Catalog

CUMHURİYET 14 Mart 1973 PÖLIVN Vttf. K H i u W ı * M A £ ıSTEiENLE, \\\ BîÜfciM btM... 5EM SdYLE BAKAMMHAtfıM Bü KApAP. Ütüîf İM A^SlNDA NE i& HWE EVİNDE PEftÎLSÎH Bü MİZEPE, İÜUüSl... foi S£ KAfUİ... Bü SWTTE E M î t TlNl. KAUUtfi#ıMı7.pA PA M.HUM JENÎM... SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI 61 Biz, aramızda, en yalon insanlann konuşabilecekleri şeyleri konuçuyoruz. tnyWmi«p engel olmaya ir»ıinMiir^« öfkeleniyoruE. Sıkılı bır namlu gibi oluyoruz Değil mi Sevil?» «Niçin susuyorsun?» «Susmak kabul etmek demektir.» «Sonra şu küçük dünyada, losa yaşamimız» da şuna buna tutsak olmayı da anlamıyorum.» «Ben de...» «Düşün ki, Sevil, ikimiz yağmur altmda yürUrken, yağan yağmura bile aldıns etzniyor, sevinçle yavaş yavaş yürüyoruz.... Sanki yağan yağmur değil, muUuluk HnTniaiaı^ gibi geliyor bana.... Sana?» «Yine mi susuyorsun?» «Sıısmanın ne anlama geldiğini söylemiştlm Bes .. Sen konuş. Susmamdan kuşkulanma hiçj «Senden aynlınca, oyuncağına uf anft nrı |t y ftn çocuğun psikolojisi içinde kıvnuuyorum.» <Ne kadar da güzel benzetmeler yapıyorsun.» «Hoşuna mı gıtti?» «Hem de çok...» «Içimden gelen duygularm anlaiımı bu söylediklerim.» «Tertemiz ve güzel duygular....» Oturdukları bankta kolkolaydılar... Gözlerl uzaktaydı <ınsinin de. Ve yine dalıp gitmışlerdi.... Besim, Sevil'e baktı: «Bana ısındığuıı söyledin,» dedl. «Evet.» «Bu sörün bana, Aleman'ın sözünü anunsat tı. Aleman dlyor M: «Bir klınsenin aşık olması için, iki tarafın da bir yakınlık duyması, ya da günlük hayatta kanm uınması dediğlmlz şeyin gerçekleşmesi gerekli.» Böyle söylüyor Aleman .. Senic söylediğln de bu! Değil mi?» «Yine susuyorsun!» «EvetJ «Korkunç endişen var, blHyorum. Ama bu korku, bu endişe, bizim başbaşa kalmamım engel olamıyor.» «Olamıyor.» «Başka bir gezegende yaşıyor glblyiz.» «Ne kadar güzel konuşuyorsun, Beni mutlu ediyorsun. Bak bugün cansıkıntısından patlayacak gibiydim... Güzel güzel konuştun. Konuşmalann kederimi giderdi... Sisin dağılması gibi old'L Açıldım...» «Sevindim...» «Güzel söxlerin, güzel jeyler düşündürtiyor.» «Duçündüklerin, sOylediklerin, düşünce açımı genişletiyor .. Hele o benzetmelerin. 7a o tam yerinde, şunun bunun sözlerini ds söylemen... O sööer söyledikleriıü perçinliyor. Ne güzel! Benim de içimden çok çeyler geçlyor, ama söylıyemiyorum. Dilim tutuluyor. Korkuyorum. Korku! Ah korku! Ne kötü ?ey korku! Hiç korku duydun mu sen? Ben sürekll korku içindeydim. Artık konuşanuyacağım. Midem de ağnmağa başladı...» «Çok mu agnyor?» «Çok...» «ÜEÜIdüm.» «Haydi kalkalım. Bana znide ağnst İçin eczaneden bir şeyler alalım. Sonnı bea eve gideyim. Sen de... Sen de...» «Evet, kalkalımj «Sen de...» «Soyle? Ne diyeceksin benim için?» «Ne söyliyeytm?» «Sen de deyip duruyorsun da Seviljı «Uzülüyorum.» «Neye?» «Söylemek istediğime.» «Hiçbir şey söyleme.» «Söylemiyorum ama, ben bülrUn...» «Senin jurda burda sürünmenden duyduğum üzüntüyü ben bılirim...» «Boşver » Kalktılar... Agır ağır yürüyorlardı.. îlk rastladıklan eczaneden, mide ağnsı için ilaç aldılar. Sevil'i uğurladığında, Besim, yine bir bo?luğa yuvarlanır gibi oldu... Ve on dakika sonra Fıçı Bırshanesine daldı... XXI Besim, Vr giin, yeğeni Ali ve arkadaşı Necmi ile ^ir i$ için Cağ&loglu'na gitmişti. îşlerini bitirdikten sonra, Cagaloğlu'ndan Sirkeci'ye doğnı iniyorlardı. Birden karşılanndm Sevil'le babasını gördü. Bir tuhaf oldu. Selâm bü> veremedi. Sevil ile babası otobüse doğru koştular. Besim arkalanndan bakakaldı Böyle şaşkm saşkın yürürken, bir mevhanenin önüne gelmişlerdi. Meyhanede, Selfthattin Pmann bir şarkısının söylendiğini duydu ve durdu Besim. Necmi, gülerek: «Yine dertlendi,» dedi. (Oevaou *ar) ÂŞIKA BAGDAT SORULMAZ "flrtık millîleştirme yapılmayacak., 27 Temmaı 1958 Geçıcı Anayasa kaldınldı. Baas'çılar, hükümette kılit noktalannı ele geçırdıler. Mıllî Sıvıl MuhaJız Teşküâtını kurdular, komunıstlere ve sendikalara kar şı bır bastırma hareketıne giriştıler, hukümet darbesi sırasmda olumlu davranışlarindan dola>ı kürtlere muhtanyet tanıdılar, ne var ki bu muhtariyet tşçi, köy» Te yarınuı bâyügfl bir sozde kalacak, kürtlerle çatışma eskisınden daha kanlı bir şekılde devam edecektü. öneriyor, ama yöneticiler bu lsIthalât yapma yasagı kaldınlteklere kulak vermiyordu. dı ve ulkenin dış ücarete açılYeni bir hükümet bunalımı ması yoluna gidıldı ve IP.C. ile başlamıştı. Altı bakan nedenini ıhşkiler düzeltıldi.. açıklamadan hukumetten ayrılÜlkede olaylar bırbirini izlidı.. yordu. Ilericıler ve muhafazakâr Iar olarak ikiye bölünen, Nasır Ve Başkan Arif, yeni bakanlataraftarlannın dlişmanhgtna herın and içme töreninde konuşurdef olan, sosyalizm sözleriyle Bagdad'da bu olaylar geçer ken, «yabancı petrol şirketleriyburjuvaziyi kaygüandıran ve re ken, Irak istikametine bir uçak le işbirliği yapan emperyalistlerformlan başaramayan Baas, kalkıyordu Cezayirden.. tçinde ce girişilen bazı tesebbüslere 17 Ekım 1963'de «bertaraf» edıl Irak Devlet Başkanı Arif vardı. karşı uyanda» bulunuyordu. di!. Cezayıre resmi bir riyaret yapan Yeni bir dönem Mareşal Arıf, sıvil muhafızlan Arif, bu gezisini yanda kesiyor dagıttı, bütun gücU elinde topla ve uçak Bağdad'a indikten kısa başlıyor dı, o yılın 21 Kasımında General bır süre sonra istifa eden bakan. . 16 Nisan 1968 Tahır Yahya'yı başa getırerek lar, istifalannı geri alıyordu. Aralannda Baas'çı sagcı milliyeni bi r hükümet kurdu. 3 Aralık 1967 de gıkanlan ye yetçi ve Nâsır'cıların bulundu10 Mayıs 1964 gu 13 emekli general, Başkan ni Basın Kanunuyla Bagdad'da Yenı bır geçıci Anayas» çika özel kışilerin çıkardığı 16 gazete Tahir Yahya'nın istifasını ve hürıldı, kapatılan bütün siyasî par kümeti deneüeyecek bir milli devlet denetimi altına sokulijyor, tılerin yerinı Sosyalist Arap Bır meclisin kurulmasını isteyen bir 12 Ocak 1968'de de yine Bağdad' lıgı aldı ve rejımın İslâmiyetin muhtırayı Başkan Arif'e sunuda üniversite öğrencileri Parlaana doğmalanna baglı özelllği yorlardı. mentoya dayab bir hükümete kesinleşti, yanı, bır din devleti dönüşülmesıni haykınyor, gös«Muhöra»ya ülskin lsteklerln mtelıgi kazandı! Bırkaç yatış teriler birbirini izliyordu. Öğyapılacagı söylendi, yeni olaytırma tedbin alındı, Nâsır'ın an renciler, o sırada birçok ulusu larla ülke, bir süre daha çalkalaşması imzalandı, I.P.C. ile ça sarmış öğrendlerin yaptıfı lstelandı. tışmap yeniden başlatan Milli diği gibi üniversitede de yeniUk 17 Temmua 1968'de Uç Baasçı Petrol Şırketinin de kurulmasıy le baa yenı davranışlar görül • dıi; bankalar, sigorta şirketleri, DİŞt BOND tütün ve çimento sanayii ulusallaştınldı ve rejım Mısır'a bıraz daha yanaştı. Ekonomik sözleşme, bir Baskanlık Meclisi ile ortak Irak • Mısır Askerl Komutan lığınm kurulması, işleri yine da rayına oturtmamış, hele kürtlerle çatışmalann yeniden başlaması. her iki tarafı düş kınklığına ugTatmıştı. N&sır taraftan altı bakanla Başbakan Yahya ia tıfa etti.. Iraklüar, öıeUikle de 1964 Tem muzunda alınan sosyalist nitelikteki tedbirlerden urken burjuvazi, Nâsırcılardan koptu. 1965 yılında Başbakan olan General Arif Abdülrersak'ın başansızlıHla sona eren hukümet dar besınde.. sonra hukümet başkan lığına atanan Abdurrahman el • Bazzaz, Irakta Arap sosyalizmini durdurda dad'a yine önemli görevler duşüyordu.. Ülke yine kansmıstı, sancılanıyordu Irak toplumu, bir konuys el atıyor, düzeltilmesine çahsırken, bunu yenileri izliyor, ıçte ve dışta, olaylan dıkkatle izleyen çıkana gruplar, zaman zaman olaylara yön Termeye çalışıyordu.. Bagdad'da yapılan gösterilerle, Ulkenin içinde bulundugu huzur suzluk daha iyi yansıyordu. Göstenlere katılanlar Hartum Kon(eransında alınan kararlan protesto ederek tsrail'e karşı yeniden savaş lstiyordu, bu arada Batılı ülkelere karşı uygulanan petrol satışı yasağmın kaldınlması konusunda Hartum Konferansında alınan kararı desteklemeyen bes bakan, ardından yeni hükümetin kürtlere kar?ı uyguladığı siyaseti onaylamayan baş ka bir bakan lsttfa ediyordu. bebe, dfisenlenen ve beyecanı »yakta tatmayı sağlayan bir general; Gtutral Bakr, General Takriti, General Ammaş, karşı bi" darbe ile Başkan Arıfi devirıyor, yönetımı, dört 'albayın da 'latıldığı bir «thtilâl Konseyi» ele alıyordu. tlk toplantıda Bakr, oy ^birliğıyle Devlet Başkanı oluyor>du. Sağcı Baas'çılardan kurulan 'konsey, bajta esW^âÇ'*Jan General Ysiıya ve yanlıları olmak üzere Nâsırcı ve solcu Baas'çı subay ve sıyaset adamlarını toplayıp tutukluyordu. 19 Temmuz'da, IhtilAl Konseyi yeni hükümeti açıklıyordu. Kon sev üyelerinden Albay Abdürrezzak ElNayif Başbakan olmuştu, ynında, tutucu millıyetçilerle, tarafsız uzmanlar vardı, bakan ol"rak.. Nayif «Ekonomik aland. sosyalizmin Irak'ta iki defa başarısizlığa ugradığını» ük basın toplantısında açıklıyordu. Gazeteler yeniden serbest bırakıldı. Hükümettekl Baas*çılar.a tutucu milkyetçıler arasında anlaşmazhk başgösterdi. 30 Temmuz 1968'de toplanan Bakanlar Kurulunda tartışmalar gide gide büyüdü, çok sayıda tank, Cum törende hurbaşkanlığı Sarayım kusattı. Bağdad yıne, yine karışmıştı!. ftnpmlı noktalar, Baas Brgütüne bağh milisler tarafından ele geçirildl. Bir grup subay da Başbakan Nayifi tutukluyor, asker! alandan kalkan bir uçak, devrin J sağlayanlardan bu albayl Fas'a uçurujordu!. thtilal, arkadpşlannı da yiyordu. 1963 Şubat darbesı sırasında Ul kede büyük bir tedhişe neden olan milislerin yine ortalıkta eörülmesi, özellikle komünistler ve Nâ'ir*cılar arasında korku yaratmıştı, ne var ki milisler Im defa çabuk çekildiler ortalıktan. Darbe, «kansız^ olmuştu. Bakr konuşuyor MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU KILIÇ Devlet Başkanı Bakr. o geee '•adyo ve teîevızyondan ülkesine sesleniyor, Albay NayiTl, «Irak1 ta ileri bir toplum kurulması yolundaki çabalan engellemeklea suçluyordu. Ertesi günü, General Bakr kuruyordu yeni hükümeti. Kürtlerle anlaşmak İsteyen (Arkası 1. Sayfada) «Artık millileştirme yapılmıyacak» Başbakan Abdurrahman el • P»nm cartık ulusallaştınna y*pılmayacağını» bildirdi; devletin ithalât tekelınj kaldırdı, ulusallaştırılan işletmelerin idare meclislerir.de bulunan emekçi temsilcilerınüı bulunmasına da son verdi. Mısır ile Uişkileri askıda bıraktı'. Mareşal Arit, 14 Nisan 1966 da bir helikopter kazasında ulkenin ileri gelen bazı yöneticileriyle birlikte öldü. Kazanın nedeni «karanlıktaa kaldı. Yerine, kardeşi Abdurrabmmn Arif Devlet Baskanı oldu Olaylar, anlaşmazlıklar, anlaşmalar birbirini tzliyordu, hükümetler kuruluyor, hükümetler düşüyor, savaşlar oluyor ve Ortadoğunun dördüncO petrol üreücısi Irak, ABD ile Uişkisini kesiyor, 1967 yıhnda 60 milyon ton petrol üreten bu ülke petrol çıkanmmı durduruyordu. Petrol çıkanmı ve ihracatı anglosakson ülkeleri dışındar yeniden başlıyor, 1961 yılmda da ulusallaştınlan imtiyaz bölgelerinde Pransız şirketleri E.LF.'ye r^trol arama izni veriliyordu. Pransız şirketleri grubu E.L.F. fl« çeşitli anlaşma yollanna gidlliyor, •ncak olumlu bir sonuç almamv yordu. Olke çeçitli nedenlerle ye niden kariTmsya b»?lıyor, Bağ TİFFANY JONES GARTH