Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GEZEKALIN 29 Tuna: Ressamların hazinesi! Mustafa Balbay ep onu bilir, onu söylerim: İçinden su geçen H şehirler bir başkadır! İçinden Tuna geçen şehirlerse ayrıca başkadır... Almanya’dan başlayıp bütün Doğu Avrupa’yı kıvrıla kıvrıla dolaşıp Karadeniz’e dökülen Tuna’yı, Viyana’da, Belgrat’ta, Rusçuk’ta bir de Budapeşte’de izledim, yaşadım... Hepsi birbirinden güzeldi. Viyana’daki insana ‘‘vay ana’’ dedirten çelik bilekliklerle kuşatılmış bir Tuna’ydı. Tuna’nın buradaki adı Donau... Ahh Belgrat’taki Tuna... Belgrat Kalesi’nin önündeki Kalemegdan (Sırpçadaki yazılışı da okunuşu da aynen böyle) tam seyirlik bir yer. Arkada Belgratlıların kullandığı adla, Stambul Kapıya... Yani İstanbul Kapısı... Hemen önüm derin bir uçurumun başlangıcı. Uçurumun dibi, Tuna ile Sava Irmağı’nın birleştiği muhteşem gösteri yeri. Hani filmlerde sevgililer buluşurken ağır çekim yaparlar ya. Hani sevgililer bütün sevinçlerini göstere göstere kollarını birbirlerine açarlar da sarılırlar ya... İşte Tuna ile Sava böylesine kucaklaşıp Tuna adı altında yoluna devam ediyor. Nereye doğru? Bulgaristan’a... Bulgaristan’ın Rusçuk kenti şöyle tanımlanır: Tuna başkenti! Uzun yolculuğun ardından Rusçuk’ta yavaşlar Tuna. Hani çok sevilen bir kişi insanların arasından geçerken herkes ona elini uzatır ler için de tam ortasında Margit adasını iki tarafa armağan eden Tuna... Tarihi dokusu iyi korunmuş Budapeşte ile doğal dokusu sağlam Tuna birleşince ne güzel olmuş. Budapeşte sokaklarında Tuna ile saklambaç oynarken kendi kendime ne güzel söylenmiştim: lesi’ni pek çok ülkeden turiste anlatırken beni de dikkate almak durumunda kaldı! Vişograd Kalesi ise Tuna’yı tam 90’dan vuruyordu. Tuna’nın neredeyse 90 derece yön değiştirdiği yerdeki kale, tarihin nöbetçisi! Başta Tuna’nın doğum ye da, o da tek tek ellere dokuna dokuna yoluna devam eder ya... Tuna’nın Rusçuk geçişi buna benzer... Öteki şehirler alınmasın, ben Tuna’yı en çok Budapeşte’de sevdim. Buda ve Peşte şehirlerini ortadan birleştiren, arada buluşmak isteyen ‘‘Ortada Tuna iki tarafta Budapeşte. Balbay gezmeye gelmiş, bu da peşte!’’ Kentte bir günümü Tuna turuna ayırdım. En güzeli gemiyle olanı ama, zamanı geniş olana. Ben kıyıdan otobüsü yeğlemek durumunda kaldım. Rehber Estergon Ka ri Almanya olmak üzere ırmağın geçtiği yedi ülkede Tuna ressamları varmış. Almanya’da ‘‘Tuna Okulu’’ da açılmış, Tuna vadisinin manzaralarını resimleyenlerce... Bu zenginliğe okul yakışırdı... Gezekalın... ankcum@cumhuriyet.com.tr