25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 20 Birincîtesrin 1941 Gördüğümüz ve görmediğimiz ^ ^ ^ şeyler Mareşal Petain'in çahsî mümessili olarak geçenlerde memleketinüze gelen ve Ankarada bazı temaslarda bulunduktan sonra Vichy'ye avdet eden M. Benoist Mechin değerli Fran «ız rauharrirlerin den biridir. Kendisi bilhassa Aimanyaya ve Aimanyaya aid tteselelere yakın dan vukufüe tanınmıştır. Şimdiye kadar yalnız iki cildi çıkmış olan bir eseri (Histoire de rarmee allemande = Alman ordusunun tarihi)) vardır ki cidden ender rasgelinir bir tetkik ve tetebbü mahsulüdür. Hazırlanmakta olduğunu haber aldığımız diğer iki cildiie bu eserin, yalnız Almanyanın değil, ayni zamanda bütün Avrupanın tarihine dokunan derin ve kuvveüi görüşlerle dolu Oİacağına şüphe yoktur. Yukarıda kısaca takdim ettiğimiz MBenoist Mechin son aylarda yeni bir kitab daha neşretti: La Moisson de quarante = Kırk hasadı. Bu harbin başlangıcında nefer olarak silâh altına alınan ve Fransız hezimetini müleakıb Almankra esir düşen müellif, son eserinde bu esaret hayatıru anlatıyor. Mevzua bakıp da basit bir sey, bir hatıra defterl filân zannetmeyiniz. «Kırk Hasadı> nda öyle vak'alar, hikâyeler, hâdiseler var ki, bunlar ne ajans telgraüarile, ne muhabir mektublarile, ne de hatta ağızdan olsun, biz uzaktakilere nakledilmemiştir. Korkunç bir tezadın tabiî neticesi Yazan : ' Doğan Nadi \ *** Aynen tercümesine maalesef sütunlar ınüsaid olmadığından bunlardan bir tacesini hulâsaya çalışalım: «Müellif, dört be» arkadaşile beraber, Alman tanklarından kaça kaça, günlerce yollarda sürünüyor ve 22 haziran günü Mazieres isimli bir köye geliyor. Yorgunluktan bitab bir halde bulunduklarından ne olursa olsun artık iki Sevres eyaletinin bu küçiik köyünde bir müddet kalmağa karar veriyorlar. Bir iki saat sonra ayni köyden bisikletle geçen bir Fransız askeri kendilerine Aimanların son sür'atle oraya doğru geldiklerini haber veriyor. Fakat berikiler, bütün yorgunluğu, açlığı, susuzluğu sırf Almanlara esir düşmemek için göze almış oldukları halde, kendilerinde yerlerinden kıpırdayacek takat bulamıyorlar. Çaresiz bekliyorlar. Müellif (BenoistMechin) köyün belediye reisine gidiyor ve Almanların gelmesi halinde herhangi bir hâdiseye meydan vermemek için tercümanlık yapabileceğlni bildiriyor. Derken az sonra müthis bir patırdı ile ilk Alman tankları ve motörlü vasıtaları köye giriyorlar. Askerler arabalardan atlayıp yıldınm sür'atilc mitralyözler kuruyorlar. Sağa sola koşusuyorlar. Bunlardan bir tanesine yanaşan müellif, müfrezenin kumandanını soruyor. Kendisine gösteriîiyor. Kumandanın ilk suali: Mütareke ilân olundu mu? Bilmiyorum. Gördünüz mü? Çok can sıkıcı bir çey. Buradan sekiz kilometre geride az çok şiddetli bir çarpışma oldu. Bu araY A R I N A K S A M r da telsir Bıakineme blr kurşun isabet ettiğinden, fırkamla bütün irtibatım kesildi. Şimdi saat 7 de La Rocheile'de (Atlantik sahili) ilerliyen kolun esas kısmile randevum var. Ne yapmalı? Mütareke imzalan dıysa ve ben ateş etmekte devam edersem ağır bir hata Işlemis olurutn; irAralanmadıysa ve ateş etmezsem bu da kendi adamlarımın hayatına mal olur. Neyse.. Burası Mazieres değil mi? Evet. Kumandan etrafındakj diğer zabitlere dönerek: Dinllyor musunuz? Mazieres. Bu zabitlerden bir tanesi, elindeki küçük bir defteri karıştırmaktadır: Mazieres.. Maziğres.. Tamam. Saat üçü çeyrek geçe. Kumandan saatine bakıyor: Saat üçü kırk beş geçiyor. Bu Allahın belâsı çarpışma bizi geciktirdi. Kaybedecek bir dakikamız yoktur. Burada benzin var mı? Belediye reisinin cevabı: 700 litre var. Kumandan derhal iki adam gönderip banzini aldırırken: Lutfen, diyor, IU lâflanraı belediye reisine tercüme ediniz: «Ahaliye bildirsin ki bizden korkacakları hiç bir şey yoktur. Fakat eğer sabotaj hareketlerine girifecek olurlarsa kendilerine vereceğimiz cezalar müthiş olacaktır. Bilhassa telefon hattımıza dokunulmasın.» Ve derhal yola çıkma emri veriyor. Kurulan mitralyözler saniyede kaldınlıyor. Bütün askerler arabalara atlıyorlar. Ve hareket Az sonra, zaten köyün meydamnda toplanmıs bulunan halka, belediye reisi Alman kumandamnın sözlerini aynen tekrar ediyor. Halkın mukabelesi büsbütün beklenilmiyen bir tarzda oluyor: Hep birden seviniyorlar ve belediye reisini alkışlıyorlar. Bütün bunların olup bitmesi çeyrek saat bile sürmemlştir.» *•• Bir tarafta vazifesini, dakika kaçırmak istemiyen bir sür'atle yapan Alman askeri, diğer tarafta düsman işgali altına girdiğini haber alınca, büyük bir endiseden kurtulmuş gibi, sevinen ve alkışlayan halk. Fransanın akıl erdiremediğimiz o müthiş mağlubiyeü bu acayib tezaddan doğdu. Harbin sessiz sadasız geçen ilk kışında bir kısım Fransız matbuatında «Memlekete adamlar çıkarahm, bilhassa Maginot hattına hatibler yollayalım Bunlar bu harbi niçin yaptığımızı millete izah etsin'.er» yollu neşriyat yapıltnıştı. Meğer haklı imlş. Keşki izah etsrymişler. Fakat başlamış bulunan bir harb, sonradan millete izah olunur muydu? Yani milletin manasını anlamadığı, bilmediği, duymadığı, milletin inanmadığı bir harbe başlamak doğru muydu? Sebebi de nekadar sarih ve basittir: Harbi milletler yapar. Odutı hırsızları Bir depodan odun çalanlar mahkum oldular Koço, Ekrem ve Ziya adında üç a'rkadaş, evvelki gece Yenikapıda Velinin deposundan bir miktar odun aşırarak o civarda bir arsaya saklamışlardır. Koço ile Ekrem depodan tekrar odun getirirlerken bekçi tarafından yakalanmıslardır. Üç arkadaşın muhakemesi dün üçüncü sulh ceza mahkemesinde görülmüştür. Duruşma neticesindc Ziyanın beraetine, suç üstü yakalanan diğer ikisinin yaşlan küçük olması dolayısile Koçonun 15, Ekremin de 10 gün hapsine karar verilmiştir. haberleri ÜNÜN MEVZUU IHEM NALINA MIHINA Ordu yetiştirmek ^ Maliye Vekili şehrimizde Maliye Vekili Fuad Ağraü, dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Vekil, bayramı şehrimizde geçirecektir. Rakı istihlâki arttı Inhisarlar ldaresinden verilen malumata göre, bu sene memleketimizin bazı mıntakalarında rakı istihlâki artmıştır. Alâkadar makajnlar, bu artışın sebebleri üzerinde durmaktadırlar. Ayrıca bira ve şarab gibi az alkollü içkilerin sarfiyatında da göze çarpan bir fazlahk vardır. Maaş ayın 27 sinde verilecek Ankaradan verilen maîumata göre, memur maaşlarının Cumhuriyet Bayramından evvel tevzii kararlaşmış ve Maliye Vekâletince Defterdarlıklara bu hususta tebligat yapılmıştır. Maaşlar. ayın 27 nci pazartesi günü verilecektir. İlk mekteb çağındaki çocukların sayımı Memleketimizdeki ilk mekteb çağındaki çocuklann 8 teşrmisanl eumartesi günü yapılacak sayımı için hazırlıklara başlanmıştır. Sayım, kapı kapı dolaşümak suretile yapılacak ve o gün 7 1 6 yaş arasındaki çocuklar evlerinden dıçan çıkmıyacaklardır. İngiliz Başvekili M. Çörçil, Avam Kamarasında söylediği nutukta Atlantik meydan mu I harebesinden bahsederken hulâsaten şöyle demişti: <Almanlar, ükbahardan ilibaren bizim denizyollanmıza fcorft sayiları mütemadiyen artan uçaklannt ve denizaltılartnx kullandılar. Tam zamantnda ahnmış olan mukabil tedbirlerimiz, büyük bir mikya* dah'dinde. çok iyi neticeler vermiştir. Aytn sonu olan bu gün vukua gelebilecek olanlar hariç, ticaret gcmilerinin temmuz, ağustos ve eylul aylan zarfındaki zayiaU, n«an, mayw ve hazirandaJci üç aylıfc kayiblann üçte biri nispetindedir.* Çörçil, mühimmat naklederken yolda batmış olan büyük vapurlann miktarı pek az olduğunu da ilâve etıniş ve İngiliz limanlarına fazla ithalât yapıldığı için iaşe işlerinin daha genisleyeceğini söylemiş ve sözünü şöyle bitirmiştir: €§imdi, Amerikanın azim vapur injaaUna pek yakın bir mesajede bulunuyoruz ve 1942 senesine iyi bir netice ısal etmek ve tedricî surette, harbin sonuna kadar dayanmak için bu inşaata ve kendi inşaatımıza gücenij/oruz.» Çörçil'in Atlantik meydan muharebesi hakkındaki bu nikbin sözlerine mukabil Amerika Bahriye Nezareti harekât dairesi reisi Amiral Stark, Meb'usan meclisinin deniz encümeninde, Atlantikteki durumu izah etmiş, vaziyeün Ingiltcrenin lehinde olmadığını söylemiştir. Amiral, Amerikan donanması tarafından tertib edilen devriyeler sayesinde İngiltereye harb malzemesi taşıyan vapurann son 60 gün içinde daha az batırılmakta olduğunu söylemişse de batan vapurlann miktarı, gene oldukça büyük bir yekuna baliğ olmaktadır. Bu yekun, Amerika tezgâhlarının vapur inşa kabiiyetini geçmektedir. Göriilüyor ki Amiral Stark da, vapur zayiatınm son iki ayda azalmış olduğunu söylemekle beraber, gemi kayıbla rmı gene fazla bulmaktadır. Gemi zayiatınadair verilen rakamlar Yazan: Abidin Daver Ehliyetnameli ve ehliyetnamesiz kısa hizmetliler çağırılıyorlar Birinci Tümen Askerlik dairesi baskanlığmdan: 1 337 doğumlu ve bu doğumlularla muameleye tâbi olarak askerliklerine karar verilmiş olan ehliyetnameslz kısa hizmetliler. 1/11/941 tarihinde hazırlık kıfasında bulunmaJt üzere sevkedilecelkerinden bunlann birinciteşrin ayının 27 nci pazartesi günü şubelerine müracaat ederek muamelelerinl yap tırmaları. 2 Gene askerliklerine karar verilmiş olan ve ikinciteşrin ayının birinde Yedek Subay otuluna gitmeleri lâzım gelen yüksek ehliyetnameli kısa hiz metlilerin de askerlik işlerini ikmal ettirmek için birinciteşrin ayının 27 nci pazartesi gününe kadar subelerine müracaat etmeleri. 3 Bu kısa hizmetlilerden müracaat etmiyenler hakkında askerlik kanu nunun mahsus maddesi ahkâmına göre muamele yapılacağımn bilinmesi. 4 İstanbul şubelerinde kayıdlı olan ve muamele görmüş bulunanların gene subelerine ve ta^ralı olanlann da yabancı şubelere müracaat ederek muamelelerini ikmal ettirmelerl ilftn olunur. f DOĞAN NADÎ Ba>ram miinaseberlie senenin en muazzam Ask ve Kahramanlık I i h e s e t i İ P EK Sinemasında SALAHADDİNİ BOZ 2 DEVRE 12 v e KISIM HEPSİ EYYUBİ BİRDEN A S L A N DIKKAT: Bu film bu sene Mısırda çevrilmiştir. 6 sene evvel Amerikada yapılan Ehlisalib Muharebeleri filmile hiçbir alâkası yoktur. TÜRKÇE SÖZLÜ ve TÜRK MUSİKİSİ Boz Aslan sarkılannı söyliyen Bütün şarkılan hazırlıyan: Üstad Selmanın sarkılarını söyliyen Büyük bir muvaffakiyetle MUNIR Nureddin SADEDDİN KY A ANK Müxeyyen SENAR ŞARK Sinemasında Devam ediyor |^^H^^M^^M^^H^^^if^^^^^««««««««««^^«««««««j^^^^M^^^^^^.^ M. Çörçil'in son beyanatma mukabele olmak üzere Almanyadan iki ses yükseldi. Birisi şöyle diyordu: .Evet, gemi zayiatı azalmıştır; çünkü şimdiye kadar batırdığımız gemüerin çokluğu yüzünden İngiliz limanlarına elen gemiler de azalmıştır; artık esidsi kadar batıracak vapur bulamıyoruz.> Bu, propagandarun sesidir. Eğer, İngiltereye eskisi kadar gemi gelemiyorsa, İngilizlerin aç, ham maddesiz ve petrolOynıyanlar : suz kalmaları lâzımdı. Bilâkis İngiltere İaşe Nezareti tereyağı ve şeker tayınlamı bir miktar arttırmıştır. İkin ci ses ise, «Eylul ayında 683.400 tonluk I Havatm büyük bir hailesi... Bir kadın kaltinin ıztırablan... ;emi batırdık. Böylece, harbin başm danberi batırdığımız gemilerin yekunu TAMAMİLE TEZYİN EDİLEN 14 milyon tona yaklaştı.» diyor. Bu rakam, Amiral Stark'ı da, M. Çör:ili de tekzib etmektedir. Çünkü 683,400 on yüksek bir rakamdır ve eylul ayı ( Eski SAKARYA ) zayiatının nisan, mayıs ve hazirandaki Yeni mevsim için daima türkçe ve ilk vizvon filmleri göstermek üzere açılı>*or ayhk kayıbkrm üçte biri derecesine düşmediğini gösterir. Bu rakam, belki üç ayhk zayiat um*ımî yekununun üçte birine müsavidir. Büyük TÜRKÇE film. Şarkın meşhur Aşk ve Kahramanlık efsanesi Alman iddiasının sıhhatini tayin et 20 BİRİNCİTEŞRİN BU AKŞAM memize imkân yoktur; çünkü İngiltere, aylık gemi zayiatı yekunlarını düşraana aydalı malumat vermemek iddiasile neşretmemektedir. Bu vaziyette, ortada D ü n y a m n en m e ş h u r r e j i s ö r ü : C E C İ L B. de M I L L E yalnız Alman rakamları kalıyor; bu da, Dünyanın en bü\ük yıldızları: G A R Y C O O P E R , propaganda bakımından İngilterenin zaPAULETTE GODARD PRESTON FOSTER MADELEINE CAROLX, arına oluyor; çünkü Almanya rakamarla konuştuğu halde, İngiltere susuyor D ü n y a m n en kuvvetli süjesi birleşerek sinema dünyasına e bazı zihinlerde tabiatile İngiliz za T A M A M E N R E N K L İ yiatı pek fazla olacak ki neşredilemiyor; üphe ve tereddüdü hasıl oluyor. İngiliz Amirallığı ve M Çörçil kadar, bu işe akhmız ermez amma İngilteenin her hafta batan gemileri isimlerini Şaheserini yarattı. Bu harikayı SALI matinelerden itibaren: 'e tonajlarını muntazaman neşir ve ilân ettikleri zaman, gemi zayiatı daha azdı e elbette zayiat bu neşir ve ilân yüzünden artmadı. Şimdi de, hiç olmazsa üç ayda bir, zayiat cedvelleri neşredil ir radyo haberi Amerikan ordusunun yaptığı manevralardan sonra, her rütbeden pek çok muvazzaf ve yedek subayın açığa çıkanldıklarını bildirdi. Liyakatsizlikleri ve ehliyetsizlikleri manevralarda anlaşılan bu subaylann sayısı hakkında bir rakam verilmiyor, yalnız geçen Büyük Harbdeki kadar olduğu söyleniyordu. Amerika, geçen harbde, 1917 nisanında Aimanyaya harb ilân ettiği zaman, Bütün bu yekun ve büyük bir ordu teşkiline karar vermiş, iddialarda yalnız İnheraen harekete geçmişti; fakat ne asgiliz gemileri değil ker, ne subay, ne kunnay, ne de malİngilterenin müttezeme vardı. Alman başkumandanhğına fiklerine ve İngilteistihbarat dairesi, 1918 şubatında Amereye hizmet eden birika ordusn hakkında hanrladığı ramelidir ki Atlantik meydan muharebe taraflara aid gemiler de dahlldir. porda şöyle diyordu. sinin hakikî seyrini takib etmek kabil «Amerifca Birieıifc Devletlerinin asolabilsin. Mademki vaziyet İngiltere İki tarafın ortaya attıkları rakamlar keri kudreti, harb başlamadan evvel, için müsaid bir şekilde cereyan etmekarasında bazan yüzde yüzü geçen aykı hiç yok gibiydi. Bu kudrei, güttinc detedir, zayiat bilânçosunu neşredcrek nhklar vardır ve buniarı teüfe inkân nilecefc bir daimi orduya istinad edibunu rakamlarla da teyid ve ispat etyordu. Bu ordu ne teşfcüâtlandırtlmif, yoktur. mek ingilizlerin lehine olmaz mı? Geçen harbde de böyle olmuştu. Yalnız ne de büyük bir harb için. talim ve •** harb içindeki iddialar değil; harbden terbiye görmüştü. Bu devletlerin tnillî Alman devlet reisi 1941 şubat son sonra vesikalara müstenid ve doğru ol muhajız ordularına gelince, bunların ğa l..rında söylediği bir nutukta mart ve ması lâzım gelen rakamlar da bırbirini askeri kıymeti daha azdu «Bu gene ordunun talim ve terbiyenisandan itibaren Atlantik meydan mu tutmamıştır. harebesinin görülmerniş bir surette Geçen Büyük Harbde, Almanlar, ye, bilhassa ordu kumanda heyetinin, şiddetleneceğini bildirmişti. Elimizde 18,716,982 tonluk düşman ve bitaraf tica büyük birîtfclerin sevk ve idaresine büyük ihtiyact vardır. Bu. martta batınlan gemiler hakkında Al ret gemisi batırdıklarını iddia ettikleri ahşmağa manlann ve Ingilizlerin verdikleri ra halde, İngiliz beyaz kitablannın verdiği iübarla, şimdilik, Amerika ordusundan, kam yoktur; fakat marttan sonraki Al rakam 12,191,996 tondur. Meşhur İngiliz ancak müdafaa harbinde istifade edileman rakamları ile İngiiiz rakamları Lloyd Register gemi sigorta müesse bıieceği görülüyor. Bununla beraber, nıevcuddur: sesinin verdiği rakam ise 13,233,672 ton sonralan Amerikan askerinin korkunc bir hasım olacağmı beklemek lâzımAy Ay Almanlara Ingilizlere dur. İki İngiliz rakamı arasındaki fark dır.t 100 tondan daha küçük gemilerin ve göre göre O zaman. Amerika. isfedifi kadar as1,218,995 harb esnasrnda doğrudan doğruya düşNisan : 488.124 man tarafından batırümaksızın ziyaa ker, daha doğrusu asker olabilecfek 861,460 Mayıs : 461,328 uğrayan gemilerin de listeye ithalinden adamı pek çabuk bulmuştu. MilyonlarHaziran : 768.950 329,296 ca gene atlet, bir kanunla silâh altına ? ileri gelmiş olsa gerekür. Temmuz : 407,000 alındı. Almanların gülünc bulduklan ? 537,000 Ağustos : Fransızlanu yaptığı bir hesab da, 100 muvazzaf ordudan teşkil edilen ilk tüEylul : 683,000 tondan büyük buharlı ve 50 tondan bü menler. 1917 haziranmdan itibaren, İngilizler hazirandan sonra, gemi zayük yelkenli gemilere aid olmak üzere Fransaya geldiler; fakat bunların malyıatmı neşretmedikleri için onların cedşu rakamı vermiştir: zemesi, bilhassa topçnsu o kadar azdı veÜne birer sorgu işareti koyduk. FaDenizaltılann batırdığı 11,430.000 ton ki toplanm Fransızlar vermek mecbukat M. Çörçil temmuz, ağustos, eylul Korsanların » 559,000 > riyetinde kaldılar. Talim ve terbiye, zayiatının nisan, mayıs, haziran zayia1,062,000 • sevk ve Idare o kadar zayıfü ki FranMayinlerin » tının üçte biri olduğunu söylediğine 2,000,000 > sada tümenler evvelâ cephe gerisinde, göre, son üç ayhk zayiat 1,278,000 ton Kaza neticesinde batan 15,051.000 > sonra da küçük birliklerden başlayarak Yekun luk nisan, mayıs, haziran zayiatının tedricen cephede harbedebilecek bir Harbden sonra bile böyle 18 milyon, hale getirildiler. İlk Amerikan tümenüçte biri, yani takriben 426,000 ton ol12 milyon ve 15 milyon gibi aralarında leri nisbeten sakin ve hareketsiz bir mak icab eder. milyonlarca fark bulunan rakamlar neş cephede kullanıldı. Yukarıda bahsettiAlmanlar, harbin başmdan eylul soredilmiş olduğuna göre, bu harb içinde ğimiz Alman istihbarat raporundan iki nuna kadar 14 milyon tona yakın gemi hakikî zayiatı bulmanın asla mümkün ay, >ani Amerika harbe girdikten 13 batırdıklarını iddia ettikleri halde İnolamıyacağı meydandadır. ay sonra, Fransadaki 9 Amerikan tügüizler, eylul başına kadar 7 milyon meninden yalnız bir tanesi hareket hartonluk kayıblan olfluğunu söylayoriar. ABİDİN DAVER bine iştirak ediyor, 3 tanesi sakin cephelerde bulunuyor, mütebakisi geride talim ve terbiye görüyor veya teşekkül A R A B A C I N I N K I Z I filmile zafer kazanan halinde bulunuyordu. Haziran başında harekâta iştirak eden 3 tümenden birinin hâlâ topçusu yoktu. Amerika ordusu, cesur, çevik, sağlam ve cür'etkâr olmasına rağmen, iyi harbedemiyordu; çünkü bir yıl içinde bir ordu yetiştirmek kabil değildi; bilhassa subaylarm H E R M A N S U D E R M A N ' ı n saheseri ve kurmaylann bilgisi ve tecrübesi zayıftı; onun için pek çok subay açığa çıkarılıyordu. Bu bakımdan 23 yıl sonra, Amerika ordusu aşağı yukan gene ayni vaziyette görünüyor. C Die Reise nach Tilsit ) ı A R K Sineması AKŞAMI BU CUMA BALIKCININ KÂRISI İ GHRISTINA SÖNDERBAUM ve FRITZ von DONGEN ELHAMRA Sinemast Kıssadan hisse: Bir ordu, mantar giM, yerden bitmez. Araba tarifesi Belediye, binek arabalan için husıısl bir tarife hazırlıyarak, Daiml Encümene vermiştir. Encümenin bugünlerde tarifeyi tasdik etmesi beklenmektedir. İki kaza Hamidin idaresindeki 3129 numarah yük arabası dün Sirkecide İstanbul :addesinden geçerken, Konyalı Meh med adında birine çarparak muhtelif yerlerinden yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralı tedavi altına alınmış, arabacı yakalanmıştır. fr Atanaş kızı Emil Pilo dün evine gitmek üzere, Eminönünde tramvaya binerken, basamaktan yere yuvarlanmış ve muhtelif yerlerinden yaralan mıştır. ZALOĞLU RÜSTE ZAFER ORDUSU L A L E de görmeğe hazırlanınız. Kadınlara sarkıntılık etmenin cezası Mardiros Gemlci adında blr gene, BeyoğHı caddesinde Fatma adında bir kadına takılmış, Fatmanın müracaati üzerlne sarkıntılık yapan gene, polis arafından yakalanmıştır. Nöbetçi Oüncü sulh ceza mahkemesinde yapılan muhakemede Mardirosun suçu sabit görüldüğünden 31 gün hapse mahkum edilmiş ve tevkifine karar verilmiştir. Gene kız, vazife arkadaşını takib ettl. Aksak ayaklı Alman subayı onu, gizli bir merdivenden sokaga çıkardı. Uzaktan tiyatro kapısına baktılar. Gizli polis olduklannı söyliyen ve mukabil casus teşkilâtina mensub bulunduklarında şüphe olmıyan iki adam, ellerinde tabancalarile orada bekliyorlardı. Şayed, oradan çıkmıs olsalardı, vurulacaklardı. Hazır duran otomobile atladılar. Yirmi dakika içinde Alman toprağma geçtiler. Hemen doktora koştuiar... tşte, Marta'nın daima yakası kapalı tuvaletlerle gezmesinin sırn budur. Güzel gerdanma vatam uğruna açtığı yaralann izlerini glzlemek içindü".. Bakın, şimdi bize doğru geliyor. Orta yaşlı, şık erkek ayağa kalktı. Bir kaç adım atta. Yürürken ayağının hafifçe aksadığının hayretle farkına vardık. Başını çevirdi. Gülümsiyerek yüzümüze baktı: Müsaade ederseniz, dedi, kanm Marta'yı sizlere takdim edeyim. YannAksam S U M E R Sinemasında Hollyıcood Bülbülü. Yeni D E A N N A D U R B İ N C L O R I A J E A N'i Şarkı Krah BING CROSBY Yıldızlar Şarkısı MELODILER, MODERN ŞARKILAR filminde dinleyiniz. ile ilk defa beraber oynadıklan r VILDIZLARIN BÜYÜK SEVMİŞ KADINLAR... SEVECEK GENC Ve BÜTÜN Â Ş K VE MA$JJKALAR. EMILY REVÜSÜ K1ZLAR... Yarm akşam icin yerlerinîzi evvelden aldırınız. Telefon: 42851 BRONTO'nun meşhur ve ölmez eserinden alınmış ve MERLE OBERON LAURENGE OLIVIER Olmeyen # # terafından harikulâde bir tarzda yaratılmış aşkın hakikî filmini görmeğe hazırlanınız. Aşk ( YVutherine Heights ) Bu Perşembe aksanıı büyük gala olarak SARAV SİNEMASINDA Demek, salonun köşesinde ev sahibi madamla konuşan şu güzel kadının niçin, daima yakası kapalı tuvaletler giydiğini merak ediyorsunuz? Bunun sırrını garib bir tesadüf bana ögretti, arzu ederseniz anlatayım? Bu kadın, meşhur dansöz Marta von Beniski'dir. 1916 senesinde, hudud veren insanlar olduğunu bana öğretti. daki küçük şehirlerden birinin sahne Size, biraz ewel teklifimi yaparken, sinde dans ediyordu. O zaman ancak bunu tereddüdsüz kabul edeceğinizden on sekiz yaşlarmda idi. emindim. Nitekim bu düşüncemde yaBir akşam, oyundan sonra tiyatrodan nılmadım. Sizin karşıya, Alman huduçıkarken, kapının önünde kendisini duna serbestçe geçebümeniz için elibekliyen yabancı bir erkekle karşılaştı. nizde Fransız makamları tarafından Yabancı erkek, gene kıza yaklaştı. Ya verilmiş vesikanız vardır. İşte bundan vaşça söyledi: istifade edeceğiz. Size arada sırada Vatana, memlekete büyük bir hiz vereceğim mektubları, Alman topramette bulunmak ister misiniz matma ğmdaki adrese ulaştıracaksmız. Ben. zel? burada Alman komutanlığımn tevdi etGene kız, kendisine bu teklifi yapan tiği mühim bir vazife ile bulunuyorum. erkeğin yüzüne hayretle baktı. Onun Bu mektubları kendim götürmeğe kalihmal edilmiş kıyafetinden, yüzünün kışsam, şüphelenecekler ve beni yakasolgunluğundan ve yürürken ayafının lıyacaklar. Sizden istediğim hizmet hafifçe aksamasından bir harb malulü budur. Anladmız mı? olduğunu anladı. Başını eğerek böyle Bu kadar ehemmiyet verdiğini3 iş, bir hizmete hazır olduğunu bildirdi. karşı tarafa bir mektub göndermekten Yürüdüler. Biraz ilerideki parkın içine mi ibaret? daldılar. Bir tahta kanapeye oturdular. Erkek gözlerini kızın gözlerine dikti: Yabancı erkek ağır ve yeknasak bir Size teklif ettiğim vazife, tahmin sesle konuşmağa başladı: ettiğinizden çok mühim ve tehlikelidir. Siz, Berlinde.... caddesinde 18 nu Ortaya hayatınızı koyduğunuzu unutmarah evde oturuyorsunuz. Babanız maymız. Daima uyanık ve ihtiyath bu harbde şehid düşmüştür. Çalışmak bulunmak lâzamdır. Eğer, takib olunve hayatınızı kazanmak gayesile kısa duğunuzu ve bizden şüphelendiklerini bir zaman için buraya geldiniz. Ka hissederseniz derhal beni haberdar ezancınızın yansını her ay Berline, an diniz. Benim, tehlikede bulunduğumunenize gönderiyorsunuz. Dedeniz Rudolf zu anlamaklığım jçin, her zaman sahvon Beniski de harbederken kahraman neye çıkarken başınıza takmağı âdet ca ölmüş bir askerdir. Hakkınızda yap edindiyiniz beyaz gülün yerine bir kırtığım tahkikat, bütün ailenizin vatan nnzı gül takmanız kâfidir. uğruna icabında seve şeve caıüarını, Kalktı. Kıza bir zarf < = Küçük hikâye Kırmızı gül Haydi, Allah muvaffakiyet versin! diyerek uzaklaştı. Bir kaç gün sonra Marta von Beniski sözünü yerine getirdi. Mektubu, verilen adrese götürdü. Akşam, parkta Alman istihbarat subayüe buluştular. Tahta kanapenin üstünde uzun, uzun konuştular. Erkek, gene kızın san'atmdaki meharetini ve güzelliğini hararetle medhett. Marta, onu büyük bir memnuniyetle dinledi. Çekingen ve hususî hayatmda yalnızlığı tercih eden bir kızdı. O zamana kadar hiç kimse ile dost olmamıştı. Hayatında, ilk defa olarak samimiyet ve yakmlık gösterdiği insan, sakat ayaklı istihbarat subayı idi. Aradan, dört beş hafta geçti. Marta, takib edildiğinin, göz hapsine alındı ğının farkına vardı. Sokakta yürürken, bazan birdenbire duruyor, arkasma dönüyor ve peşinden tanımadığı bir adamın geldiğini görüyordu. Bir gün, yaya olarak hududu geçmek üzere iken, iki adam onu durdurdu. Kendilerinin gizli polis olduklarını söyliyerek çantasını aradılar. Mektubu bulamadılar. Marta. zarfı gür saçlannm arasına saklamıştı. Akşam, Marta, sahnenin perdesindeki küçük delikten salona baktı. Gündüa kendisini çeviren iki gizli polisin seyirciler arasında oturduklarını gördü. Kalbi heyecanla atmağa başladı. İki Nakleden : F. Zahir Törümküney üyamadıgı bir takım işaretler yapıyorlardı. Mutlaka kendi aleyhinde tertibat alıyorlardı. Derhal, başmdaki beyaz gül'ü çıkanp kınnızısını takmak üzere odasma koştu. Kırmızı gül kaybolmuştu! Çalmışlardı onul BUsbütUn ürktü. MUzik çalıyor, perde yavaş yavaş açılıyordu. Marta daha fazla tereddüd edemezdi. Endiseden solgun bir yüzle sahneye çıktı. Coşkun, kıvrak bir Ispanyol dansma başladı. Fakat, onun bir tek düşüncesi vardı. Tehlikede bulunduklarını Alman istihbarat subayına nasıl haber verecekti? Birden kaiasında bir şimsek çaktı. Bulmuştu. Dans arasında başındaki beyaz gulü çıkardı. Yakasından çektiği kalm, sivri bir toplu iğneyi parmaklarının arasına kıstuMı. Bir taraftan dans ediyor, diğer taraftan beyaz gülü, pembe gerdanının üstüne bastırıyprdu. Eli durmadan hareket ediyor, sivri lgne, güzel gerdannıda derin çizgiler açıyordu. Bir kaç dakika içinde beyaz gül, kanile kırmızıya boyandı. O zaman sol elile yarasını kapatırken, sag elindeki kırmızı gülü havaya kaldırarak seyircileri selâmladı. Sahneden uzaklaştı. Yanm saat sonra, merdiven başında tanıdık bir ses kulağına çarptı: O tarafa gitmeyiniz. Arkamdan J Pazartesi 28 Ramazan Vasatî saat Ezanî saat Güneş 6.17 12.54 Ofle I Ikindi Akşam Yatsı 1 Imsak 11.59 14.49 17,23 18.55 4.38 6.35 9.36 12.00 j 1.31 11.15 | gizli Eoiis, seyircilerdea bazıiajına ani
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear