17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DİZİ 7. sezonu ile inal yaptı. Her bir bölümü 2,53 milyon dolara patlayan dizi bize Amerikan reklam sektöründe 60’lı yıllarının ne kadar acımasız olduğunu gösterdi. Yoğun bir seksizme maruz kaldık. Kadınların iş hayatında söz sahibi olmak için nasıl bedeller ödediğini izledik. Duvarda Mark Rothko tablo, önünde marka bir viski şişesi, New York şehrinin muhtelif yerlerinde aşkla bekleyen çok güzel kadınlar ve hepsinin üstünü kaplayan kesif bir sigara dumanı… Yedinci sezonunda inal yapan Mad Men evreninin merkezi Don Draper, işte bize böyle bir hayat kalitesi vaat ediyordu. Müşterilere canı çektiği gibi atarlanan, menajer kadınları nasıl kündeye getireceğinden emin, önüne kasa ile şans ve övgü dökülen Draper, ara ara tökezlese de her daim ayağa kalkmayı bildi. Çünkü o bir Mad Man idi. Çünkü onun zamanı, reklamcılığın altın çağı, pek çok şeyin henüz isminin olmadığı ve bir kavramdan bahsetmek için, o kavramı icat etmek gereken bir zamandı. Her bir bölümü 2,53 milyon dolara patlayan Mad Men, bize Amerikan reklam piyasasının 60’lı yıllarının ne kadar muazzam ve acımasız olabileceğini gösterdi. Dönem muazzamdı çünkü kusursuz saç ve kıyafetleri ile birbirinden hırslı insanlar, bir sektörü yoktan var ediyorlardı. Dönem korkunçtu zira ilk bölümden itibaren yoğun bir seksizme ve çapraz ilişkilere maruz kaldık. Kadınların iş yaşamında söz sahibi olabilemek için nasıl sıkıntılardan geçmek zorunda kaldığını, nasıl bedeller ödediğini izledik. 18 Seçkin çılgınlığın ardından Mathew Weiner tarafından yaratılan dizi, özellikle ilk dört sezonuyla piyasada ne kadar ödül varsa topladı ve tüm zamanların en çok izlenen dramalarından biri olarak kabul edildi. Dizi temelde kendilerini deli adamlar olarak tanımlayan (dizi isminde hem “ad man” – reklamcı adama, hem de Madison Caddesi'ne, yani olayların geçtiği muhite gönderme yapılmış) 60’lı yılların reklamcılarını, Don Draper karakterini merkeze koyarak anlatsa da, dönemin Amerikasına, politik değişimlerine ve özgürlük hareketlerine de gerçekçi bir bakış fırsatı verdi. Biz de diziye veda ederken, dizinin geneline şöyle bir bakmak istedik. İşte inalden sonra Mad Men üzerine notlar… MAD MEN soğanlı martini değil, içine arpacık soğanı atılmış su içmiş. Tüm ekibin içtiği sigaralar ise tamamen bitki karışımdan yapılma. 2. Yazan 9 kişiden 7'si kadın Dizide geçtiği dönem itibariyle yoğun bir seksizm hüküm sürüyor, kadınların çoğu ancak patronlarının gönlünü hoş ederek iş sahibi olabiliyor. Gerçekte ise dizinin yaratıcı ekibindeki 9 yazarın 7’si kadın. 7 aynı zamanda dizinin kazandığı Emmy ödüllerinin de sayısı. 3. Tek bir Beatles şarkısına 250 bin dolar Dönemin birbirinden güzel müzikleriyle bezeli dizide, “Tomorrow Never Knows” adlı tek bir Beatles şarkısını kullanmanın bedeli 250 bin dolar olmuş. Aslında Hey Jude şarkısını isteyen Mad Men yapımcıları, bu şarkı için “Sormayın bile” cevabı almışlar. Dizinin jenerik müziği ise RJD2’nin A Beautiful Mine adlı şarkısı. 4. Hiç ürün yerleştirmesi yapılmadı Konu gereği pek çok markadan bahsedilen dizide, inanması zor ama hiç ürün yerleştirme yapılmamış, bahsi geçen markalardan para alınmamış. Buna rağmen, dizide Don Draper’ın satmaya çalıştığı ve “kavrulmuş” diyerek sloganladığı Lucky Strike’ın satışında 2012 yılında 9 milyonluk artış meydana gelmiş. Aynı şekilde 2435 yaş aralığındaki Amerikalılarda dizi başladığından beri viski tüketiminde yüzde 12’lik artış görülmüş. 5. 7 sezonda 14 kadın Don Draper karakteri 7 sezonda sadece 14 kadınla beraber olabilmiş. 6. Modaya etkisi tartışılmaz oldu Kostüm tasarımı Janie Bryant tarafından yapılan dizinin, retronun dönüşünde çok büyük bir etkisi olduğu düşünüyor. Bryant’a göre bunun bir nedeni, 60’ların çok cool bir zaman dilimi olması ve karakterlerin dönemle özdeşleşmek istemesi. Tasarımcı, Mad Men kadın kostümlerini yaratırken çokça anneannesinin dolabından esinlenmiş. Kendi kostümlerini tasarlayan ve diken anne ve anneanesi sayesinde 8 yaşında dikişe başlayan tasarımcının en sevdiği modacı Christian Lacroix. En sevmediği moda stili ise 90’ların grunge tarzı. Ayrıca diziye Amerika’nın dört bir yanından eski kıyafetlerini, aksesuarlarını bağışlayan insanlar olmuş. Misal, Peggy’nin Don Draper’ın ajansını terk ederken giydiği mor elbise, diziye tüm gençlik kıyafetlerini bağışlayan Jean Bell diye bir hanımefendiye ait. 7. Gerçek Don Draper konuştu McCann Erickson’un 60’lı yıllardaki kreatif direktörü ve dizinin sonunda görülen “Tüm dünyaya CocaCola ısmarlamak istiyorum” reklamının yaratıcısı Bill Backer diziyi ancak 4'üncü sezonuna kadar izleyebilmiş. Ona göre daha sonra dizi reklamcılıktan çıkıp Don Draper’ın özel hayatının anlatıldığı bir yöne doğru kaymış. Ayrıca Backer o dönemde kreatif direktör olanların gerçekte Don gibi aşırı şık takımlarla dolaşmadığını, yazar ekiplerinin çok daha hırpani olduğunu, ellerinde mürekkep lekeleriyle sunumlara gitiklerini anlatıyor. Don Draper’ın meditasyon esnasında ortaya çıkan CocaCola ikri ise, yine şık bir abartı. Bill Backer kola reklam ikrini bulduğunda, Londra’ya uçmak için rötar beklediği İrlanda havaalanındaymış. Londra’da parasını ödediği stüdyoda kayda başlaması gerektiği halde, elinde hiçbir şey olmayan Backer o panikle, efsane ikri buluvermiş. 24 MAYIS 2015 Mad MEn GErçEklEri 1. Viskiler elma suyu, sigaralar bitki karışımı Mad Men izlerken dilimizin ucuna gelen lalardan biri “Allah’ını seven camı açsın!” ise bir diğeri de, “Az için şu zıkkımı evladım!” olacaktır. Oysa dizi çekimlerinde hiçbir aktör ve aktris zarar görmesin diye elbete gerekli önlemler alınmış. Tüm dizi boyunca Draper aslen viski değil elma suyu, Roger Sterling karakteri ise, Deniz Özturhan @yanilgi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle