Catalog

Ankara Ankara Ankara Ankara Ankaru. Anka 7 giinün ardından Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER Sağ Koalisyon çalışmalarında «dedim, demedim» hikâyeleri Feyzioğlü ve Türkes (15+3) Demire! ve Bozbeyli'yi israrla b!r araya getirmek istiyorlardı, sağ koalisyonu çerçekleştlrmek için. Türkeş de bir yandan düğmeye basmış, komandolanna kısmi seferberlik eınri vermişti. Gücünün parlamentodaki üç rakamından daha yüksek olduğunu kanıtlamak için.. Bozbeyli, Demirel Ue bir türlü aynı masaya oturmak istemiyordu.. Feyzioglu'na anlatmaya çahşıyordu ki, Sülevman bev Başbakan değil ancak bir orobiem olabilir. Türkeş Feyzioğlu Demire) arasındaki üçlü, Feyzioglu Demirel ve Feyzioğlu Bozbeyli arasındaki ikili görüşmelerden sonra. arabulucu'nun gazetecilere söyledlkleri televizyondan da yavınlanmca, Bozbeyli'nin tepesi attı: Feyzioglu demiştı Ki: Nakledilmesi, sayın Bozbeyli'nin arzusu olabilecek bazı şey leri sayın Dem'rel'e söyledim Bozbeyli derhal telefona sanldı ve arabulucuyu aradı: Sayın Peyzioflu şimdi televizyon haberlerinde dinledim. Siı demişsiniz ki, benim sözlerimi Demirel'e nakletmişsiniz... Hayır efendim ben böyle söylemedim, TRT tahrif etmiş. Allah AUah geçende de, Baş bakanla Körüşmem ile ügili olarak davetin benden j;eldiğini söy lemişler, bu ne biçim iştir... Bozbeyli sonra TRT'ji açtı karşısına çıkan nöbetçi muhabir, Feyzdoğlu'nun söylediklerinin banttan çözüldüğünü söyleyince bir açıklama yazdırdı: Ben. Demirel e iletilmek üzere sayın Feyzioğlu'na bir şey söylemiş değilim... Açıklama da yayımlandı... Er tesi gün Feyzioglu, Bozbeyli'niı açıklamasına hak verdi. Sözleri nin yarüiş anlaşıldığını bildirdi. Bizler de böylece, «sag koalis yon» çabalannda. bir uzlaşma nın olmasının hayli güç olduğunu bir kere daha öğrenmiş olduk... Daha, «dedim, demedim» uzlaşmazlığıyla başlayan girişimlerin bir sonuç vermeyeceğini ofrenenler arasmda en mutlu kişinin de Süleyman Demirel olduğu belirtiliyor. Roma'da açlık sorunu orörüşülüvor Bu aylarda BM.'ın glnşiml ile üç büyük konlerans toplanmıştır: 1 Denızlerın yasasını saptamak için Karakas KOnferansı 2 Bükreşte toplanan nüfus konferansı, 3 Simdı Roma'da toplanan beslenme Konferansı. Her üç konferansa da yüzden fazla ülke katılnııştır. Her üc konieransın toplanması bir nedene dayanıyor: Dünvanın nüfusu artıyor. aıtan nüiusu oeslemek zorlaşıyor, dünya daralıyor. Karakas'ta ülk»ler denizlerin dibınden ve Karasularmdan vararlanma>n düşündüler. Bükreş'te dofiumun düzenJenmesinı ve nütusun artmasını engellemeyı tasarladılar. Roma'da gıda maddelen üretıminin artması daffıtımın düzenlenmesı ve stoklann vapılması çarelerı aranmaktadır, B.M. Genel Sekreten IValdheim taralından açıldıktan sonra, dünvamn en çok gıdasmı üreten ülke Amerika adına Henrv Kıssinger uzun bir konuşrra vapmış. aj gelişmiş ülkelere viyecek, ıjübrs ve tarım araçlan satın alabilmelerıne yardım ıçın petrol zensinl ülkeleri »öreve çagırmış, bu çağrı Suudi Arabistanı öfkelendirmiştir. Fransa da Kissinger'in venı yeni uluslararası örgütler hunılması volundaki önerisinl eleştirmiştır. Karakas ve Bükre» konferanslanndan olumlu sonuçj e!de edilememişti. Bakalım Roma fconferansından ne çıkacafc. TURHAN FEYZİOGLL' Sözleri yanlış anİEşılmıj 270 BIN LİRAYI KİM ÖDEYECEK Kissinger gelmedi ama, Biiyük Ankara Otelinin ona ve beraberindekilere ayrılan altı katı bir hafta boyunca kapatılmış olarak kaldı... Kissinger'in emniyetiyle görevli olan Amerikan gizli servis ajanlan odalarının durumunu ölçüp biçmek, muhtemel tehlikeleri hesaplamak ve bu arada özellikle odalara gizli mikrofon konulup konulmadığmı saptamak için, bu altı katı bir öncekl cuma gününden itibaren tutmuşlardı. Bu katlardaki odalann bir haftalık kira tutan ise 270 bin Ura tutuyor. Şimdi bu 270 bın lirayı kim ödeyecek?. Amerikan makamlan mı? Türk Dışişleri Bakanlığı mı?. Bu sorunun cevabı heaüz belli değil... Kissinger gelmiş olsa, bu devlet misafirinin ağırlanması faslına girecek, para Dışişleri Bakanlığı tarafmdan ödenecekti. Ama şimdi misafir selmedigine göre, paramn bu fasla sokulma sı güç... Amerikalılardan ise, şimdiye kadar «Borcumuz ne ka dar?» diye bir soru gelmedi? Otel yöneticileri de ayıp olmasın diye daha kimseye soru sor madüar. Kissinger'in yıldırım diplomasısi Dünyanın dertlerine çare arayan Henry Kissinger Moskova' dan başlayıp, 18 ülkeyi kapsayan yıldırım diplomasisini bitlrmek üzeredir. Moskova'da Sovyet liderleriyle görüştükten sonra Hındistan'a ge çen Kıssınger, Bayan Gandı ile 1971'den beri süren dargınlıga son vermiş ve bugday vaadetmiş, oradan, her çeşit besi maddelerine ıhtiyaçı olan Bangladeş'e geç^ek. doyurucu sözler söylemışr *fganistan'a gıderek, kredi açmayı önermış, Pakistan'da But to'ya 1971'den ben devam eden silâh ambargosunu kaldınnayı vaadetmiş. Fakat tran'da Şah Rıza Pehlevi'yı, petrol tiyatlannın indirimı gereğine inandıramamıştır. Bu. Iran ve SuudJ Arabistan gezilerınin başlıca hedefi idı. İran'dan Avrupa'ya dönen Kissinger. Romanya'ya ugramış ve Romanya içm kongreca ticari işlemlerde en zıyade «mü saadeye mazhar devlet statüsti» nün tamnması ıçın çaba harcayacağını Çavuşescu'ya söylemiş. Yugoslavya'da Tıto ile Arap • Israil savaşını görüşmüş, Roma' ya gıderek Dünya Beslenme Koa feransmda uzun bir nutuk söylemiş ve oradan da Ortadogu'ya gelmiştir. KIMİN HAFIZASI DAHA ZAYIF ? 1957'de milletvekili olurken, CHP adayı olmayı Ecevit'e teklif mi ettiler? Bunu Ecevit mi istedi? Metin Toker'in önce başkasına arüatıp yayımlattığı, sonra da kendi lmzasıyla yayımladığı hikâyeye göre, aslında bu adaylık, Inönü tarafından Metin Toker'e teklif edilmiş. Toker bunu reddetmiş. O zaman Ecevit ona, «Paşaya senin yerine beni söyle» demiş... O da bunu Paşaya söylemiş. Ecevit, böylece milletvekilliğine Metin Toker'in katkısıyla gelmiş olmuş. Ecevit, «Bir göreve talip olmak ayıp degildir, böyle olsaydı söylerdim ama, ben böyle bir şey hatırlamıyorum» dedi. Toker ise ısrar halinde: Hayır Ecevit'i Paşaya ben tavsiye ettim, diyor. Ve bir de tanık gösterivor: O zaman Akis'in yönetmeni olan Kurtul Altuğ da, bu olayı siiphesiz hatırlar... Bu sütunun bir muhabın İse, merak edip Akis kolleksiyonunu karıştırdı... Ve gördü ki, Kurtul Altuğ'un, 1957 seçimleri sırasında Akis dergisiyle hıçbir ilgisl yoktur. O zaman başka bir dergi çıkarmakta olan Altuğ, Akis'e ilk 1958'de girmiştir. plâka hikâyesi K K B A K A N Polis zoruyla mı? Kayra'nın Rabat sonrası Kissinger, Ortadoğu'yu Rabat nrvesinde Filistin Örgütü konusunda verilen kararm yarattığı kanşıklık içinde bulmuştur. Kraı Hüseyın'in de katıldığı Sarara göre Filistin Kurtuluş Cephesı tüm Pihstin halkını temsil eden bir örgüt olarak kabul ediliyor ve Şena Nehri'nin batı bölgesi kurtanldıktan sonra burada bağımsız bir Filistin devlettnin kurulmasına yardım edileceği bildlrılıyor. Bu topraklar 1948 1949 savaşında Ürdün'ün eline geçmiş, 1967 savaşında da îsraii bu bölgeyi işgaı etmışti. Kissinger bölgenin büyük parçasımn Ürdün'e geri verilmesini n . bir bans anlaşmasını her iki tarafa da Ürdünia îsraıl kabul ettırmiştı. Rabat karan Kissinger ile Israil'ın ve Hüseyın'in de hesaplarını altüst etmıştir. Krai Hüseyin bu topraklan benunsem:ştı ve önce kayıtsiz şartsiz Ürdün toprağı olduğunu tddia edıyordu, sonra bölgede Ürdün'ün hükümranlığında otonom bir eyalet kurmayı tusarladı, daha sonra da bölgede plebısit yapılmasını ve Ür^ dün'e mı, Filistın örgütüne ml geçmek ıstediklerının halktan so rulmasmı önerdı. Fakat Rabat zirvesinde Arap liderlerının baskısı altmda Hüseyin, bölgenin kurtuluş örgütüne bırakılmasına razı oldu. Erbakan dosyası da kitapçı vitrinlerinde Erbakan: Basbakan... ANKA muhabiri, Basnakarı Ecevit'e basın toplantısında sor «u: Yani şimdt siz görevi blrakirsanız. Başbakanlığa Erbakan mı vekâlet edecek? Ecevit gülerek cevap verdi: Anayasa açısından bu müm kün değil.. Çünkü bir bakan an cak üzerine bir tek vekâlet alabilir. Biz bakanlarımızı çeklnce, MSP'nin yedi bakanı kalıyor kl, herbiri bir bakanhğa vekâlet etse 14 eder kl, hükümet boşlukta kalır. Arkadan bir ses yükseldi: Desenize Kıbns'ın tamamını üç günde almanın olanağı (fa kalktl! Ertesi gün MSP organı Milll Gazetenin manşetinde şu haber yer aldı: •Erbakan Başbakanlığa vekâlet edecek.» üstelik haberde kaynak olarak da, ANKA muhabirinin sorusunu göstermez mi? Tabii cevabı es geçerek. Şimdi Ankara'da bir soru var.. Daha doğrusu bir sorun: Ecevit, hükümeti bakanlanyla biriikte bıraksa bile, Erbakan') koltugundan polis zoruyla bile almak olanak dışı... Istsr mislniz, ben Başbaka'iun, gitmcm diye diretsin... Diretir de diretir hani... «Erbakan dosyası» diye yenl biı kitap daha çıktı piyasaya... Gazeteci Necdet Onur, bir gazeteci objektifliği içinde, Erbakan'ı konuşturarak hazırlamış dosya'yı. Hükümet buna'.ımı konusunda kitabın 117 inci sayfasında hocanın söylediklerini biraz hayretle okuduk: Ecevit gelip blze tatlılıkla söyleyebilirdi. «Biz gtizel güzel bir koalisyon kurdukn, şimdi ar tık bundan sonra beraberce devam etmeyelim». diyebilirdi. Koalisyonu bozuştında üç biiyük hata işledi: Bir tanesi, ortaklık tatlıca bozulabiürdi. Biz de çıkar dık «gördüfümüz bazı sebeplerden dolayı koalisyondan, burada aynhyoruz derdik..» Ne dersinlz hoca'nm bu sözlerlne? Siz ne derslniz, bUmlyorus ama, Süleyman Demlrerin ne diyeceginf tahmm edryorm: Hadt canun sen de.. Btz onu Odalar Birliğinden polis zoruyla büe çıkartamamıstık.. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cahit Kayra, AP'li bir gacetenln başlıca ugraşı konusu oldu... Bir gezide resmi arabasının siyah plâkasını beyaza boyatmış diye... Bunun nedeni ise, aslında, mütevazi Bakanın, karşılama, uğurlama törenlerine karşı müthiş bir allerjisi olması... Yurtiçi gezilere çıktıkça bakmış ki, bir kasabada duraklayıp etrafına bakacak olsa, her dakikada bir kocaman kalabalık bi rikiyor. Resminden tantınayanlar da kim oldugunu ögrenip, «Bakan bey.. Bakan bey..» diye yanı başmda. Arkadan haberi duyan kaymakam... Maiyet memuru... Poüs motosikletleri. Kayra bakmış, olacak gıbi değil, buna bir çare bulunsun istemiş... Görevlileri de almışlar beyaz boyayı. vurmuşlar siyah plikanın üzerine.. Plâka özel bir plâka oimuş... Ondan sonrası. rahat. Kasabadan, köyden mi geçiyor, kimse farkında değil Bakan geçtiginin... Rahat ama, işte bu rahatlıgı AP'li gazete bozuverdl. Olay trafik kanununa aykın mı degil mi, onun tartışmasmı başlattı. Arka dan da Meclise önergeler... METİN TOKEB Bir karışıklık var amaı Kayra ise yakmlanna: «Ne bileyim birader bunun mesele yapılacağını..» diyor.. «Karşılamalardan vaklt bulup, Işimlze bakalım demiştik».. Ve ekliyor: «Neyse artık bakılacak lş de kalmayacak ya...» Bu siyah plâka beyaz plâka meselesi üzerinde Turan Güneş'e soru soran AP'li blr gazeteci de, alışılmış olduğu Uzere esprili bir cevap aldı Güneş: Siz seçimlerden önce benim için de böyle hikayeler yaz mıştınız ama, bakın ne oldu.. CHP 185 milletvekili çıkardı. Ben de Dışişleri Bakam oldum.. Şimdi de Kayra için yazıyorsunuz?... Seçimler gelsin onu da Başbakan Yardımcısı yapacaksımz. O. Doguda 5. savaş mı? Kıral HUseyin basfa altında Şeria nehrinin Batı bolgesinı Filistin Kurtuluş Cephesine bırakmış ise de, bölge İsrail'in işgali altuıdadır ve Kurtuluş Cephesine bölgeyi terketmiyeceğini aslında bir tedhisçi örgütü saydıgı Cepbe ile görüşmeye bile girişmiyecegiru tsrail'e bildlnnlştir. Kurtu luş Cephesı, 1968'de kabul ettiği bir kararla, tsrail topraklannı da kapsayan tüm Filistin topraklarında bağımsız ve MUslümanlara da, Hıristiyanlara da, Yahudllere de eşit baklar sağlayan bir devletin kurulmasını öngörmüştür. İsrail'in yokedilmesine varan bu programın gerçekleşmesi bugün için olağan olmadığından örgüt, şimdilik Şeria nehri Bausında bir devlet maya razı olmuşsa da, daha ga* niş programından da aynlıruş değildir. Bu nedenle tsrail llerida kendisi için tehlike olacak bir devletin yanıbaşmda kurulmasına razı olmuyor. Başbakan Rabin böyle bir devletin İsrail'in yanında saatli bir bomba olacagım söylemiştir. ö t e yandan tüm Arap ülkelen Filistin örgütünü desteklemektedlrler ve gereldrse savasa başvuracaklannı. savaş açıhrsa, petrol ambargosunu uygulayacaklarını da bildirmişlerdir Eğer savaş başlarsa, bu 1948' den beri Araplarla tsrail arasında beşinci savaş olacaktır. Fakat Kissinger iyimserdir. Rabat karan barışa glden yolu zorlaşurdı, tıkamadı, diyor. BAŞBAKAN, PROTOKOLDE NİSPETÇİLİĞE İNANMIYOR Ekim ihtilâlinin (yeni Rus takvimine göre kasım ayındaki) yıldönümünde Başbakan Ecevit'i de konuklan arasmda görmek. Sovyet Büyükelçisi Grubyakov'u çok sevindirdi. Eski geleneklerine uyarak Baş bakanı üst kattaki özel salonda ağırladılar. Dışişleri protokol görevlileri de şaşırdı biraz. Mos kova'dald Türk Elçiliğine 29 Ekimde gelen Sovyet konuklarımn listesini incelemişler ve «Sayın Başbakanımız davete katılmasa daha iyi olur» deml^lerdi. Ama, Ecevit, yakın komşumu7İa illşkiler konusunda protokole pek aldırmamıstt. Mil li Savunma Bakanı ve Dışisleri Bakanıyla biriikte bir süre Elçilikte kalıîı. Herkesle ayn ayn konujtu özellikle yabancı diplomatlar Ecevit'i büyük bir ilgiyle selâmladılar. Yunan Büyükelçisi Kosodopulos, Hint Elçisiyle konuşurken birden duraklayıp selâmlama olanağını bekledi. Arap elçileri sempati gösterisi blçimlnde yaklaçtılar. ABD Büyükelçigi biraz geç kaldığı İçin bu sahneleri göremedi Ama Büyükelçl Macomber de, Kissinger konusu açısından toplantının ilginç kişilerinden biriydi. özellikle Avrupalı diplomatlar Kissinger'in gelmeyışine akıl erdireraemişti. Kıbns konusunda hükümet ortaklan arasında anlasma yoktu, Kissinger'e somut jestler gösterllemerdl ama bir de Türkiye • Amerika lliskileri yok muydu? Klssingerle genel konular üzerinde görüş teatisinde bulunulamaz mıydı? Bu loruları, daha doğrusu toru biçimindeki görüşleri her rastladık larına açıklıyorlardı. Ecevit görevi iade edince yüreklerde yatan aslanlar yok oldu Ecevit'in azınlık hükümeti kur maya razı olduğu sıralarda Rüzgârlı Sokakta yeni bir rüzgâr esmeğe, bazı parti meclisi üyelerinin gözieri parlamaya başlamıştı. Bu defa, 18 değil, tam 25 bakanlık dağıtılacaktı. Ama, Ecevit konuşmaya başladığı zaman görüldü ki, kuracağı hükümete bağımsız bakanlar da almak istemektedir. Ecevit şöyle diyordu: • Önüınüzde seçimler var, seçim kabinesinin üç bakanı bağımsız olmayacak mı nasü olsa? Bunları şimdiden atamakta bir sakınca yok. Bakanlık bekliyenler bu haberden pek hoşlanmadılar. CHP li bakanlann gözieri de Ferda Güley'e çevrüdi. Seçim kabincsi nin bağımsız olması gerekli üç bakanından tçişleri ve Adalet bakanları MSP'liydi. Bu durumda kendisine yol göründüğü kesinleşen CHPIi bakan Ulaşbrma Bakanı olarak o oluyordu. Aslında sadece onun değil, bir çok bakanın kolruğu da sallantı daydı. Ama perşembe günü Ecevit gö revi iade edince, yüreklerde yatan aslanlar da, endişeler de yok oldu. i ••• Turan Giineş bavullannı kaptığı gibi... Ecevit'in hükümeti kurma görevini tade edip, Başbakanlığa vekâlet etme görevini de bırakmak istediğini açıkladığı perşembe gününün ertesi günü, Turan Güneş'i ikâmetgâhından aradılar... Bir görevU: Yok efendim dedi Ne zaman gelir? Görevli tereddüt etti. Vallahi bilmlyoruz efendim... Şimdilik naklettiler ama. Neyl naklettfler?. Yani taşmdılar efendim. Evlerine.. bavullannı götürdüler. İnşallah gene teşril ederler ama... Ve anlaşıldı kl, Güneş, Ecevit'in «Vekâlet görevini bırakmakctan bahsettiğini duyar duymaz, buna «canu yüreksten katıldığını göstermek için riairf bile kaybetmemlş™ Zaten evl de Dışişleri Bakam ikâmetgahıyla aynı sokak üzerinde olduğu için taşınma da pek kolay olmuş... Turan Güneş İçin zaten «tktldan değil, muhalefetl seven politikacı» diyorlar. Ama partl Içindeki bir grup taralından da bu, bir kınama konusu.. Kıbrıs sorunu uykuda B. M. Genel Kurulundakl tartışmalardan ve oybirliği ile verilen karardan sonra Kıbrıs meselesi şimdilik uykuya yatmışur. Tüm ügililerin kabul edebilecekleri btr tasanyi hazırlayabildiklerinden dört tarafsız Ulkenin • Yugoslavya, Cezayir, Mall. Hlndistan ternsilcilerine bir Nobel armağam vermek gerekir, fakat Kıbns konusundaki Genel Kurul karan. Arap tsrail savaşında 1967'de Güvenlik Konseyi tarafından verilen 342 Nolu karara benzer taraflar, karann işlerine elveren yönlerinl benimseyerek, işlerine elvermiyen yönlerinl bir yana itiyorlar ve 242 Nolu karar yedl yıldan bert uygulanamamıştır. Kıbns konusundaki karar da öyle olacak, lakat bu konuda barışa uiaşmanm ayn ve daha pratik yollan vardır ki, bunlann başlıcası Kissinger'ln tasarladıgı arabuluculuktur. Fakat arabuluculuğuna ciddi olarak: başlamak İçin Yunanıstan'da 17 kasımda seçim yapılmalıdır. Seçiııı sonucu Karamanlis'in Yunanistan'da iktidarda kalacagı şüphesiz görünüyor, fakat Türkiye'da ne olacagı henüz belirsizdir. Savaş sırasında iyi sınav geçiren politikacılanmız, banş çabalan döneminde iyi numara alamamıslardır. Hayırlısı. ABD seçimlerinde Demokratların zaferi Amerikalılann seçimlerde kazanılan büyük zaferlere «Landslide» dedikleri «toprak kayması» geçen salı günü yapılan seçimde gerçekleşmiş ve Cumhuriyeteiler yıküan topraklann altında kalmıslardır. Seçim Temsilciler Mec lisinin tüm (435) üyelikleri. Sena tonun 34 üyeliği (tüm Senato üye leri 100'dür) ve 35 Valilik (türo valflerin sayısı 50'dir) için yapılmısbr. Demokratlar 435 sandalyeli Temsüciler Meclisinde üçte Ikl çoğunluk sağlamış, Senatoda S4 sandalye için yapılan seçimde 25 sandalyeyi almayı başarmışlardır. 35 valilik için yapılan seçimlerde de 26 eyalette Demokratlar basan sağlamışlardır, Bunlar ara smda Cumhuriyetçilerden aJdıklan en önemli New York ve Ca» lifornia Valilikleri de vardır. Tem silciler Meclisinde seçimden önce 248 Demokrat ve 187 Cumhuriyetçi varken çimdi 298 Demokrat V9 137 Cumhuriyetçi olacaktır. BÜLENT ECEVÎT Kotnşuya Ugi gösterdt DİPLOMATİK BAGAJ Korutürk İran'a gidecek.. Devlet Başkanı Korutürktm ilk gideceği yabancı ülkecin İran elacağı söyleniyor. Hükümet bunalımı aşılırsa, bahara doğru gerçekleşecek bu yolculuk. tranlı diplomatlar Eaşbakan Ecevit'in de ülkelenne gitmesini çok istediler ama, Ece\it'in buna vakit ayıramamiş olmasma artık hayınanmıyorlar Ecevit «geliyorum» deseydi bile Erbakan bırakmazdı diye teselli buluyorlar... Yalmz Paris konsolosumu? Türkiye'nin Paristeki konsolosunun Ecevit hükümetinin Kıbns politikasını elestirdiği söyleniyor Bu eleştirüeri Orly hava alanında yiiksek sesle vaparken dinleyen biri üzülmüs. CHP'li bir bakana üzüntülerlnl bilt^rmış Hikâyeyi dinleyenler d» soruvor: Merkezde ya da başka diplomatlar arasında aynı sekilde konuşanlar yok mu? Sonra da Atina Büyükelçisi Kâmuran Güriin' den bahsediyorlar. Genel sekreterin ceşmibülbülleri Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fuat Bayramoğlu zc.ngin koleksiyonuyla tanınmış bir dip lomat, Muharrem Nuri Bırgi. Necdet Kent ve Bayramoğlu ara sında bir yansmada özellikle çeşmi bülbüllerıyle birinciligl ona verdiler. Genel Sekreterlik evinln oır kö şesinde tran minvatürleri, bir kö şesinde porselçn kuşlar, Jet heykeller, başka bir köşesinde Beykozlar ver alır. konuklan sevre dcymaz. Genel Sekreterligi sırasında vakti de çok oluyor anlaşılan Çeşmı Büibüller adlı biı kitap hazırlayıp vayımladı Söylendiğlne göre. blr dlzi olacakmış bu kitaplar. Kolleksiyonundaki ötekl antika eşyanuı hikâyesini de yazacakmıs. Herkesin başı dertte.. Yunan seçimlerinde Karamanlis şansh. Yunanistan'da seçim karnpanyası, cuntacılann cezalandınlmalan girişımi ile oaralel olarak yürüyor. Cuntacıiardan hesap sormayı Karamanlis seçimden sonraya bırakmak lstemişse de muhalefet partilerinden gelen baskı altında 21 nisan 1967 dar besınin elebaşılan oakkmda kovuşturmaya başlanmıştır. Pa pedopulos ve arkadaşlan bunlar arasmdadır Aynca kasım 1973 öğrencl gösterilerı sırasında öl düriilenlertn hesabı da üclnci cuntarun lldert ve Kıbnsta 15 temmua darbesinl düzenllyen Dlmitrius yoannldesten sorulacaktır. Açılacak dava «yurda » • hanet» maddesine dayandığmdan ıdam cezasına kadar gider. Seçime 50 kadar parti fcalaöalığı arasından 6 büyük partl gtrebillyor, zira seçim sistem) oylarm dağılmasını öri'emek c ı n «takvlyeli nisbi temsil» temeline dayanıyor. Bu küçük partilerin seçime ginnek olanağını engel^ lemektedir. Seçimde en büyüU sans Karamanlis'in liderliğindeki «Yenl Demokrasi» partisine tanınmaktadır. Komünistler da tahminlere göre oyların ° « 15'inl / alacaklardır. VVashington elçisi Okyanusu boşuna mı aştı ? Melih Esenbel, Kissinger (telecek diye Ankara'ya çagrıldı ama konuklar köşkünde bu ziyaretin geri bırakilması konuşulurken ona hiç baber veriljnedj Esenbel. ciurumu radyodan öğrendi ve çok şaşırdı. Iç politika olaylarının yoğunlaştığı günlerde Ankara'ya gelmek niçbir anlam taşımıyor elçiler için. Cumhurbaşkanı tarafından kabul edllmek İçin de gün lerce beklemek zorunda kaldı.. Başkent kokteyllermde büyükelçiler çok neşeii görünmüyor. A.jantin Büyükelçisi, operayı çok sever, aryalar söylerdi. Şimdi artık Madam Peron ile ilgili MSP İle koalisyonun bozulmasorulara cevap vermekten, şarsını zamansız bulan bu grup, kı söyleyemez ha!e geldi. Italyan Büyükelçisi Smogina «Bunu asıl o ve arkadaşlan isda çok efkârlı görünüyor. Ame tedi,, diyorlar... Ecevit'e «DP Ue rika Büyükelçisi ise yorgunluk erken seçime gidej koalisyon tan bitkin. Geçen aşkam bir ye kurma» yolundakl yanlış lstüîmekte oturduğu yerde uyuduğubaratın verilmesinde de Güneş'na görenler. uykuj'a rahat devam etsin diye masayı erken terket ln katkısının büyük olduğunu tiler. öne sürüyorlar.