Katalog

14 KÜLTÜR Anadolu Medeniyetleri Müzesi yüz binlerce yılın izleri bu topraklarda Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün Fotoğraflar Haldun Aydıngün limde, yaklaşık 5 bin yaE şında küçük bir kadın heykelciği tutuyordum. Eskiden Kurşunlu Han olan ve şimdilerde müze idari bölümü olarak kullanılan yapıda, bilimsel araştırmacılar için hazırlanan çalışma masamda elimde tuttuğum heykelciğin benzerleri üzerinde çalışıyordum. Bir süre evvel İstanbul’da açılan bir sergi projesinin gizemli kadın bedenleriydi elimde tuttuklarım. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Müdür Hikmet Denizli ve Müdür Yardımcısı Emel Yurttagül’ün destek ve yardımlarıyla aslında çok zor ve zahmetli olan çalışma kısa sürede keyifli bir hale gelmişti. Eserlerin vitrinden çıkarılışı, bilimsel çalışma mekanına taşınması, çizimlerinin yapılması, fotoğraflaması oldukça dikkat ve titizlik gerektiriyordu. Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanları bu konuda oldukça deneyimlilerdi. Müzeler yalnızca eski eserlerin sergilendiği yer değil, aynı zamanda bilimsel çalışmalara açılan eğitim kurumları olduğundan, müze uzmanları eğitim ve bilim alanında da iyi yetişmiş kişilerdir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin kuruluşu 1921 yılına uzanıyor. Ankara Kale si’nin bir burcunda Roma Hamamı ve Augustus Mabedi’nden Roma dönemi eserlerinin toplanmasıyla ilk müze oluşmaya başlamış. Atatürk’ün telkinleriyle merkezde bir ‘‘Eti Müzesi’’ kurulması fikriyle çalışmalar hızlanmış. Ankara çevresindeki Hitit eserleri getirilmeye başlanılınca yeni binalara ihtiyaç duyulmuş. Kale yakınında metruk halde bulunan Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han’ın onarılarak bugünkü müze binalarını meydana getirme çalışmaları 1938’de başlamış. Restorasyonu yapılan yerlerin sergilemesi parça parça sürmüş. Son halini 1968 yılında almış. Cumhuriyetin ilk yıllarında pek çok ilimizde mü ze bulunmayışı nedeniyle ülkenin her yerinde yapılan kazılardan ortaya çıkarılan eserlerde bu müzeye getirilmiş. Müze koleksiyonlarının Anadolu’nun her yerinden getirilen eserleri içermesi nedeniyle adı ‘‘Anadolu Medeniyetleri Müzesi’’ne dönüşmüş. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nden sonra ülkemizde en çok esere sahip olan müzenin, her geçen yıl yeni yapılan kazılar ve diğer yollardan müzeye kazandırılan eserlerle birlikte 2004 yılı sonu itibariyle 182 bin124 adet eseri var. Bunun ancak 6 bin 500 kadarı sergilenebilmekte. Bu nedenle yeni yapılara ihtiyaç duyuluyor. Zengin medeniyetler Öğrencilik yıllarımdan itibaren Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin benim için çok özel bir yeri vardır. Bahçenin düzeni, temizliği, mevsime göre yenilenen çiçek peyzajı, coşkulu turist kalabalığı, müzenin sergileme bölümü olan tarihi Mahmut Paşa Bedesteni içindeki atmosfer, sıcacık bir ortama girdiğinizi hissettirir. Dikdörtgen planlı yapının girişinden itibaren sağdaki uzun kanadını takip ederseniz kronolojik sergilemenin başarısını görürsünüz. Milattan önce 700 binlerde başlayan zaman tüneli vitrinlerdeki şaşırtıcı alet, eşya ve eserlerle çok başarılı bir şekilde verilmiş. Zaten müzecilikteki çağdaş uygulama başarılarından dolayı, müze 19