Katalog

KÜLTÜR 21 Tren bahçesi Özlem Kızıltepe Fotoğraflar: Erhan Başkurt elçuk, Çamlık köyünde bir müze var, S yaşamında tren anıları olan herkesin gidip görmesini öneririm. Yemyeşil bir bahçenin içine güllerin arasına sıra sıra dizilmiş vagonlar; bakımlı, pırıl pırıl, sanki yüz yılları geride bırakan onlar değilmiş gibi sizi karşılıyor. Burası bir müze değil de bir tren bahçesi sanki. Lokomotiflerin ekmekliye ayrıldığı ve dinlendikleri elli dönümlük bir alan. Burası ‘‘Cafe Le Wagon’’ yani Vagon Kafeterya. Burada yemek yiyebilir, eğlenebilir, davetler düzenleyebilirsiniz. Zamanda yolculuk yaparak otel odasına dönüştürülmüş bir vagonda geceyi geçirebilirsiniz. Çamlık köyünün hemen girişindeki bu mekanı Atilla Mısırlıoğlu işletiyor. Atilla Bey’in babası şimdiki adıyla Çamlık, geçmişteki Aziziye’nin istasyon şefi Hüsamettin Bey. Hüsamettin Bey’in trenlere ve demir yollarına çok emeği geçmiş. Bütün ömrünü kara trenlere adamış adeta. Aziziye, 1856 yılında İzmir Aydın tren yolu yapımında merkez olarak belirlenen tamir atölyesiymiş. Mustafa Kemal Atatürk, Hüsamettin Bey şefken, 1937’de ‘‘Ege Manevraları’’ için özel vagonu ile Aziziye istasyonuna gelip, tüm manevralarını buradan yönetmiş. Ayrıca Cafe Le Wagon’da Atatürk’ün fotoğraflarının bulunduğu bir salon bulunuyor. O salonun hemen yanında vagonların onarımının, bakımının yapıldığı tamirhane mevcut. Arızalı lokomotifler burada bakıma alınır, gidiş yönleri değişecek lokomotifler, buradaki dev döner köprü ile yeni yollarına uğurlanırmış. Cafe Le Wagon’un tam karşısı Çamlık Tren İstasyonu. Müzenin işletmecisi Atilla Bey müzeyi uzun bir uğraş sonucunda bugünkü haline getirmiş. Tren müzesi denildiğinde tren parçalarının camekanlara koyulup, vidaların, demir parça larının bir yerlere sıkıştırıldığı karanlık bir yer hayal etmiştim. Oysa Cafe Le Wagon ya da ‘‘tren bahçesi’’ yemyeşil, güneşi içine çeken, hem çayınızı içip hem dinlenip gezebileceğiniz bir bahçe. Bu bahçeye de zamandan akıp gelen trenler eşlik ediyor. Burada ne mi göreceksiniz? Açan çiçeklerin, yeşil çimlerin arasında gezerken zamanda yolculuğa çıkacaksınız adeta. Müzede 33 lokomotif bulunuyor. En eskisi 1887’de en yenisi 1952’de yapılmış. Hitler’in İkinci Dünya Savaşı yıllarında özel olarak yaptırdığı, üç silindirli lokomotiflerden biri de burada. Altı ay rı ülkeden ithal edilmiş lokomotifler var. Alman’ı, İngiliz’i, Amerikan’ı, Fransız’ı, Çek’i, İsveç’i hepsi burada. Degonviller; yangın söndürmek için motorlu su pompaları; tamir için bir yığın takım taklavat; açık, kapalı bir sürü vagon. Vagonlardan biri 40 kişilik 1900 yapımı. Trenler geçmişte yaşadıklarını sizlere anlatıyor. Yolunuz İzmir’e Selçuk’a düştüğünde trenlerin son durağı Cafe Le Wagon’u görmelisiniz.