Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHT]R15?JLT İ l Mart J973 h, sevglli okurlarım; siz sağ biz gelâmet. Artık hepimiz «güvenlik» içindeyiz demekttr. «Güvenlik Mahkeraeleri» yakında kuruluyor. Bu ülketfe düşünür, okuryazar takıı»ı zaten «güvenlik» içindeydi. Şimdi daha güçlü, daha bir başka türlü güvenlik içinde olacaklar. Daha ne istiyorlar! E Olaylar ve görıişler Düşünenler ve ilerlyi görenler, söylediler, yazdılar, çizdiler: «87 Mayıs 1961 Anayasasının sağladığı güvenlik bize yeter. Tapmayın, etmeyin (Adalet Mahkemeleri) nin gistemini bozmaym. Bu memlekete (Siyaset Mahkemeleri) getirmeyin. Efer olağannstü durnmlar dogarsa, böylc zamanlarda Sıkıyönetim Mahkemeler| srerefini yapar. Askerî nitelikte olraakla bir. 1 II . bnnlar siyaset mahkemeleri değil, adale' mahkemeleridir. Sivil adalet mahkemeierinlen farkı. oiafaniistu dıırnmlartn e/erektirdigi yasal Sıkıyönetim kosullan içinde işlemesldir. Siyaset mahkemeleri knrmakla ülkemizi yeni bir kıar dönçüye, bir karanlık döneme soknyorsnnnz. 1leri ülkeler bugün artık refah yanşması. mutluluk yarışması doğrultusuna yönelmişken, herkes gider Mersin'e. biz gideriz tersine kabilinden, Türkiye'yi Aptülhamit cağındakl hnrriyet mücadeiesi aşamasına doirn peri götürecek adımlan atmayın» diye, ülkenin geleceği hesabına ricalarda bulundular. Dahası, «Gün gelir, bu mahkemeleri kuran sizler de onun çarkına kapılıverirsiniz; bu bir kahpe dünyadır. Siyasal silâhlar, ço5u kez, geri teper, onu yapanlan yaralayabilir» biçiminde uyanlarda da bulundular. Sanki tilki masalının: «Tozdan damandan ferman oknn. mnyor snltanım» sözünü haklı cıkaracak bir havanın Türkiye'de sonsuza değin esecegini sanan siyasetçilerimize «aklın. öngörüniin fermanım» hir türlü Hirletemediler Uyarılar Adalet ve Siyaset Mahkemesi Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU karıkl öneriyi yapan siyasetçl meğer «Hukuk» bile okumuş. Aynı zamanda Siyasal Bilimci ve Yönetici imiş. Hitler'in de böyle siyasal katillere ferman veren hukukçulan vardı. Hele Freisler adında birisi vardı ki önüne kimse duramazdı. Ama sonra bir evin bodrumunda onu yakalayıp bacaklarından ayırarak öte dünyaya gönderdilerdi. Diyeceğim su ki, memleket gençliğindeki ve ülke sathınd'aki bunalımı böyle «çok basit ve kolay» tedbirlerle kökünden kurutmak olanak içinde olsaydı, tarihte onbeş kişi değil, onbeş bin kişi kesen nice zalim hükümdar taç ve tahtından yuvarlanmazdı ve müyonlarca kişinin «sij'aseten» canına kıyan diktatörlerin ülkest, güllük gülistanlık olurdu. önemli bunalımların önüne birkaç bilim adamını sallandırmakla (sevimli Fikret Otyam'ın deyimiyle «iplemekle») geçebilme mantığı, çagnşım yoluyle. bize Demokrat Parti devrinde Kıbns meseJesinin 67 Eylül olaylanndan önceki çok Eergin bir döneminde Makarios'a öfkelenen Mersinli bir ihüyarın şu tedbirini hatırlattı: «Alamanın kırkbeşlik topunn kuracaksın Mersin'e. Çevireceksin a£zını papazın evine. Ver edeceksin damanı. Bak kalır mı Kıbns isi!» karar veriniz» veya «FaUn sdamı içeri alınıı», «Filânc» hakkında kovuştnrma yapmayınıı» gibi buyruklar bu adalet mercilerinde söz k o nusu olamaz. Sıkıyönetim mahkemelerinde de öyle. örneğin Sıkıyönetim Komutanı, bir askerî savcıya, ya da Sıkıyönetim Mahkemesi üyesine veya başkanına «Şn kimseyi içeri atınız» diye emir veremez. Çünkü, başta belirttiğimiz gibi, Sıkıyönetim mahkemeleri de, siyaset mahkemeleri değil, adalet mahkemeleridir. Eğer tersi olursa, bunların da siyaset mahkemesinden farkı kalmaz. Bir mahkemenin üyelerini, ya da bunlardan bir bölümürjü' doğrudan doğruya iktidarda bulunan hükümet tayin ederse, o zaman mahkeme «adalet mahkemesi» olma niteliğini yitirir. Hükümetin atadığı, sözüm ona bir yargıç, hükümetin vereceğj buyruklara, çoğu kez, karşı koyma olanağından yoksun olur. Çünkü o, bağunsız Wr yarjnç 6>ğil, bağımlı bir raemur durumundadır. Böyle bir mahkemede hükümet hem «davaci», hem de «hâkim» durumunda görünür. Mahkemenin kuruluşundaki nitelik bunu gerektirir: Böyle bir mahkemenin yargıcının yazpısı, hükümetin elinde olacaktır. Bu durumda Vaç kişi bağımsızlığını sürdürebilir. «Virtn olası hfttıede evlidfl iyâl var» mısraındaki gereek bügelik, kendinl bir kat daha mevdana koymaz mı? Ziya Paşa'nın: «Kaadî ola davacı ve muhnr dahi şlhit Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet» beyti, siyaset mahkemelerinin durumunu bir başka yönden belirtecek niteliktedir. Kısacası, icfarenin adalet işine, her ne suretle olursa olsun, karışacak duruma gelmesi, ülkede adalet inamşına ve kişi güvenliğine gölge düşürür. Avrupa'nın Ortaçağındaki Enkizisyon Mahkemeleri, siyaset mahkemelerinin yüzyıllar boyu süren en tlpik, en korkunç örnekleridir. însanhk o çağdan bugünkü Anayasa ve adalet garantisi çağına ' 1789 tnsan ve Vatandaş Haklan Bildirisi ile girmiş ve tkinci Dünya Savaşından sonraki tnsan Haklan Bildirisi. 1789 bildirisindeki gar^ntileri daha da güçlendirmiştir. Bütün uygar ülkelerde' bağımsız mahkemelerce dağıtılan adaletin garantisi yerleşmiştir artık. Sadece faşist veya komünist diktası ile yönetilen ülkelerde bu garantiyi göremeyiz. 6435,657, v.b. ir ulusun üyeleri, birbirlerinin sıkıntüarını paylaşan insanlardır. Biraz sıkmtılı da olsa şu asagıdaki mektubu okumaya katlanmak gerek: «Saym îlhan Selçuk, 12 Mayıs 1971 günü îstanbul Sıkıyönetim Kumandanhğınca Adapazan Merkez Lisesindeki Edebiyat öğretmenliği görevimden alınarak tutuklandım, üç ay küsur gün içerde yattıktan sonra salındım. Salmdıktan tam bir yıl sonra Bakanlık yapıştı yakama..; Sordu. soruşturdu. « bu durumu ile kamu hiımetini splâmetle ve tam olarak yapamayacagı anlasıldığından 6435 sayüı kannna çBre » diverek Bakanlık emrine aldı. 6435 sayılı yasaya göre, memur Bakanlık emrinde alU ay kalabiliyor. Alö syın sonunda ya Bakanlıgın teklif ettiği yeni bir göreve va eski görevine veriliyor, ya da emeklive ayrılıyor. Fakat memura hizmet süresine göre değişen bir aylık da ödeniyor, üçte bir dörtte blr gibi. Benim kesintili Bylığımı vermedi Sakarya Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü: «657 Sayılı Personel Kanunu çıkınca 6435 Sayılı Kanun yürürlükten kalkmıştır» dedi. Oysa Maliye Bakanlığı, pek çok genelgesinde açık aylıklann 6435 sayılı yasaya göre değil, 657'ye göre ve tam ödenme'sini emrediyordu. Aynca Istanbul'da. Trabzon'da. Elazığ*da Bakanlık emrine alınan öğretmenler de ayîıklarını alıyorlardı. Bunları hatırlattım Muhasebe MUdürüne. Dedi ki «Onl»r 657'ye göre Bakanlık emrine alınrruslardır.» öyle değildi ama, «ille de ver» diye yakasına yapışamazdım ya. Maliye Bakanma bir mektup yazdım. Benim için özel bir buyruk istedim kibarca. Hemen cevap geldi. Sevtndim. «tnceleme sonucu, «ize bildirilecektir» deniyordu. Fakat henüa bildirmedller. Belki de adamlar taşrada genelgelere göre Işlem yapıldığını sanıyor «fenelgemi» var, uygularlar elbet» diyorlardı. Bir mektup Bakan Sabahattin özbek'e yazdım: Kıyıyorsun, bari kuralınca kıy... demeye setirdhn sözü. «Bakanlık emrine alınışimın yüriirlükteki kanuna gfire yapılması, ya da açık ayuklanmı almak İçin gerekll bilgi »e^ emirlerin...» veriîmesi dedim. Gelen cevap: «Bakanlık emrine ahnanlara 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunumm 141. maddesi gereflnce m«a» adenebitaesi Içln a>nı kanunun IM. maddesi eerefince görevden uzaklastınlma işleml yapılman şarttır^ Öyleyse neden 6435'e göre uzaklaştırdın? Yanl 6435 sayılı . kanun yasa dışı olduğu biline biline uygulanmış. Gerçi Danıştay da bu yasaya dayanılarak yapılan işlemlerin yasa dışı olduğuna ve 6435'in yürürlükte olmadığın» karar verdi; ama, Bakanlığa usul, görev v» yasa hatırlaüldıgında gtme d* in*anla dalga geçemsine: Bizim seni 657'ye göre Bakanlık emrine almamız gerekirdi diye cevaplar verilmekte. Bu arada Bakanlar Kurulu da yetkisini kullanarak bir kararname çıkardı: Tutuklu. ya da tutuksuz bulunsım, açıkta bulunan her memura yarım aylık verilmesini emrediyordu. Kararname Resml Gazete'de yaymlandı Ben de arlık yannr da olsa. »ylıfımt alırım» diye düsGndüm. İl Eğitim Mudürlüğüne gittim. Alamadığım aylıklar için bordro düzenlendl. 1972 yılının son günleri olduğu için para emanete almdı. Blraz bekletilip verüecekmis: Bu kez alıyonız, diye umutlandım, inandun. . Ama Muhasebe Müdürü yine ödemedi. Değtl mi kl senin hakkında gelen kararda 6435 Sayılı Kanuna go're islem yapılması emrediltyor. ba kanun maddesi defismeden para ödenmez..» diye cevap verildl. Yani Bakanlar Kurulu karan da havada kalmıstı. Simdi durumu özetlersek: (435 Sayılı Kanunla bana maaş ödenmiyor, çünkü yfirfirlükte değüdir. 637'y* göre bana maas ödenmiyor, çünkü 64351e açıga alınmıstır. Kısacası ıBen seni aç bırakacağım». *** Yukarıdaki mektubu, devlet dairelerinin nasıl Işledifinl gösteren bir ornek diye yayınlıyoruz. Kafka'nın hikâyelerini de aşan bir gerçek hikâyebu.. Ama nice bo>l« kikliye, baaün yafanıyor. Yafaruyor, gelecek t«ki edebiyatunaa tentinlejürmek Jcin. Yürekten Dileğimiz Anayasamızda «Güvenlik Mahkemeleri» adı altında siyaset mahkemeleri kurulmasına doğru atılan adım, ülkeyi gitgitfe adalet garantisinden yoksun kılarak, karanlığa doğru götürecek bir adımdır. Az çok tarih okuyanlar bilirler ki, bunun sonu yokrur. Anayasamız birçok yasanın çıkanlmasını emrettigi halde, bu yasalar 1961 tarihinden bugüne değin çıkarılmamıştır. Yürekten dileyelim ki, «Güvenlik Mahkemeleri Yasası» da bu kategoriye girsin ve bu mahkemeler kâğıt üzerinde kalsın. Adalet mahkemeleri ister adll, ister irfar!, ister askeri yargı alanında olsun bu ülkede, şimdiye değin olduğu gibi, bundan sonra da ülke ve halk güvenliğini koruma ve adaleti, hiç gölge düşürmeden, dağıtma gücündedlrler. Bu adalet mahkemelerinden ayrılıp siyaset mahkemeleri yoluna gitmek, ülkemize sadece yeni huzursuzluklar getirir. Bilindiği gibi canlı varlıkların yapısındaki hücreler kan«erlesince, birbirini zehirlemeğe baslar ve bünyeyi yok eder: çünkC bunlar birbirinl yer. îşte siyaset mahkpnneleri de bir gün, onu kuranları yiyebilir. örnegi eörülmüştür. Gelecek haftakl sohbetimizde size. siyaset mahkemesi niteligini taşıyan «tftiklâl Mahkemeleri»nden söz açmak isterim NOT: Birisi hem de ne yazık W çocuğum yajında blr hukukçu benim için: •YıUnın bası odur» demts. Bizim 40 yılhk hocalık hayatımızdaki e»erlerimlz ve 31 yıllık yazariık yasamımızdaki bütün yazarlanmız konferanslarımız meydanda Biz özgürluüümüze o kadar bağlıyız ki. ne komünlst d)ktasına ne de yukardaki sözu söyleyenin fısist diktasına boyun eğerîz. Bırakmah artık bu çtrkin ıftiraları. EJer yukarıKi sözü söyleycn •hukukçu*, akranım oltaydı. kendisine şu fıkrayı anUtırdım: Bir fün Tahlr Efendi adında bir zat Şair Nefi için rkelb. (yanl köpek) demiş. Bunu duyan Nef'i Türkçedt •teraln anlımına gelen Arapça ıtâhir» sözcüğünO ki anlamda kulianarak şu kıtayı yazmış: •Bana Tahir Efendi kelp demij İitlfatı bu söıde zâhirdlr S»fll mezheblm benim zit* İtikadımca kelp tihirdtr., B EtkMi Bir Tedbir Ne yapalım, bizler görevimizj yaptık. Sayın siyasetçilerimiz de görevlerini yaptıklarını sanıyorlar. Bunlardan kimisi, meydanı boş bulsa. daha başka görevleri de yerine getirecek. Baksanıza, ne dedi birkaç hafta önce sayın bir politikaeı: «3035 profesörün ipini çekersin. her şey düzelir.» Hem d'e bu sözleri 22 Şubat'ta, yasa koyucu bir Meclis olan Parlamentonun toplantısında söyleraiş. Bu etkili öneriyi aUcışlayanlar bile olmuş o toplantıda. öncelerde de bu doğrultuda öneri yapanlar ve bunu açık açık, ya da dolaylı olarak yazanlar oldu idi; fakat onlann «Hnknktan nasibi olmayan» insanlar olduğunu düşünerek teselll buluyorduk. Gazetelerin yazdığına göre, yu fki Tür Mahkemenin Ayrımı Işte böyle sayın okurlarım. Şimdi işin mizah yönünü bir yana bırakahm da, adalet mahkemeleri ile siyaset mahkemelerinin ayrımım göstereüm ve bugün pazar olduğu için, bu işi Hukuk diliyle değil, olanak ölçüsünde, basitin basiti bir anlatımla yapmağa çalışahm: Adalet mahkemelerinde, bunlar ister adli, ister id'arî, ister askerl yargıya ait olsun yargıca, herhangi bir adalet işinde hiç bir makam emir veremez. Meselâ: «Filânın falandan olan alacağını alabilmesi için çabnk KÖYDEN HÂBER OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardmdan Ülkelerde Yeni Kaynaşma ve Gelişmeler Oniki Dışişleri Bakanı ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheün'in katıldıklan Vietnam uluslararası barış konferansmdan sonra yayunlanan «Nihal Belge», 27 Ocakta Pariste imzalanan dört taraflı (Amerika, Kuzey ve Güney Vietnam, Vt etkong) anlaşmanın tekrarından başka bir anlam taşımadığından dağın fare dogurmasına beozedi. «Nihal Belge» nin 9. maddestnde, ona lmza atarken, Ulkelerin, birbirini tanıdıklan da demek olmayacagı belirtildiğine göre, banş konferansında banşa doğru adım atılmış değildir. Yanl Kusey Vietnam Saygon hükümetini, Saygon da Vietkong*u tanımak tan kaçınıyorlar. Aslında konferans sırasında savaş devam ettiği gibi konieranstan sonra da devam ediyor. G. Vietnam, Kuıey Vietnam'ın ateşkesi 5668 kez ihlâl ettiğini iddia etmiştir. Fakat Amerika askerlertni çekiyor. Kuzey Vietnam da Amerikan tutsaklannı geri veriyor. Amerika gittikton sonra da Nixon'm Vietnamlaştırdığı savaş Vietnamlılar arasında sürüp sidecek. Sadece Amerikasızlaştırümış olacak. «Bir okul müdürü olarak giriyomm smıfa. Atatürk'le 11gili sorular sıralıyorum, soruyorum sınıfa. Ses yok. En sonunda «Atatürk kimdlr?» diyorum. Kalkıyor bir öğrenci «Futbolcudur» diyor. îçim buruk buruk. Geçiyorum Hz. Muhammed'e. Çocuklar yetmiş iki sülâlesini biliyor. Onunla llgili ne aklınıza gelirse. Bilsinler tabii. bilmesinler diyen yok. Daha 1. sınıfta olan bu çocuklar otuz iki farzl, gusül aptestini, âyetleri de biliyorlar, ama nedense Atatürk'ü duydular mı afallıyorîar. Acaba öğretmen arkadaş Atatürk ve Cumhuriyet ünitesini işlemeyi unuttu mu bu yıl diyorum. Herhalde bir yanlışlık okh» deyip raraştınyor, inceliyorutn. Bakıjortnn enda«"ÖneeTcl"yıftafd* °<ia lşlenmemiş.» ' ' " '•'• •••••Gerede'nin bir köy Ükokulunun müdüründen gelen bir mektup. Bir bildiri değil nü bize? llkokulun birinci sınıfındaki çocukların din bilgilerlr.e bakın! Bir de Atatürk ve cumhuriyet konulannd'aki bilgisizliklerine!.. Müdür, basına gelenleri uzun uzun anlatmış. Ne çeşit öğretmenlerle uğraştığlnı Sonra bu çeşit öğretmenlerle uğraşmasmın ne gibi sonuçlara yol açtığını... «Bir okul müdürü olarak yönetmeliğin bana verdiği yetkiye göre çağınyonım öğretmen S. B.'yi. Sen plan ve programın dışma çıkam8zsın, Atatürk ve Cumhuriyet Bayramı ünitelerini işlememişsin, diyorum. «Sen kimsin?» dlyor bana. O halde seni M. EŞitime bildireceğim diyorum, bildir diyor, şimdiye kadar şikâyet edenler ce yaptı ki! Evet hakîı söylemişti arkadaşım. Devrin, onların devri olduğunu yeni anladım.» Derken müfettis gelmiş, durumu anlamış, müdüre cîe hak vermiş: «Korkma senin arkandayım, bu memlekette çalışanlara yer yoktur» demiş. Sonra bu müdürün komünist olduğu iddia edilmiş. Eh o kadar olacak, mademki Atatürkçüsün, komünistlik suçlamasını sineye çekeceksin... Bu müdür de namaz kılmıyor diye komünist sayılmış. Hattâ Atatürk devrimlerinin aleyhinde bulunduğu bile iddia edilmiş!.. Atatürkçü müdür, Atatürk düşmanı bir öğıetmenle uğraşır, yola getirmeye çalışırken, bir de bakıyor kendisi «Atatürk düşmanı» oluvermiş nasılsa! «Bizler Türkiye'de eğitim sorunu halledilmeden hiç bir sorunun çözümlenemeyeceği kanısındayız. Atatürkçü geçinenler her nasılsa Atatürk'ün «eğitimde birlik» felsefesini unutup, bir yana itip iki kusağı karşl karşıya getirecek zaten getirmiştir Çağ dısı kurslar açmaya başlamışlar. bunda âdeta yarısa girmişlerdir. Kızların bile Imam Hatibe girmesini isteyenler bu akımın en açık örneğidir. Bunun a&ı Atatürkçülük değil yutturmacadır. Köyün masum çocuklannın dimağlan çağ dışı bir eğitim felsefesine göre yuğrulmakta ve milliyetçi geçinip bu kelimeden ürken bu adamlar Mekke başkent olmak üzere bir îslâm lmparatorluğu kurmak hayali peşinde, Türklük, Atatürk ve bilim düşmanlarından kurulu bir ordu meydana getirmek istemektedirler. Bu yolda epey mesafe de ahnmıştır Çünkü bı» gerid kurslar tamamen bu kisilprin tekeline geçmiştir.» tşte size bir köy ilkokulu mürfürünün yazdıklan. Anadolu köylerinden hep böyle haberler geliyor. Ne denli iç açıcı, umut verici!.. Son olarak şu satırları okuyalım: «Geçen pün camiye gittim Hoca hutbede gayet msğrur ve kendinden emin bir şekilde aynen şöyle nutuk çekiyordu. «Ey müminler, kendisini ilme adamış kişiler dalâlate sapmış kimselerdir. Aîlah onlan hiç bir zaman affetmeyecektir.» İl. Bolu. llçe Gerede... Köy? Hangisini isterseniz o olsun, farketmez. Ama bu okul müdürünün çileli Atatürkçü aydınm bildîrdiği gerçekler ortada, gözle görülecek, elle tutulacak kadar yakında, gözler önünde. Hepimiz seyrediyoruz. Kızarak. şaşarak. Ama seyretmekten başka bir şey yapmıyoruz. Yapamıynruz... Fare Doğuran Dağ: VİETNAM'DA AMERÎKASIZ SAVAŞ DÖNEMİNE GEÇİLDİ FRANSA'DA DE GAULLE'CÜLÜĞÜN SONU ŞİLÎ' DE ALLENDE. MARKSİST YOLDA YÜRÜYECEK GERİLLALAR ARAPLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ DOLAR YİNE HASTA! İNGİLTERE'DE SEÇMENBİR Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER çim Şili'ye temelll değişim getirmemis, azınlığın oyları ile iktidara gelen Ailende. her iki mecliste de azıniıkta olduğu halde Şüi'yi marksizm'e götürmekte devam edecektir. da Meir ile görüjmelere girlftlgi istemezler, Mcat Iıtemestler de bir nrada, bu giritimi arka plana İran, Amerika vt îngiltere'nin de »tan iki olay meydana gelmiıtir: deıtekleriylt bu görevi yapacakIsrail, yolunu şaşırarak Sina gö tır. İran'ın sadece Irak ile llisklğüne gircn bir Libya uçagmı dü leri bozuktur. Pakictan'm yakm çürmüş ve yüzden fazla insan 31 dostu da olduğundan Belücistan'ı müştür. Bu yüzden İsrail dünyaca ayırarak bu ülkeyi parçalamak kmanırken, «Kara Eylül» tedhiş için giriıllen tesebbOı Iranı da çileri lsrail'in yardımına koşar gi kaygulandırmıtür. Pakistan'ın top bi, Hartum'da, ikisi Amerikalı, bi rak bütünlüğünü tran kendi topri Belçikalı. biri Suudi Arabistan rak bütünlüğü kadar önemli sıy lı, biri de Ürdünlü beş diplomatı maktadır. Artık güçlü bfr İran, kaçırarak bir takun istekleri ye bölgenin bir gerçeği olmujtur. rine getirilmezse. diplomatlan öl düreceklerini bildirmi{ler ve verdikleri mühlet bitince de iki ADolar gene hastalandı ve htsmerikalı ile Belçikalıyı Bldürmüşlerdir. İstekleri arasmda 1968'de talığı öteki gelişmiş ülkelere de Robert Kennedy'yi öldüren Sir bulaştı. Bu, 1971 yazmdan beri üçüncu hastalık oluyor. 1971 han'ın ve Ürdün'de yargılanan Fi listinlilerin serbest bir bırakürna Aralık aymda vanlan anlaşma o lan da vardı. «Kara Eyl01»ün bu uyannca 'o8 oranuıda devslilasyon ile ilk hastalık gecti. Fakat davranışı tsrall'in yaranna olmuş, Libya uçağı olayı âdeta unutul 1972 yılının ticaret dengesi 6 milmuş blr Arap kentinde glristlip, yar dolar açık verince haatalık A kaçınlanlar arasmda Arapların depresti. 1973 Şubatında » 10 oranında bir devaltiasyona daha gida bulunması, Araplan birbirine düsürmüştür. Suudi Arabistan ge dildi, fakat geçer gibi olan hasrillalara yardımı kesmeye karar talık geri geldi ve ağırlaştı. Ortakpazar çerçevesi içinde çözüm vermistir. lemek düşüncesiyle Maliye Bakanları Brüksel'de toplanraış, fakat borsalann bütün hafta kapaîngiltere'nin Basra Körferinden lı kalmasından başka bir karara çekilmesiyle meydana gelecek bos vanlamamiştır. Sadece dolar deluğu İran'ın dolduracağını, Şah ğil, kendi paralan konusunda da 1968'de söylemişti. Bu sozüne bağ Ortakpazar üyeleri arasında göh kalmak boşluğu doldurmak, hat rüş aynlığı vardır. Şimdi «on tâ dcha uzaklara da giderek Hint zenginler» denilen grup toplanadenizine ulaşmak için Sah, tranı cak ve bunlar arasında buluaan silahlamaktadır. Başbakan Huvey Amerika ile Japonya da toplantıda, Parlamentoya 693 milyon Riyal ya katılacaklardır. Bu toplantıda lik (140 milyar Hra) bir bütçe sun buluBduktan sonra Amerika Maliye Bakanı Schulz, ticaret konumuştur. Bütcenin 0/o20'si savunma giderleridir. İran Birleşik Amerika sunda görüsmelerde bulnnmak dau 2 milyar dolarlık en modern ir: 1 .Ioskova"ya gidecektir. Tica silahlan satın alıyor. Aslmda Kör ret dengesi açık verdikçe dolar fezdeki ulkelerin tumü de Arap da hawtalıktan kurtulamayacaktır ve İran tarafından korunmak tır. Okuyucu Mektuplan Ve İrlanda: Irlanda'da yapüan seçim Ue, hUkümetin değişmesine varmıstır. «trlanda Cumhuriyet Orriusu» adlı tedhişçi teşkılitına karşı açtığı mücadelede basarı Fransız seçimlerinin birind tu gösterdiği ve Irlanda'yı Ortakru geçen Pazar günii yapıldı; bu pazara sokabildiği için itibar gün de ikîncisi yapılacaktır. Se kazanan Başbakan Jaca Lynch, seçimi 16 ay öne almaya karar çimden önceki kamuoyu yoklamalerının tanminleri aşağı yuka vermiş, fakat tahrrünlerinde yenilmişür. Lideri bulundutu n doğru çıktı. De Gaullecüler oyların " o 35 sını Komünist Sos Fiahna Fail partisüün karşısına çıkan Fine Gael ve İşçı partiyalist Birliği o'o46 smı Ortadaki Reformistler de '• 12 sini aldılar. leri koalisyonu, 73 sandalye kazanarak, 69 sandalye alabilen Birinci turda seçilnüş olmak için Jack Lyneh iktidarını düsüraday, oyların en aşağı yansınJack Lynch yerine dan fazlasını almalı idi. Alama rrıüstür. yanlar ikinci tura kalmışlardır. Fıne Gael partisınin lideri LiBirinci Uffda pek az sayıda mil em Corgrave başbakan olmuştur. Seçim plâtformu olarak letvekili seçilebilnıiştir: De Gaullecülerden 48, Komünist Sos Lynch, Irlanda'nın bitleşmesi, Ortakpazara üyeliği gibi lronuyalist Birllğtoden 9, Refonnist. ları ele almış, fakat muhalefet lerden de 6. Dışişleri Bakanı Sch enflâsyon, umann dahil Bakanlann çogu, ona yanasmayarak. hayat pahalılığı, vergilerin aKomünist lideri Marchais, Sosğırlığı üzerinde durmuş ve bu yalist lideri Mitterand, Reformistlerin liderlerinden Lecahku konular halka daha yakın olöuğundan kazanmışür. İktidar et ve G. G. Servan Schreiber ikin ci tura kalmışlardır. Birinci tur değişimi İrlanda'nın dış politikasmda değişim demek değildir. dan sonra ikinci tur lçJn adaylar arasında alışverişler başlar, az oy alan daha çok alan lehine çekilir. Sonuç bugün belli olacak De Gullecüler iktidardan dtişmemek için belki de Reformistleri Nixon'un barış girişimi hazırortaklığa alacaklardır. Her hal hğı içinde bulunduğu, Kral Hüse de Fransa'da De GauHe'den son yin, Enver Sedat'uı temsilcisi Ha ra De Gaullecülük de sona eri fız tsmail ve İsrail Basbakanı Golyor. Sınava katılma koşulu düzelmeli Biz Ankara, Çankaya Uçesi ofcul ldareslne bas vurduk. IçiDerbent İlkokulu 5. sınıî öğmJzden 1 arkadaşımızın ışlemrencileriyl*. Hayatın kahrelert yapıldı. Blzler 3. ve 4. »dici kosullan tüm ağırlığı İle nılımm pekiyi derece üe geçUstümUzdedir. Gecekondu yamediğtmlzden sınava katılamı»amım tadmayanlar bizim ya yacagırtus söylendi. şam kosullarunızı bilmezler. Bizim okulumuz gecekondu Kimimizin babası işçi, odacı, ço |emündecUr. 3. ve 4. sunflanğumuzun babas] işsizdir. mıa, çogumus vekil ögretmenBin bir türlü »rluklarla ya de okuduk. öğretmensia geçen şamımıa sürdürmekte ve 1leri yıllann kabahatını bizlere yüköğrenim yapma fırsatını ara leyen llgllilerden soruyoruz. maktayız. 19721973 öğrenim Sınava katüma kosullannı yılmda S. smıfta okuyan 40 hangi objektif ölçülere gflre öerenci olarak cDevlet yatılı yaptını». Niçln? bizTere Ueri ortaokul ve 7 yülık öğretmen öğrenim yapma olanagı tanınokulu nnavlanna girme lc için mıyor? Ügililer bizim gibi on binlerceyurt çocuğunu düşünmelidirler. Gerçege uymayan bu seçme durumunun biran önee «iüzeltil mesirn istiyor. suıava kablabitaıemi» için gerekll yerlere talimat verilmesini bekliyoruz. Saygılanmızla. Fransız Secimleri: Yine Dolar: İran: Ortadoğu: Pilotluk için yeterli, foförlük için yetersis Şili'de: İLAN îstanbul Adalet Komisyonu Baskanlığından: Genel Idare Sınıfı Kâtip Kadro Onvar'an Adalet dairelerinde yukanda belirtilen münhal görevlere münasipleri alınmak Uzere 23.3.1973 Cuma gtinü saat 930 da yarışma smavı yapılacaktır. Aranan Şartlar : 1657 Sayılı Devlet Memurlan Kanunumm ffl. maddesindle yazılı şartlan haiz. en az ortaokui mezunu olmak, 2Yazı makinesi ile dakikada en nz 30 kellme yazmak, 3 Askerliğini yapmış olmak, tsteklilerin bir dilekçeye ekleyecekleri belgeleri ve İM adet fotoğraflan ile birlikte 22.3.1973 Perşembe gönü mesal saati bitimine kadar Adalet Sarayında Komisyon Başkanlığına başvurmalan ilân olunur. (Basın: 12287/1556) Şili'deö seçim, geçen Pazar günii sona ermiş ve Allende'nin EOICU koalisyonu oylann "M 43'ünü. karşısındaki muhalefet de Ulusal ve Hıristiyan Demokrat . oylann V 54*ünü almış« lardır. Her iki tarat da sonuçtan memnun görünüyor. Hıristiyan Demokrat lideri «Sonuç, Türkiye Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele KoSili'yi komünistıiğe götüren • Al!ende"ye halk dur dedi» diye X misyonunca, 1974 75 ders yılında, Amerika'da Yüksek Lisans konuşurken. Ailende «hükü • (Graduate) ve Doktora (Post Graduate) çalışmaları yapmak ismetin sosyalist orogramma gü • teyen öğrencüere her sahada bir miktar öğrenim bursu sağlanaven oyu aldığım» sövlemiştir. caktır. Aslmda, oylann üçte iki coMÜRACAAT ŞARTLARI: ğunluğunu alıp da Allende'yi a. Türk vatandaşı olmak düşürmeyi uman muhalefet için b. 34 yaşından büyük olmamak scçim yenilgi olmuş, Ailende c. lyi Ingilizce bilmek ise 1970'e oranla daha tazla 07 d. Üniversiteden veya dört senelik bir yüksek okuldan mezun aldığından daha da güçlenmişolmak (1973 yaz döneminde mezun olacaklar burs ijin mütir. Ailende 1970 seçiminde racaat edebilirler) •• 36 oranında oy alarak mec/ e. Yüksek tahsil süresince alınan notlann ortalaması en az lısçe başkanbğa getirilmiştir. • ÎYİ» olmak. Zira ytne de ad&ylar arasmda Doldurulmuş müracaat formlarmın en geç 13 Nisan 1973 aksaon çok oy alan oydu Şimdi almma kadar Fulbright Komisyonunda bulunması gerekmektedir. dığı oy oranı yükselmis ve aMüracaat formlan ve daha fazla bilgi asağıdaki adresten temin zınukta ise de meclisteki sanedUebüir. calya sayısı C senatod&kl de , Fulbright Eğithn Komisyona: sandalye artmıştır. Ailende de Çelîkkale Sokak 3/8. Kızılay. ANKARA «burjuva» anavasasını degişirtmek için umduğu üçte iki ço •••••••••••••••••••»•••••»»•••••••••••••••• tituniuğu fiigım (Bu 1080) 1561 ! i FUIBRICHT » • * •••••• Ingiltere'de: Enilasyona karşı alınan tedbirler vüzünden hükümet ile tsçi sendikalan arasında bir süreden beri devam eden çatışma, demiryolu isçüerinin de greve gitmeleriyle en ağır aşamastna varmıştır. Daha önce gaz işçileri grev ilân etmişlerdi. 10 milyon üyesi olan T.V.C. bir günlük genel greve gidilmesine karar vermişse de günU henüz belirtilmemiştir. 1926 yılından beri tngiltere'de genel grev olmamıstır. Aslmda, türlü sendikalarin grev ilân etrneleriyle Ingilterede yaşantı felce uğramiştır. Heath seçime gitmekten söz ediyor. Hafta içinde yapılan üç ara seçimden ikisini 1970 secimine oranla daha az oy alarak işçi aday 1 an kazanmıştır. Iincoln bölgesinde ise, işçi partisinden ve milletvekilliginden birkaç ay önce istifa edip aynl bölgede bağımsız aday olarak seçime eiren Dich Taveme her iki partinin adaylannı yenerek tekrar milletvekili olmustur. Partilerin itibardan dı^tüfü ve îngiliz seçmenlerinin, fazla tutucu bulduğu muhafazakar partl ile fazla sola kayan î s ^ Partileri arasında Uçünctt bir partl arao> ğı seziliyor. taurshın 31 Ocak 1973 güna piloflufumun devamı İçin Haydarpaşa Nümune Hastanesine müracaat ettim ve «ynı tarihte A449 nolu raporla «Pilotluk görevine devam eder, sağlık kurulu raporu oybirliği ile verildi» kara nnı "lırk^Ti g5z hanesinde de sağlam, renk ayırmasj tam Iba resi yazılı idt 26. Şubat 1973 günü sofSr ehliyeti almak için Beşiktaşta Sağ lık Kurulu muayenesine girdim. Raporun göz hanesine yetersizdir yazdılar. Evet bu kararlannda da haklı idiler. Çünkü hakikaten en alt sıradan yukanya doğru beşınci sırada gösterdikleri harfleri okuyamadım. Fakat tam 26 gün evvel Istanbu lun en yetkili hastanesinde en güzlde doktorlaı tarafından mu ayene edilmiş ve ısıklı levhada gösterilen en alt sıradaki en 8ü çük harfleri dahi rahatlıkla oku muştum. tik önce bu ise ben de şaştım ve hatayi kendimde ara dım. Sonra bir anda kendiml toparladım ve 26 günde bu ka dar büyük değisikliğin olamıya cağmı düşünerek, muayene salonunun ısık ve mesafe bakımmdan sağhk kurallan Umitlerl dısmda olabileceğini düşündüm. Bu memlekette sofBrlük yaDmak, püotluk yapmaktan daha zordur derlerdi de inanmazdım. Adı Saklı Derbent tlkoknlnndaa sınava girmek isteyen 39 öğrenci adma S/A sırufından Oztürk C1NAB Test kitaplarını zorla aldjrmak istiyorlar •« Balıkesirde görevli bir tlkokul Müfettişı tarafından birçok hatalarla bastırılan ve Vilâyet Maarif Müdürünün 5n sözü ile satışa çıkanlan tlkokul TEST KtTABl çocuklanmıza aldınlmak İçin baskı yapılıyor. Aslmda Sgrendiölmize g5re bu tip kitaplar Bakanlık Talim Terbiye Kurulundan eecirilip Yayın Müdürlüğünce kendi Tebliğler Dergisinde tavsive edilmiş olması llzımmıs. ffSretmen ve öğrencilere baskı yapılıyor, dar bütceml?den yararsıı kitabı alamıyoruz Çocuklanmjzın sınıfta bırakılmasından da korkuyoruz. Lütfen durumu ÜRİlilere tfuyurmanızı bekliyoruz. Bahkeidrde btr . Sfrenei velisl