27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 ERZİNCAN Alevilerin düşkün ocağı Yazı ve fotoğraflar Dursun Özden acı Bektaşi Veli’nin öğH rencisi ve Karaca Ahmet Sultan’ın oğlu Hıdır Abdal Sultan 1261’de Karaman’dan düşmüş yola; Fırat’ın kollarından Karasu’nun geçtiği yerlerden geçip Ağın platosunda 1600 rakımlı bir tepede ‘‘düşkün ocağı’’nı kurmuş. Erzincan’ın Kemaliye ilçesine 35 kilometre ötede Ocak köyü, o günden bugüne başı karlı Munzur’a bakar durur; Ocaklılar da semaha durur. Ocak, Kemaliye’nin tek AleviBektaşi köyü. 80 hanenin 80’i de çağdaş insanların ocağı. Ruhi Su’nun ‘‘su kadar aziz’’ sesinden Pir Sultan Abdal türkülerinin eksik olmadığı bir köy. Köyün elektrik direklerinden birinde bir tabela dikkatinizi çekiyor. Apçağa köyünden bir şair Ocak köyü için bir şiir yazmış. Apçağalı şairin adı Ahmet Kutsi Tecer! Dizeleri okuyunca şaşırıyorsunuz: ‘‘Orda bir köy var uzakta/ O köy bizim köyümüzdür/ Gezmesek de, tozmasak da/ O köy bizim köyümüzdür.’’ Köyün sokaklarında gezerken muhtar Ali Gürer, ‘‘İnsan köşe yastığı değil, sosyal bir varlıktır’’ diyor. İşte o zaman anlıyorsunuz ki bu köy bizim köyümüz... İnsan sosyal bir varlık Ocak köyünün oyma işçiliğiyle ünlü ahşap evleri yangına karşı yeraltı karızlarıyla beslenen çeşmelerle korunuyor. Evlerin kapı tokmakları da ayrı bir güzellik. olunca, köyde bile olsa kütüphane kuruyor; müze açıyor; çocuk parkı, otopark yapıyor; anıt ağacını korumaya alıyor; konukları için konukevi işletiyor; aşevi, hamam, fırın, market açıyor. Ocak köyünde kütüphane, müze, çocuk parkı, otopark, konukevi, aşevi, hamam, fırın, market var; üstüne bir de helikopter pisti var. Cemevi var, Bektaşi Tekkesi var, Hıdır Abdal Türbesi var, şehitlik var. Ocak köyünün tekkesi ki, Mustafa Kemal Atatürk, Cum huriyet devrimlerini yapar, tekke ve zaviyeleri kapatırken bu tekkenin açık kalmasını istemiş; çağdaşlık yolunda Bektaşi kültürünün katkısına inanmış.Bugün Ocak köyündeki Kültür Merkezi’nin girişinde Atatürk’ün, Hacı Bektaş Veli’nin, Hazreti Ali’nin büstleri karşılıyor bizi. İnsanı köşe yastığı gibi görenleri de görmüş Ocak köyü... Ağzına Atatürk’ün adını, eline İslam’ın kutsal kitabını alarak siyaset hatta orgeneral Kenan Evren gibi darbe yapanlar, devri iktidarlarında, gelip büyük bir cami yaptırmışlar köye. Uzun bir minare dikmişler; şerefenin çevresine hoparlör dizmişler. Ama bugün ne imamı var caminin ne de cemaati. Köydeki kütüphane dolup taşıyor; cami bomboş duruyor. İnsan bir kez sosyal varlık olunca, bir daha asla köşe yastığı olmuyor. Köyün ahşap evleri, oyma işliğiyle ünlü. Kapı tokmakları ise oymalar kadar ünlü. Evler ahşap olunca yangın tehlikesi var demektir. Ama insan sosyal varlık olunca önlemini alacaktır. Yer altı karızlarıyla beslenen tarihi yangın çeşmeleriyle donatmışlar köyü. Karız deyince Kaynak Yayınları’ndan çıkan ‘‘Uygur Karızlarına Yolculuk’’ kitabımı paylaşmak isterim. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuzey batısında, Orta Asya’nın tam ortasındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türkleri, yerin altındaki suyu, yerin altındaki tünellerle taşıyıp kullanıyordu. İlginç bir gelenek daha vardı Asya’nın ortasında; Uygur Türkleri kız çocuklarının adının sonuna ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle