26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 30 Mart 1973 ,VC früztLLİfrt'YLE 5AHNEYE SISIÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI 77 Vehmet: «Aman rtlaima da ..» d«*yiııce, yine kahkaitalaria földtiler. Besım : «Epey etküendim,» dedi. «Atlamak da mümkun . Şafkınbk...» Meyhanenın uğultusunda kahkahalan peic tfurulmadığı halde, çevrelerini rahatsız ettiklerinf flerl sürer«k. gitraek üzere kalktıklarınd», «Bu ç»kin?en1îkle blzler gerçekCstücü olamayır» diye sövlendfler ve dışan çıktılar; arkalaroıdan meyhanenın uğultusu geliyordu .. Beritn, artık tam aniamıyle bunalraıştı . tntihan düsÜTJüvor, nk sık lntlhar sözü ed:yortta özellikle içkiH oldugu antarda lntihan dllinde dösürmüvonîu . Aglayarak da intihar «özu «ttifı snlar oluvordu. Sevfl ile lli?kisinin borolmannrlan dogan boşluk, «vlilik çekfcsmeterinin verdığl bıkkinlık, yazamamaktan öturö duydutu tedtrginlik slnlrlerinl boz raoş, derin bir kaypjra saplanmıştı .. Gıinün her saatinde intıharı, intıhar edenler düşünü yonfu Bir fün oturup. intlharla tlgili blr yazı yardı... Altı ay içinde yazdığı tefc yan buy du. Bu yanyı çantanndan eksik etmlyordu . Blr yere de Rondermiyordu vavnnlanması lcin Biraz dıhı (çerttsletmevi dflîCnüyordu . Her okuvufta akhna geleni ekliyor, çıkarmalar, ddreltmeler yapıyordu .. Bejim, blr akfam yalmr içmek isteğl duyarak, arkacfaslantim bilmedikleri bir meyhaneve girdi.. Klmsenin olmadıgı blr köşeye oturdu. Aç karnma, vofka İ1« blrayı kanşttrıp karıştınp Içivordu. . Akhna gene intlhar geldl. Bir sure düşündjikten sonra. intlhar konusun da hazırlamakta olduğu yazıyı, çantasırıdan okumaya basladı: tnttbara çtlçsfizlük deniyor. DoŞrudur belkl. Ama kimln umurunda bu yargı' Stefan Zweig, MontBİgnv'de gördöSü ve 88düSO davanıklıjı g3steremiyor.r Yurdu, 'Nasrtlerin eline geçtlkten scnra sigindi»! BrtziTya'da kafasma bir kwrşun sıkarak, Ta5İrmln Ylkılmasını BSremeden 1942 yılmda intihar edlyor .. Stefan Zweig, yurdu Avusturya'mn özlemt' t»e ve Faîizmln, insanlara, insanlık dışı yaptıjı islemlere davanamıyarak intihar etti diveHm . Ya Jack London'a ne oldu? Daha »aSlır ğında onblr dile cevrilen kitaplarıyle dünvarın )f u en ünlü yazarı idi . 1916 yılmda uyku hapıvle intihar etti: «Martin Eden» adlı romanınefa c „ olduğu gibi. . 'I YAKIN TARlH ««• ™ ™ •(• Ünü bütfln dünyaya yayılmış kocaman Ernest Hetningway da çiftesini şakaklarına sıkarak 1961'de intihar etti Buna ne demeli? Şair Sergey Yesenin'e ne demeli? Herkes tarafından seviliyordu Kadına, içkiye, geıiye susamışlığı yoktu. Amerika'yı. Avrupa'yı dolaşmiîtı. 1922 de ünlü dansöz tsadora Duncan'la evlenmışti Sosj'alizrain kuruluj rfîjneml olraasına karsın, rahat bir yaşantısı vardı.. Şair Sergev, Gorki'ye siirlerinl okuduğu zaman, Gorkl kendi«lnl tutamıyarak ağlamı?tı . Başanlı, güçlü bir ozan olduğunu lyi biliyordu. Bunu söylemekten de cekinmlyordu. Babasıyle anasına şövle seslenıyordu: «Oh, oğlunuzun bütün Busya'da En büyük bir şair olduğunu! Bir bllseniz!» îşte bu Yesenin; ünlü, yakışıklı, her şeye doygun Yesenin, ününün dorugundayken, daha otuz yaşındayken, 1925 yılmd'a kaldığı otelde intihar etti... Son olarak da bir şiir yazıp bjrakmıştı Şiirl söyle bitiriyordu: «ölmek yeni bir çey değildir bu dünyada Ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek.» Stefan Zweig, yurt özlemine dayanatnıyarak ve Faşizmin ulkeleri kana boyayarak ilerlemesi karşısmda umuıJunu yitirerek intihar etti diyelim .. Jack London'a, çok içki yüzünden: Ernest Hemingway'e yaşlanma ve artık tiikenme korkusundan intihar ettiler diyelim.. Ya Yesenin?Toplumcu. devrimci İntihar etmez denlyor.. Dogru belki. Ama bu dört ünlü yazardan Jack London ile Sergey Yesenin'e her halde birevcilerdi denilemez ki . Gene de kimilerin görujüyle bir kuşku payı bırakalım ikisi içln .. Hakkımiz olmayarak hem <îe Ünlü cDemir ökçe»nin dev yazan Jack Lor.don Için böyle bir kuşku yCrutmeve hakkımız yok ya, pekl diyeliın. Ye in'i de haddimize kalmış gibi kınayalım... Yesenıni kmamakta, V. Mayakovski belki haklı olabllirdi . Mavakovski, Yesenin'in intihan üzerine, Yesenin'i kınayan bir şiir yazmıştı. ŞBvle diyordu: «Bu dünyada Ölmek güç bir çey degil, Bır havat kurmaktır Asıl güç olan • Böyle diyordu Mayakovikt... (Deraırn v»r) Cnmhnriyet, gençlife enıanet edUmişttr.. MALKOCOĞLU *yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU KILIÇ u yazı dızımize başlarken, amacımızı şöyle belirtmiştik: «Turkıye'de siyasete karşı duyulan ılgıye rağmen, olaylar nodenae bir devamlıhk içınde ızlenmıyor. Köku yakın tarihte yatan ve bugüne kadar uzanan pek çok gelısme, sanki bir anlık olaymışçasına ahnıyor. Bunun nedeni belki kaynaksızlık <a»8ınrdk".r,Fakai Ju^ŞBaH yayım hayatı, bu nedeni ortadan kaldırmaktacür. Tarih ve yakın tarihe karşı duyulan ilgi arttığı takdirde, ço gu siyasi ve sosyal olayın anlaşılmalan kolayla?ır, ızlenebil meleri olanağı dogar . Bız bu yazı dızumzde, yakın tarihimız uzerınde yayımlanan çahşmalarda gozumüze çarpan bırkaç ılgi çekıci olayı yenıden hatırlatacağız. Bunlardan bazısını kamuoyunun buyük ço ğunluğu belki hıç duymamıştır. Bılınenler ise, zamanın ruzgârında unutulmuş olabıhr Amacımız bir çizgıyı tutturan aynı rutelıkteki olaylan su^lamak değıldır. Bu yazı dızısi ile gerçekten ilgı çekıci bulduğumuz ve ustelık yakın tarihımizi meydana getıren bırkaç olayı ele almak is tiyoruz.» Yazılarımızı izleyenler, başlangıçta belırttiğımız amaca ula şıp ulaamadığımızı değerlendır mek durumundadır Sayüarı 50' ye yakın yerlı kitaptan, çeşıtli boliimleri aldık Bu olaylann herbın, cereyan ettikleri günler de sazete tnanşetlerine konu ola bılirdi. Ama çoğu, kamuoyuna yansımadı bile Açık ve kapalı sansUrün engellerine çarptılar. Bız bu olaylan ancak sonra dan yayımlanan kitaplardan, anı lrrdan, çalışmalanndan öğrenebıldık. Bu olaylardan bir kısmının önemi gozönüne alınınca, basın özgürluğunun değen ıyıce anlasılır Aynca, açık rejımlerde bu çeşıt gelışmelerin çogunun yer alamayacağı da muhakkaktır Fakat tarih uzağı ve yakını ile yaşanmıştır bir kere. «Bu boyle olmamalıydı» demekten çok, aynı olaylan yenıden tekrarlamamaya çahşırsak tarıhten faydalannuş sayılınz. Gerçı Hegel, «Tarih ve tecrube bize şunu öğretmıştır Insanlar ve hü kumetler ne tarihten ders alıyorlar, ne de tarihın getirdiği kurallara uyuvorlar» demektedır. Fakat bız. özellıkle yakın tarıhi çeşıtli keder ve neşelerle dolu olan Türk ulusunun, tanhten ders aldıgı kanısınday.z. Toplumumuzun bugünkü durumuna bakmak, alınan dersı anlamaya yeter. Turkler 20nci yüzyüı, büyük bir değıçim içinde yaşadı Bır ıraparatorluğun tasfıye edildiğine şahit oldu. Bu imparatorluğu, zaman zaman bırkaç maceradan maceraya sürükledıği gbrüldü. Dünyanın ıçine girdıği yeni dönemin etkilenni bütün ülke dermden hissetti Pakat başkentteki bır avuç insanın kendi aralarındakı mucadeleler, 20nci yuzytlı unutturan gehşme ler gösterdi Buyük Atatürk'ün başlattıgı «Millî Mücadele». bu bakımdan Turk ulusunun hayatında yeni bir dönemin ifadesidir Kurtuluş savasımız. gerçekten bır «Anadolu thtılâlındır Türkler, 7'den 70'e vatan ve ulus kavramını Ilk defa böylesine bu mü radele 8irB<î!nda duvmuşlardır. Bu kavramlar karjısmda iç saflaşmalar olmus, düjmania beraber hüâfet ve ümmet anlayısı da venilmiştır. B ATATÜRKÇÜLÜK BİR SİYASÎ SİSTEM DEĞİL, CUMHURlYETİN TEMELİNDEKÎ ILKELERDİR Elde edılen başarmın somut vermesı bu yıl 50'nci yıldönUmünu kutlayacafınıız Türkıyo Cumhurıyetı'dır Büyük Atatürk*un bızım ıçin bır sembol, bır önder olmasımn en derın anlamı Cumhuri7etımızın varlığında Duiunuyor Onun adı, TUrklye Cumhunyetı, Türk bagımsızlıgı gibi kavramlarla eş anıamlı oldugu ıçin ıınutulanuz. Nuu artık cCumburıyet», Layik devlet» gibi ılkeler tartışılamazsa Atatürk de boyle bir tartışılmazhğa sahıptir. Ancak bu, «Cumhurlyet» kav ramı dışındaki yakın tarihin tartışılamayacağı, bır tabu oldugu anlamına gelmiyor. 1923'ten zamaıumıza kadar. ülkeden çeşitlı sıyası ıkudarlar gelıp gıttı. Bu donem içınde tek partiden çok partiye, Mılll Şef kavranundan demokratık hukumet anlayışına geidık, Sadece znuesseseler değıl toplum da, dunya da defıştı Bugün varılan nokta, muhakkak ki, Büyük Ataiürk'un kurdugu ve içıode yasadığı Cumhuriyet'ln, buşlangıç döneznıne oranla daha üerıdır. Bu ıleri noktayı nUfus yz da üretitn fazlalığını gosteren rakamlarla beUrtmeü aniamsızdır. Müesseselerin. tsrtışma ko nularının, sıyasaJ anıa^mazhkların niteUklenne bakmak bile değışımi gormeye yeter Ama artık, Cumhuriyetin ilk yıllannı yaşamadığımız kabul edılmelldir. 'Atatürkcüluk» ölçüleri değiîmeyen bir elbiseymiş gibi durmad&r. degışen ge hşen ve bUytlyen bir ..opluma pıydirihnek istenmemeüdır Tıpkı Atatürk döneminde oldugu gibl, îimdi de yeni Kadrolar, kuşaklar anlayışlar DeL'riyor. Bunlann hepsi de Ata nirkçttdür Çünkü vtzgeçıLmez esgarl müşterekleri, Cumhurlyeti, bagınisızlar, lilkenin bü tünlUgUnU, layık devleti tartış» masız kabulleniyorlar. Ancak dunya görtUunde terk Iıhklar, ekonomüc tnetod anipşm«7iiician sıyasal partl ayırımlan, toplumsai defer uyuşmazlıklan, öncelık benzemeshkleri gibi yeni kavramlar da tıkmıştır. Cumhuriyet rejıminl Kurmak, kabul ettınnek ıçin lS20'lertte îstıklâl Mahkemelerl kuruVmujştu. Bunlann verdigi kalarların temyızı voktu' idamiar Mület ıvr'^'H""^"" bile geg mezdı. Mesela aradan 60 yıl geçtlkten sonra, «Ataturkçulüka ge. rekçesı üe aynı şey tekraranamaz. Bugün, hukuk devleti. anera> sal duzen, suçun kanunıliği, çok partıli demosrası. tek de. lecelı serbest seçım pbl llkeler de, Cumhurıyeun temel ta» Iarı olmuştur Atatürkçüluk bu açıdan, çagdaşlık, ilerihk de demektir. Ya da, artık yeni Atatürkner aramaya, O'nun geri dönüp bize yol göstermesini beklemeye gerek yoktur. Atatürk, Cumhuriyeti ve mue* seselenni kurarken, tek bajınaydı. Bütün siyasal mücadelelerd» son söz ona dayantrdı. Blr yol gösterici olduğu kadar bir ha(Devam] 7. Sayfada) DİŞİ BOND EEC, n'L TEMlZLEVİaS/ 8u ıŞı DE COt: ZOEUJ SlK V^ * BEKJ Bü saBeıM yozoE EÇLI/1 > TİFFANY JONES GARTH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear