Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KAPAK Mutluluk kapısı ve şenlikler kenti EDİRNE Hülya Özaydınlık Fotoğraflar Cevat Üstün, Ali Çıtak, Metin Özaydınlık uların ve uygarlıkların buS luşma noktasında tarihsel, kültürel ve doğal mirasını geleceğe taşıyan kenttir Edirne. Camileri, köprüleri, kervansarayları, konakları ile insanı büyüleyen ve şaşırtan bu tarihi kente daha ilk girişte sizi görkemli yapısıyla Selimiye Camisi ve zarif minareleri karşılıyor, pehlivanlar ise adeta ‘‘güreşin kabesi’’ne hoş geldiniz diyerek sizi selamlıyor. İstanbul’a 2.5 saat uzaklıkta olan bu sınır kentine girerken, muhteşem Selimiye Camisi, bütün ihtişamıyla ev sahipliği yaparak sanki daha ne kadar çok görkemli eserle sizi tanıştıracağını müjdeler gibi. Kentin içine doğru giden yolda ilerlerken Koca Sinan’ın dünya harikası eserine ise bi raz daha yaklaşıyorsunuz. Orduevi’nden sağa dönen yola saptığınızda ise ince ve bir o kadar zarif dört minaresiyle bütün heybetiyle Selimiye Camisi tam karşınızda duruyor. Susamlı helvaların, renk renk akide şekerlerinin, devai misklerin satıldığı Arasta Çarşısı’nın içinden geçerek Selimiye Camisi’nin dış avlusuna, yan girişinden de iç avluya varıyorsunuz. Sinan’ın ustalığı Mimar Sinan’ın Sultan II. Selim’in emriyle 80 yaşında yaptığı Selimiye Camisi’nin inşasına 1569 yılına başlanmış ve 1575 yılına kadar altı yılda tamamlanmış. Koca Sinan’ın ‘‘ustalık eserim’’ dediği cami; taş, mermer, sır altı tekniği ile yapılmış İznik çinileri, ahşap, sedef, gibi süsleme sanatının emsalsiz güzellikteki özelliklerine de sahip bulunmakta. 31.30 metre çapındaki tek kubbe üzerine altı sütunla ESKİ İSTASYON oturtulan Selimiye Camisi’nin üçer şerefeli minarelerin giriş yönündekilere tek yolla çıkılırken diğerlerinde üç şerefeye ayrı ayrı yollarla çıkılabiliyor. Bu sistem sayesinde üç imam birbirlerini görmeden aynı minareye aynı zamanda çıkabiliyor. Selimiye’yi satırlara sığdırmaya çalışmanın imkansızlığını bir kez daha anlıyorsunuz. Her metrekaresinde mimari dehanın izlerini taşıyan bu başyapıtı dokunarak, duyarak yerinde görmemenin büyük bir kayıp olduğunu düşünerek ora Dereköy KIRKLARELİ Pınarhisar dan ayrılıyorsunuz. Cami yerinin seçimiyle uzman şehirciliği, rivayete göre aksi yer sahibini simgelediği ters lale, çocukların eğri yaptın dediği minareyi iple çekip doğrultması ise pratik zekasını da ortaya koyuyor Koca Sinan’ın. Kademeler halinde düzenlenen gezi, dinlenme ve yeşil alanın arasından aşağı doğru ilerlerken, büyük ustanın bronz heykeli ile karşılaşıyorsunuz. Hayranlık duygularınız ile bu deha karşısında bir kez daha minnet ve saygıyla eğiliyorsunuz. Dönüşünüzde onu görmeyenlere, bilmeyenlere göstermek ve anlatmak için fotoğraf makinenizin deklanşörüne basıyorsunuz. Zaten bu şehirde elinizi deklanşörünüzden çekmeniz mümkün değil. Hemen karşınıza Ara Güler’in ‘‘Kadın ve Allah’’ isimli fotoğrafına konu Naples TEKİRDAĞ