Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Paranın yolu edebiyatan geçmiyor Yayımlanan listelerdeki milyonluk rakamlar aldatmasın. Türkiye’de edebiyatçıların ezici çoğunluğunun kitaplarından kazandığı para, asgari ücret seviyesinde. En çok duyulan tavsiye, yazar olmak istiyorsanız ek iş yapmayı ya da cepten yemeyi göze alın. Ayşe Kulin Forbes Türkiye dergisinin mayıs sayısında, 2014 yılının en çok kazanan yazarlarının listesi yayımlandı. Buna göre 1 milyon lira telif geliri sınırını sadece dört yazar geçti. Listenin zirvesinde "Allah De Ötesini Bırak" kitabının yazarı Uğur Koşar vardı. 1.7 milyon lira telif geliri kazanan Koşar’ı Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, İskender Pala ve Kahraman Tazeoğlu takip eti. Listedeki cirolar ve telif gelirleri dudak uçuklatan cinsten ama bu isimlerin çok ciddi azınlıkta kaldığı da bilinen bir gerçek. Türkiye’de edebiyat yayıncılığında telif oranları yazara ve yayınevine göre değişiklik gösteriyor. Kimi yayınevi yayımlayacağı kitap için yazara yüzde 6, kimi yüzde 12 telif ödüyor. Bunlar sektörün ortalama oranları. Yazarın geliri elbete kitabın ne kadar basıldığına da bağlı. Satışların azlığı bir yana, stopaj ve bilumum vergiler düşüldüğü zaman, eser sahibinin hesabında bir ayını bile idare edemeyecek bir miktar kalıyor. Elbete derdimiz yazarların ve kitapların “derinliğine” inmek, edebi niteliklerini ölçmek değil. Ama yazar kazancıedebiyat ilişkisini yazarlardan ve sektörün diğer aktörlerinden dinlemek istedik. Bu kelimeyi kullanmaktan çok hoşlanmasak da “yayın piyasası” diye bir şey var. Hakan Bıçakcı da yolun başındayken yazarlıktan hiçbir maddi beklentisi olmayacağına karar vererek, yazdıklarını piyasanın tuzaklarından uzak tutmayı amaçlamış: “Hiçbir zaman yazarlıktan para kazanmayacağımı biliyoruz. Yazmanın parasal bir karşılığı yok yani ufukta, benim için. Ama bunu dert etmiyorum. Kelimelerin yanında rakamların lafı olmaz.” HESAPKİTAP Ayşe Kulin: İyi edebiyat paraya odaklanarak yapılmaz. 20 ile 21’inci sıra arasındaKi uçurum Selim İleri ile Enis Batur bir gün sohbet ederken birbirlerine şu soruyu sormuşlar: Oktay Rifat roman, şiir, öykü, oyun, hepsi beraber bugüne kadar global olarak toplam kaç adet satmıştır? Sonuçta bakmışlar baskılar ortalama 1000, en fazla 3 bin adet. Bütün eserlerini topladığımız vakit Türkçenin en büyük edebiyatçılardan biri Oktay Rifat’ın satışlarının 50 bini geçemediği ortada. Bu sonuç zaten bugünkü tabloyu anlatıyor. Tuna Kiremitçi Kelimelerin yanında raKamların lafı olmaz Çok satan ve kazanan yazarlar listelerinin üst sıralarında görmeye alıştığımız Ayşe Kulin’den başlayalım. Kulin 25 yıl yayıncı kapılarını zorlayıp 50 yaşından sonra yazar olabildiğini, hayatı boyunca başka alanlarda para kazandığını söylüyor. Bugün de genç bir yazarın sadece kitap getirisiyle yaşayabileceğinden emin değil. Edebiyatın kimin yüzüne güleceğine dair bir kuralı olmadığını ama kesin olanın, bu işi yapan kişilerin para kazanma amaçlı kaleme sarılmamaları olduğunu söylüyor. "Grinin Elli Tonu havasında bir kitap yazan yazar sanırım iyi kazanır ama buna edebiyat demek mümkün mü?” diye soran Kulin, son noktayı şöyle koyuyor: İyi edebiyat paraya odaklanarak yapılmaz. TÜRKİYEDE EN ÇOK KAZANAN 3 EDEBİYATÇI Ayşe Kulin 1.533.600 TL Orhan Pamuk 1.268.250 TL İskender Pala 1.118.000 TL *Forbes Türkiye, 2014 en çok kazanan yazarlar listesinden Sibel Oral @sibeloral Yazar ve eleştirmen Oylum Yılmaz, açıklanan çok kazananlar listelerinin hemen bir altıyla aralarında korkunç bir uçurum olduğunu söylüyor: “20’ncinin yıllık geliri 200 bin TL ise, 21’incininki 510 bin TL’lere kadar düşer. Türkiye’de edebiyat eseri 40 bin baskıya ulaşırsa çok satmış oluyor, bu da yazara en fazla 4050 bin TL getiriyor. Her yıl buna ulaşamayacağınıza göre, iyi bir yazarın yıllık geliri ortalama 1015 bin TL.” Yılmaz yazarlardaki çok okunma arzusuyla çok satma arzusunun aynı şey sanılmasından da şikayetçi. Kendisini de çok okunmak isteyen, hayatını da yazarak kazanmak için çabalayan bir edebiyatçı olarak tanımlıyor ama bir “market yazarı” olmak istemediğini söylüyor. “Romanlardan gelen parayla geçinseydim Uçan Halıların Ayrodinamik Sorunları gibi manyak bir roman yazmaya cesaret edemezdim” diyor. Tuna Kiremitçi ilk romanı çok satınca pek çok meslek büyüğünden aynı tarzda yazıp “küpünü doldurması” yönünde tavsiyeler aldığını ama edebiyataki amacının para olmadığını anlatıyor: “İlk romanımı klonlayarak devam etseydim okur kitlesiyle bunca yıldır etkileşimde kalamazdım. Tabii zor yolu seçince reklam, köşe yazısı, dizi senaryosu gibi başka şeyler de yazman gerekiyor. Ama faturaların romana bağlı olmayınca bazı özgürlükler kazanıyorsun.” 24 MAYIS 2015 12