27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 GEZGİN AİLESİ GÜNCEL GİTTİM, GÖRDÜM Nemrut’un zirvesinde unutulma korkusu kindi vakti. Beş suları. 9 Ekim 2005. İ Güneş, masmavi gökyüzü. Nemrut’un tepesindeyim işte. Ekim güneşi, yaz güneşinden daha parlak. Turist grupları henüz zirveye çıkmamış. Yalnızım. Taş, toprak, kayalık. Sessizlik. Arı vızıldasa sesini duyacağım ama Nemrut’ta arı yok. Buna şaşırmıyorum. Çünkü konacağı tek bir çiçek yok. Birkaç dakikadır yalnızım. Heykellere dokunuyorum. Yaslanıyorum. Nemrut’un heykellerinde hüzün var. Eski Yunan heykelleri gibi cinsellik yüklü. Ama yüzlerinde bir ‘‘bekleyiş’’ var. Özellikle külahlı heykelde. Tıpkı film kurgu filmlerindeki uzayın derinliklerinde mahsur kalmış bir mekikteki insanların yardım bekleyişi gibi. Göz ve bakış açıları ufkun az üstünde. Sonsuzluk, sonsuzluk. Unutulma korkusu. Evet Nemrut’taki heykeller bir adamın ‘‘unutulma korkusu’’nun ürünü mucizesi. Kral Antiokhos amacına ulaşmış. Başka hiçbir söz bu heykelleri tanımlayamaz. Bir kadın başına başımı dayadım. Ağlayacak gibi oldum. Keski ve çekiçle yaratılan yüzlerdeki estetiğe ve onu yaratan meçhul ellere hayran kaldım. 2 bin 70 yıldır buradalar. Tapınağın tek bekçisi beni fark ediyor, yanıma geliyor, kayaların üstüne oturup sohbet ediyoruz. Susuzluk. Elimdeki meşrubat şişesini başıma dikiyorum. Dönüş için kalkıyorum. Biraz ilerleyince, cebinden çıkardığım kendi fotoğrafımı bir kayanın üzeçeşmeler ve zindanlar bulunuyor. Üç sur ile çevrili kale, 1650 yılında kuşatılmış fakat alınamamış. Giriş kapısının ve burçların ihtişamı ile ortaçağ şatolarına benzeyen kaleden geçen yıllarda sıklıkla dökülen taşlar yıkılma tehlikesinin habercisi olmuş. Günümüzde kalenin turizme açılması planlanıyor. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap Kulübü’nden kitap armağan ediyoruz. Yanıtları 13 Mart Pazartesi saat 18.00’e kadar faks ya da e posta ile bekliyoruz. Geçen sayı. Yanıt: Fırtına Vadisi, Zil Kale, Rize. Kazananlar: Remzi Can Şirin (Ankara), Hülya Güngör (Balıkesir), Çiğdem Berkoğlu (Bursa). rine bırakıyorum. Turist grupları gün batımı için henüz çıkıyor. Oysa Nemrut’un heykelleri güneş altında sıcak ve canlı. İnsanlar, sıra sıra yanımdan geçiyor. Hepsinin gözlerinde bir an önce ulaşma arzusu. Dediğim gibi, Kral Antiokhos, unutulma korkusunu aşmış, yani amacına ulaşmış. Ve tozlu Kahta sokakları. Sıcak, toz, güneş, bunlar hayattır. Doğu ve Batı medeniyetlerinin, 2 bin 150 metre yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası Nemrut. Dünyanın sekizinci harikasının yüksekliği 10 metreyi buluyor. Büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer almakta. Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışı burada izliyorsunuz. Nemrut heykellerinin Kommagene uygarlığına ait olduğunu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığı bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrut Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermekte. Kommagene uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat havzasında gerçekleştirilmiş. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmış. Nemrut’un efsanelerine inanmamak eşsizliği karşısında soluksuz kalmamak imkansız. Cemal Bal GÖRSEL BULMACA Kalenin adı ne ve hangi ilimizde? İpuçları: Kale, 1649’da Mahmudi aşireti beyi Süleyman tarafından Tilma adlı bir mimara yaptırılmış. Kalenin içinde iki cami, üç hamam,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle