24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Akademi 30 Ağustos 2017 Çarşamba Üniversitede emeklilik M. Tahir Hatipoğlu Geçen günlerde Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi adıyla bir yasa çıkarıldı. 1 Temmuz 2017 günlü Resmî Gazete’de yayımlanan bu yasayla, yasa adıyla uzakyakın ilgisi olmayan YÖK Yasası’yla ilgili çok önemli değişiklikler yapıldı. Hükümet, bu tür çarpıklıkları çokça yapıyor. Yapılan önemli değişiklik öğretim üyelerinin emeklilik yaşlarıyla ilgilidir. Geçmişte de bu tür değişiklikler yapılmıştır. Bunlar içinde en yanlış olanı son değişikliktir. Yasanın 14. maddesiyle YÖK’ün geçici maddesine ekleme yapılmış, emekliliği gelen öğretim üyelerine, emekli olanlara değil, sözleşmeli olarak her yıl uzatılmak üzere 75 yaşına dek çalışma hakkı tanınmıştır.1 l Bu iş nasıl olacak? Önce görevlerinde kalmalarında “fayda” görülecek. Sonra, çalıştığı yükseköğretim kurumunun önerisi olacak. En sonra da YÖK onaylayacak. Çalışma süresi uzatılmak istenenler için bölüm öneri yapacak, dekanlık bunu uygun görecek, üniversitenin tek gerçek yetkilisi olan rektör olur deyip YÖK’e önerecektir. Bu kadar uzun yol profesörü çok hırpalayacaktır. Öğretim üyesinin giderek yokluğa doğru ilerleyen kişiliği iyice örselenecektir. Önce, yetiştirdiği bölüm öğretim üyelerinin yanında küçük düşecektir, ardından dekan ve rektörün. Bu zincirin içine siyasetin, ideolojinin ve yağcılığın girmemesi olası mı? Burası Türkiye. En çok da siyaset girecek ve geleneksel olarak sol görüşlü olanlar elenecektir. Tarih boyu böyle olmuştur. Keşke, kendisini Yeni YÖK diye tanımlayan, eskisinden farklı olmayan YÖK böyle bir yasayı çıkartırmasaydı. YÖK’le birlikte cumhurbaşkanının vesayetine giren ve özerk olmayan üniversitelerimiz, cumhurbaşkanının partisinin ya da ideolojisinin doğrultusunda uzatmalı hocaların işgaline uğrayacaklardır. Bugün için söylersek AKP çizgisi geçerli olacaktır. l Geçmişte nasıldı? Üniversite öğretim üyelerinin yaşları geçmişte nasıldı? En çok değişen maddelerden birisi yaşla il Hıfzı Veldet Velidedeoğlu (19041992) senatonun üniversiteki görev süresini uzatmadığını radyodan öğrendi. gili maddedir. 1946 tarihli ve 4936 sayılı ilk Üniversite Kanunu’nda (madde 66) profesörler ve ordinaryüs profesörler arasında “görevlerini yapabilecek olanlar” için yaş sınırı yoktur. Bu konuda kararı üniversite senatosu verecektir. Bu, doçentler için geçerli değildir. Kuşkusuz bu, normal emeklilik yaşı olan 65 yaş sonrası için geçerlidir. Bu madde çok geçmeden, üç yıl sonra, 1949’da 5434 sayılı yasayla değiştirilmiş, üst sınır getirilmiş ve bu 70 yaş olarak belirlenmiştir. Yetkili yine üniversite senatosudur. Bu dönemde üniversitenin yönetsel yönden özerk olduğunu unutmayalım. 1954’te 6422 sayılı yasa çıkarılmıştır. Bununla, hükümete, 25 hizmet yılını tamamlayan öğretim üyelerini yaş kaydı aranmaksızın resen emekli etme yetkisi verilmiş ?KİMDİR M. Tahir Hatipoğlu, Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nden emeklidir. 12 Eylül’de 1402’lik olarak üniversiteden atıldı. Ticaretle uğraştı. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği’nin kurucularındandır. YÖK’le savaşımda ön saflarda bulundu. Kamuoyunda yökolog olarak bilinmektedir. Üniversite ve YÖK tarihiyle ilgili 13 kitap yazdı. Türkiye Üniversite Tarihi, Yökoloji, Doğranan Üniversite, Karikatür Üniversite, Üniversite Üzerine Dertleşi, Bir Akademik Özgürlük Savaşçısı bunlar arasındadır. tir. Özerk üniversiteye ilk ciddi müdahale budur. Demokrat Parti kendi çıkardığı bu maddeyi tepkiler üzerine uygulamamıştır. 27 Mayıs 1960 İhtilali’ni yapanlar Üniversiteler Kanunu’nda 115 sayılı yasayla çok önemli değişiklikler yapmışlardır. Üniversitelerde özerklik genişletilmiştir. Değişen maddelerden biri de yaşla ilgili olan maddedir. Bu madde ilk şekline dönmüştür: “Görevi yapabilecek oldukları” senatoda kabul olanlar 65 yaştan sonra senato kararıyla yaş tahdidi hükümlerinden ayrı tutulacaklardır. Uzatmaların iyi sonuç vermediği bunca deneyden anlaşıldığı için olmalı, 1973 tarihli 1750 sayılı yasada kesin bir sınır konmuş (madde 26), “Üniversite öğretim üyelerinin emeklilik yaşı 70’tir” denilmiştir. Bu sınır 1981 tarihli yükseköğretim yasasında 67 olarak saptanmıştır. Bize göre en doğru olanı budur. Uzatmanın en büyük sakıncası bu işin gerçekçi bir biçimde yapılmaması ve ideolojinin belirleyici olmasıdır. YÖK öncesinde, üniversitenin öz iradesiyle oluşan senatoların yetkili olduğu durumlarda bile, çok büyük haksızlıklar yaşanmıştır. Bir örnek vermek isteriz: Rahmetli Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu anılarında, kendi süresinin uzatılmadığını, önceden haberi olmadan radyodan öğrendiğini yazmıştır. Bu da senatonun bile ideolojik davranabildiğinin kanıtıdır. 12 Mart 1971 darbecilerinin görüşüne ters olan bir kişi olduğu için böyle bir karar alındığı açıktır. Günümüz YÖK’ü ve rektörlerinin siyasi organ gibi çalıştıkları düşünülürse, yakın gelecekte üniversitelerin AKP referanslı uzatmalı öğretim üyelerinin yuvası olacağını söylemek olasıdır. Sonuç: YÖK’ün geçici maddeleriyle 41 üniversitede emeklilik yaşı önce 72, sonra 75 yapılmıştır. Bunlar yürürlüktedir. Öyleyse, doğru olanı, 1954’te olduğu gibi yeni yasayı işletmemektir. Bu, 67 yaşına gelmiş hocaların ve yeni YÖK’ün daha fazla hırpalanmalarını da önleyecektir. n 1 “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, Resmî Gazete, 1 Temmuz 2017, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/07/2017070121.htm, erişim tarihi 21 Ağustos 2017.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle