23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 5 Şubat 1974 Oistrah'ın ögrencisi Avusturyalı sanatçı Guth'un keman resitali Dünyaca ünlü keman virtüozu Davıd Oıstrah'm oğrencılennden biri olan ve verdiğı başarıh konserler ve yaptığı turneîer iîe adını müzık dünyasma duyurmuş bulunan Avusturyalı kemancı Peter Guth, Avusturya Başkonsolosluğu Istanbul Kültür Ofısi'nin düzenlediği kentimizdeki tek resıtali, Istanbul Devlet Operası'nın Maksım Salonunda, 8 Şubat frünü saat 18.30'da sunacakîır. Kemancı Peter Guth. gene konuk sanatçı pıyanist Igo Koch'un eşliğinde Tartinı'nin «Şeytan Trılı», Arnold Schönberg'in «Fante7İ Op. 74»ü, Prokofıev'in «Op. 80, Fa minör Sonat» ve Saint Saens'in bir yapıtından oîuşan bır programı yorumlayacaktır. PEN KLÜP 1974'Ü «AF YILI» İLÂN ETTÎ Uluslararası Yazarlar Birliği'nin (PSN KLÜP) Amerikan Merkezi, içinde bulunduğumuz yılın butun dunyada (Af Yılı» olarak ilân edilmesi için Birleşmiş Milletlere başvurmuştur. Çağımızda her ne olursa olsun, duşünce suçu diye bir suç kabul edılmemesi gerektiğini belirten Uluslararası Yazarlar Birliği, aynca bu konuda bir de bildiri yayımlamıştır. PENKLÜP bildirısinde ozetle şu gö ruşlere yer verilmiştir: Edebiyat sohbetleri onuya dikkatimi ilk çeken sayın Azız Nesin'in uyansı oldu: <Rauf. kısıtlama sözcüğünu yanlış kullanıyorsun. Sınırlama (tahdid), azaltma eksiltme (tenkis), hatta kıs;ntılı davranmakla (ımsak) bir ilgisi yoktur o sdzun; kısıt altma alma (hacir), mahcur kısıtlı) hale getirme anlammdadır. Bir bak ıstersen» dedi. Erişilmez mizah dehasıyle usta gazetecilığinir», ince tiyatro eserleriyle olgun yazarlığının çok dikkatli bir dil titızliğine dayandığını biliyorrfum Aziz Nesinin. Televizyon ekranında caçık ve sarih olarak... konuvu sarahat ve açıklıkla...» anlattığını sanan, «ulkemizde fikir ve duşünce özgürluğüne ıhtiyaç vardır...» diye konuşan politıka yetkılilerinin savrukluğuna duş mez, her sözcüğü tam gerektıği yerde kullanırdı. Yıllar önce Nurullah Ataç'ın uyardığı gibi, «Şu parti şu kadar oy kazandı, bu parti bu kadar rey topladı..> diyerek anlatımına «özümona zenginlik sağlamak İsterken kavram değişikliklerine kapı açan aceleciliklere kapılmaz, konuşurken bile Türkçesi olan hiçbir yabancı sözcuğü ağzırta almazdı. Dostluk dikkatine teşekkür ederek kısıtlama'yı önce kitaplanmın neresinde kullandığımı saptamaya çalıştım, buldum. K Bir sözcüğün serüveni Edebiyatm bütün türlerindeki ürunler zenginliği, ulusallaşma dö nemini tamamlamış bir toplumun çağdaş uygarlık dünyasma yetişen zaferini temsil eder. Ne var ki top lumumuzun eksikleri, edebiyatımı zm da zayıf yanlarını işaretler. Sa nat ve düsün yaşammın gerekli sağhkla gelişimi, her şeyden önce söz ve yazı özgürlüğünün kısıt lamasız uygulamasmı gerektirir. İçinde bulunduğumuz bunalım dilimlerinin, toplumumuzun canlı kalkımşından doğmuş geçici alaca karanlıklar olduğuna inanabilmeli yiz... (50 Yıhn Türk Edebiyatı, 703). ki, bu yanlışlık gitikçe yayglffl bır Kullamm kazanmakta, geçerlik almaktadır. Unutmıyalım ki, «galatı meshur, lugati fasihden yeğdir.» En sevdığim özdeyislerden biri, Schiller'ın «însanlar özgur, özgürlükler zıncıre vurulmuş olarak doğarlar». Bunu tamam* layan bir yorum da Burke'den «Zulmün en berbat çeşidi köt yasalardır». Kısıtlama, hacir <jltma alma durumu burcia şte. Toplum, egemen cüçlerın :şme geldığı zaman hemen bütun haklarından voksun bırakılmak ta, kullanmava all>=tıgı uygulamalardan uzaklaştırılmakta. alıştığı özgürltklerden ayrılmaic tadır Kisıleri mallarını kullanmaktan menetmek anlamma gelen hacir, burada da vürürlükte değil mı? Ulusun yararına olcfuğu zaman bıreylerin »cve seve ra?ı olabılfceklerj özgeçiler değil söz konusu olan. Asılsız suçlamalarla yüzlerce insan, aklanmavla sonuçlanan duru^malarda ölüm korkularıyle yıllarca baskı altına alınır ve bir özür bile dilenmeden salıverilirse ne sınırlamariır yapılan, ne kısıntı. Insanları sahip olduklan temel hak ve özgürlüklerden yoksun bırakan 4u gıbi tutum ve vönetimler. tek tek kisiler eibi bazen bütün bır toplumu kısıt altına almak de#il mı? Seçim kütüklerinin yazılması gerekçesiyle bile herkesin evine hapsedildiji günler, sıkıyönetim gerekleriyle sessızce boyun eğdıgimiz nice sınırIandırmalar yaşadık. Sanırım kısıtlama sözcüğü, bu yakın geçmisin varattıgı ortak bir duvarlığı vansıtmak için dıriliyor. Bu vüzden vaptığım yanhştan utanmıyor. pene avnı cümlevi tekrarlıyorum: «Sanat ve düşün yaşamının gerekli sağlıklı gelişimi, her şevden önce sö« ve yazı özgurlüklerinın kısıtlamasız uygulamasmı gerektirir..» Yönetim kısıtlan Sancılı toplumlarda bireylerin haklan zorla ellerinden alınabilir; egemen güçlerin duyduğu gereklerle kazanılmış özgürlükler istendiği zaman kaldmlabilir. Yaşadığımız son birkaç yılda nice temel hak ve özgürlüğün hacir altma alındığına tanık olduğıımuz için, kısıtlama sözcüğü de geniş bir anlam zenginliği bulmakta, çeşitli kullanımlarla geça'lik kazanmaktadır. diği gelişimi özetler, sözünü şöyle bağlar: «Şeytani b:r alevın temasiyle taraf taraf ateş kırmızılığına boyanan çağdaş kadm çehresi yanmda, uzun san saçlı ve mavi gözlü melek. şimdi aptal bir halayık çehresinden daha fazla cazip değil.» fbkz. 1000 Temel Eser dizisı 17 1969). İşte böyle; ölen sözcükler gibi dirilen sözcükler de bulunduğunu, kısıtlamanm da vaşanan zamana cevap veren zengın bir anlam bileşımıne kavuştuğunu düşünüyor, sözcüğün geçtiği metin parçalarını fisliyordum. «Kavram lar Dizini»nde (TJ3.K. yayim. 2. cilt, 855) «Yasak»la ilişkilı sözcük lıstesi şöyleydi Memnuiyet, haram, hürmet, turfa, kısıt, hacir, haciz, ambargo. sakınca, mahzıır, dokunmazhk, masuniyet, menetme, nehiy. menhiyat, tahrime, tahzir. memnu. tabu, tekinsiz, kısıtlı. mahcur, hacizli, mahcuz... Cumartesı günkü gazete hükümet programını verirken. «... Duşünce, ınanç ve basın hürriyetlerinı kısıtlayan maddeler kanundan çıkarılacaktır» ara baslığını koymuştu. (Milliyet. 2 şubat. sayfa 6). Asıl metni dikkatle okudum. şöyle deniyordu: «... Duşünce, inanç ve ifade hürriyetlerini sınırlayan bütün kısır.tılar kanunlanmızdan çıkanlacak...» Demek ki gazeteci arkadaş, sınırlamakla kısıntı sözlerini birleştirerek ikisinin yerine kısıtlama demeyi uygun görmüştü Bunlan şimdi düşünüyorum, Aziz Nesin'in uyarısma kadar, sezgiyle ve bir ihtiyaca cevap verdiğini bilinçaltıyla farkederek kullanmış olduğum kısıtlama kelimesinin sözlüğe göre yanlış oldugtmu kabul ediyorum. Ne var Rauf MUTLUAY / Hâkimin re'yüıe, vicdanına kalmış bir şey...» (Safahat, 3. basım, 378). nato Grubu, «AP nin 53 üyeyi Başkanlık Divanma katılma ve seçilme hakkı olmayan siyasi nak ları kısıtlanmış üyeler durumuna düşürme çabasma girişmekle» suçlarken (Milliyet, 23 kasım), Istanbul'da elektrik kısıtlamasından, dünyanın birçok yerinde benzin kısıtlamasmdan söz edilir ken, kısıtlama sözcüğü yalnızca sımrlandırma ve kısma anlamında mı yaşıyor? Aruzla dilekçe Hukukla hiç ilişkim yok, ama hacir (Arapça, hacr); sözünün, birini malını kullanmaktan menetme, birine birseyi yasak etme (hacz); bunama. sefihlik, mahkumluk gıbı nedenlerle yasanın bir kimseyi malmı tasarruîtan yasaklaması, kısıt (Türk çe Sözlük, 316) anlamma geldiğini biliyordum. Hattâ bu sözcükle ilkin ne zaman karşılaştığımı da hatırlıyorum. Aruz ustalıgına örnek olmak üzere bir öğretmenimiz Mehmet Âkifm Asîm'ındaki dilekçe yazma bo!ümünü okumuştu sımfta. Köse İmam'ın, mahallesindekı bir 7enginin yeni eşıne malını kaptırmasından korkarak Hocazade'ye yazdırdığı satırları: « Peki... Haydi şimdi bağlayıver: / Lüzumı hacrine dair, yaz.. Işbu ilmühaber / Mahallemizce mı dersın? Dedinse bittanzim / Huzurı hâkımi şer'iye, sec'i bas, takdim / Kılındı. Aferin oğlum, imam da öyle yazar. / Onu bilmem, şu bitirdik ya nihayet zor zar / Acaba hacn muvafık görecekler mi ki? Eyy.. Gazetede özleşme Bir gazete başlığı: «AP'nin mulıtelif mevzulardaki tasarrufunu tenkit eden CHP reisi Ecevit, AP haricinde bır fırka ile hükümet teşkili imkânlarının tek rar tetkik edileceğini ifade etti..» Şaşırmaym; bu, beş on yıl önceki anlatıma benim çevirdiğim biç:m, bugünkü aslı şöyle: «AP'nın çeşitli konulardaki tutumunu eleş tiren CHP Başkanı Ecevit, AP dışmdaki bir parti ile hükümet kurma olanaklarının yeniden araş tınlacağını söyledi.» Gazete dılinin bile son hızla özleşmeye bilinçle yöneldiği günümüzde, acaba sözcükler yeni yeni anlamlar kazannuyor mu? İlhan Selçuk'da, Abdi tpekçi'de kullanımına rastlad'.ğım (yazık ki kesip sakladığım metın parçalarını şimdi bulamıyorum), çeşitli haberlerde hep aynı anlamda yaşatılan kısıtlama, hukuktaki anlamma koşut bir yaşarlıkla yeni durumlan açıklamaya yaramıyor mu? Barolar Birligi sa\iınma haklannm lusıtlanmasını eleştlrir, CHP Se Biiyük hizmet KLASIK TURK MÜZİĞI KOROSÜ Istanbul Üniversitesi Klâsık Türk Muziği Korosunun konfefans salonunda geçenlerde verdiği basanlı konser, sanat çevrelennde, geleneksel müziğımızın bilinçli bır çalışma ile korunması açısından olumlu karşılanmıştır. Bu konserin programında: Gazi Giray Han, Kömürcüzade Hafız Şeyda, Corçi Efendi, Zekâi Dede Efendi, Dede Eefendi, Mustafa Çavuş, III. Sultan Selim, Hacı Arif Bey, Udı Nevres Bey, Şekerci Cemıl Bey, Mehmet Ağa, Kemanı Ali Dede, Kara Ismaıl Ağa, Kemani Rıza Bey, Zekı Arıf Aıaergin gibi tanınmış ve ıçlerınde bazısı unutulmuş klâsik Turk bes tecilerinin yapıtlan yer almıştır. Konsere solist olarak: Bülent Sabah (İktisadî Ticarî İlimler Akademisi öğrencisi), Fulya Soytürk (İng. Filolojisi ögrencisi) Niyazi Toptoprak (Sosyoloji ögrencisi) ve Ali Rıza Kural katılmışlardır. GÖNİJL ÜLKÜ VE GAZANFER ÖZCAN 25. SANAT YILLARINI KUTLVYOR Turk tiyatrosunun komedyenlerinden Gazanfer özcan ile eşi aktris Göniil Ülkü Özcan ikilisi, uzun yıllar alan sahne çahşmalarıyle birlikte, sanat hayatlannın 25. yılını kutlamaya karar vermişler ve hazırhklara baslamıslardır. Gazanfer Özcan ve Gönül Ülku ıcin, Mart ayında düzenlenecek Sanat Gecesi'ne Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatcılan da katılacakhr. Gönul Ülku ve Gazanfer Özcan 25. Sanat Yılları için hazırlanan plaketleri. o gece, Türk tiyatro«unun emektarı sayilan Bedia M J vahhıt ve Vasfi Rıza Zobu'nun elinden alacaklardır. Bu gecenin düzenlenişinde, 20 kişüik bir komite çalışmaya baş lamıştır. Türk sahnesinin tanınmıs sanatçılan yanında, Türk sinema?ınm da «3rıldız»lan 25. Sanat Gecesi'nde bulunacaktır. Öte yandan, bu hazırlıklar arasında, Gönül Ü'.kü Gazanfer Özcan Tiyatrosu. halen Azak Tiyatrosunda Rerik Erduran'ın «Deli» adlı komedisiyle, «Neredeeen Nereye» adlı guldururüyü oynamaya devam etmek tedirler. Aynca, topluluğun, Alâeddin Sarp'm yazdiğı «Otel Faresi» adlı oyunur, Şubat avı için'ie oynarvmak üzere hazırlanmaya başladığı bildirilmektedir. Söyle demişim: «Bir gerçek ede biyat vardır, bir de edebiyat ders kitaplarıyla öğrenim gençliğıne benimsetilen, ahştırılan, tekrarla nan edebiyat. Bu noktada kahplaş mış adlarla kümelerin önceliği or taya çıkar. Yürürlükteki siyasal Talât Sait Halman iktidarların izindeki bu gibi yazarlarla şairlerin ürünleri genis «Ulusal kapılardan topluma aktarıhrken ötekilerin sesleri Edebiyatlar Kurulu» gi yalnızlıklarına kısıtlanarak der sıkiîtırdmıştır..» (100 Soruda Çağdaş Türk Edebiya üyeliğine seçildi ü, 495). Bir de şöyle: «50 Yılın Talât Sait Halman, Amerika' edebiyatı, 19. yy. ortalarında başdaki «Consil on National Litera ! lamı? batılılaşma hareketinin en tures. (Ulusal Edebiyatlar Kuru son ve başarıh gelişim aşamasıdır. lu» üyeliğine seçilmiştir. Söz konusu kurulun amacı, ulusal edebiyatlar arasındaki ilişkiler üze rinde inceleme ve yayınlan teşvik etmek ve Batı dünyasında az tanman ulusal edebiyatları tanıtmaktır. Talât Sait Halman, bu kurula seçilen ilk Türk yazarıdı:. Bu arada, Amerika'nın 35 bin üyeli Di! ve Edebiyat Profesörleri Birliği (Modern Language Assiciation) 28 aralık 19Î3 tarihinde Chicago'da yapılan yıllık kongre sinde, Talât Sait Halman onuruna bir resepsiyon vermiştir. Aynı gün Halman, <Çağdaş Dünya Ede biyaünda Efsane» konulu oturumun baskanlığını yapmış ve «Ortadoğu Edebiyatlarında Efsanelerin Ölüşü ve Dirilişi» konulu bir bildiri sunmuştur. Dil ve edebiyat profesörlerini içinde barındıran ve 1833 yılında Bir Türk filminde oynamak üzere Istanbul'a gelen yabancı artisler Olkurulmuş olan Modern Language ga Janovski, RicKard Harrison. yapjrocı îrfan Atasoy, Hüseyin Zan, Assiocation'un tarihinde ilk kez Feri Cansel ve Fikret Hakan tanışma kokteylinde görülüyorlar. bir Türk, bir oturuma başkanlık etmiştir. «Siyasal ve entellektüel suçlar ışledikleri öne surulerek ozgurluklerinden yoksun kalau yazarlar, bır an önce özgürluklerıne kavuşturulmalıdırlar. Bir leşmiş Milletler yazarlara bu olanağı sağlarsa, insanlık külturune büyuk bir hizmette bulunur. Acfalet ve banş ancak özgür düşünceyle gerçekleşir.» «Kelimelerin hayatı» Ahmet Haşim'in bir yazısını, «Kelimelerin Hayatı»nı hatırlıyorum: «Hiç bir şey lisan kadar bir ağaca benzer değildır. Lisanlar tıpkı ağaçlar gibi mevsim mevsim rengini kaybeden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yaprakları kelimelerdir» diye başlar. Daha düne kadar canlı bir anlamı olan melek kelimesinin, bugün canhlığını yitirmıs, renksız ve şekilsiz bir laf haline geldiğini örnek gösterir; «Bu kelime şimdi Türkçe'de soğuk bir naaştan başka bir şey değildir» yargısından sonra edebiyat ve sanattaki melek kavramının geçir GAYRİMENKUL SATIŞ ÎLAN1 1973/387S Kadıköy Suadiye mahallesinde Akkurt soksğında kâir 122 pafta, 524 ada, 20 parsel sayılı 607.00 M2 yuzölçümlü arsada yapılmış kat irtifaklı apartımanın 44/768 arsa paylı üçüncü kat 10 Nolu kat irtifaklı daırerıin tamarru ipotek borcundan dola>ı Kadıköy lcra Dairpsuîde satılacaktır. Gayrimenkulün İmar Durumu: Dosyada bulunan Istanbul Belediyesi İmar ve Plânlama Müdürlügür.un 9.8.1973 tarıh ve 5667 sayılı ve 1/500 ölçekli imar ourumunda: Avrık nizamda serbest bina yükseklıği, ençok Jı netre tnna derinliği, en az 5.00 metre önbahçe mesalesı, en az 4 00 metre yan ve arka bahçe mesafesi, • 25 bına saiıası em« sali, 1.80 inşaat sahası emsali, Kot: ön bahçe mesafesi 5.1'G metreye kadar olan yapılar yoldan 5.(* ınetıeatn fazla. olanlar, bina ön cephe tabii zemm ortitlama5ncian alınır. Notlar hanesinde: Emsale kapalı çıkmalar vs ıskan şartiarına baiz bodrum katları dahıidır Açıs ç.'Jcnıaiar dahil değildir. b) Bina sahası içinde coorurr «Ptta törtm olunabilecek asgari ölçülerdekı sığmak, kapıcı oaıresı, komürlük, kalorıfer dairesi ortak bölüm olaraü tertıplenecek otopark yerleri emsale dahil dğıldır. c) Gma sahası dışında aynca müştemilât yapılamaz. d) Bina aerınlıği arsanın dar cephesine nazaran 30.00 m. olarak yapılabihr. e) Mevcut ruhsatlı binaya kat ilâvesi halinde °o 25 şartı aranmaz, denilmektedir. Aynca İskân sahası oıduğu belirtilmektedir. Gayrimenkulün Evsafı: Gsyrimenkul Kaaık^y Suadiye mahallesi Akkurt sokağıncla 6 Nolu r>lon apar.ımari'n ]C Nolu dairesıdır. Daire girişte bır antre soloa a'aturKn \VC, karşıda balkonlu L. şeklinde biiyük Dir sa on. salonla iki yerden ırtibatlı gemşçe koridor ve korıctor üzerınde solda balkoıııu bir mutfak ve bin Chlkunıu ık1 oda, sai^da yine balkonlu bir oda ve karşıda oanyo culunmaktadır. Döşemeler: Antre, WC, mutfak ve baıkoolaı Karo, salon ahşap parke, kondor ve üç oda marlev saplıdır. Mutfakta tezgâh altı ve tezgâh üstü doldpları olup formıkadan imal edilmiştir. Duvarlar tavana Ka^.ar renkli ve desenli fayansla kaplanmıştır. Banyoda Aıçeuk termosüon, ayaklı lâv&bo, alafıranga WC ve Danyo ^üvet] buJunmaktadır. Duvarlar tavana kadar renku ve ces.»nn fajans kaplıdır. Yapı betonarme karkas ıskeıetı Kargırdır. Yon! durumdadır. Cephesi akrilit esaslı Doya ve Kaplanmı?tır. Binada kalorü'er tesisatı vardır Daıreae. satın aıacağını beyan eden Salih Koç oturmaktadır. Uairenin Kıvmeti: Bütün hususla^ bılırıuş'.ce nazara alınarak satılacak üçüncü kat 10 Nolu daıreye 240.000.00 TL kıymet takdır edilmiştir. SATIŞ SARTLARI: 1 Satış 12 Mart 1974 Salı günü saat ll'den 12'ye kadar Kadıköy lcra Daıresınde açık arttırma suretiyie yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetüı °« 75'm ve rüçhanh alacaklılar varsa alacakları mecmuunu va satış masraflarını geçnıek şartı ile ıhale olunaı. Böv1P bir bedelle alıcı çıkmazsa ençok arttıranın taahhüdii bakj kalmak şartıyle, 22 Mart 1974 Cuma günü saaı ll'den 12'ye kadar Kadıköy lcra Dairesınde ıkincı artr.rnjavs çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacakiıiann alac?.?ını ve satış masraflarını geçmesı şartı ile ençob arttırana ıhale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmın edilen kıvroetin *.'t 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu nııkrar kacar milll bir bankanm teminat mektubunu vermelen lâzmıdır Satış peşin para iledir. alıcı ıstsdiğındt ?0 <ünü gecnıemek üzers mehil verilebilir DelUlive resrru. üıaıe puiu. tapu harc ve masrafları alıcıya aittır. Birikmiş vergıleı satış bedeünden ödenir. 3 îpotek sahıbi alacaklılarla diğer ılgilılerin (•) bu gayrimenkul üzerındeki haklarını hususıyle faiz ve masiala daır olan ıddıalarını dayanağı belgeler ile onbes gün içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır; aksi takdırde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan harıç bıramlacaklardır. 4 Satış oedeli hemen veya verilen mühlet ıçınde fdenmezse lcra ve İflâs Kanununun 133 manaesı üereğır.ce ıhale feshedilır tkı ihale arasındakı larstan ve »'« 10 taızden alıcı ve kefıllerı mesul tutuiacak ve hıçbır Dükme hacet kalmadan kendilerınden tahsı) ednecektıı 5 Şartname. ilân tarihınden itıbaren nerkesır görebilmesı içm daırede açık olup masratı venldıg takaırae isteyen alıcıya bır örneğı gönderilebilir. 6 Satışa ıştirak edenlerın şartname^ ı»örn,üs ve münderecatım kabul etmış sayılacaklan. oaşkaca öılgı a'mak ısteyenlerın 1973'3873 sayılı dosya numan»sıyıe memuriuğumuza başvurmaları ilân olunur <Jc İf. K. 126) 30.1.1974 (•) İlgililer tâbirine irtifak hakkı sabipleri de dahıldir. (Basın: 70o) 1010 KADIKÖY İCRA MEMURLUĞUNDAN Türk Kore ortak yapımı «Tekwandu Baskını» filminin ön hazırhkIMTIIU yapmak üzere Istanbul'a gelen Koreli filmciler Madam Choi Eunphee ve Song • Okk, filminde rol alacak Türk artistlerıyle. Zühtü Bayar'ın Nâzım Hikmet incelemesi İzlanda'da yayımlanacak 1974 yılı başında Türkiye'de çalışan yabancı filmciler.. RÎCHARD HARRİSON VE GORDON MİTCHELL TUKK FÎLMİNDE ROL ALDI. ITALYAN FILMCİLERİNDEN SON RA AMERİKALILAR r DA TÜRKtYETJE FİLM ÇE\ İRİYORLAR. ILK TÜRK KORE TEKVVANDU FILMINE BAŞ Zühtü Bayar'ın Türk şairl Nânm Hikmet üzerine yazdığı uzun bir inceleme Izlandacaya çevrılerek, edebiyat dergilerinden «Mal and Mening» de yayımlanacaktır. Geçenlerde ünlü Türk şairi Nâzım Hikraet Uzerine bir de inceleme kitabı yayımlayan Zühtü Bayar, önce Almancaya daha sonra da İzlandaca'ya çevrilecek olan incelemesinde Nâzım Hikmet'in yaşad;ğı çsğı, yetişme kosullarıra, Türk edebiyatı içindeki yerini saptamakta ve şiir sanatını in celemektedir. Bildirildiğine göre Zühtü Bayar, Nâzım Hikmet'ten sonra îzlanda diline çevrilen ikinci Türk yazan olmaktadır. 0 LANIYOR. Turhan GÜRKAN yılının ilk ayında yurdumuz yabancı fılmcıierin çalışma alanı halini aldı. Üç İngiliz aktörü bır Türk filminde oynarken, ttalyan filmcileri de Istanbul'da çevirdikleri b:r filmde dört Türk aktörünü oynattılar. Amerikalı filmciler ise altı ay FARUK NAFİZ sürecek bir filmin çekimi için yer saptamağa geldiler. Koreli ÇAML'BEL filmciler de ilk Türk • Kore fılmini gerçekleştirmek için IstanYARIN bul'a gelip sözlesme imzaladılar. Dünya sinemasiyle böylesine bir ANIUYOR kaynaşma içine düşen Türk film Türk şiiri'nin klâsıKİeşmîş adla rından ve Türk edebiyatınm bü l pıyasası hayli hareketlendi ve yük kaybı. ozan Faruk Nafiz Çam | umutlu günier yaşamağa başladı. îıbel'i ^şiirleri> ile anmak üzere, Richard Harrison ve Türkiye Anneler Demeği Şişli Şubesi'nin Başkanı Güner Kulaarkadaşlan bas'ın yönetiminde düzenlenen sa nat günü, yarın Şişli'deki bir ban Tanınmış İngiliz Aktörii Rickanm galerisinde yapılacaktır. Fa hard Harrison, Gordon Mitchell ruk Nafiz Çamlıbel'in şiirlerini, ve Olga Janowski Istanbul'a geNedret Selçuker sunacaktır. lerek İrfan Film tarafından çev rilen «DÖrt Hergele» adlı bir avantür filminde oynamağa başla dılar. Yonetmenligini Yılmaz Atadeniz'in yaptığı filmde Fıkret Hakan, Feri Cansel. İrfan Atasoy, Erol Taş, Altan Günbay, Yavuz Selekman, Atilla Ergün, Sami Tunç, İhsan Gedik, Tarık Şimşek gibi Türk oyuncuları yabancı oyuncularla birlikte oynuyor. Filmin görüntü yönetmeni Mustafa Yılmaz. Daha önce de yurdumuzda film çevırrmş olan Richard Harrison, yaz aylannda yeni bir fılm için Istanbul'a geleceğini, Türkiye'de film çekim koşullannm yabancılar için öbür ülkelere oranla çok daha elverişlj ve ucuz olduğunu söylüyor. şej'tan rolünde. Fılmin Türkiyedeki prodüksıyonunu İlhan Fılmer yönetiyor. Turkıye'dekı çekım koşullarmdan memnun kalan İtalyanlar, önümüzdekı aylarda Sophia Loren'in başrolünü oynayacağı bır filmin çekimi ıçın yeniden vurdumuza geleceklerini söylüyorlar. nımu Adil Özkaptan yönetiyor. TürkKore Tekwandu filmi John Huston, Istanbuldan Nevşehir'e gitti Yetmış yaşındaki ünlü Ameri kalı yonetmen John Huston, tüır.u Türkiye'de çevrilecek «Kral Olacak Adam» fılmının çekim hazırlıklarını yürütmek üzere yurdumuza geldi. Ankara'da Tu rızm ve Tanıtma Bakanlığı yetkilılerı, Istanbul'da Vali Namık Kemal Şentürk ve Türk filmcıleriyle görüşen ve gerekli ızinlerı alan Huston, yer bakmak için Nevşehir'e gittt. Yüz milyon liraya çıkacağı söylenen fılm, önümüzdeki aylarda Göreme'de Peribacalarında, Pamukkale yöresinde çevrilecek. Allied Artıst fırmasınm yaptığı filmde Mıchael Caine ile, «James Bond» filmlerınin ünlu kahramanı Sean Conery oynuyor. Huston filminde Türk artistlerıne de görev vereceğını söylüyor. İlk kez karakter oyuncusu Feridun Çöl geçen, Amerika'da tanıştığı John Huston'la görüşüp anlaşma yaptı. Filmin Türkiye prodüksiyo İtalyan filminde dört Türk İtalyan yönetmeni Bruno Corbuccı'nın Tntone Fılm adına Is tanbul'da çevırdiğı «DarbenLn Kuvvetı» filminde dört Türk sınema oyuncusu da oynuyor. Füm deki Türk oyuncular Öztürk Serengıl, Muallâ Sürer, Feridun Çölgeçen ve Mümtaz Ener. Fılmın başrolünde dünyanın en uzun boylu aktörü kabul edılen 2 metre 19 santimlik İtalyan George Eastman ile İtalyan şarkıcısı Don Backy ve Alda Caponi ojTiuyor. Çölgeçen Yunan Mitolojisinde de geçen sakallı bir Mayıs ayında çekilecek ilk Turk • Kore ortak yapımı bır Tekwandu filminde ön çalışmaları sürdürmek için Güney Kore'den sinema okulu direktörü Madam Choi Eunphee ile Seul Filmcilik direktörü SongOkk Istanbul'a geldiler. Seul'da bulunan Motion Production'la Kervan Film'in ortak yapacağı filmde Türk artistleriyle birlikte 5 Çınli artist ve 20 Kore artistı oynuyor. Istanbul, Hongkong, Bankong, Seul'de çekilecek bır çocuk kaçırma olayını konu alan iki avantür filmden ilki «Tekwandu Baskını» adını taşıyor. Filmde Menderes Utku (Afacan), Zeynep Aksu, Murat Soydan oynuyorlar. îkinci film «Tekwandu Aşkı»nda ise Fikret Hakan, Zeynep Aksu. Hakan Balamir rol alacak. Senaryosu Koreli bir yazar tarafmdan yazılan filmleri Koreli yonetmen YankShin çekecek, görüntü yönetmenliğmi Koreli bir kamera direktörü yapacak. Adı geçen Türk oyuncuîan, dısardaki sahnelerin çekimi için Çin ve Kore'ye gıdecekler. Koreli filmciler Istanbul'da kaldıkları süre içinde on Türk filmi seyrettiler ve bunlann bazılannı satm almak için bağlı olduklan kurulusa öneride bulundular. 19S1 yılından bu yana, aralıksız olarak faaliyetini sürdüren Ulvi Uraz Tiyatrosu, ilk kez uzun ( bir süre için Ankara'ya gidiyor. Sezon basından beri başarıyla tems'.l edılen ve 150. temsili 8şan EVLÂTÇIKLAR komedısini Istanbul'daki salonundan, Ankaraya taşıyan Ulvi Uraz, yıllar sonra tekrar Ankara seyircismin karşısına çıkma hazırlığı ıçerisındc .. Ankara'daki üç ay süre ile Maltepe Şato Yazar Salonunda iki oyun sergilıyecek oian tıyatronun kadrosunda, Ulvi Uraz'm yanı sıra Gülsen Tuncer, Ufuk Âydm, Fersa Acar. Ergin Ocaklı, Mete Dönme^er, Levent Kırca, Erkan Doğan. Turgay Pasınligü, ve Ayhan Demırkan bulunmaktadır. Tiyatro, Zeki Ö7turanh'nın iki bölümlük kcmedisi EVLÂTÇIKLAR'I bır ay süre ile oynavacak daha sonra yeni oyuna başlayacaktır. 8 Şubat Cuma ffiipüncien itıbaren Malterje Şato Yazar'da perdfsini açacak olan Ulvi Uraz Tiyatrosu, aynca oyunun gaîasını cb. 12 Şub?t Salı günü Ankara'da yapacaktır. ULVİ URAZ TİYATROSU ANKARA'DA TEMSİLLERİNE BAŞLIYOR Dadaloğlu için ilk olarak bir kitap yayımlandı 420. Unlü halk şairi «Dadaloğlu» : 42i/. 4H0. içm ulkemizde ilk kez, yalnız Da: 61.75 62.00 daloğlu'nun yaşamını ve yapıtla: ot.61 S6.8U rını konu edinen bır kitap ya;îmIanmıştır. Kitabı 14 yıllık bir çalışma sonucu. Tahir Kutsi OtŞ 7ABIRİ Makal hazırlamıştır. Daha önce de «Karacaoğlan», Orhan TÜZÜN «Â^ık Vevsel», «Zaralı Âşık i Aderr.'>, «Günümüz Halk OzanlaSaat 11.30 19.TO rı» gibi yapıtlan yayımlanan Ta1 Samatya Cad No: 400 hir Kutsi Makal, bu son kitabında ünlü halk ozanımız DaTEL: 21 Î5 « cialoğlu'nun hayatını ve sanatını incelemektedir. Tahir Kutsi, aynca DadaSoğlu'nun şiirlerini de ı ŞOYADI DEĞİŞİMİ kitabına eklemi«tir. İst. 20. As. Hukuk HakimliU ğinin 974/107 sayılı kararı ile KURU olan soyadımı AKSEV Bekir Yıldız olarak değistirdim. Halil tbrabim Kuru (AKSEV) Sabahattin Cumhuriyet 1029 Cumhurıyet Reşat Hamit Aziz Napolyon 24 Ayar 22 Ayar A L: T4 iI .N a : : : o9O. 42o. 4ıo. 416. 595. 4.1U. İLÂN ) PADAY KOLLKARAOCUJ i VE HASAN ÇETİN CAMt t LERİ DERNEĞİ VÖNETİM KURULL BAŞKANLIfilNDAN Kolukaraoğlu ve Selımoglu Hasan Çetın Camılerı Yaptırma ve Yaşatma Derneği tüzüğü 17 12.1973 Tarıhlı Genel Kurul toplantısında tüzügün başlığı Kolukaraoğlu ve Seümoğlu Hasan Çetin Camılen ve Kur'an Kursu Yaptirma ve Yaşatma Derneği tüzüğü olarak tashih edilmıstir. Du>"urulur. Yrtnctım Kurulu Başkanı t (Cumhurıyet: 1028) KAYIP 34 NP 739 Plâkam çalındı. Hükümsuzdür. Münip Kendir. Cumhuriyet 1015 KAXIP Nüfus cuzdanımı kaybettim. Hukümsüzdür. ALİ ESKtCt (Cumhuriypt: 1030) KAYIP 34/PK/893 numaralı arka plâkamızı kaybettik. Hü kumsüzdür. Truva l'Inslararan N'a'diyat (Cumhuriyet: 1031) eleman arıyor MAKİNA YÜKSEK MÜHENDİSLERİ ELEKTRİK YÜKSEK MÜHENOİSİ KONSTRÜKTÖR RESSAMLAR tırnnnn nitelikler: 1 MAKİN.V "iLKSEK MÜHENDİS'lerinin ORTADOĞU TEkMK veva BOÖAZİÇİ Ü.NİVERSİTELERİ mezunu olmaları. 2 ELEKTRİK YtKSEK MÜHENDlS'leri arasınrfa yabancı dil bilen tercih edilecektir. âKÜ.NSTRCKTÖR RESSAMLAR 'ın TEKNİKER ve>a YÜKSEK TE'CNİKER makina bölümü mezunu olmaları. 4 Aranan bütün clemanlann askerlik göre\ini japmış, 35 yajını geçmemiş olnıalan. îsteklilerin PAŞABAHÇE C\M SAN\YİÎ A.?. Idarî lçler Müdürlüğü Pasabahçe adresine muracaaüarı rıca olunur. PAŞABAHÇE CAM SANAYİİ A. Ş. Paketleme Makinesi TEKLİFLERİNİN ALINMA SÜRESİNİN Uzatıldığı Hakkında Şartnamesüıde 12.2.1974 tarihıne kadar teklit almaragı belirtilen paketleme makmasına aıt teklıflerın alınma süresi 12.3 1974 tarihine kadar uzatılmıçtır. İlgılilerine duyunılur. RAK MAHSLiLLKRt OFİSİ GENEL MÜUÜRLÜK (Basın: 10929) 1007 Ali Hikâye jürisinden çekildi Hikâveci Bekir Yıl*7, «SÎhahat'ir. Ali Hikâye Ödülü>nün jüri üvelipinden çekilmiştir. Le>lâ Erbil. Irfan Yalçın, Metin I.kin. Orhan Suda'vla birlıkte ödul iüri?inde yer alan hikâveci Bskir Yıldız. sonradan ?cıklayaragını bildirdiği bir nedenden ötürü üyelikten ayrılmı»tır. ••••••••••••••••••••• DOKTOR <; TARIK Z. KIRBAKAN* Deri, Saç ve Zührevi \| Hastalıklar Mütehassuı • İstiklâl Cad. Parmakkapı • No: 66 TEL: 44 10 73 % Cumhuriyet 1016 • »»•»»»»•••••••••••••• (Yeni Ajans: 332) 1020
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear