Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÖRÜŞ Bekir Akkaş bakkas@sirenegolf.com Akkanat Holding Turizm Grup Başkanı 22 ANTALYA’DAN GALİP SAYILIR BU YOLDA MAĞLUPLAR 2005’i kapatırken başlayan 2006 yılına yönelik satışlardaki daralma, daha önceki krizlerde olduğu gibi hemen aklımıza iç pazarı getirdi. Dar günlerde kendine yardım eli uzatacak, dost eli arayan insanlarda olduğu gibi biz işletmeciler de bu sıkışık günlerimizde kendi vatandaşlarımıza, kendi firmalarımıza kısacası kendi insanımıza ne kadar muhtaç olduğumuzu bir kez daha yaşayarak görüyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz koşulları geçici bir sorun olarak görürsek yanılırız. Çünkü sorun kasım ayıyla başlamıştı. Henüz ortada kuş gribi, karikatür krizi yoktu. Dolayısıyla iç turizm pazarlama faaliyetlerini satış önceliğini tesislerimizde geçici çözüm yolu olmaktan çıkarıp yerleşik bir işletme politikası haline dönüştürmemiz gerekmektedir. Ayrıca iç pazar denildiğinde de sadece ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızı değil, yurtdışında çalışan yaklaşık 5 milyon insanımızı da göz ardı etmeyelim. Ancak burada şu gerçeği de görmeden, söylemeden geçemeyeceğim: Biz işletmeciler ihtiyaç duyduğumuzda hemen onların yardımını, katkısını istememize rağmen, öz insanımızı diğer zamanlarda yani güneşli günlerde ihmal ettiğimizi hatta zaman zaman üzdüğümüzü de unutmayalım. Demek ki atasözleri boşu boşuna ortaya çıkmamış. Ne derler; ‘‘Ne oldum deme ne olacağım de’’, ‘‘Rüzgar eken fırtına biçer’’, ‘‘Ne ekersen onu biçersin’’ gibi belki de yüzlercesini yazabiliriz. Gelecek günlerde göreceğiz ki Türk insanının sağduyusu yine galip gelecek, kendisine yıllardır hizmet veren tesisleri ödüllendirip bu sene tatillerine gelirken yanlarında bir de ilave misafir odası getireceklerdir. Bu yıl bizler için ar yılıdır. Ayakta kalma yılıdır. Belki yıllardır yapmış olduğumuz hatalardan arınma yılıdır. Hatalardan kendimize pay çıkarmasını bilirsek bu tür badirelerden zaferle çıkar ve düşmanlarımızı bir kez daha şaşırtırız. Özellikle yurtdışında yaşayan, çalışan ve ülke özlemi ile yanıp tutuşan insanlarımıza ulaşalım. Onları bu sene birinci sınıf konuk olarak tesislerimizde ağırlayalım. Yaşamak istediklerini yaşatalım. Kendilerini tesisimizin ve bölgemizin gönül taraftarı haline getirelim. Göreceğiz ki, biz bunu niye yıllardır yapmadık diye kendi kendimize hayıflanacağız. Bizler genelde toplu organize olmasını beceremeyen, demokratik ortamlarda bir patronaj altında beraber hareket etmesini yapamayan yapıdayız. Ancak bugünkü dünyanın ticari ve sosyal yaşamı bu sorunu aşmamızı gerektiriyor. Komplekslerimizden arınarak sen, ben demeyi bırakarak bir araya gelip birlikte hareket etmeyi, yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Belki sonuçta bir kişi veya bir sivil toplum örgütü lider olacaksa da unutmayalım ki; galip sayılır bu yolda mağluplar... Temel, ‘‘Bu da iç pazara bir ivme kazandırdı. Çünkü, kur düştü. Turizmciler de fiyatları kurlara göre belirliyor. O yüzden bu yıl yerli turist, geçen yılın rakamlarıyla belki de daha bile altında tatil yapma olanağına sahip olacak’’ diye konuştu. Arz ve talep Özellikle Antalya’da yatak sayısının hızla arttığını, fakat yurt dışından gelen taleple, yatak sayısının aynı oranda olmadığını da ifade eden Touristica Genel Müdürü Temel, ‘‘Bu durum da iç pazarın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. İç pazarda en çok ilgiyi Antalya topluyor. Hem yatak sayısı fazla, hem de yerli turist potansiyelinin en yüksek olduğu Ankara, İstanbul gibi büyük kentlerle ulaşımı daha kolay. Ancak Ege’de de yeni oteller açılıyor ve özellikle Çeşme bölgesi yerli turistin favorileri arasında yer almaya devam ediyor’’ dedi. Türkiye’de kısa süre öncesine kadar, İstanbul, Ankara ve İzmir’in, yerli turist potansiyelinin en yüksek olduğu kentlerin başında yer aldığını, ancak, Anadolu kentlerinde de dikkat çekici bir artış yaşandığını ifade eden Temel, özellikle Eskişehir, Bursa, Konya, Kayseri, ? Adana, Gaziantep,