Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SOSYAL MEDYA Selie’ye inanmıyorum ama bir özçekim var Tanıdığım iyi bir özçekimi olmayan tek insandım. Peki neydi bu kendi suretini internetin her köşesine çakma arzusu? Niye beni sarıp sarmalayamıyordu ve dahası neden bana şık bir sosyal sunum olanağı vermiyordu? Açık konuşmak gerekirse, ben bu selie, yani TDK’nın 2014 Mayıs’ında karara vardığı üzere özçekim furyası başlamadan önce, kendini güzel sanan biriydim. Boyuma posuma güvenir, hiçbir zaman çok iyi çıkmasam da, sosyal mecrada başkaları tarafından etiketlendiğim suretlerimi önemsemezdim. Özçekimin tüm dünya kızları gibi etrafımdaki kadınları da ele geçirmesiyle, benim ne kadar tipsiz, hatta kompozisyonsuz ve ışıksız biri olduğum ortaya çıktı. Facebook yahut Instagram’da insanların birbirinden hoş, birbirinden vintage efektli suretlerine baktıkça, kara kara nerede hata yaptığımı, doğru fonda, doğru açıyla nasıl da bakmayı beceremediğimi düşünmeye başladım. Bunu düşünen bir ben de değildim üstelik; tanıdığım iyi bir özçekimi olmayan tek insandım ve bu da, çok çekici özçekimleri olanların dikkatini çekiyordu. Proil fotoğrafımı hiç değiştirmediğim için bana ufak ufak takılanların, “Sen amorstan daha iyi poz veriyorsun” diye laf çarpanların ardı arkası kesilmiyordu. Peki neydi bu kendi suretini internetin her köşesine çakma arzusu? Niye beni sarıp sarmalayamıyordu ve dahası neden bana şık bir sosyal sunum olanağı vermiyordu? ÖzçekiMin kıSA ÖzgeçMişi Bilinen ilk özçekimi gerçekleştiren fotoğraf sanatçısı Robert Cornelius, 1839 yılında kendini bakır levhaya gümüş nitrat ile işleyerek muradına ermiş. Dagerreyotipi denilen bu teknikte kullanılan uzun pozlama sayesinde, Cornelius özçekim pozunu verip, geri koşup lens değiştirmeye de vakit bulmuş. Özçekiminin arkasına ise; “Işık ile çekilen ilk fotoğraf” notunu düşmüş. 1900 yılına gelindiğinde, Kodak’ın Brownie Box kamerasını satışa sunmasıyla beraber yaygınlaşan özçekimin ilk ergen mümessili, 13 yaşındaki Rus Düşesi Anastasia Nikolaevna. Kendisini eli titreyerek aynadan çeken minik düşes, mevzubahis fotoğrafı mektup ile arkadaşına yollamış. Aradan geçen 100 yılda çekilen milyonlarca “selie” isimsiz kalırken, dijital çağın başlaması ve fotoğrafın artık çekilen ve basılan, maliyetli bir nesne olmaktan çıkması, özçekim furyasının alevlenmesini sağladı. Selie kelimesini ilk kez 2002 yılında, bir internet forumunda kullanan Avustralyalı Nathan Hope, foruma yüklediği fotoğrafın zayıf netliğine açıklama getirmeye çalışırken, “Arkadaşlar kusura bakmayın, bu fotoğraf ne de olsa selie” yazarak, kelimeyi icat etmiş oldu. Özçekim, kabul etmeliyiz ki hayatımıza hızlı, net, keskin bir giriş yaptı. Sadece seksi özçekimlerini paylaşarak internete fırtınalar estiren ünlüler değil, bu şekilde ünlenenler ve dünyanın her tarafından güzel kadınların banyoları, aynaları, spor sonrası göbeklerinin durumu, gazetelerin internet galerini doldurdu. İnsanlık özçekim yapmaya da, özçekimlere bakmaya da doyamıyorken, muhtelif ünlülerle özçekim yapılan reklamlar, özçekimi halka yakınlığın ılık bir simgesi olarak kullanan siyasetçiler görüldü. Hata Obama ve ailesinden başlayarak, dünyada özçekimsiz çok az demokratik ülke lideri kaldığını söylemek çok da yanlış olmaz. Üstelik özçekim son derece yatay bir sosyolojik fenomendi; Papa da özçekim yapıyordu, belalısı Madonna da. Hata onlar kadar beğeni toplayamasa da, Ispartalı 22 yaşındaki Hasan Seven de, intihar etmeden önce boyununda ip ile poz verip Facebook’una koyuyordu. İnsanlık geçtiğimiz son birkaç yılda, intihar etmeye davranmış vatandaş ile özçekim yapan polise, (Boğaziçi Köprüsü, Eylül 2014) ya da direniş/ gözaltı/ekip aracı özçekimlerine tanık oldu. Hata Endonezya ormanlarında, fotoğrafçı David Slater’in kamerasını ele geçirip muazzam özçekimler gerçekleştiren bir makak maymunuyla tanıştı. Bu maymun özçekimi Wikimedia tarafından “fotoğrafın telif hakkının maymunda olduğu iddiasıyla” en iyi kamusal fotoğraf yarışmasında aday gösterilirken, özçekim furyası çoktan Deniz Özturhan Özçekimin tüm dünya kızları gibi etrafımdaki kadınları da ele geçirmesiyle, benim ne kadar tipsiz, hata kompozisyonsuz biri olduğum ortaya çıktı. Grand Düşes Anastasia Nikolaevna Robert Cornelius 14 22 MART 2015