Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AÇIK RADYO 11 Kandırdılar 20 yıl 20 anı Ömer Madra/Kurucu, genel yayın yönetmeni, program yapımcısı: Radyonun yeni kurulduğu yıllar. Açık Gaste’ye büyük oğlumla başladım. Sonra Bosna’ya savaşa giti. “Peki program ne olacak?” “Bakarsın başının çaresine” dedi. Ben de kara kara düşünmeye başladım. Format da, tamamen kuşaklar arası bir muhabbete dayalı. Eşim dedi ki, “sende bi tane daha var bunlardan, farkında mısın?” Ya olur mu, ilan. Sordum, Ege, olur! dedi. Daha lisedeydi. En iyi programlarımızdan biri onunla oldu. “Baba mikrofonda böyle şey söylenir mi” diyor. “Sen sus, bakayım, dediğimi yap” diye cevap veriyorum. Bir babaoğul muhabbeti. Sabah altıda kalkıyorduk, programa yetişmek için. Ege’yi de ben uyandırıyorum. Bir sabah yayına hazırlanıyorum, radyonun telefonu çaldı. Eşim “birşey unutmadın mı” dedi. Baktım, kalem ilan hepsi var, “a Ege yok!” Çocuğu evde unutmuşum. 1 Bir şey unutmadın mı? “Dünyanın tüm seslerine açık radyo” yayına başlayalı 20 yıl oldu. Açık Radyo, kâr amacı gütmeyen, kolektif bir girişim olarak kuruldu ve bu çizgisinden hiç sapmadı. Dinleyicileriyle içiçe yayın yaptı, onların desteğiyle ayakta durdu, akla gelebilecek her tür ilgi alanına sahip gönüllülerin programlarıyla öne çıktı. Açık Radyo bünyesinde yer almış kurucular, çalışanlar, programcılar, dinleyiciler, kuruluş yıllarından günümüze 20 anıyla sayfalarımızda. Yukarda sofralar kurulmuş yemekler yenilirken, dinleyicilerle bir anlaşma imzaladım. “Burada herkes yayılmış” diye başladım; gerçekten kısık bir tonla konuşuyordum. “Sizden ricam, yıl boyu tutuğunuz destekleri şu an verin, yukarıda yemeklerin havaya uçuştuğunu görmek istiyorum. Burada bir kaos yaratın.” İşareti verdiğim anda, hatların hepsi doldu. Yemekler uçuşmaya başladı, teknik masa yetişmeye çalışıyor. “Siz aramaya devam edin, ben yukarı bakıp geleceğim” dedim, yayını bıraktım, yukarı çıktım. Beni görünce herkes durdu ve ökeyle bana bakmaya başladı. Koşa koşa aşağı indim durumu anlatım... Resmen yemekleri burunlarından gelmişti. Tuğba Sağlam: Bir destekçi aradı. “24 saat destek olmak istiyorum” dedi. Ben sevinçten oynamaya başladım, “tabii” dedim, ama bir yandan da tırsıyorum. Destek o zaman 120 TL’ydi. “24 ile çarpılınca, 2800 lira yapıyor” dedim. “Tamam, kartan tek çekim olsun” dedi. Daha da heyecanlandım, birkaç defa onaylatım. Kapattım, çok mutluyum, Meral Madra “ne oldu” diye sordu. Anlatım, inanmadı. Aşağıya inip dinledi. Beş karış suratla döndü. “Yanlış dinlemişsin” dedi. Şok oldum, “emin misiniz” diye soruyorum... Meğerse şakaymış, Meral Madra beni kandırmış: Adam gerçekten 24 saatlik destek vermiş. 14 Seçil Cüntay/ Dinleyici: Üç yaşında bir oğlum var. Her sabah, “anne koş Açık Gazete başladı” diye bağırıyor. Açık Radyo hamileliği de gördü, lohusalığı da. Ömer Madra ve Can Tonbil tatile çıktıklarında bir boşluk oluyor sabahları. İlk tatile çıktıklarında, eşimi arayıp “Yoklar! Biti mi kapandı mı, artık yapmayacaklar mı?” demiştim. Sonradan, “Açık Gazete bu hata tatilde” anonsunu duyunca rahatladım. 15 Stüdyoya itiler Ayşenem Andıç/Açık Radyo gönüllüsü, Eski haber spikeri: İşe başladım, benden öncekileri izlerim, biraz alışırım diye düşünüyordum. Olmadı. Üçüncü gün ilandı, haberi yazdım, spikerimize uzatım, okuması için. Ne olduğunu bile anlamadan, beni stüdyoya iti ve kapıyı kapatı. Teknik masayla gözgöze geldim. Haber müziği dönmeye başladı. Herkes dizilmiş bana bakıyordu. “Haber Merkezi’nin hazırladığı haberleri sunuyoruz” diye başladım ve oldu. 16 Tinerci spiker Ayşenem Andıç: Haber için çok erken radyoda olmam gerekiyordu. Biriki defa geç kaldım, baktım olacak gibi değil. Radyoya gelip, sandalyeye tünüyor, orada uyuyordum. Erkenci arkadaşlardan biri, bir gün beni görünce çığlığı bastı. “Ne oldu abi, ben Ayşen, tanımadın mı?” dedim. “Radyoyu tinerciler bastı sandım” dedi. Bunun üstüne bir şişme yatak aldım, stüdyoya atım. Gece programcıları önce bir bakıyorlardı, sonra alıştılar. “Sessiz olun, uyuyor…” 12 Yaşadığımı hissetiğim an! 4 Gaz kokusu stüdyoda Ömer Madra: Daha çok yeni yaşanmış bir olay. Bir dinleyicimiz geldi, desteğini elden verdi. Sanatçı bir hanım. Gayet sevindik. “Bir de ricam var, bunu imzalar mısınız” dedi. “Neyi” diye sordum. Bir küçük radyo gösterdi; “bundan dinliyorum” dedi. “Nasıl yani, radyoyu mu imzalayacağım?” Onayladı, bir gazlı kalem bulduk, “sevgilerle, Ömer Madra” diye imzaladım. Böylece, herhalde, bir radyo imzalayan ilk radyocu oldum. 2 Radyo imzalayan ilk kişiyim Deniz Ülkütekin Fotoğraf Vedat Arık 3 Sokakta marş başlayınca biz de durduk şey dinleteceğim” dedi. Mahalleyi dinletmeye başladı. Tencereler tavalar çalınıyor, kornalar, ıslıklar... “Şimdi kapa, birazdan arayacağım, yayına gireceksin” dedim. Zaten bütün akışı kestim tamamen olayları aktarıyoruz artık. Yayına bağlandık, “hatımızda annem var” dedim. Başladı olayları anlatmaya, tam ortasında, çevrede İstiklal Marşı okunmaya başladı. Annem durdu, biz durduk. Marş bitince, “teşekkürler anne” dedim kapatım. 94.9 Can Tonbil/Program yapımcısı: Gezi olaylarını ilk günden itibaren takip etmeye başladık. Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Hakan ve Gürsel Tekin oturuyordu. Acemi şekilde onlarla konuştum ve sonra kayıt cihazımı açıp parkta konuşmaya başladım. 31 Mayıs gecesi, bir elimde kayıt, diğer elimde Talcid, röportaj yaptığım insanlara Talcid sıkıyorum. Bayağı bir ses topladım. Kalabalığı Tophane’ye kadar sürdüler, ben de radyoya girdim. O sırada annem aradı. “Sana bir 16 Güven Güzeldere/Program yapımcısı: Açık Radyo’da 20122014 arası kardeşim Altuğ ile Leonard Cohen şarkıları üzerine Çatlaktan Sızan Işık isimli bir program yaptık. 2013 yazında, Gezi olaylarının en yoğun günlerinde bir Pazar akşamı yollardaki barikatlar ve polisin Tophane civarındaki müdahalesi yüzünden stüdyoya gecikerek varabildik ve Cohen şarkılarından oluşan bir Gezi Direnişi Özel Programı yayınladık. Gaz kokusu stüdyoya kadar ulaşıyordu. Programda bundan da söz etik. Ertesi yıl, Dinleyici Destek Hatası sırasında, o günlerin anısına, bu programı yeniden yayınladık. Fakat radyolarını programın ortasında açan dinleyiciler, canlı yayın sanmış ve söylediklerimizden telaşa kapılmışlar. Radyoya telefonlar yağmaya başlamış. 1968’de Orson Welles’in Marslıların istilası anonsu gibi olmasa da, ciddi bir telaşa sebep olmuşuz. Didem Gençtürk/Yayın sorumlusu: Gezi olayları sırasında, yayın buradan yapıldığı için, dinleyiciler de radyoya geliyordu. Makarnalar, kekler, böreklerle gelmişler. Niye getirdiniz, Birine lazım olur diye… Neden parka götürmediniz, diyorum... "Doğru diyorsunuz, ama şimdi biz oraya çıkmayalım, müdahale var. Siz götürürsünüz." 6 Makarna yardımı 8 Didem Gençtürk Küçük notlar almıştım, Ömer Madra için, kendisine verdim ama yayında okunacak şeyler değil: “Programın süresi 31 dakika, parçayla bitiyor.” Bunları okumaya başladı. Yayın odasının karşısında çıldırıyordum. 9 Yayında yangın 10 Destekçi şakası Volkan Ağır/ProdüksiyonProgram yapımcısı: 31 Mayıs 2013’tü. Üç işte birden çalışıyordum. O gün saatler ilerledikçe Taksim’deki hareketlilik artı. Editörlük mesaime geçtim. Bir an önce meydana çıkmak istiyordum. İşim bitince hemen bilgisayarı kapadım. İstiklal Caddesi’ne koştum. O kalabalıkta sadece Ayhan Işık Sokak’a kadar gidebildim. İki saat gaz yedikten sonra Tophane tarafından kaçmak zorunda kaldık. Radyoya döndüm. Programcılar programlarını bırakmışlar, Taksim’de olan biteni duyuruyordu. Ömer Madra ile görüştükten sonra İlksen Mavituna, Seçil Türkkan ve ben yayına girdik. İstiklal Caddesinde yaşadıklarıımı aktardım, canlı tanık olarak. Sabaha karşı 5’e kadar 17 kişiyle telefon bağlantısı kurarak yayın yaptık. Boğaziçi Köprüsü’nü geçme kararı ilk verildiğinde kalabalıktaki bir arkadaşımızla konuştuk. Açık Radyo’da kendimi en çok hayata hissetiğim andı. 17 Küfürsüz radyo! Ömer Şahin/Teknisyen, Program yapımcısı: Elmadağ’daki stüdyodaydık, yayın sorumlumuz Jak Kohen’di. Sokak seslerini yayınlayan bir programımız vardı. Canlı yayın yaptıklarında içeri mikrofonlar döşeyip, radyodaki sesleri de yayınlıyorlardı. Küfürbaz biri olarak, birkaç kere yayına girmişliğim vardır! O yüzden, Jak Kohen, program sırasında yayın akışına girmemi yasaklamıştı. 18 İltimas yok Ömer Şahin: Programlar için bir seçme kurulumuz vardır. Radyo çalışanı da olsanız, o kuruldan geçmeniz gerekir. Biz de dışarıdaki insanlarla aynı şekilde, dosya vererek başvuruyoruz. Ben de yıllarca bir sürü programa katılmış olmama karşın, aynı süreçten geçmiştim. 19 Ne acayip anne! Gonca Açıkalın/Program yapımcısı: İlk canlı yayınım 2010 destek projesi sırasında konuk olarak çağrıldığım Gitaresk’ti. Senelerdir satış ve proje sunumları yapan ben, mikrofon karşısında soğuk terler döktüm. Program sunucusu Jak Kohen de çok nazikçe nabzımı yokladı, “artık ara sıra yardım edersin programa” dedi ama cesaretimi toplayıp program yapmaya başlamam iki yıl sürdü. O zamanlar ortaokulda olan oğlum “sen ne acayip şeylerle uğraşıyorsun, kimsenin annesi böyle değil” diye protesto etmişti. 5 Destekçilerle anlaşma imzaladım 7 Yüzyüze konuşsanız? Eraslan Sağlam/Program yapımcısı: Onbir senedir Destek Hatasında yer alıyorum. Destek ivmesi bazen yükseliyor bazen düşüyor. Düştüğü anlarda arkadaşlar kendi hayatlarına bakıyor. Sohbetler ediliyor, sofralar kuruluyor. Yine böyle bir anda stüdyoda otururken, sıkıldım. Buket Metin/Santral Operatörü: Bir keresinde Aras, yukarı çıktı, Yeşim Öztarakçı’yı aradı. “ben Açık Radyo’dan...” diye. Bu sırada, Yeşim’i aradığını bilmiyor ama. Yeşim de muhabbeti devam etiriyor. Baktık konuşma uzadı, “kapatsana, arkanda zaten!” Bu arada herkes gülmekten yerlerde tabii. Dilek Hepgüler/KurucuWeb sitesi editörü: Issız Ada’yı yapıyordum. Engin Altaş’ı davet etik. O zamanlar çok meşhur. Mikrofon karşısında çok heyecanlıdır. Yayında hepimiz sigara içiyoruz o zamanlar! Masanın üzerinde kül tablası var. Müzik arası verdik. Engin de heyecandan, iki dakikada bir sigarasını küllüğe silkiyor. Yaptıkça, mikrofona da “güp, güp” ses gidiyor. Ben de kül tablasını aldım, ama sigara hala üstünde. O aniden tablaya vurunca, benim sigara giti onun omzuna kondu. Yanmaya başladı. Dumanlar çıkıyor, yayında olduğumuz için müdahale de edemiyorum. O da farkında, ama sesini çıkaramıyor. Neyse ki tekrar araya girdik, yanmadan kurtardık adamcağızı. 22 MART 2015 Tuğba Sağlam/Destek gönüllüsü Destek günlerinde izleyiciler, öyle bir heyecanla arıyorlar ki… Sonrasında “ben kredi kartı vermeyeyim, havale yapayım” gibi konuşmalar başlıyor. Destek hatındaki gönüllülerin bütün bu ayrıntıları bilmeleri gerekiyor. Bunu bir test edelim dedik. Destekçi gibi arayıp, tüm zorlukları çıkardım. Pek duymayan yaşlı bir kadın numarası yaptım, “siz gelip alsanız” dedim. Destek olacak isim listesini verirken de, bütün sülalemin isimlerini saydım. Bir de yanlış kredi kartı numarası verdim. Bu arada hataki kişi, ikide bir “bunu danışmam lazım” diyerek, beni beklemeye alıyor. En sonunda, artık yukarı çıktık, gülmeye başladık. 13 Sürpriz eposta Duygu Ateş/Program yapımcısı: Açık Radyo ve Radyo ODTÜ’nün aynı gün aynı saate ortak bir programı vardı; Soul Sendikası. Ben de programın teknik dj’liğini üstlenmiştim. Buna benzer ortak bir yayın için o zamanlar Jak Kohen ve Didem Gençtürk’ün posta kutularını aşındırdığımı hatırlıyorum. Sonra İstanbul’a yerleştim, şansımı tekrar denedim ve iki yıl daha bekledim. Sonra bir gün Didem’den hiç beklemediğim bir eposta aldım ve yayın akışlarında benim programım için de yer olduğunu öğrendim. O günden bu yana da Grounded isimli müzik programını hazırlayıp sunuyorum. 20 Pilotlara yayın Dilek Hepgüler:RTÜK’le zaman zaman problemler yaşadık. En bilineni, Bukowski gerekçesiyle iki hatalık yayın yasağımızdı. Bir de bir hatalığına yayını durdumamızı istediler. Ama bu sefer ceza almamıştık, yayın frekansımız uçaklarınkiyle karışıyormuş. Bütün pilotlar kule yerine Açık Radyo dinliyormuş. 17 22 MART 2015