Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Karakterlerden karakter beğen DON DRAPER Özellikle reklama meyleden gençler için bir Scarface olmadı. Bir William Wallace haline gelen Don Draper karakteri, şahsen benim sevmediğim pek çok özelliği bünyesinde barındırıyor. Her şeyden önce yıllarını wale kalıbından çıkmışcasına geçirdikten sonra, giderek ağlak bir karaktere dönüşmesi içimi soğutmuş değil. Sürekli kendisine tapılmasını beklemesi, gayet aklı başında, kendisiyle zihnen aynı seviyelerde kadınları elinin tersiyle itip, modeloyuncu hanımları kendine eş seçmesi, onun egosunun hiç de kalıbına denk gelmediğinin açık bir kanıtı. Öte yandan Don ailesini ve geçmişini reddetikten, tanımazdan geldiği kardeşini intihara sürükledikten ve pek çok müşteriyi parasıyla sinir etikten sonra, hâlâ rağbet gören, hâlâ el üstünde tutulan bir adam. Bu vesileyle benim favori Don Draper anım, son sezonda Don’un teğmenini yakıp yalandan Kore gazisi olduğunu anlatığı diğer gazi amcalar tarafından, telefon rehberiyle dövüldüğü sahnedir. Gerçi haksız yere dövdüler Draper’ı, lakin yine de elleri dert görmesin. PETE CAMPBELL Dizide göründüğü ilk andan son ana kadar iticiliğini dünyaya mükemmel şekilde yansıtmayı bilen Pete’in en çok istediği şey, zerrece benzemediği Don Draper olabilmekti. Bu hırsla evlenmeden bir hata önce Peggy’nin aklını çeldi, bu hırsla Don Draper’ın gerçek kimliğini ortaya çıkartacağını söyleyerek adama şantaj yaptı. Fakat Pete aslen biraz çapsız olduğundan son bölüme kadar aradığını pek bulamadı, jetle gezmeye gidecek kariyere ulaşsa da, ne izleyiciden ne çalışma arkadaşlarından sevgi gördü. Joan Holloway JOAN HOLLOWAY Aslen sarışın olup 10 yaşından beri saçlarını kızıla boyayan, Esquire dergisi tarafından dünyanın en seksi kadını seçilen Christina Hendricks tarafından canlandıralan Joan, dizinin başında Sterling Cooper ajansının ois sorumlusu olarak karşımıza çıkıyor. Dizinin ilk bölümünden itibaren “o tip kadınlardan biri” olarak yatalanmasına rağmen evli patronu Roger Sterling’den bir çocuk yapmak ve başına gelen türlü tacizlere sabır göstermek dışında bir hoppalık etmiş de değil. Hata dizideki tüm erkeklerin arkasını toplayan, “erkek denilen şımarık insan türü nasıl idare edi ROGER STERLING Dizi boyunca teneşirin kolay kolay kendisini paklayamayacağını düşündürten Roger Sterling, hayata mizahi yaklaşımı ve ufak tefek çılgınlıkları ile puan topladı. Bu arada eski eşini ve kızını akıl hastası eti, Joan’a kök söktürdü ama olsun. Günün sonunda Don Draper’ın eski hanımı Megan’ın anası, Montreal’li bir madam ile yollarını birleştirerek hem olgunlaştığını kanıtladı, hem de dizinin ilişkiler çapraz kuruna son katkısını eksik etmedi. lir”in kitabını yazmış bir kadın tipi. Olağanüstü iyi giyinmesi ve yedi sezon boyunca karşısında gevrek gevrek yılışan adamlardan birini bile boğazlamamış olması, Joan’a şahsen kıl olmam için yeter sebep idi. Joan bir de son bölümlerde prodüktörlüğe soyundu ve ortaklık önerdiği Peggy’ye işin 60 bin dolarlık bütçesinden, 1200 dolar uygun gördü. Velhasıl Joan kadın dayanışmasına mükemmel örnek sayılmaz ve bana büyük bir ajansta daha junior iken “Memelerin büyük diye bizi ezebileceğini mi sandın?” diye isyan etiğim bir müştem (reklamcılıkta müşteri temsilcisi) hanım ablayı hatırlatıyor. BETTY DRAPER Nordik bir robot olmanın sıkıntısını yedi sezon boyunca üzerinden atamayan Bety için hayat kolay geçmedi. Ne kızı ile doğru düzgün bir ilişki kurabildi, ne de Don’dan sonra biraz daha kibar ve tatlı bir adam bulup huzura erebildi. Çile çile derken en nihayetinde kanser oldu kızcağız. MEGAN DRAPER Don’un doğum gününde Zou Bisou Bisou şarkısını seslendirerek akıl alması dışında kayda değer herhangi bir hareketi olmayan Megan, Bety’den akıllı çıkarak Don’u sırtından hızla atı. Megan’ı canlandıran Jessica Paré ise, Zou Bisou’ya yaptığı kayıt ile, Bilboard dünya müzik listelerinde 1 numaraya kadar yükseldi. Bety Draper Don Draper PEGGY OLSON Diziye Don Draper’ın sekreteri olarak başlayan, yedi sezon boyunca onun gözüne girmek ve işinde yükselmek için insan üstü çaba ve inat gösteren, bu uğurda kadınlık melekelerini ve duygularını neredeyse aldırmış gibi yaşayan biricik Peggy, Don’un tersine Türk izleyicisi tarafından “kezban” bulunan bir karakter. Çünkü niye? Peggy bir kadın. Üstelik Draper’ın eşleri yahut müşteri temsilcisi Joan kadar çekici ve kadınsı değil. Hata hamile olduğunun farkına varmayıp, oiste aniden doğuracak kadar kendini işine kaptırmış, zamanın cinsiyetçi baskılarıyla adeta bir Jeanne d’Arc gibi çarpışan hırs küpü. Bu özellikleriyle elbete Draper’ın bayrağını öpenler tarafından hor görülüyor. Özetle Peggy bizlere, ABD’nin 60’lı yıllarda yoğun biçimde yaşadığı seksizmin, 2015 Türkiyesinde kadın öldüren bir geleneğe dönüştüğü gerçeğini gösteriyor. Günümüzde ülkemizin güzide reklam ajanslarında çalışan metin yazarı kadınların hikayelerini dinlerseniz, maalesef dehşet verici bir biçimde, Peggy’ninkinden çok farklı olmadığını göreceksiniz. 19 Megan Draper Peggy Olson 24 MAYIS 2015