27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman yhacisuleyman?xanaduresort.com.tr Xanadu Resort Genel Müdürü 42 ANTALYA’DAN CEBİNİZDE BİN DOLAR NAKİT VAR MI? Cebinizde bin dolar nakit yoksa, sakin ola ki yurtdışına gideyim demeyin ve ya kızınızı, oğlunuzu göndermeyin. Neden mi? Bugüne kadar onlarca ülkeye seyahat ettim. Hiç kimse bana niye cebinde az para var veya niye bin doların yok diye sormadı. Türkiye’ye girebilmek için cebinizde bin doların olması gerektiğini biliyor muydunuz? Bakın 21 Nisan Cuma günü genç bir kızın İstanbul havaalanında yaşadıklarına. Kiev’den geliyor hem de THY’nin tarifeli seferiyle. Yani charter uçuşlarına göre daha fazla para ödeyerek. Annebaba kızlarını havaalanından uğurluyor, üstelik bir sürü endişe taşıyarak çünkü onlar da diğer insanlar gibi olumsuz Türkiye haberlerini televizyonlarda izliyorlar. Bu haberler değil midir ki bize bu yıl belki 3 milyon daha az turistin gelmesine yol açacak. Ama olsun, Türkiye’de tanıdıkları insanlar var, onlara güveniyorlar. İstanbul’a iniyor, Antalya uçağına yetişmeye çalışacak. Ama ne var ki pasaport polisinin ‘‘sondaj usulü kontrolü’’ne takılıyor. Niye bu genç kız? Şansızlık diye geçelim, başka bir ihtimali aklımıza getirmek istemiyoruz. Pasaportunda herhangi bir sorun yok, dönüş bileti var, üstelik THY bileti, son varış noktası da Antalya, yani yılda 200 bin Ukraynalı turistin tatil yaptığı yer. Gideceği otel belli. Ancak son soru: ‘‘Cebinde kaç para var?’’ 84 doları var. Olmaz deniliyor. Yeni bir genelge varmış, minimum bin doları olması gerekiyormuş. İstanbul’daki tanıdıklar, Antalya’daki tanıdıklar devreye giriyor, kendisine ‘‘genelge gereği’’ bin dolar ulaştırılıyor ki girebilsin, ama yanında olmadığı ve sonradan ulaştırıldığı için kabul görmüyor bu işlem ve bir gece bekleme odasında geçirilip, ertesi günkü uçakla ülkesine gönderiliyor. Böyle bir kıstas olabilir mi? Böyle bir genelge olabilir mi diye düşünüyorum, aklım almıyor; ama ya gerçekten varsa? Antalya’daki tesislerin yüzde 90’ı ‘‘herşey dahil’’ sistemi ile çalışıyor, yani üçbeş kuruş alışveriş parası dışında yanınıza bir para almanıza gerek yoktur zaten. Uçağın tümünü kontrol etseler herhalde yolcuların dörtte üçünü Türkiye’ye sokmamak lazım. Aman dikkat! Türkiye turizmini negatif etkileyebilecek tüm uygulamaları bir kez daha gözden geçirelim, özellikle de böyle bir genelge varsa. Aklımıza getirmek istemediğimiz ihtimale dönecek olursak, eğer bu ihtimalden dolayı alınmadıysa bu insan, bunu bir insanlık ayıbı olarak noktalamak gerekir. Nerede kaldı o hep gurur duyduğumuz ‘‘Türk misafirperverliği’’, o aileye hadi gelin de açıklayın bunu! 31 kilometre kuzey batısındaki Karain Mağarası, yerleşimi 50 bin yıl öncesine dayanan, büyük bir mağara özelliğinde. Sarkıt ve dikitleriyle hayranlık uyandıran Alanya’daki Karataş Mağarası ile yine aynı özellikteki Damlataş Mağarası, görülmesi gereken yerler arasında. Damlataş Mağarası’nın, astım hastalığına da iyi geldiği bilinmekte. Alanya, bu iki mağaranın yanı sıra, Fosfor, Haydutlar ve Aşıklar Mağaraları’na da sahip. Serik’te 1997 yılında bulunan Zeytinbaş Mağarası ise mağarada oluşumu devam eden sarkıt ve dikitlerin yanı sıra, muhteşem doğal güzelleri, yürüyüş ve tırmanma şeritleri, safari turu alanlarıyla da size pek çok seçenek sunan bir yer. Karanlıktan aydınlığa çıkıp, zengin bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu yer arayışına giriştiğinizde ise Olimpos, Termesoss ve Köprülü Kanyon Milli Parklarına gitmeniz gerekiyor. Özellikle Köprülü Kanyon Milli Parkı, bitki ve hayvan varlıklarının yanı sıra, raftingi, Selge antik kenti, sedir ağaçları ve şeytan kayalıkları ile sizi bir duygudan, ötekine sürükleyecek özelliklere sahip. Milli Park, turlarını tamamladınız ve hala yorulmadınızsa, bu kez su sesinin doruğa ulaştığı, şelaleleri görmenizde fayda var. 20’den fazla şelalenin bulunduğu kentte, Düden, Kurşunlu ve Manavgat en önemlileri arasında yer almakta. Tatile, biraz daha heyecan ve hareket katmaktan yanaysanız, kentin bu konuda size sunacağı olanaklar da oldukça fazla. Atılıcık, avcılık, binicilik, futbol, golf, rafting, dağcılık, trekking, yamaç paraşütü, dalgıçlık, cip safari yapabilirsiniz. Heyecanı kimi zaman, beş yıldızlı otellerin bünyelerinde, kimi Torosların zirvesinde, kimi azgın suların içinde bulmanız mümkün. Bu arada, bütün bu duyguları yaşarken, ben nerde kalırım, ne yer, ne içerim diye düşünmenize hiç gerek yok. İsteğinize ve bütçenize bağlı olarak, bir ağaç evde, kuş sesleri arasında bir pansiyonda, her türlü olanağından yararlanabileceğiniz beş yıldızlı bir otelde ya da tatil köyünde, ayrıcalıklı bir duyguyla butik otellerde, çadırda veya bungalovda kalabilirsiniz... (ANTALYA, Cumhuriyet)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle