Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gidon Kremer müziği bir eğlence biçimi olarak görmüyor, insanın müzikle sözünü söyleyebileceğini düşünüyor. MÜZİK ca Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Herta Müller ile Alman oyuncular Martina Gedeck ve Sebastian Koch tarafından seslendirildi. EN KÖTÜ ŞEY ACILARA DUYARSIZ KALMAK “Çocukluğumu otoriter bir ülkede geçirdim. Rusya’nın son zamanlardaki durumu bana o zamanları hatırlatıyor” diyor ve konseriyle Putin Rusyasında insan haklarına ve özgürlüğe dikkat çektiğini söylüyordu. Bu yılın başında Hong Kong’da düzenlenen başka bir resitalini, Ukrayna’ya ve bu ülkede acı çeken halka ithaf etmişti. Kendisine politikayla olan bağıyla ilgili yöneltiğimiz soruya karşılık olarak, “Bence, herkesin kendi bilincini takip etmesi ve bununla uyum içinde adımlar atması gerekiyor. Bence dünyadaki en kötü şey başkalarının çektiği acılara karşı duyarsız kalmak. Ben bir politikacı değilim fakat müziğimle ve projelerimle başı derteki insanlara destek olarak elimden gelen en iyisini yapmaya çalışıyorum. Hiç kimse elimizden içinde yaşadığımız dünyayı dinleme yeteneğimizi alamaz. Eğer bu yeteneğimizi hep birlikte paylaşırsak en çok da ideolojiler ve politikacılar tarafından yapılan gürültüye karşı giderek güçleniriz diye düşünüyorum” diyor. 2 Haziran’da gerçekleşecek konsere gelirsek, Mevsimler adındaki konserde hem solist hem de şef olacak Gidon Kremer’e, 1997’de kendisine 50. yaş hediyesi olarak kurduğu Kremerata Baltica Orkestrası olacak. Kremerata Baltica, Baltık ülkelerinden seçtiği genç yetenekli müzisyenlerden oluşuyor. Konserde sadece onlar yok. Philip Glass’ın Vivaldi’nin Dört Mevsim’inden esinlenerek bestelediği The American Four Seasons Türkiye’de ilk kez dinlenebilecek eserlerden biri. Konserin farklı sanat dallarını birleştirmek gibi de bir özelliği var. Dört farklı video, konserle eşzamanlı olarak gösterilecek. Video görüntüleri, Amerikan avangard sinemasının babası kabul edilen Jonas Mekas, Litvanyalı genç video sanatçısı Rimas Sakalauskas, insanın faniliği ve dünyada bıraktığı izler üzerine odaklanmış fotoğrafçı Adam Magyar ve Kopenhaglı 4D sinema sanatçısı Pingo Van Der Brinkloev tarafından hazırlandı. Tüm videolar sanatçılar tarafından bu proje için uyarlanmış. 24 MAYIS 2015 Politikacıların gürültüsüne karşı, birlikte daha güçlüyüz İstanbul Müzik Festivali için Türkiye’ye gelecek olan Gidon Kremer, müziği, politika ve ideolojilerden kaynaklanan gürültünün karşısında bir güç olarak görüyor. özgür bir sanatçı olmaya çalışmanın ne denli zor olduğunu söylüyor hep. Başarıyor da, 1970’te bir Çaykovski yarışmasında şef Herbert von Karajan, dünyanın en iyi kemancısı olarak takdim ediyor 23 yaşındaki Kremer’i. Sonra ünü dünyada dalga dalga yayılıyor. şünce özgürlüğüne önem verdiğini her zaman vurgulayan müzisyenlerden. Arkadaşlarıyla birlikte özgürlükler uğruna ve yetkileri suistimale karşı mücadele ederken Mstislav Rostropoviç, Leonard Bernstein, Yehudi Menuhin gibi sanatçıların açtığı yolda ilerlediklerini söylüyor. 2013’te Rusya’da LGBTİ karşıtı yasanın Putin tarafından onaylanmasından hemen sonra, Kremer'in insan hakları için düzenlediği konser Rusya'ya Sevgilerle, 7 Ekim 2013’te, Berlin Filarmoni Salonu’ndaydı ve bir konser olmanın yanında müzikal bir protesto olarak da görülüyordu. Putin Rusyasında son 10 yılda yaşanan geniş çaplı insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacı taşıyan konserin Putin karşıtı olarak anılmasından da hoşlanmayan Kremer, Rusya’ya Sevgilerle organizasyonunu, adaletsizliğe karşı müzikle ve dostlarla dile getirilen kişisel bir ifade olarak görüyordu. Kremer protestonun barışçıl karakterine vurgu yapmaya özen göstererek, sözü müziğe ve eserlere bıraktığını söylüyordu. Konserin tarihi, 2006'da Moskova'da öldürülen RusAmerikalı gazeteci Anna Politkovskaya'nın ölüm gününe denk geliyordu. Gazetecinin yazdıkları konser boyun MÜZİK BİR OYALANMA ARACI DEĞİLDİR Müziğe karşı herkesten farklı bir tutkusu var. Başka bir anlam yüklüyor müziğe. Bir röportajında sanatçıların uyumu ve barışı teşvik etmesi gerektiğini söyleyen Kremer’e müziği neye dair bir araç olarak gördüğünü sorduğumuzda şöyle diyor: “Elimde müzikten başka bir araç olmadığından dolayı seslerle iyilik yapmak istiyorum. Müzik bir pozitif enerji kaynağı ve bu enerji kaynağı herkesin işine yarayabiliyor, müziğe kalbini ve kulaklarını açan herkesin. Ben müziğin bir eğlence aracı olduğunu düşünmüyorum. Müziğin bizi daha iyi, daha derin bir insan yapmak ve birbirimizle duygularımızı paylaşmamızı sağlamak gibi bir gücü var. Bir çıkar yahut oyalanma aracı olarak görüyorsak, bir şeyi gözden kaçırıyoruz demektir.” Gidon Kremer insan haklarına, dü Gidon Kremer, dünyanın efsane kabul edilen keman virtüözlerinden biri. 43. İstanbul Müzik Festival’inde Kremerata Baltica ile birlikte Mevsimler konseriyle, 2 Haziran’da Lüti Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda olacak. 1947’de Litvanya, Riga’da doğan Kremer, ailenin üçüncü kuşak kemancısı. Yahudi babası, Holokost zamanında iki yıl boyunca bir mahzende saklanarak ölmekten kurtuluyor. Gidon babasının hırsları bir yana, bir de baskıcı bir atmosferde büyüyor. O dönemde 4 Sinem Dönmez