Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 1 Ekim 1950 Handan Sezenelin davasııta baslandı Baştaraft 1 inci sahtfede inceden inceye tetkik edilmiş ve neticede şu esaslar belirtilmiştir: 1 Aclalet doktoru tarafmdan yapüan ilk muayenede ve müteakıben Morgdaki otopsi sonunda cesedde mücadeleyi ve cinayete delâlet eden hiç bir emare görülememi'tir. 2 Uyuşturucu bir madde verilmsk suretile kadının balkondan atılması iddia ve ihtimali de Morg raporile varid değildir. 3 Apartıman dairesinde mahal len yapılan tatbikat ve keşiflerde eamkla Handan arasmda vakadan evvel herhanşi bir mücadele veya itilip kakışma gibi hareketleri ortaya koyacak bir âsar ve emareye rastlanmamıştır. Ahmede seslendim, meydanda yoktu. 2 nci kattaki kiracılarm kapısını vurarak meseleden onları haberdar ettim ve merdivenleri süratle inerek Handanın yanına geldim. Baygm bir halde betonun üstünde yatıyor, kesik kesik inliyordu. Kendisini kucakladım, bu srrada ikinci kattaki kiracılar da oraya geldiler. Hep birlikte Handanı kapıcının zemin katındaki odasma götürdük. Burada ağzma su verdik. Kendine gelir gibi oldu.. Sordum: Handan bu çocukluğu niçuı yaptın?.. Bir müddet cevab vermedi, sonra: Başım ağnyor, kalbim duracak gibi oluyor!. diye konuştu. Bu meyanda doktor arıyorduk. Fakat maalesef doktor bir müddet sonra geldi ve enjeksiyon tatbik ederken de Handan ruhunu teslim etti. RADYO f Bugünkü Program J İSTANBUL 12.57 Açılış ve programlar 13.00 Haberler 13.15 June Christy. Louise Carlyle ve Mary Mayo'dan şarkılar (Pl.) 13.45 Saz eserlerl Ovun havaları; çaianlar: Haydar Tatlıyay ve aTkadaşlar 14.00 Serbest saat 14.10 Dans müz ği (Pl. I 14.30 Şarkılar; okuyan: Suzan Güven; çaianlar: Hakkı Derman, Şerif İçli, Isma.l Şençalar 15.15 Dinleyici istekleri 16.00 Şarkl ve türküler (Pl.) 16.30 Konserto (P: / 17.15 Napoli şarkıları (Pl.) 17.30 Dans müziği; çalan: Necdet Koyutürk orkestrası; sbyliyen: Şecaeddin Tanyerll 18.00 Bestekâr slmaları; Maurice Ravel (Pl.) 18.20 Fasıl heyet. konseri 19.00 Haberler 19.15 Kısa şehir haberlcri 19.20 Şarkılar; okuyan: Safiye Aylâ; çaianlar: Sadi Işılay, Izzeddin Ökte, Edib Erten 20.00 Serbest saat 20.10 Haflf ara müziği (Pl.) 20.15 Radyo Gazetesi 20.30 Saz eserleri; çalanlar: Cevdet Çsgla. Fahire ve Reîik Fersan, İzzeddin Ökte 20.45 Filmlerden müz k (Fl.) 21.00 Aşk mektubu (Radyofonik tcmsil) 21.25 Seçrr.e tangolar (Pl. I 21.45 Şarkılar; okuyan: Mustaia KoV3r:cı; çaianlar: Sadi Işılay, İzzeddin Ökte, Vecdi Seyhun 22.15 Sonat (Pl.) 22 15 Haberier 23.00 Haltanm spor habcrleri 23.10 Dans müziğı (Pl.) 23 45 Hüfif gece müziği (Pl.) 24.00 Kapanış. 8.28 Açılış ve program 8.30 Haberler 8.45 Günaydın (Pl.) 910 Günün programı 9.15 Kadyo lle lngılizce 9.30 Sevil^ıiş parçalar (Pl.) 10.25 Makam'.ardan bir demet 11.05 Temsil 11.30 Salon orkestrası ıPl.) 12.00 Hep bernber söyliyeiim (Yurdden sesler korosu) 12.30 Telden tele 1250 Oyun havaları (Bağlama takımıl 13 00 Haberler 13.15 Dans müziği (Pl.) 13.30 Öğle Gazetesi 1345 Dans müziği (Pl.) 14.00 Kapanış. 17.58 Açılış ve ruıgram 18.00 înce saz 19 00 Hafccrler 19.15 Tarihten b.r yaprak 19.20 Yarım saat dans (Pl.) 19.50 Akşamın karma müziği (Pl.) 20.15 Radyo Gazetesi 20.30 Şarkılar; okuyan İsmet Ugurlu 20.45 Çeşidli haflf mclodiler (Pl.) 21.15 Vuzikle gezi (Pl.) 22.00 Konuşma 22.15 Dans rmiziğl (Pl.) 22.45 Haberler 23.00 Kapr.nış. Kan davalannın korkunç kurbanlan Aşkın çıldırttıjp ate^U gönttllerin feci romam B U G Ü N LALE'de TAKİP ( P UR S U E D ) feresa Wright Robert Mitchum'un Nefesleri kesen, kalbleri çarptıran heyeean dolu filmleri. DİKKAT : Uçakla fetirilen J u r n a l d e K O R E H A R B İ 3 EKİM SALI AKŞAMI Pangaltı İ N G İ Sinemasında Entevnasyonal revü tarafmdan tertib edilen zengin programlı mevsimin ilk büyük müsameresi 1 Avrupada, Hindistanda ve İranda büyük şöhıete sahib keman profesörü meşhur sauatkâr 4 Handan Sezenelin isterik ve dalâleti tenasüliyeye sahib bir kadm olduğu anlaşıldığından. isteriklerde küçük tehevvürlerin bazan facia ile neticelenmiş bu gibi hâdiseiere sebebiyet verdikleri çok Bu sırada savcı Şekib Musluoğlu görülmüştür. Bu bakımdan sukut şu sualin sorulmasını cinaî bir mahiyeti haiz değildir, hâ sanıktan dise kadının intihar etmesinden istemiştir: Sanık, verdiği ifadelerde daib,"ettir. ima Handanla münakaşa ve kavga Sorgu yargıchğı. bu kanaatlerini, mutehassıs raporlarına ve bilirkişi ettiklerini söylüyor. aralarında nilerin malumatlarına istinad ettire kâh olmadığına göre bu müz'ic hayatı devam ettirmekte ve bu ağır rek şöyle bir neticeye varmıştır: Cinayet iddialarını teyid edecek şartlara katlanmada sebeb ne idi?. Savcının bu sualini sanık şu şehiç bir delile tesadüf olunamamıştır. Aynı zamanda sanığın muha kilde cevablandırmıştır: Ben hayatımda böyle bir kadın kemesinin men'ine dair savcılık iddianamesi uygun görülmüş, Han görmedim. Zaman olur gayet nedanın kendisini atmak suretile öl şelidir, zaman gelir korkunç bir düğü anlaşıldığından sanığın mu hal alırdı. Kararsızhklar içinde yühakemesinin men'ine karar veril zer, saati saatine uymazdı. Ayrılmiştir. mak isterdim. Fakat önler, içtiKaramame okunduktan sonra maî vaziyetimi düşün, beni dosta Başkan, Ali Koçuluya hâdiseyi an» düşmana karçı koru, derdi. Bundan sonra Ali Koçuludan 50 latmasını söylemiş', o da hulâsaten bin lira maddî ve manevî zarar isföyle demiştir: « Handan Sezenelle 48 senesin teyen Faruk Barıştanın müdahil de tanıştık ve kısa bir zaman son olarak duruşmaya ahnması kabul ra beraber oturmağa başladık. Bu edilmiş ve duruşma, ilk tahkikatta müddet zarfmda kendisile sık sık dinlenen şahidlerin celbleri için 4 münakaşalanmız olur, hattâ dargın kasım gününe bırakılmıştır. durmamızı icab ettiren kavgalar da çıkardı. Vakaya takaddüm eden günlerde de onunla danlmıştık. Bütün bu dargmlıklann sebebinl 1951 plânına göre kıskanchk teşkil ederdi. Beni bir takım mevhum kadınlardan kıskaO c a k ayının ilk haftasında nır, eve geç geldiğim akşamlar hesablanndaki para kadar para mutlak onlarla gezip dolaşmış olikramiyesi alacak olan duğuma hükmederdi. Çok sinirli, acayib ruhlu bir kadtndı. Vaka günü akşamı yemek yedikten sonra güreş karşılaşmasına gideceğimi atasına siz de katılabilirsiniz. söyledim. Ben de gitmek istiyorum dedi. Bu yüzden tekrar münakaşa başladı. Kısa bir zaman sonra sofradan kalktım, paltomu giyip koridora çıkmak üzere iken Handan, birdcnbire oturduğu yerden fırladl ve: Şimdi sen görürsün!. diyerek balkonlu odaya doğru yürüdü. ŞaşHesabmın arttınnıt kın bir halde ona bakıyordum. veya Camlı kapıyı süratle açü, balkona çıktı. Gözlerimle onun hareketleCözdan rini takib ettiğim o anlarda Handanın ata biner gibi sol ayağını bal YAPI ve KREDİ Bankası kona attığını, sonrada kaldınp kendisini aşağıya fırlattığını gördüm. DerhH aşağıya koştum. Kapıcı T ATAYî KONSERİ ANKARA I. 2 3 4 5 TRtO M A L O, Amerikan parodistleri Duo A R S O N komik Jonglor Duo ALEKSANDER AKROBAT S ü r p ı i z Fiatlar: 250 150 100 • • • • • M H i Bugün SARÂY Sinemasında SCOTT BRADY L. STEVENS tarafuıdan çok güzel bir tarzda yaıatılan ve cinayet ve tehlikeye kargı mücadelenin sırnnı ifja eden • 25 Talihli BU HAFTA SONUNA KADAR Çoruh Valiliğinden: 1 Artvin Cezaevi onarımı açık olarak eksiltoıeye çıkanlmıştır. Kumarda kazanmak için canla başla Y uğraşıp her şeyi ihmal edenlerin. aşkta Kandillide, iskeleye 3 dakika yakınhkta, fevkalâde deniz muvaffak olmamaları pn?k t&blîdir. Haris manzarası olan 500 M2. bahçe içerisinde çeşidli meyva ve çam bir kumarbazın haleti ruhiyeslnl Pu$kin «Maça Kızı» islmlt hikâyesinde büağacı, terkos, elektrik, havagazi tesisab ve ayrıca kuyusu bulutün çıplaklığı il« tahlil ve teşhir etnan, iki daire ve iki katlı, 10 odalı bir ev 12.000 liraya satılıktır. miştir. Beynelmüel şöhretl haiz bu Müracaat: Karaköy, Otobiis durağı, Demirbağ hau No. 18 edebi eser. Rondey Ackland ve Arthur ^ ^ • • ^ İ H H H H B Telefon: 40304.i^BB^^^aBHHMB Boys tarafından iktibas edilerek İngilterede filme alınmıştır. KUMARBAZ (Maça Kızı) ismi ile salı günü akşamı r.d an ititaren Sümer Sinemasında gösterilmlye başlanacak olan mezkur fllmde kumarbaz Gerrr.an rolünü kudretll aktor Anton Walbrook temsil etmektedir. Beyaz pcrdede büyı.k başanlar göstermiş olan sanatkâr bilhassa bu fllme yepyent bir karakter canlandırmaktadır. Mutena sanat e?crleri hazırlamakta başta gelen İngiliz sinemacılığının fevkalâde blr esert olan bu film gerek artist kadrosu bakimırdan 1 Belediyemize bağlı Su Işlelmesi ihtiyacı için 57 yüz aded su gerekse zengin dekor ve mlzansen itisaati ahnacaktır. barile şlrrdiye kadar seyredilen füm2 Sayaçlaıın evsafı: lerden ayrı blr kıymet ta^ımaktadır. a. Kuru katranlı, b. Doğrudan doğruya okunur, c. 13 nıilimetre'kutrunda. Yeni bir eser filme ahnıyor. d. Urnc karji mukaveme' tertibahnı haiz olaraktır. 3 Teklifler 4/10/950 tarihine kadar yapılacak \'e teklifle beraber iki cr'ed kata.oğ ve bir aded sayaç nümune olarak göndcrileBaş Roiierini OHHAN APIcektir. Taliblarin tekliflerinde tediye şartlarını bildirecekleri gibi BURNU ve İzmir Şehir Tiyattediyatta kolavhk gösteren firmalar tercih edilecektir. rosu artistlerinin oynrvdığı bu 4 Sayaçlcr 4768 sayılı kanun gereğince teklif alma suretile olaeser Duru Film tarafuıdan caktır. muvaffakıyetle hazırlanmak5 Belediye, ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine vermekte sertadır. besttir Kumarda kazanan aşkta kaybeder . SATILIK KEIEPİR E V BULMACA 1 r. JP NEVVYORK LİMANI KAÇAKÇILAR! Ihtiraslı ve he.yecanlı macera filmini mutlaka görünuz. Bugün doya doya gülntek, eğlcnmek istiyenler: ^ ^ • B ^ Türkçe «özlü ve taklidli NESIMAÇI KAHRAMAN G Ö N Ü L L Ü. RED SKEI.TON'un yarattığı harikulâde komediyl 2 3 « Gemlik Belediye Ba^kanlığından: SU SAATİ AMNACAKTIR YÜZBAŞI TAHSİN 2 Keşü bedeh (27389.76) yirmi yedi bin üç yüz seksen dokuz lira 1 Ekim Pazar matineden lübaren yetmiş alü kuruştur. Saat 20.30 da 3 İhsıe 19 ekim 1950 perşembe günü saat 15 te Çoruh BayındırDRAM KISW • ;k MüdüUüğü odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. ' \ ••] D OÎJ J U A N 4 Bu işe aid teklif kâğıdlarile sözleşme ve şartlaşma örneklerı ya;an: .Moiiere her gün ts<\yındırlık kaleminde parasız olarak görülebilir. Türkresi: t. Galib Arcan Telefon: 42157 5 Eksiltmeye girmek için isteklilerin (205423) iki bin eUi dört K O M E D İ K I S M I 'ira yirmi üç kuruşluk geçici teminat makbuzu ile 1950 yılına aid Ticaret Odası vesikası ve bu işe ehliyetli olduklanna dair Bayındırlık GELİR VERGİSİ M E K T F B İ . M.ı'.ürlüğünden alacaklan belgelerle tatil günleri dışında ihaleden üç Yazan: Louts Verneuil ve Genrge Berr Türkçesi: Lâmii Yener kün ev\2l düekçe :1e valiliğe müracaat etmeleri lâzımdır. TeleJon: 404C9 6 Pcstada vâki olacak gecikmeler kabul edilmez. (13364) Pazar günleri 1530 da matine İSTANBUL BELEDIYESI Şehir Tiyatroları HAFTALIK SPOR GA2ETESI F E N E R 1 Çok görmüş geçirmiş insanların hayatlarının sonlarma dnğru oturup yazdıkları (Ciki usul çoğul). 2 Talik ederek. 3 Herhr.ngı bir alış verişten sonra ücretsiz verllen kısım, blr çoğul takısı. 4 Hor •zun gurur ve iftiharla bişında sallodığı blr tabiat kuvvetl. 5 Hnrabe hallne döndürülmıiş yer. 6 Fes rengi. yabancı bir devletin parası. 7 Daima aynı jekilde tekrar o'unan şey. 8 Tersl bilhassa meşe paîamuclıında çok bulunan maddedir. Yukarıdan aşağıya: 1 Hayal perdesinin baş kahramanlarmdan biri. 2 Sinir doktorlarının musteri'cri (y>?ul). 3 Terim. 4 Varılmssı çok zarran sarfctmcğe muhtac mesafede bulunan meydan (iki keüme). 5 Eski Mısırhların taptıkIsrından. ak saçlı cedlerimizden. 6 Us kudreti ekseri meselelerl halle kâfi pe'rn (iki kelime). 7 ICjj'metli iskamMl kfiŞıriianndan. 8 «Temiz muhafaza et!» manasma mürekkeb bir emir. Evvclki bulmacanın hallcdilmif fekli I 2 3 4 S B 7 S 1 ~|~ " 1 1 s 1 •1 1 m o. 1 I m \n\ I 1 I m m 81 I Soîda'n sağa: oc * 0» • • * m 8 JSJK Sinemasında muhakkak görraelidirler. «YTLAN KADIN.) filmini scyredenler «Şeytanın Kızı» eserinde heyeean duyanlar, Yakut Gozlü Kız» ı hayranJıkla alkışlıyorlar. . I Bugün AR Sinemasına gidiniz. ÇILĞIN KALPLER Yıldızlar yıldızı MARGARET LOCKWOOD'un her filminden daha güzel olan w Şaheserini görüp siz d» hükmünüzü veriniz DİKKAT: Uçakla getirilen Jurnalde son KORE HARBİ ..MADNESS OF The HEART» Bugün S U M E R Sinemasında Bütün İ?tanbul halkı tarafından takdir nazarlarile seyredilen ve YVONNE de CARLO SCOTT BRADY tarafından parlak bir tarzda yarablan Ypni lik sezonu ile beraber yann neşriyatına başhyor. RenkÜ ve çok cazib bir şekilde çıkscak yarınki Feneri muhakk?k pörünüz. HER Y E R P F tS K U R U Ş KİIİSİKİAİÇHİT AİRJIJAJRİAİMİA TİAİRİDİRİDİIIŞ I. AŞK MELİKESİ (The Gal Who Took The West) Aşk sayesinde bir kadını. erkekler kraliçeliğine isâl eden ItF.NKLI büyük ikıiras ve macera fümini göriinüz. I DIŞTABİBİ • BÜRH4N CEM Babıâli, Ankara caddesi No. 99. Telefon: 20778 I LIAİKİ 1İL|E|Z|E|«İB|A KİA|Ç|1|C|IIO|Y Bugün T A K S I M Sinemasında Sıt 11 den itibaren devamlı olarak 2 büyük yerli film birden HARMAN SOSU DÖNÜŞÜ S O Y S U Z \ B ü t ü n poUs teşkilâiını seferber eden Gangsterlerin esrar dolu h a y a t m d a n bir yaprak. B U G Ü N SATILIK BOŞ EV Kandillide, Sadullahbey sokağında 4 No.h ahşab boş ev ve 4 odalı nezareti fevkalâde güzel (4500) liraya satılıktır. Görmek istiyenler içindekilere müracaat E L H A M R A Sinemasına GANGSTERLER DEMBERİ (MANHANDLAND) DOROTHY LAMOIB STERLİNG HAYDEN hı her tarafta dehşet uyandıran vak'alar'an yaratıVin fiim | DİKKAT: Uçakla getirilen Jurnalde son KORE HARBİ. K masö Yazan: KEMAL RAGIB ENSON Ariık Sslâhaldinin vanmdaki doktor'.Ta görünmj'kten çekindi. Bir yerde bekleyip cnların hanşi otelde oturdukl.rını öğrenmek, ertasi günü de gıdip Süheylânın yolunu beklemek vardı. Pek de güç olrmyaeaktı. Ona bile üşendi. "/avas 3'avaş oradan uzaklaştı. Uykusu yoktu. Gidip yatmak ?stemedi. Bulvar bo\runca yürüdü. Sonra Montmartre'e saptı. Biraz Pigalle'de dolaştı. Bir iki vcre girdi, çıkt?. Hiç birinde eğîencmcdi. Kabarslerin pek çoğunda, hani şu seyehat acentalannm adam başma yüzer frank alıp bütün gece meyhane meyhane dol: st:rdıklan turist ler vardı. Kötü bır tıyatroyu andıran «mizanseno îerle ikide bir kaikıp yapmacıklı danslar yapan uydurma apaşlar büsbütün sinırine dokundu. En sonunda bir kahveye girdi. Masaların birisinde üç genc kız, yanlannda da iki erkek oturuyordu. Erkeklerın üstü başı ressama, artıste benziyordu. Kızlardan birisi Fikretle gözgöze geldi. Bu bakış birdenbire gene Sühev'âvı hatırkttı. Bu nun da gözleri ytijildi; saçları koyu renkliydi. Bu da uzun boylu idi. Belki biraz daha dolgıon, biraz daha yıpranmış bir dişi idi. Fikretin öyle uzun uzun bakışından ürkmedi. o da bakti; gülümsedi de... Bir aralık o artist kılıklı iki genc, yanlanndaki iki kadınla birlikte çıkıp gittiler. Arkalarından o yeşil gözlü kadın da kalktı. Fikretin yanından geçerken hep öyle sokulgan bir bakışla gülümsüyordu. Konuşmak mukadderdi; konuştular. Fikret: Biraz oturmaz mısunz, dedi; bir şey içmez misiniz? Kadın oturdu: Siz de yabancı mısmız? Diye sordu. Kendisi Belçikah imiş. Parise, bilmem hangi mektebde okumak için gelmiş.. Bu saatte, nasıl olup da burada bulunduğunu anlatmak için de acı acı gülümsedi: Yaşamak için insan nelere katlanıyor!. Diyordu. Fikretin Türk olduğunu öğrenince: Ben bir Türk lokantası tanıyorum, dedi; adı Nuri. Isterseniz oraya gidelim. Fikret, o güne kadar başmdan geçenleri, hele bu gece gördüklerini unutmak için, artık ne olursa olsun kendini kapıp koyuvermişti. Kalktılar. Nurinin lokantasına git tiler. Yediler, içtiler. Nuri, alaturka kahve pişiriyor, sonra da kahve falına bakıyormuş. Bunu da gene Belçikah kız anlatıyordu. Yemekten sonra onlar da birer kahve içti. Her falcı gibi Nuri de bir yandan kahve fincanını evirip çevirirken bir yandan da karşısmdaküım kılığma, yüzündeki kınşıklara, alnmdaki çizgilere, gözlerindeki gölgeye bakıyor; ona göre sezinlediklerini sayıp döküyordu. Söy lediklerinin arasında Fikrete uygun düşenler de vardı. Geçmiş yıllar, gelecek günler için, bir yabancının ağzmdan, hele böyle biraz da üstüne vuran sözler duyunca, en uyanık geçinen insanlar bile az çok sarsılmaktan kendini alamiyor. Fikret de lokantacı Nurinin kahve fincanmdan bulup çıkardıklannı dinlerken içinde bir sızı duydu. Oradan da çıktılar. Belçikah kız saatine baktı: Geceyansını çoktan geçmiş diyordu; artık yatmalı. Oturduğu apartımana kadar gittiler. Kapının önünde kadın: Yukarı çıkmaz mısmız? Dedi. Çıktılar. Belçikah kadın, şapkasını, mantosunu çıkarırken: Bir kaç dakika müsaade eder seniz, ben bir duş yapayım. Diyordu. Fikretin ne söyliyeceğini beklemeden gitti. Biraz sonra da arkasında bir bumuz, kunılana kurulana geldi: Isterseniz siz de bir banyo yapmız. Bütün bir günün yorgunluğunu çıkarmış olursunuz. Fikret, ayağa kalkmıştı: Ben kaçayım, artık... Sizi de rahatsız etmiyeyim. Neden rahatsızlık olsun? Pek tabiî değil mi? Kadm, ondaki çekingenliğe bir türlü akıl erdiremiyormuş gibi idi: Nasıl olur, diye şöyle bir durdu; buraya kadar geldikten sonra... Fikret, onun içinden geçenleri anladı. Sözüm ona, belli etmeden cebinden yüz frank çıkardı, ikiye katladı; gene öyle yavaşça masanın bir ucuna bıraktı. Kadın parayı görmüştü. Hâlâ bir türlü anlayamıyormuş gibi Fikretin yüzüne baktı: Yoksa hasta mısmız? Bir rahatsızlık mı duyuyorsunuz? Diye sormaktan kendini alamadı. Hayır, hasta değilim. Şu dakikada bir rahatsızlık da duymuyorum. Yahıız bugün bir mektub aldım. tçinde pek tatsız haberler vardı. Ona üzüldüm. Sizi de sıkmak istemiyorum. Kahveye geldiğiniz sırada, benim de gözümden kaçmadı; çok üzgün görünüyordunuz. Fakat ondan sonra birlikte gezdik, dolaştık yedik jçtik. İçinizde pek öyle bü yük bir acı olduğunu anlayamamıştım. Biraz sokuldu: Olsa bile unutursunuz! Şu kısacık hayatı da üzüntü ile geçirmek, pek yazık ohnaz mı? Hem sonra... Yeryüzünde acı çekmiyen mahluk var mı? Ben de başımdan geçenleri şimdi size anlatmaya kalksam, kendi üzüntülerinizi unutur, benim için gözyaşı dökmeye kalkardınız! Belki ben sayıp dökmeden de anlamışsınızdır. Yaşamak denir mi benimkine?. Onun için bırakmız bütün bunları da bu geceyi başbaşa geçirelim. Ikimiz de unutmuş oluruz. Fikret, hiç ses çıkarmadı. Ağır ağır yürüyordu. Kapının önüne gelince durdu. Kadın, ne yapsa onu alıkoyamıyacağını anlamıştı. Birlikte sokak kapısuıa kadar indi. Ayrılırken: Siz sahiden çocukmuşsunuz!. Diye başını salhyordu. Saat ikiyi geçmişti. Biraz daha yorulmak, belki böylelikle uykuya kavuşabilmek için gene yürüye yürüye SaintLazare'a döndü. Otelin altındaki meyhaneye girdi. Oturup bir kaç kadeh içmek için, içinde hemen hemen o yaşa kadar hiç bilmediği, hiç tatmadığı bir istek vardı. Kendini de, başkalannı da unutmak için içki içenlere o da uyacak, o da onlar gibi yapacaktı. IC«IM belki unutacak, lonra d* Sahib ve Bafmuharriri NADİR NADİ 8« nüshada yan itierini bfar. eden: ÇEVAD FEHMİ Ciımhvriyet Malbaan • kendini yatağa atıp sızabilecekti. Bunu düşündü. Bir de haniya, Süheylâ yanında olmadıkça eline içki kadehi ahnamak için karşıhklı söz vermişlerdi ya; şimdi biraz da onun için, artık bu sözü bozmak çin içmek istiyordu. Kandilli Rasadhanesi Mfidürlüğünden: Arnavuaköyün.ieki maroğraf âletine mahsus kârgir kulübenin açık el:siltmesi 20 ekim 1950 cuma günü saat 10 da Yüksek Okullar Saymanhğında yapılacaktır. Keşif bedeli 2228 Ura 39 kuruştur. isteklilerin ' l ekli belçe:?viii Kendini çabuk topladı. Bunu yap ve teminat akçeler^ni eksiltme tarihinden bir gün e.t.el mak, Süheylânın acısma dayana ystırmalan iln olunur. mamak olacaktı. Değer mi, diyordu; böyle bir kadın için kendi kendimi zehhlemeye değer mi?. Parmakkapı, İstiklâl Cad. (Kitab Sarayı karşısı) No 107 | Onun arkasından kendini içkiye vermek, yenildiğini anlayıp çökSaat 1 4 1 9 Tel: 40527 • • O B H İ H B S B İ mek, serilmek demekti. Bir çay ısmarladı. • 1 Ekim 950 Pazar Matineden îtibaren Meyhaneci: Konyak, «duble» mi olacak?. Diye sordu. Hayır, konyaksız, yahıız çay... Adamcağız inanamıyor gibiydi. Fikretin yüzüne baktı. GeceyansınKomedi 5 perde, 2 tablo dan iki üç saat sonra yorgun bakışh Yazan: M o i i e r e birisi gelsüı de bir Martini, bir DüTürkçesi ve sahneye koyan: İ. Galib Arcan bone, bir vermut ist^yecek yerde oturup sadece çay içsin, böylesini hiç görmemişti. Fikret, Süheylâyı içinden söküp atabihnek için işe buradan başladı; üstüste iki çay içti. Sonra da artık Komedi 3 perde ne yapacağını bilen insanlar gibi, Yazanlar: Louis Verneail ve Geor?e Beniçinde bir ferahlık, otelin daraak Türkçesi: Lamii Yener merdivenlerinden kendi odasına çıkü. O gece rahat bir uyku uyudu. Sahneye koyan: Vasfi Rıza Zobu |Gişeler her gün saat 11 den 20 ye kadar açıktır. DİŞTABİBİ • MÖNİR ^ehir Oram D O N 3 U A N Tivatrosun'la Şehir Komedi Tiyatrosund* GELİR VERGİSİ MEKTEB! Arkan var