Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KAPAK ERZURUM’DA GÜNÜMÜZDE DE KULLANILAN BİR MUTFAK mağazalarında Erzurum’un ünlü kuyumcuları var. Camiler, çeşmeler ve sebiller caddenin kıyısındadır. Erzurum’a özgü oltu taşı yani kehribardan yapılan turistik ürünlerini buradan alabilirsiniz. Birçok takı yapılmış oltu taşından ancak en önemlisi tespih. Tespih meraklılarının mutlaka bir oltu taşlı tespihleri vardır. Bu güzel hediyelik eşyaların yapımını izlemek isterseniz, Taş Han’a gidin. Taş Han, Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri Rüstem Paşa tarafından yaptırılmış. Çok mükemmel bir eser. Avlusunu gezerken huzur bulacaksınız. Çevresindeki dükkanlarda Erzurumlu gençler oltu taşı ile hünerlerini ortaya koyup çeşitli hediyelik eşyalar üretiyorlar. Bir çiçekle tabyalara Aziziye ve Şehidiye Tabyaları Erzurum’a üstten bakıyor. Burada, şehitler yatıyor. Bir kentin özgürlüğü için verdiği eşsiz mücadelenin yaşandığı mekanları yaşayarak yazılan kitabeleri okuyarak, duygu yoğunluğuna bürüneceksiniz. Tabyaların içinde, önce Ermenilerin hücumu ile başlayan daha sonra Rusların kuşatması ile süren savaş sonucunda bir kentin nasıl kurtarıldığını çok iyi öğreneceksiniz. Nene Hatun’un mezarını ve heykelini görüp Türk kadınının kahramanlığını daha iyi kavrayacaksınız. Yirmi yaşındaki bir Türk gelininin kahramanlığını öğrenip mezarını göreceksiniz. Varsa elinizde bir demet çiçek büyük kahramanın mezarına bırakın. Tarih size orada gerçekleri anlatacak. Erzurum Kongre Binası Kurtuluş Savaşımızın önemli ateşlerinden birisi Erzurum’da yakıldı. Mustafa Kemal Atatürk tarlaya ve dizgine daha sonra sırtı eyere alıştırılıyor. Üstüne binilecek duruma gelen taylara cirit oyunu sırasında ne zaman koşacağı, nerede duracağı, ne zaman hangi tarafa döneceği eğitimle öğretiliyor ki, binicinin her hareketi yetişmiş bir at için bir işaret olsun. Erzurumlular ‘‘Ciritte erlik yaşar, mertlik yaşar, sportmenlik yaşar, ama her şeyden önce bir tarih yaşar. O da, bir tarih olan Erzurum’da yaşar’’ diyorlar. Ata sporu cirit, ilk defa Erzurum’da yerleşmiş, mayası Erzurum’da tutmuş, Erzurum’da sevilmiş, burada unutulmaktan kurtulmuş bir milli sporumuz. Cirit sporunun yapıldığı nizami oyun alanı dünyada ve Türkiye’de tek Erzurum’ da bulunuyor. Plandöken ve alternatif turizm Anadolu’daki bir çok efsaneye konu olan Palandöken kütle olarak bir sıradağ olmasından dolayı ülkemizin 3 bin metrenin üzerindeki diğer dağları gibi heybetli görünmüyor. Erzurum Palandöken dağlarında üç bölge kayak sporuna en uygun alanlar olarak tespit edilmiş. Bu bölgede tespit edilen üç alan uluslararası kayak merkezi geliştirmek üzere potansiyeli belirlenecek alanlar olarak tanımlanmış. Üç alan üzerinde günde toplam 31 bin kişinin kayak yapabileceği,uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, altı bin kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülüyor. Bu alanlar Erzurum boğazı, Gez yaylası, Konaklı alt bölgeleri. Palan Ciritte dünyada tek Tarihi kaynaklarda Türklerin atlı sporlara çok önem verdiklerini görüyoruz. Bu gelenek Alparslan’ın 1071’de Orta Asya Türklerine Anadolu’nun kapılarını açtığı günden bu yana Erzurum’da da devam etmekte. Ciritte asıl unsur cirit atları üç yaşından itibaren eğitilmeye başlanması. Atın önce ağzı kan