Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MUDURNU 35 sıcak demli çaylarını için. Değilse, çok gücenirler... Yaylada sohbet ettiğim ve uzun ömrün sırrının yoğurtlu bal ve temiz hava olduğunu söyleyen Yiğendere köyünden Mehmet Öztürk (102), Liseyi bitirip üniversiteye giremeyen Mudurnu’nun ikiz güzelleri Seda ve Selda Taşçı (20), Emekli öğretmen maaşıyla yaşamakta zorlanan ve bunalıma girmemek için şiir yazmaya başlayan Abdullah ve Tayibe Atay çiftinin konukseverliği manilerde anlam bulan dizelere ‘‘Ben herkesin, tüm halkın başkanıyım’’ diyen, bir Mudurnu sevdalısı Belediye Başkanı ve çalışkan genç Kaymakamı öncülüğünde tüm Mudurnulular, kültür ve turizm seferberliğinin yanı sıra; ‘‘Mudurnu Tavukçuluk’’un veren Mudurnulular Ahilik ve birikmeler (ateş gezmeleri) başta olmak üzere, kaybolan kültürlerini ve geçmişlerini arıyorlar. Mudurnulu dedelerin kahve sohbetlerini ve anılarını mutlaka dinleyin... Turizmin bir başka güzel yüzü de bu olsa gerek... Mudurnu konakları Mudurnu’da özgün mimari dokusu ile dikkati çeken ve şafağı gözleyen ayçiçekleri gibi güne güler yüzle bakan Mudurnu evleri ve konakları arasında 150 yıllık olanlar da var... Tarihi saat kulesi size zamanı müjdeler... Bağ ve bahçelerden gelen kuş sesleri, tarihi evlerin balkonlarını kucaklayan yasemin kokularına karışır... İhtişamlı duruşlarıyla dikkati çeken Hacı Abdullah Konağı, Keyvanlar Konağı, Yarışkaşı Konağı, Kazanlar Evi, Sarıbaylar Evi, Haytalar Konağı, Armutçular Konağı Nasıl gidilir? İstanbul’dan Bolu’ya kadar otobüsle ya da otomobille gelmek rahat ve hızlı. Bolu’dan Mudurnu otobüsleriyle ya da otomobille ilçeye gitmek çok kolay. Yollar oldukça iyi... Ankara’dan gidilecekse, Abant kavşağından Mudurnu yoluna saparak, göl manzarası ve yeşilin tonları arasında süzülen güneşi izleyin sizi Mudurnu’ya getirecektir. İlçenin girişindeki fabrika önünde bulunan dev bir tavuk heykeli sizi karşılayacaktır, ‘’Mudurnu’ya Hoş Geldiniz‘‘ diyerek... Bolu’ya 50 Mudurnu, kendine dönük kapalı yaşam tarzı, bir vadi içinde şekillenen coğrafi konumu, gelenek ve göreneklerini inatla koruyan sosyal dokusu, tutucu görünmesine karşın ilçe ve köylerindeki alkol tüketiminin aşırılığı, eski tarihi konaklarda sabah üzerinize gün doğmadan başlayan bülbül sesi ile tüm yorgunluğunuzu zinde yaşamsal dinginliğe dönüştürür. ve Elsanatları Bürosu, Yıldırım ve Kanuni Camisi ve Hamamı gezilebilir. Şeyh İmran Veli türbesinin bulunduğu tepeden Mudurnu’ya kuşbakışı bakma zamanı ise, gün batımıdır... Cumartesi köy pazarında, geleneksel giysili kadınların yöresel ağızla konuşmalarına tanık olun... Bakırcılar sokağında bulunan ve yüzyıllardır ata mesleği olan bakır atölyelerinde hediyelik ve antik bakır ve tunç el işçiliği ürünlerini hediye olarak almayı unutmayın... Eli nasırlı yaşlı bakır ustalarının konuğu olun ve geleceğini konuşuyor. Mudurnu’da bir başka gelenek daha can çekişiyor. Yine eski Türk geleneklerinden olan ‘‘Birikmeler (ateş gezmeleri) unutulmaya yüz tutmuş. Samimiyet, sevgi, sıcaklık ve kardeşlik hislerinin egemen olduğu ve tüm bunları simgeleyen “ateş‘‘ dinsel ve yaşamsal varlığın simgesidir. Ateş gezmelerinde, “saz başlar, söz biter” derler. Cemde, müziğe herkes eşlik eder ve yerel oyunlar, yerel ağızlarla şarkılar söylenir. Ateş gezmeleri ve Ahilik geleneğinin yaşaması için savaşım kilometre uzaklıkta bulunan şirin bir ilçe Mudurnu. İlçe girişinde nüfusun 6 bin yazdığına bakmayın, ‘’Mudurnu Tavukçuluk‘‘ kapandıktan sonra ilçede yaşayan nüfus 3 bin civarında. Mudurnu halkı, Mudurnu nüfusunun yarısına ekmek teknesi olarak hizmet veren bu tesislerin yeniden açılmasını umuyorlar... Rehber arkadaşım Kamuran Esen ile sokak sokak, köy, yayla ve göl demeden, her yanı gözlemledik ve üç günlük geziye sığdırdık. Yarenlerle yaptığımız “ateş gezmeleri” ise, bir başka güzeldi... dozdene?mynet.com