Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Akademi Evrim neden öğretilmelidir? Çağrı Mert Bakırcı Geçen haftalarda ülkemizde bilim alanına damgasını vuran konu evrimin müfredattan tamamen çıkartılması oldu. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş, gerekçeyi şu sözlerle açıkladı: Tartışmalı konuları öğrencilerin henüz kavrayabilecek bilimsel arka plana sahip olmadıkları kademelerde devre dışı bıraktık. Lise 9. sınıf biyoloji dersindeki ‘Hayatın Başlangıcı ve Evrim’ ünitesi de henüz bu tartışmayı yürütebilecek öncüllere sahip olmadıkları için lisans eğitimine ertelendi.1 Açıklama hatalı. Evrim tartışmalı bir konu değildir. Biyoloji ve ilgili tüm alanlardaki bilim insanlarının %99’undan fazlası, bütün bilim insanlarının ise %90’ı civarı evrimi bir doğa yasası ve gerçeklik olarak kabul eder.2 Evrimi tartışanlar bu işin uzmanı olan bilim insanları değil, evrimin ne olduğunu bilmeyen, çünkü bu konuda doğru düzgün bir eğitim alamamış olan genel kitledir.3 Bundan önce evrim liselerde kâğıt üzerinde işleniyordu, evet. Ancak uygulamaya baktığımızda lise son (on ikinci) sınıfın biyoloji derslerinin son konularından biri olduğunu görürüz. Bu dönem öğrencilerin artık okul derslerini umursamadığı gerek devamsızlık haklarını kullanarak gerek doktor raporu alarak üniversite sınavına hazırlandığı bir dönemdir. Bu dönemde evrim gibi temel ve önemli bir konunun öğretilmesi zaten mümkün değildi. Dahası, aralıklarla haberlere de yansıyan bir şekilde,4 öğretmenler üzerinde kurulan baskı, örneğin evrim hakkında kitap yazan din öğretmenine soruşturma açılması,5 müfredat dahilinde bulunduğunda bile okutulmasını imkânsızlaştırmaktaydı. Dolayısıyla Türkiye’de evrim eğitimi zaten yoktu, şimdi tabutuna son çivi çakılmış oldu. Alınan karar, pratikte dikkate değer bir fark yaratmayacak dahi olsa, Türkiye tarihi ve modern bilim için içler acısı ve yüz karasıdır. l Bilim ve din Evrim Teorisi’nin okutulmasında görünen sakınca dini siyasal ideolojilerle ilgili. Geleneksel olarak din ile bilim arasında bir “çatışma” olduğu düşünülür. Başrol oyuncularından birisi evrimyaratılış çatışmasıdır. Oysa ortada bir çatışma yok. Evrim bir doğa yasasıdır, bir hakikattir. Yaratılış dini bir inançtır. İlkini bilirsiniz ve anlarsınız veya bilmezsiniz ve anlamazsınız. İkincisine ister inanırsınız ister inanmazsınız. Dolayısıyla evrimin bir inanç meselesi olarak sunulması yanlış. Evrim Teorisi gibi modern bilimin en güçlü teorilerinden biriyle, dini inançları karşı karşıya getirmek anlamsızdır. Canlılığın var oluşu ile ilgili her türlü masala, her türlü dini düşünceye inanabilirsiniz. Ancak iş bilime geldiğinde bunun neden ve nasıl olduğunu açıklayacak olan Evrim Teorisi’dir. Müfredattan çıkarılıp yeryüzünde evrim üzerine her kitap yakılsa, her bir insanın evrime dair bilgileri şu anda silinecek olsa, evrim yine de bir hakikat olarak kalacaktır. İnsanlar haberdar değil diye kütleçekimi cisimleri çekmeyi bırakıyor mu? Evrim de bir yasadır. Bizim bilip bilmemizden, anlayıp anlamamamızdan bağımsız olarak bir hakikattir. Ancak bilir ve anlarsak ufkumuz açılır ve bilimsel anlayışı ve modern teknolojileri pekiştirme imkânımız olur. Bu nedenle öğrenilmesi şart. l“‘Sadece’ bir teori” Evrimle ilgili hatalı bilgiler ve varsayımlar, yanlış önermelerle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bunların en meşhuru, “Evrim ‘sadece’ bir teori” diyen son derece lakayt ve gerçeklikten uzak argümandır. Bu yanlışın ardında yatan “teori” bilimde ne demek, bunun bilinmiyor olması. Hücrelerin canlılığın yapıtaşları olduğuna yönelik bilgiler bütününe Hücre Teorisi denir. Hastalıkların bazılarının mikroplar nedeniyle ortaya çıktığına ve bunun mekanizmalarına yönelik açıklamalar bütününe Mikrop Teorisi denir. Makine Mühendisliği 3. sınıf öğrencileri bilecektir, çeşitli makine elemanlarının birbirleriyle ilişki içerisinde nasıl çalıştıklarına ve ne tip davranışlar sergileyeceklerine yönelik bilgi bütünümüze Makine Teorisi deriz. Elektronik öğrencileri bilirler, devrelerin nasıl çalıştığına ve ne tip mekanizmalara sahip olduğuna dair bilgilerimiz Devre Teorisi dersinde işlenir. Şimdi, bunları da mı işlemeyelim? Fizikte devreleri anlatmayalım mı? Biyolojide hücrelerden, bakterilerden söz etmeyelim mi? l Bilimde teori “Komplo Teorisi” diye bir şey var, günlük yaşantıda çok sık kullanılır. Belli bir kanıtı yok ama dinleyince kulağa hoş ve mantıklıymış gibi gelen şeyler. 11 Eylül saldırılarıyla, Ay’a insanların ayak basmasıyla, Dünya’nın aslında küresel değil de yuvarlak olmasıyla, yolcu uçaklarından salındığı söylenen kimyasallarla, vs. ilgili uçuk kaçık, bir dolu saçma sapan iddia mevcut. Bu bağlamda “teori” sözcüğü “asılsız ve ispatlanmamış iddia” anlamında kullanılıyor. “Teori” sözcüğünden geniş kitlelerin anladığı bu. Ancak bu sözcüğün bilimde böyle bir anlamı yok. Hem de hiç! Bilimde teori, bir doğa yasasının neden ve nasıl o şekilde işlediğine dair son derece güvenilir, test edilmiş, kanıtlarıyla ortaya konmuş bilgiler bütünü anlamına gelir.6 Örneğin kütleçekimi bir yasadır, cisimlerin birbirine doğru hareket etme eğilimidir. Ancak bunu Newton’un Yerçekim Teorisi, Einstein’ın Görelilik Teorisi, Kuantum Alan Teorisi gibi farklı teoriler izah eder. Her biri de farklı açılardan tamamen doğru açıklamalara sahiptir; var olan her şeyimizi bu teorilere borçluyuz. lEvrim bir doğa yasasıdır Bir canlı popülasyonunun özelliklerinde kalıtsal bir 30 Ağustos 2017 Çarşamba ?KİMDİR Çağrı Mert Bakırcı, ODTÜ mezunu. Texas Tech Üniversitesi’nde Evrimsel Robotik ve Algoritmalar ile Biyolojiden Esinlenen Mühendislik üzerine doktora yapıyor. Evrim üzerine Evrim Kuramı ve Mekanizmaları (2014) ve Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı (2017) başlıklı iki kitabı var. çeşitlilik varsa ve bu çeşitliliğin bir kısmı bulunulan çevrede avantaj sağlıyor, diğer kısmı sağlamıyorsa, canlı türleri nesiller boyunca değişir. Bu kadar basit. Bu kısa vadede mikroevrim denen değişimlere neden olur, türlerin türiçi özellikleri değişir. Değişim uzun vadede olursa makroevrim gerçekleşir. Bir tür mikroevrimsel değişimler nedeniyle o kadar fazla yeni özellik biriktirir ki artık yeni türlere evrimleşir. Bu bir doğa yasasıdır, değiştirebileceğiniz bir şey değildir. Kütleçekimi gibi, evrim de Evren’in dokusu nedeniyle bu şekildedir. Evren bu şekilde var olduğu müddetçe, evrim de kütleçekimi gibi bir yasa olarak kalacaktır. Ancak bir yasanın neden ve nasıl o şekilde olduğunu açıklamak isteriz. Hipotezler geliştirir, bunları sınar, doğru olduğuna kanaat getirdiklerimizi bir araya getirir, açıklayıcı ve kapsayıcı bir teori inşa ederiz. Buna Evrim Teorisi deriz. Evrim Teorisi bir noktadan sonra yasa olabilecek bir şey değildir. Okullarda yıllarca yanlış öğretildi. Teoriler yasa olmazlar, olamazlar. Böyle bir hiyerarşi yok aralarında. Teoriler, yasaları ele alır, onları açıklar. Dolayısıyla, evet, evrim sadece bir teoridir ve daima öyle kalacaktır. Zayıf ya da eksik olduğu için değil. Halihazırda bilimsel bilgi bütünleri dağının en tepesinde bulunur. Teorilerin geliştirildikten sonra >>