögrencisi ve çiftçilerin rıyla gerçekleştiren ordumuz, de bulunduğu ve 3 yerden toplaKıbrıs'taki TürkJerin insanlık dıkları rehine vardır. Bunların baklarını ve en başta yaşam 137'si Lefke'den, 23ü Taşpınar'haklarını güvenlik altına almışdan ve 103'ü de Gaziveren'dendir. tır. Bu askerî harekât, aynı zaRumların işgali altında bulunan manda hem Lefkoşe'deki SamTürk köyleri şunlardır: son faşizmine, hem Atina'daki faşist cuntaya öldürücü darbeyi (Devamj Sa. 7, Sü. 6 da) vurmuştnr. 137 Türk koyu Sovyet önerısıne ılişkin Türk görüşü bugün açıkJanacalîC ANKARA Başbakan Bulent Ecevit, Türkiye'nin Sovyetler Bir liği'nin Kıbrıs barış görüşmelerine ilişkin önerisiyle ilgüi resml göriişünün bugün açıklanacağı m söylemiştir. Bilindiği gib; Sovyetler Birliği, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleriyle. Türkiye, Yunanistan ve Kıbns temsilcüerinin katılacağı ulus lararası bir konferansta çözümlenmesini önermişti. Başbakan Ecevit, dün Dışişleri Bakanı Turan Güneşie Başbakanlık konutunda 1,5 saat süren bir görüşme yaprruştır. Ecevit. görüşme devam ederken, gazetecilere, «Yann (bugün) Sovyet notası hakkmdaki görüşümürü açıklayacağız. Bu arada Karamanlis'in konuşmasımn tam me^ nini de bekliyoruz. Onun üzerinde de yann (bugün) konuşacağız» demiştir. Rumların işgali altında AFYON Bundan tam 52 yıl önce bugün 26 Ağustos 1922 günü Kocatepe'de safak sökerken eşsiz Kumandan Atatürk'ün verdiği «Ordular ilk hedefiniz Akde nızdir. ileri!..» emrt ile şahlanan kahraman Türk Ordusu büyük taarruza başlamış, en büyük destanlanndan birini daha yazmıstır. Kahraman Türk Ordusunun 2t> Agustos sabahı Kocatepe'den başlıyan hamlesi bir uygarlık hamlesidir ki tüm dünya devletlerine örnek olma niteliğini kazanmış olup ebedıyete kadar devam edecektir. Kocatepe'den top atışlan ile başlayıp Ege kıyılanna doğru akarak kandisinden üstün düş man kuvveUertnı lzmırae aenıze dökmeyi basaran kahraman Mehmetçik, büyük zaferi süngüsünün ucuyla bütün dünyaya ılân etmışür. (Devamı Sa. 7. Sü. 8 de) bulunuyor Rumlar, Adem Yavuz'u 3 gün gecıkme ile ve uyuşturmadan amelıyat ettıler ANKARA (ANKA) Önceki giln yurda getırilerek Adana Nümune Hastanesınde tedavi altına alınan ANKA Ajansı mu habiri Adem Yavuz'un sağlık durumu, kritikliğini korumaktadır. Dün akşam üzeri Adana'ya gelen 6 profesörün konsültasyonundan sonra varılan sonuç hak kmda bir açıklama yapan Prof. Zafer Paykoç, «Hastanın durumu çok ağırdır» demiştir. Prof. Zafer Paykoç. Prof. Bedii Gorbon, Prof. Tarık Minkâri, Prof. Ali Gürçay, Prof. Eıcürr.ent Palabıyıkoğlu, Prof. Yıl maz Sanaç'tan me^'dana gelen uzman doktcrlar kurulu dün akşam saat 16.30'da Devlet Bakanı Ismail Hakkı Birler ile bir likte Türk Hava Kuvvetlerinin özel bir uçağıyle Adana'ya gelmişlerdir. Doktorlar örıce tek tek Adem Yavuz'u muayene etmişler, tîaha sonra konsültasyon yapmışlardır. tki saat süren konsültasyondan sonra, herhangi bir müdahale gerekmediği ve hastamn sağlık durumunun bir müdahaleye esasen elverişli olmadığı saptanmıştır. Prof. Paykoç, konsültasyon sonunda yaptığı açıklamada, «Hastamn başka bır yere naklinde bir fayda değü, şu sırada tehlıke gördük ve nakledilmeme sine oybirliğiyle karar verdik. Maalesef hasta çok ağtrdır. Bir ameüyat geçirmiş ve peritsjıit teşekkül etmiştir. Bu kan zehirlenmeşi yaratmaktadır. Maalesef iyimser değüiz. Ümit çok azdır» demiştir. Kıbrıs'ta Kumlara esir düştükten sonra vücudunun alt Jcısmı bir Rum Milli Muhafızı tarafından makinelı tüfekle taranan Yavuz'a, Lefkoşe Rum Hastanesindeki ilk müdahalenın ustünkörü yapıldığı ortaya çıkmış tır. Mıdeslnde sayısız kurşun yarası bulunan Yavuz'a, karnı 14 santlmetre kesilerek cerrahi müdahalede bulunulmuş, ancak ameliyat yarası kapatllırken dikişler üstünkörü atılmıştır. Bu vüzden Adem Yavuz'un barsakUrında flstül meydana gelmı«, sağlık durumu busbütun krıtıkleşmiştir. Ama yerden göğe kadar haklı tayıiması gereken bu eylemin sonuctında, Atina'dan kaynaklanıp Lefkoşe'den yükselen bir yetkili ses duyuyornz. Bn ses diyor ki: «Kıbrıs'ta Türklere karşı geri;la savaşına girişeceğiz.» Bn sese karşı 19 ağustos 1921' de Atatürk'ün Büyük Millet Meclisi'nde söylediklerini yinelemek, Cumhuriyet Türkiye'sinin geleneksel görevidir: «Efendiler, bütün dünyanın bilmesi gerekir ki; biz cenkçi cteğiliz; barışseveriz, Biz cenk değil, banş istiyoruz. Banş yapır.aya hazlrız ve bizce buna engel olacak hiçbir sebep yoktur.» özlenir ve istenir ki, bu sesimize kulak verilsin; gerilla savaşının davnllarını çalmak yerine banş masalarına oturulsun. Türkiye'nin fetih politikasını amaçlamadığı, ve salt Kıbrıs'ta ezilen, öldürülen, sömürülcn Türklerin haklarını güvenlik altına almak için askeri eyleme geçtiği. Hükümetin Başbakanınca dünyayı usandınncaya kadar BÖylenmiştir. 26 Agustos, komşularımız için düsündürücü bir tarihin anısıdır. Biz zaferin yıldönümünde banş türküleri söyleraek isteriz; yenilginin yıldönümünde savaş türküsü söyliyenlerin eski ve yeni deneylerden ders almaları gerekmez mi? Tarih göstermiştir ki görev saati geldiğinde Türk ordusuyla ulusu kahramanlık yarısında bütünleşmekte; ordu uluslaşmakta, ulus ordulaşmaktadır. Türkiye İş Bankası topluluğunun Kıbrıs bağışları 20 milyon lirayı buluyor ANKARA Türkiye îş Bankası, Kıbrıs Harekâtı dolayısiyle, 50. kuruluş yıldönümü programlarını iptal ederek, törenler için yapılacak harcamalan Silâhlı kuvvetlerimize armağan etmeys karar vermiş, böylece banka topluluğunun Kıbns bağışlan 20 milyon liraya yukseüniştir. Bu kararla, bankanın daha önce yap tığı 6 milyon liralık bagış 7 milyon liraya yükselmiştir. Ayrıca banka mensuplannın da, aralannda topladıklan yardım 3 milyon lirayı bulmuştur. Öte yandan, Türkiye tş Bankası, sermayelerine ve idarelerine hakim bulunduğu büyük iştiraklerine de bağışlar yapma karan aldırtmıştır tştiraklerin bağışlanyla birlikte, banka topluluğunun Türk Silâhlı Kuvvetlerine son bir ayda yaptıgı bagış 20 milyon lirava vaklasmaktadır. (ANKA) Bayan gazeteci Adem Yavuz için gerekli cLipofundin» ve «Etfanol Amınofu(Devamı Sa. 7, Sü. 2 de) OEAYLARIN ARDINDAKt GERÇEK Değişmeyen Enosis poliükası şacak bir miilî mücadeleye adamıştır» diyerek Atina'nın tutumunu bütün açtklığıyla saptamaktadır. Gerçi Yunan Başbakanı bu ENOSİS'i bir «ruh birliği» diye nitelemeye çalışmışsa da Klerides'in gezisinden sonra ortaya çıkan Relişmelerle apaçık savaş bayraklannm dalgalandırılması Doğu Akdeniz barışı bakurundan umut verici değildir. Yunanistan uluslararası ve ulusal tüm olanakiannı yeniden ENOSİS için seferber etmeye kararlı olduğunu ilân ettnektedir. Oysa bundan çok değil bir hafta önce. ENOStS'in artık bir hayal olduğu söylentileri Yunan toplumunda özellikle EOKA kesimlerinde söylenmekteydi. Olaylann bu biçimde getişmesi ilgi çekicidir. Türkivenin her şeye M * " | l M l olması gereklidir. Olanbitenlertn Yunanlı knmsıımuza uyarıcı etkiler yapmadıği görülmektedlr. Karamanlis'in Başbakanlığa getirilişi çeşitli çevrelerde unıutlar yaratmış ve bu tecrübeli Başbakanın Türk Yunan dostluğuno onarma yolunda sağduyuyla davranacağı düşünüunüştü. Oysa Karamanlis <düsman> olarak nitelediği Türkiye'ye tarşı «MÜJî Müeadele;. Uân ediyor ve ENOSİS bayrağmı salbyor. Bu davranısı içerdeki aşın çevreleri tatmin etmek diye nltelenıek zordur; temelslz bir lyinirpttir. Bütün dünyanın Vonanistan'daki huküınet flpğıvıkıkiernle l'unanMstan iıı çelenekseı dı» polıtikasının defişmedifini «Megalo İdea»dan vazçertlmedjgini trk rar görmesi Kerekmektedır. liirkiye «Bajtımsız Kıbns Ferier^ısyonu» derken Atina'nın KNOSİS'ten söz açması taeı ıkı ülkenin tutumunu bır daha saptamak bakımından vararlı olmuştur. Kıbrıs'ta Rum arın elinde 9 gün tutsak kalan yaralı gazeteci Konuksever dün yurda döndü Türk Silâhlı Kuvvetlerimn Kıbrıs Barış Harekâtını izlerken Rumlar tarafınd'an sırtından vurularak esir alınan ve önceki gün serbest bırakllan Günaydın gazetesı muhabiri £rgin Konuksever, dün Türkiye'ye getirilmîştir. Kıbrıs'taki lncelemelerini tamamlayan Maliye Bakanı Deniz Baykal ve Gıda • Tanm ve Hayvancılık Bakanı Korkut özal ile birlikte askeri bir helikopterle Adsna'ya gelen Konuksever, da ha »rmra uçakla Yeşilköy'e gelnıb'ir. Kunuksever, Adana havaalarında Rumların eline nasıl esir riuştüâünu anlatırken, «Kaderrie. «avaşta çarpışmadan esir rlusmek ve yaralanmak da varnnş> demiştir. Kıbns'taki Rum hastanesinde üç gün tedavi altında bulundurulduktan sonra gözleri kapaiı olarak Yunanlı subayların kont rolu altında bulunan bir karargâha getirildigini ve burada sık sık subaylar tarafmdan sorguya (Devamı Sa. 7, Sü. 6 da) Bu köşeden AMERIKA ALTAN u bir Amerikan oyunudur. Ecevit Hükümetini Kıbrıs'ın getireceği maü yükle zayıi dü§ürüp devirecekler. Ya da: Bu bir Amerikan oyunu dur. Türkiye'de kaybetükle ri sempatiyi kazanıp, sonra Ecevit'den üs alacaklar.. Ya da: Bu bir Amerikan oyunudur. Türkiye'yi dü.ıya karşısında yalnız bırakıp, sonra ekonomik olarak yuta caklar Öyle ya da böyle Bazı ar kadaşlara göre, Kıbns soru nunun başından beri bir Amerikan oyununun karşısında yız yani. Amerika'daki elektronik beyin şöyle bir hesap yapıp Kissinger'in önüne bir tavsiye pusulası sürmüş. O da. 14 temmuz'dan beri onu uyguluyor: Yuannidis'e yeşil ışık yakıp Makarios'u devir. Ama Makarios ölmesin, fcaçsm. Yerine Samson'u getir ki Türkler tahrik olsun Ama Makarios*un kacışı Sovyetl»r Birliğinin de, Üçüncu Dünyanın da Türk müdahalesine seyirci kalmasına yol açsın.. Türkler mödahale edince Yunanistan'daı cuntayı devirip sivilleri. Kıbns'ta da S»mson'u devirip Klerides'i getLirsin.. Dünya kamuoyu ÖYMEN B tRKAÇ gün önce Atina'ya gidip İunan Başbakanı Karamanlis'le konuşan Kıb ns Rum Toplumu Başkanı Klerides'in çezisinden sonra ilginç felişmelere tanık oluyoruz. Bu göriismeleriıı ardından, Klerides, Ada'da Rumların Türklere karşı gerilla savaşına girişeceğini ilân etmiştir. Bundan sonra Sunanistan Baş bakanı Karamanlis'in yaptığı radyo ve televizyon konusma*! daha ilginç bir nitelik kazanmaktadır. Çünkü bu konuşmasında Vunan ve Kıbns halklarına hitap eden Karamanlis, Kıbris Elenizminden söz açarak, Türkiye'yi «düşman» diye tanımlamış ve şöyle devam etmiştir: «Şimdi mücadeıe. milli mücadele saatıdir; Yunanistan bu mücadeleye bütün İmkânlarını tahsis etmiştir.» Başbakan Karamanlis ([Yunanistan kendisini ENOSİE's ula B bunların lehine dönünce, Türkiye yalnız kalır. sana muhtaç olur sen de Türklere... Olaylar pek öyle göstermiyor.. Gazeteiere de akseden Amerikan raporlaımdaa Ame rikan hesabının hele baglarda pek yanlış çıktığı anlaşılıyor, ama, diyelim ki bunlar yanhstır. Amerika'yı, state department'ıyla, pen tagon'uyla, ClA'sıyla yönfeten böyle bir elektronik beyin vardır. Olayları, bir sat ranç oyununun 88 hamlesini önceden hesaplarcasına. saş maz bir isabetle planlamaktadır. O zaman bize ne düşer yani?. £limizi kolumuzu bağlayıp otuımaktan başka.Çocukken, bana Tanrı'yı ilk kez rahmetli anneanneıo anlatmıştı.. Galiba bir kere daha yazmıştım: Öyle anlatmıştı, ya da ben öyle anlamış tım ki. Tann, bizım her hareketimizi önceden tayin edi yor. Yani ben sabahleyin evden çıkınca, iki basamaği at layarak mmissem. Tanrı. bunu daha önceden alnıma yazmıştır. Şimdi yazı yazmaktaysam. bu da önceden belli.. Alnımrla «Bn adam cu . martesi aksamı saai 21.30'ds yazı vazmava oturaeak» di(Devatn! Sa. 7. Sö. 4 âe\ CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear