Katalog

EDİTÖR Tarihe sahip çıkmak İstanbul için eskiler “taşı toprağı altın” derlermiş. Sadece İstanbul’un mu; ülkemizin her karış toprağı altın. Onlarca, yüzlerce medeniyetin geçtiği Anadolu’muzun altı da üstü de tarih kokuyor. Ama önemli olan bu tarihi mirasa sahip çıkmak. Ve gelecek kuşaklara emanet etmek. Tarihi Topkapı Sarayı Müzesi bir hazine. Paha biçilmez değerdeki eserlerden bir kısmı çalınmış, ilgililerden birisi hırsızlık olayını hafife alarak “zaten fazla değerli değillerdi” demiş. Bu olay başka bir ülkede olsaydı ne o yetkili kalırdı ne de o yetkilinin başındakiler. Topkapı olayı bir gerçeği ortaya koyması açısından önemlidir. Ülkemiz eşi benzeri olmayan bir açık hava müzesidir. Nereye gidersek gidelim kültür varlıkları ile karşılaşıyoruz. Acaba bu mirası koruyabiliyor muyuz? Kültür değerlerimizin gün ışığına çıkmasına ve korunmasına sahip çıkanlar da yok değil. Örneğin Koç Bank ve Garanti Bankası bu konuda adeta yarış halindeler. Anadolu’daki birçok yerde ise tarihi eserlerin kimi bakımsız, kimi sahipsiz, kimi de çöplüğe ve hatta açık hava tuvaletine dönüşmüş durumda. Milyonlarca turistin hayretle gözlediği bu sahipsizliğin elbette sorumluları olmalıdır... Dört Mevsim Gezi dergimizin kapağını süsleyen ve Haluk Özözlü’nün imzasını taşıyan fotoğraf Bodrum’un bir başka yanını yansıtıyor. Bodrumda dünyada belki ilk kez bir sualtı müzesinin oluşturulmasına çalışılıyor. Bu ilginç müzeye ilerde döneceğiz. Bodrum’un gündüz ve gecesinin farklı yanlarını Ozan Yayman kaleme aldı. Zeynep Oral Küba’nın bilinmeyen yanlarını okurlarımızın önüne serdi, Mustafa Balbay Meksika’da Venedik’le karşılaştı. Doğan Hasol, Osmanlı kenti Mostar’ın ve türkülere adı yazılan tarihi Mostar köprüsünün öyküsünü yazdı. Dört Mevsim Gezi dergimize gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyoruz. Daha değişik ve yeni projelerde de birlikte olacağız. . Dört Mevsim Gezi’de güneş batmaz. Kalın sağlıcakla. Abdülkadir Yücelman [email protected] Gezi: En güzel terapi Özlem Kızıltepe atil, lüks ihtiyaçlar listesinden T sıyrılıp kültürel bir gereksinim, sosyal ve psikolojik bir olgu haline geldi. Tatil bilincine varılarak geçirilen zaman insan ruh ve bedenini dinlendirirken, bilinçsiz gezi anlayışı insan sağlığına zarar verebiliyor. Tatil sonrası iş yaşamına uyum sağlamada yaşanan problemler ruhsal bunalıma neden olabiliyor. Uzmanlar açıklamalarında, çalışan insan için tatilin en iyi ilaç olduğuna yer veriyor. Beyin gücüyle çalışan kentlilerin, yılda en az 15 gün kendine vakit ayırması gerektiği ve yetersiz tatilin kişiyi depresyona sürükleyebileceğini ifade eden doktorlar, tatilin insan bedeni için yemek ve içmek gibi önemli bir gereksinim olduğu konusunda fikir birliğine varıyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Musa Tosun, tatilin bir ihtiyaç olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor ve şöyle diyor: “Sağlıklı bir insanın performansının artması, çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurması gereklidir. Tatil güneşlenmek ve gün boyu uyumak, dinlenmek olarak algılanmamalı. Tatil kültürü denen şey oldukça önemlidir. Tatilin bir bakış açısı olduğunu ve önemli ihtiyaçlar listesinde yer alması gerektiği benimsenmelidir. Tatil bir yıllık çalışma arasına konulmuş bir kültür normudur. Bu, lüks otellerde zaman geçirme, gece kulüplerinde eğlenme düşüncesini doğurmamalıdır. Uzun süredir gitmediğimiz köyümüz dahi bizim için en iyi tedaviyi sağlayacak yerlerden biri olabilir. Tatilin lüks olmaktan çıkıp sosyal ve psikolojik bir ihtiyaç olarak benimsenmesi gerekir.” Tatilin amacından sapıp insan sağlığına zarar verecek şekilde yaşanmasının bilinçsizliğin bir göstergesi olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Aksoy ise şöyle diyor: “Kişiler tatili, sağlıkları için olumlu yönde kullanmayı bilmelidirler. Vücudun dinlenmesi, günlük streslerden kurtulma ile gerçekleşeceği akıldan çıkarılmamalıdır. Geziler, insan ruh ve beden sağlığı için önemlidir. Ancak, tatil merkezlerinin çoğunda geceleri yüksek sesli müzikle etrafa rahatsızlık veren eğlence yerleri bulunması gezileri amacından saptırıyor. İnsanlar dinlenmeden stres ve yorgunlukla evlerine dönüyorlar. Bu yanlış bilincin ortadan kalkması gerekir. Tatil, dinlenme iç güdüsüyle yapılıp gidilen yerden yaşama sevinciyle dönüldüğünde insana faydalı olur.” dür: Mehmet Sucu. Yayın Yönetmeni: Abdülkadir Yücelman. Yayın Danışmanları: Gündüz Mutluay, Faruk Pekin, Turgay Tuna, AhYaygın süreli yayın met Oruçoğlu, Ali Abalı, Serdar Kızık, Çetin Yiğenoğlu, Deniz Tüfekçi, Mustafa Balbay. Renk Ayrımı: Cumhur Ercan. Görsel Uygulama: Rabia İlknur Sak. Yayımlayan: Yenigün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. Türkocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu / İstanbul Telefon: (0212) 512 05 05 Faks: (0212) 513 85 95 Eposta: [email protected] Baskı: Kelebek Matbaacılık: (0212) 612 48 35 pbx Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden. Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal. Zambak Sokak No: 4 D: 1 Beyoğlu / İstanbul. Telefon: (0212) 251 98 74 251 98 75 Faks: (0212) 251 98 68 Eposta: [email protected]. Rezervasyon: (0212) 512 41 19 512 48 30 512 47 78 Faks: (0212) 513 84 63 DÖRT MEVSİM GEZİ Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk. Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız. Yayın Koordinatörü: Deniz Som. Sorumlu Mü