Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FETHİYE 15 Başoğlu projeyi ortaya koymuş. Köyde yüzyıllarca geçim kaynağı olan, ‘‘dasdar’’ dokumasını canlandırmayı, geliştirmeyi önermiş. Bu yönde bir proje hazırlanmış, Avrupa Birliği’ne üye ve üyeliğe aday ülkelere aktarılan fondan yararlanılmış. Köyde, ‘‘düven’’ denilen eski tezgahlar ortaya çıkarılmış ve yenileri yapılmış. Eski ustalardan yararlanılarak kurs açılmış. Bu kurslara yüzden fazla genç kız ve kadın katılmış, ‘‘dasdar’’ denilen dokumalar yeniden üretilmiş. ‘‘Dasdar’’ dokumalar, ‘‘Candiana Proje Ofisi’nin’’ geliştirdiği motiflerle şekillendirilmiş. Sonra dokumalar giysi haline dönüştürülmeye başlanmış. Köyde bu dokumaların üzerine köy kadınları yüreklerini ortaya koyup ilginç motifler işlemişler. Terziler yetişmiş, onlar da dokumaları desinatörlere taş çıkartırcasına giysiler tasarlamışlar. Yöreye gelen turistler ortaya konan bu giysileri görünce siparişler vermeye başlamış. Projenin saha koordinatörü Fatma Özbalı da Üzümlü köyünden. Dokumalardan birçok giysi üretildiğini söylüyor. ‘‘Gelinlik bile dikiyoruz çok da ilgi görüyor’’ diyor. İşte Türk kadını, sağlanan 73 bin euroluk bir katkıyla büyük bir iş başarmış. Köy kadınları üretmeyi ve kazanmayı öğrenmişler. Manken köy kızları Üzümlü köyündeki bu gelişmeyi gördükten sonra, ürettiklerini köy kızlarından tarihi mekanlarda bizim için giymelerini istedim. Köy kızları cesaretle bu ürünleri giydiler ve ‘‘Candiana’’nın tarihi tiyatrosunda, kemerlerinde, su sarnıçlarında bizim poz verdiler. Köy kızları profesyonel mankenler kadar başarılıydılar. Fatma Özbalı’nın önderliğinde, Ülkü Koca, Sevtap Özer, Dilek Ergün, Yağmur Çıtal giysileri bir bir giyerek sundular. Fotoğraflarını çektim. İşte bu tablo, turizmin başka bir yüzüydü. Eski el sanatları, turizmin aracılığıyla dünyanın ilgisine sunuldu ve ilgi gördü. Üretim ve istihdam yaratıldı. Böyle sunulmaya hazır o kadar çok değerimiz var ki. Alternatif turizm değerlerini harekete geçirmek gerek. Turizmi ‘‘güneş, kum, deniz’’ anlayışının ötesinde çeşitlendirilmeliyiz. İşte bunu Üzümlüler başarmış.