27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 GÜNCEL Yolculuk eziyete dönüşmesin yolculuklarda Ç ıkılan uzak ya da uzun yol farkı gözetmeksizin taşıt tutması denilen rahatsızlık, her yaştan insanın sorunu olabiliyor. Kent içinde dahi yolculuk yapanların araç tutmasına karşı nasıl önlemler alacaklarını bilmeleri gerekiyor. Aksi taktirde keyif kaynağı olan tatil, ciddi bir eziyet nedenine dönüşebilir. Araç tutması nedeniyle birçok kişi için otobüse, uçağa binmek, özellikle gemi ile seyahat etmek bir kabus oluyor. Hareket hastalığı da denen araç tutmasına; iç kulak, gözler, kas ve eklem alıcılarından beyine ulaşan çelişkili iletiler neden oluyor. Oldukça yaygın olan araç tutması, ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişiyi ilgilendirmekte. Her üç kişiden biri hayatında en az Hastalığın nedeni Taşıt tutması ve baş dönmesi denge sistemiyle ilgili. Yolculuk esnasında denge sisteminin dört elemanından beyine farklı ve zıt iletiler ulaşırsa araç tutması ortaya çıkıyor. Bu hastalığın oluşumunda sıcak, kötü kokular (sigara, mazot, yağlı yemekler), aşırı gürültü ve stresin büyük etkisi var. Araç tutmasına karşı alınacak önlemler konusunda Alman Hastanesi’nden kulakburunboğaz hastalıkları uzmanı operatör Dr. Yusuf Şener şöyle diyor: ‘‘Kesin tedavisi olmayan araç tutması çocuklarda sık görüldüğü ve genellikle önceden bilindiği için seyahat sırasında önlemler alınabilir. Bu önlemler; seyahat öncesinde bulantıyı artıracak sindirimi güç yağlı bir kez hareket hastalığına yakalanmış. Bu hastalık, daha çok kadın ve çocuklara etki ediyor. Motorlu taşıtlarda yüzde 35 erişkin problem yaşarken, çocuklarda bu oran yüzde 10’ a varıyor. Teknenin boyutu, seyahat süresi ve hava şartları ile doğru orantılı olarak bu oran deniz yolculuklarında yüzde 2530’lara kadar çıkıyor. ADIM ADIM İSTANBUL YILANLI SÜTUN olunuz bir gün Londra’da British Museum’a düşer ise, Y oradaki vitrinlerden birinin içinde bronzdan yapılmış büyükçe bir yılanın alt çenesini görürsünüz. Altındaki etiketi okursanız eğer, İstanbul’dan gelmiş olduğunu anlarsınız. 19191923 arasındaki işgal yılları döneminde İstanbul’dan İngilizlerin kaçırdığı bu alt çene, Sultanahmet meydanında, bir zamanlar Bizans’ın 60 bin kişilik ünlü hipodromun ortasındaki platformun anıtsal süslerinden biri olan, bronzdan yapılmış Burmalı Sütun’un üzerindeki yılanlardan birine aittir. Ama bu yılanlı sütun aslında gerçek bir İstanbullu değildir. Taaa Yunanistan ellerinden gelmiştir buralara. Milattan önce 500’lü yıllardan sonra Ortadoğu’dan Yunanistan’a ortalığı kasıp kavuran Pers’lerin zulüm dolu egemenliğine başkaldıran Yunan kentleri el ele verip isyan bayrağını kaldırdıklarında; o dönemin güçlü ordularından biri olan ve adını, kurucusu Megaralı eski bir kumandandan alan Turgay Tuna turgaytuna?yahoo.fr Bizas (İstanbul’un bilinen en eski adı. Bizans değil) kentinden de yardım isterler. Milattan önce 479 yılında Platea ovasında Pers ordularına karşı yapılan bağımsızlık savaşında kan gövdeyi götürür, ama Bizans ordusunun da büyük katkılarıyla zafer Yunanlıların olur. Ardından da Perslere ait ok, mızrak uçlarından kalkanlara, kılıçlardan miğferlere bronzdan yapılmış ne kadar silah var ise, toplanıp eritilir ve bütün bunlardan başları üzerinde altından büyük bir kazan tutan birbirlerine sarılı üç yılanın oluşturduğu anıtsal büyük bir heykel yapılır. Anıt, tanrı Apollon’un Delfoi’deki tapınağına armağan edilir. Aradan yüzyıllar geçer, tanrı Zeus’ların, Apollon’ların, yerini Hazreti İsa aldığında, Roma’nın hakimi Birinci Konstantinus, Doğu Roma İmparatorluğu’nu kurar, yeni başkentin adı Konstantinapolis, kurulan yeni imparatorluğun adı da Bizans olur. Roma İmparatorluğu’nun mirasçısı olan Bizans İmparatoru, egemenliği altında bulunan ülkelerden, başkente bir prestij ifadesi olarak, hipodromun or
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle