Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
34 MUDURNU Konaklı turizm umudu Yazı ve fotoğraflar Kahvaltıda Cumhuriyet Tarihi Mudurnu konakları, Safranbolu ve Beypazarı evleri kadar güzel ve özgün... Hacı Abdullah Konağı başta olmak üzere, ilçede restorasyon çalışmalarıyla eski tarihi doku korunarak yeni oteller ve lokantalar açılıyor. Osmanlı izlerinin yaşatıldığı Mudurnu konakları, turistlerin ev ve aile ortamında yatak gereksinimleri yanı sıra; yemek, eğlence, dinlence ve nostalji hizmetleri de sunuyor... Dingin bir gecenin sonunda su ve kuş sesleriyle Dursun Özden arenlerin, ‘‘birikmeler’’ adı Y verilen ateş gezmeleri; ev ev, konak konak dolaşarak başlar ve her toplantının sonunda; ‘‘Gelecek hafta ateşi sizin evde yakacağız’’ diyerek ayrılırlar. Ahilik, yaren toplantıları, birikmeler (cem) ve ateş gezmeleri, hıdrellez, kına gecesi, bebek görme, düğün, doğum, eza (ölüm ziyareti), yayla zamanı, dini ve ulusal günlerde yapılan özel anmalar, Bolu’nun şirin ve huzurlusunuz... Mudurnu konukseverliği farkıyla... Mudurnu’nun tarihi dokusu oldukça eskilere dayanır. Milattan önce 5 bin yıllarında ProtoHitit dönemi izlerine rastlanmaktadır. Gelinözü (Gören) köyünde bulunan Bizans kalıntıları, Babas Kaplıcası yakınında bulunan Gavur evleri, Çeltik Deresi vadisinde bulunan Frig kaya mezarları, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan eserleri görmek mümkün. Özellikle, Yıldırım Beyazıt ve Kanuni Camileri, saat kulesi ve tarihi hamam ilçesi Mudurnu’da hala sürüyor. Mudurnu, sanki tipik bir 19. yüzyıl kasabası. Kendine dönük kapalı bir yaşam tarzı, bir vadi içinde şekillenen coğrafi konumu, gelenek ve göreneklerini inatla koruyan sosyal dokusu, tutucu görünmesine karşın ilçe ve köylerindeki alkol tüketiminin aşırılığı, eski tarihi konaklarda sabah üzerinize gün doğmadan başlayan bülbül sesi ile karışık şifalı su seslerinin senfonisi eşliğinde başlayan ‘‘ateş dansı’’ tüm yorgunluğunuzu zinde yaşamsal dinginliğe dönüştürür. uyanmak, temiz ve serin hava ve suyla arındıktan sonra sabah kahvaltısı için Kuvayı Milliye ve Atatürk masası çevresine oturduğunuzda, her şeyin düzenli ve doğal olduğuna tanık olursunuz. Hacı Abdullah Konağı sahibi Osman Uslupat ve eşi, tatlı bir tebessüm ve ‘‘günaydın’’ın ardından; ‘‘Kahvaltıda Cumhuriyet var’’ diyerek, sıcak bir somunun yanında elinize bir gazete tutuştururlar... Bir ekmek, bir gazete... Güne ‘‘Cumhuriyet’’ aydınlığında başlarsınız... Ardından taze yumurta, sıcak köy sütü ve doğal yiyecekler... Kendi eviniz kadar rahat gezilip görülecek yerlerden... Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’da başlayan ulusal direnişlere Mudurnu halkı da katıldı. Mudurnulu aydınlar 30 Mayıs 1919’da ‘‘Mudurnu Reddi İlhak Cemiyeti’’ni ve 20 Ekim 1919’da da ‘‘Mudurnu Müdafaai Hukuk Cemiyeti’’ni kurarak, Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye Hareketi’ne aktif katıldılar... Aralarında Ermeni Komitacısı Siranik’in de bulunduğu altı vatan hainini Mudurnu halkı 20 Mayıs 1920’de zararsız hale getirdi. İstiklal madalyası taşıyan yaşlı