Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Öğrenirken ciddi ortama gerek yok EĞİTİM Hayatımın en eğlenceli ve heyecanlı haftasonlarından biriydi... Sadece çocukların ilham verici çalışmalarına tanık olmakla kalmadım; Nuh Tufanı’ndan Yüzüklerin Efendisi’ne, Soma’nın madencilerinden kadına yönelik şiddete kadar ele aldıkları tüm konularda masalla gerçeklik arasında nasıl güçlü bir bağ olduğunu yeniden keşfettim. istiyorlardı. Görme engellilerin engellerini yıkmaya yardımcı olacak bir proje hazırlamışlardı. Aralarından birinin sözleri, Milli Eğitim Bakanlığı’na açık mesaj gibiydi: ”Görme engelliler TEOG sınavında bile düşünülmüyor; sınav soruları görme engellilere göre hazırlanmamış. Göremedikleri halde sorularda, ‘şekilde görüldüğü gibi...’ diye sözler var. Bu çok üzücü.” Yaşlanan nüfusa genç çözümler onlardan Gerek tamamen gönüllü emeklerle düzenlenen organizasyon programı, gerekse turnuvanın, teknolojik yeterlilikten el becerisine, sunum yapabilmekten fikirlere saygılı olmaya kadar çok katmanlı ölçme değerlendirmeyi içeren formatı sayesinde çocuk ve gençler, bir yıl boyunca hem kendilerinin hem de arkadaşlarının yaratıcılıklarını keşfediyor, sorun çözmeyi öğreniyorlar. Dünyada 80 ülkeden 230 bin çocuk ve gencin katıldığı Uluslararası First Lego Ligi’nin (FLL) bir parçası olan turnuvaya 916 yaş arası çocuk ve gençler katılıyor. Turnuva, Türkiye’de sekiz yıldır Bilim Kahramanları Buluşuyor adıyla gerçekleştiriliyor. Kimi sihirbaz kostümüyle kimi cadı kıyafetiyle odadan odaya koşturuyor ve projelerini, nasıl bir takım olduklarını, robotlarını nasıl programladıklarını anlatıyorlar. Bir yıl boyunca hazırladıkları projelerle beden dilinin eğitimdeki öneminden, yaşlanan nüfus için genç çözümlere kadar çeşitli konularda yaratıcı öneriler getiriyorlar. Bir ekip diş protezlerinin çıkmaması için çözüm üretiyor, diğeri otistik çocuklar için park projesi geliştiriyor, bir diğeri ise sıkılmadan ders yapmak için “oyun”larla öğrenmeyi öneriyor. Legolardan yapılan robotlar nedeniyle çoğu takipçisi için, “genç mucitler” turnuvası olarak değerlendirilse de, turnuvada sadece teknolojik beceriler ve projeler değil, takım ruhu, ekip çalışması, verimlilik, zaman kullanımı, rekabet/işbirliği dengesini kuran duyarlı profesyonellik gibi konular da değerlendiriliyor. Böylece nasıl katılımcı olunacağını, farklılıkların getirdiği zenginliği, herkesin kendisini değerli hissettiği bir ekip olabilmeyi de öğreniyorlar. Madenci çocuklarından Dilan: Şimdi daha cesurum Jürinin karşısına gelen ekipler, yarışmanın kendilerine ne kattığını anlatıyor. ManisaKırkağaç Atatürk İlkokulu’ndan 13 yaşındaki Ömer Sayar, turnuvanın özgüveninin artmasına yardımcı olduğunu söylüyor. Madenci ailelerin çocuklarından oluşan takımdan 9 yaşındaki Dilan Koçak ise “Başta çekiniyordum, şimdi daha cesurum”, diyor. Çoğunun hayalleri okulun daha eğlenceli bir yer olmasına dair. İzmir Atatürk Lisesi’nden 15 yaşındaki bir genç, ”Öğrenmek için çok ciddi ortamlara gerek yok” derken, Özel Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi’nden 16 yaşındaki Gizem, “Sınavlara hazırlanmak sıkıcı ama bu turnuvaya hazırlanırken çok eğlendim,” diyor, ardından da ekliyor: “Sınavlar bilgiyi ölçmüyor. Sınav öncesi ezberleyip yüksek not alabilirsiniz, ama bu o bilgiye ilginiz olduğunu göstermez.” Bilim Kahramanları, gerek çocuk ve gençlere yaklaşımıyla, gerekse ölçme ve değerlendirme yöntemiyle eğitim sistemi için tamamlayıcı olabilecek bir yaklaşım ortaya koyuyor ve öğrenmenin eğlenceli olabileceğini kanıtlıyor. Fevziye Mektepleri Işık Okulları’ndan 13 yaşındaki Deniz, gelecek yıl TEOG sınavı yüzünden turnuvaya katılamayacağı için üzgün. “Peki sizi nasıl seçsinler isterdin?” diye soruyorum, yanıtı hazır: “TEOG yerine FLL yapsınlar.” Mart ayının ilk hafta sonu İzmir’de yapılan Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasının jürisindeydim. Yarışmaları pek sevmem. Çünkü, kazananların başarısından çok, kaybedenlerin neye göre başarısız sayıldığıyla ilgilenirim. Ama bu kez farklı bir organizasyonla karşı karşıyaydım. Jüri olmayı kabul etmemin nedenlerinden biri, organizasyonun yarışma değil, turnuva olarak adlandırılmasıydı. İkincisi, jüri olmam için gönderilen davet mesajında okuduklarımdı: Turnuva sonuç odaklı olmaktan çok, süreç odaklıydı. Katılan çocuklar ve gençler için öncelik, eğlenerek takım çalışmasını yaşamış olmak, anlam bularak çözüm üretmekti. Turnuvaya kadar gelmek, “kazanmak” demekti. Üçüncü neden, turnuvanın konusunun “eğitimin geleceği” olmasıydı. Sloganı da, “senin dünyan senin sınıfın”dı. Pek çok okulda sorgulamaları istenmeyen eğitim sistemi hakkında bu kez söz onlardaydı ve ne söyleyeceklerini merak ediyordum. Görme engelliye şekilde görüldüğü gibi sorusu İlk gün izlediğim ekiplerden biri, büyük bir şerit haline getirdikleri resimlerle Nuh Tufanı’nı ve tufandan sonra yapılan aşureyi anlatarak, eğitimde çeşitliliğin önemine dikkat çekiyordu. Ezberci eğitime karşı olduklarını söylüyor, tekdüzeliğin olduğu bütün duvarları yıkmak 20 Oya Ayman PİŞMAN OLAN JÜRİ ÜYESİ ÇIKMADI Jüri üyesi olmak yoğun bir maraton gerektiriyor. Kıpır kıpır ekipler heyecanla odadan içeri giriyor ve öz değerler jürisi olarak, ilham vericilik ve fikirlere saygı gibi konularda sorduğumuz soruları yanıtlıyorlar. Biri lider kimliğiyle öne çıkıyor, diğeri konuşkanlığıyla, bir başkası espri yeteneğiyle... Bilim Kahramanları Derneği’nin Yönetim kurulu Başkanı Hakan Habip, “Henüz pişman olan bir jüriyle karşılaşmadım. Her jüri, her gönüllü, her ziyaretçi gelecekle ilgili ümitle doldu,” diyor. 29 MART 2015