28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19 MAYIS 2006 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN SARI KIRMIZILI CAMİADA ELDE EDİLEN ŞAMPIYONLUĞUN COŞKUSU SÜRÜYOR C 19 Galatasaray bayramı NEVZAT DİNDAR G.Saray’ın Sırrı Rekabet ... K olay değildi elbette mutlu sona ulaşmak. Parasızlık, isyan günleri, hakem hataları, yalnızlık ve sakatlıklar. Bütün olumsuzluklar Galatasaray’dan yanaydı. Diğer tarafta ise para içinde yüzen, sahasında 50 bine oynayan ve hakemlerden yana da başı ağrımayan bir Fenerbahçe vardı. Ama Eric Gerets yönetiminde yakalanan ‘2000 ruhu’ Sarı Kırmızılılar’a şampiyonluğu getirdi. Cim Bom, bileğinin hakkıyla ‘mucize’yi yarattı. Ali Sami Yen’deki sevinç tablosu tüm yurdu sardı. ‘F.Bahçeli’si dışında herkes sevindi’ desek abartmış olmayız. Evet, son dakikaya kadar heyecanın yaşandığı 200506 sezonu uzun yıllar unutulmayacak. Florya’da şampiyonluğa inanmış 29 kişilik oyuncu kadrosu, teknik direktör Gerets ve ekibi, sportif direktör Bülent Tulun’un yazdığı bu ‘destan’ Türk Futbolu’nda ‘örnek’ gösterilmesi gereken bir başarı. Eğlenmeyi sonuna kadar hakettiler.. Büyük zaferin coşkusu da büyük oldu. Son 90 dakika öncesi herkes şampiyonluğa inanıyordu. Ama ‘uğur’ olsun diye kimse bunu sesli şekilde dile getirmiyordu. BİLEĞİNİN HAKKIYLA Evet, ‘totem’ yapılıyordu bir anlamda. Sonuçta Galatasaray bileğinin hakkıyla şampiyonluğa ulaştı. Gün eğlenme günü. Gün coşku günü. Gün Galatasaraylıların günü. Kuşkusuz Başkan Özhan Canaydın için bu şampiyonluğun yeri bambaşka. Çünkü, her fırsatta eleştirildi. Kendi taraftarı tarafından ‘istifa’ya davet edildi. Herkes şampiyonluğu doya doya yaşarken o biraz kırgındı. Soyunma odasında ‘‘Birçok şampiyonluk yaşadık. Ancak bunun kadar önemlisi yok. Zor günleri beraber aştık. Bana bağırılmıyor. Ancak siz beni artık sevilen bir başkan haline getirdiniz’’ diyerek yaşadığı gururu yansıttı. G.Saray’a artık 40 gün 40 gece bayram. Baksanıza eline bayrağını alan soluğu sokakta alıyor. Taraftarlar G.Saray ürünleri satan mağazalara akın ediyor. Anlaşılan yönetim gibi taraftar da hazırlıksız yakalandı şampiyonluğa. Yönetim ve futbolcular zor şartlar altın da kazanılan bu başarıyı doya doya yaşıyor. Reina’da zafer sarhoşu oldular. Ne diyelim bu coşku hiç bitmesin... Galatasaray şampiyon oldu. Nasıl şampiyon olduğunu Türkiye her hafta adım adım izledi, hangi engellerden geçtiğini, nasıl bir sıkıntı, nasıl bir ekonomik bunalım yaşadığını, tüm bu koşullar içinde şampiyonluk yarışını adım adım nasıl götürdüğünü, Galatasaraylısı da Fenerbahçelisi de Beşiktaşlısı da gördü, tüm Türkiye tanıktır. Bu bir inancın zaferidir. Ve Galatasaray inancını sahaya yansıtan ve bunu tarihi boyunca yaşamış ve yaşatmış bir kulübümüzdür. O sıkıntılı günleri yaşadığı, takım kuramadığı, transfer yapamadığı, borçluların kapıya dayandığı, bankaların krediyi kesmeye hazırlandığı, yandaşların isyan ettiği, yönetimi ve özellikle de Başkan Özhan Canaydın’ı eleştiri yağmuruna tuttuğu günlerde yazdığım bir yazının başlığı şuydu: ‘‘Galatasaray’ı Fenerbahçe rekabeti kurtarır.’’ Galatasaray 100 yaşına girerken Hagi’nin bıraktığı enkaz ve ödenmeyen maaşlar büyük krizin habercileriydi. Galatasaray daha da kötü günler görecek, daha zor günler yaşayacaktı. Yine aynı tarihlerde Fenerbahçe’nin zenginler kulübüne doğru yükselişi de hiç kuşkusuz Galatasaray’ın UEFA kupasını kazanması ve o günlerde çocukların Galatasaray’a olan sevgi ve sempatisinden doğmuştu. ‘‘Galatasaray’ı Fenerbahçe rekabeti kurtarır’’ başlıklı yazımın içeriği buydu. Gerçekten de 100 yıldır birbirini kollayan, birbirlerini yenmeye çalışan ve birbirinden de asla kopamayan Türk futbolunun ve İstanbul’un üç büyükleri futbolumuzun harcıdır, mayasıdır. Galatasaray’ı bu sezon hırslandıran, kamçılayan, enerji veren, coşturan ve koşturan işte bu ezeli ve ebedi rekabettir. Fenerbahçe’nin zenginler kulübüne ulaşan varlı ğına, 60 binlik Avrupai stadına, 10 milyon 20 milyon dolarlık futbolcuların gözü kapalı alınmasına, Fenerbahçe markalı spor malzemelerinin trilyonlara varan rakamlara ulaşmasına, Türkiye’nin birçok yerinde taraftar derneklerinin ardı ardına açılmasına karşı tepki, kıskançlık ve hırs Galatasaray’ın enerjisini güçlendirmiştir. Galatasaray’ın başarısındaki sır budur. Galatasaray gerçi 100 yaşını kutlayamamıştı, ama şimdi iki bayramı birden yapıyor. Teknik Direktör Gerets’in payını unutmayalım. O da zaman zaman hatalar yapmıştı, gerek takım kurmada gerek orta sahada ve forvette ligin sonuna dek kararsızlığını sürdürdüğünü eleştirmek anlamsız. Yönetim kurulunun takımın durumunu bir yana bırakıp kongrede birbirlerine girmeleri, hatta Galatasaray’ın başarısız olması için adeta dua edenleri de sırtlamaya gerek yok. Tam 34 tane 90 dakika yani 3 bin 60 dakika süren bir mücadelede Galatasaray ipi gögüslemiş ve şampiyon olmuştuır. Hem bu şampiyonlukta emeği geçen herkesi, hem gerçekten bugüne dek hiç tanığı olmadığımız bir futbol heyecanını (kaliteden söz etmiyorum) yaşattıkları için başta Galatasaray’ı, hem de ligin şampiyonunu belirleyen Denizlispor’u kutluyorum. ??? 60 yılını Zonguldak ve İzmir tenisine adayan, antrenör ve tenisçi yetiştiren bu sporun amatör emekçisi ve 40 yıllık Cumhuriyet okuru Nurhan Çelebi adına 19 Mayıs Cuma günü Zonguldak Tenis İhtisas Kulübü’nde turnuva düzenlenecek ve korta Nurhan Çelebi adı verilecek. Onu rahmetle anıyorum. ayucelman?yahoo.com Faks: (212) 3437264 Ali Sami Yen Stadı’nda başlayan kutlamalar Florya Metin Oktay Tesisleri’nde sürdü. YILDIZ FUTBOLCU BEŞİKTAŞ’TAN AYRILDI G.SARAY’A KUPAYI KAPTIRAN F.BAHÇE’DE DENİZLİ YOLCULUĞUNUN ÖNCESİ VE SONRASI Şampiyonluğa inanmadılar HİLMİ TÜRKAY Sergen’den buruk veda CİHAN ÖZCAN Beşiktaş’ın yıldız oyuncusu Sergen Yalçın veda niteliğinde bir konuşma yaparak, ‘‘Olayın buraya geleceği bir iki ay öncesinden belliydi. Maçlarda ve antrenmanlarda bunu hissediyordum. Şaşırmadım. İstemediğiniz şeyler karşılaştığınızda ayakta kalmak için güçlü olmanız lazım’’ dedi. Beşiktaş Nevzat Demir Tesisleri’nde bir basın toplantısı düzenleyen Sergen, hakkında çıkan haberlere açıklık getirmek ve kendi ağzından doğruları ifade etmek için medyanın karşısına çıkmaya karar verdiğini belirterek, ‘‘Galatasaray maçı sonrası Kenan Öner ve Murat Aksu ile yaptığımız görüşmede bana jübile teklif edildi. Ben de iki yıl daha oynamak istediğimi ifade ettim. Onlar da Tigana’nın beni düşünmediğini söyledi. Şu an istediğim takıma imza atabilirim. Ama Beşiktaş’ın evladıyım. Kimseye saygısızlık yapmadım, yapmak istemem. Camiayla ve taraftarla hiçbir sorunum yok’’ diye konuştu. Form olarak kendisini yeterli bulduğunu belirten Sergen, ‘‘Performans olarak bir sorunum yok. Futbol artık çok profesyonel oldu. Oyuncunun kalitesine bakılmıyor. Sonuçta en zor maçlarda ben sahadaydım, takımımın başındaydım. Oynamadığım dönemlerde de faydalı olduğuma inanıyorum. Eğer ben teknik direktör olsaydım. Bu Sergen’i takımda tutardım. Ancak Tigana’nın kararına saygılıyım. Türkiye’de ya da Avrupa’da bir takımla futbol hayatıma devam edeceğim’’ ifadelerini kullandı. Beşiktaş’ı çok sevdiğini vurgulayan Sergen, ‘‘Geçen sezon başında sözleşmem yenilendiğinde yarı fiyata imza attım ve bunu sorun etmedim. Ancak futbolda böyle işler olabiliyor. Ben bunlara alışkınım’’ diye konuştu. Sergen, Galatasaray’ın file bekçisi Mondragon’un kendisi ve Cordoba ile yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise ‘‘Bu takımın kaptanıyım. Cordoba da kalecisi. Cordoba’nın kimsenin korumasına ihtiyacı yok. Mondragon’un bu açıklamalarını doğru bulmuyorum. Kanımca kendi kendine bir seviyesizlik yapmış’’ dedi. D enizli deplasmanına gitmeden önce F.Bahçe kafilesi Samandıra’dan yola çıkmak üzere ayrılıyor... Futbolcuların yüzlerine bakıyorum, her biri ‘kireç’ gibi... Sanki ‘cenaze’ evine gider gibiler... Oysa Denizli bir şampiyonluk maçı... Son 90 dakika... İnanırsan, koşarsan, mücadele edersen kazanma şansın yüksek... Üstelik Denizlispor’dan artıların da hayli fazla... Böyle bir yere gelmişken buradan şampiyonluğun kaçması mucize... Takım ısınmak için sahaya çıkıyor, 800 kişilik bir yandaş grubu futbolcularını bir bir tribünlere doğru çağırıyor... Gidiyorlar gitmesine ama daha önceki şovlarından eser yok... O çoşkuya ‘soğuk’ bir karşılık... 11’de kendi ismini görmeyen Anelka ısınmaya dahi çıkmıyor... Tepki mi yoksa kendisini ‘hazır’ görmemi... Denizli taraftarları tribünlerinde oldukça sakinler... Onlar içinde ‘zor’ bir maç olacak... BÖYLE FUTBOL NİYE?.. Bakıyorum sahadaki oyuna, doğrusu çözemiyorum... Bir tarafta G.SarayKayseris Fenerbahçe, Denizlispor ile berabere kalarak tüm camiada hayal kırıklığı yarattı. por, diğer bir yanda Gaziantep Malatyaspor maçları... F. Bahçe başlarda biraz hareketli görünüyor gibi... Sonra ‘sahte’ hareketler... Koşan yok, topa basan yok, kaleye doğru dürüst atılan şut yok... Futbolcuların her biri bunlardan Appiah , Nobre ve Rüştü hariç kötünün kötüsü... Nasıl olur?.. Düşünsenize bu takım şampiyonluğa oynuyor... Böyle bir futbol niye?.. Aklım ermiyor doğrusu... Yanılıyormuyum diye düşünüyorum, yanımdaki arkadaşlarımdan biri tam o sırada ‘uyur gezer’ gibiler diyor... Anlıyorum yanılmadığıma... Ama F.Bahçe yine de ‘kazanır’ diyorum... Çünkü kazanmak zorunda... Buradan şampiyonluk verilir mi?.. 16 DAKIKALIK UZATMA Dakikalar eriyor, ortada değişen bir şey yok, üstüne üstlük bir de gol yiyiyorlar... F.Bahçeli taraftarlar koltukları atmaya başlıyorlar saha kenarına doğru... Ve iki kişide üst tribünden aşağı tribüne düşüyor... Tuncay’ın golü... Sonra Selçuk Dereli’den 16 dakikalık bir uzatma... Tribündeki F.Bahçeliler ümitlenir görüntüsünde ama sahadaki futbolcuların durumu böyle değil, hucüm yapma zamanı ikinci bir gol atma zamanı ama onlar hâlâ savunmada top çeviriyorlar... Bu takım mı kazanacak?.. Mümkün değil... Forması terlemeyenler dahi var... Bu arada G.Saray galip, Gaziantepspor galip haberleri geliyor... Değişen nevar ki... F.Bahçe küsmüş, F.Bahçe inanmamış... Dereli maçın bitiş düdüğünü çalıyor... Appiah ve Rüştü gerçek gözyaşlarını döküyorlar ama diğerlerinin döktükleri yaşlar hiç de inandırıcı gelmiyor... Bir avuç taraftar yıkılsa da bağırmaya devam ediyorlar: ‘‘Yenilsen de yensen de taraftarın seninle üzüntün de sevincin de seninle birlikte..’’ Ve sonuçta Fenerbahçe‘Denizli’de şampiyonluğa havlu atıyor..Sanki bir şaka..Ama gerçek..Daum’a da tebrikler!.. Sergen Yalçın, çok üzgün. Cordoba kırgın ayrıldı Şaşırtan dava Spor Servisi Roma Olimpiyat Stadı’nda AS Roma ile Galatasaray arasında 2002 yılında oynanan Şampiyonlar Ligi karşılaşmasındaki olaylar nedeniyle Galatasaraylı oyunculardan Emre Aşık ve Kerem İnan hakkında dava açılarak yargılanmaları talep edildi. Dava kararının, Roma Mahkemesi’nde görev yapan Önsoruşturma Yargıcı Marco Mancinetti tarafından alındığı bildirildi. Yargı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Galatasaraylı iki oyuncu hakkında ‘‘kamu görevi yapan güvenlik güçlerine mukavemet ve yaralama’’ suçlamasıyla dava açılması kararlaştırıldı. ‘Ayrılmak zor geldi’ BERLİN (Cumhuriyet) Bundesliga’da Kaiserslautern forması giyen ulusal futbolcu Halil Altıntop, takımından ayrılmanın kendisine zor geldiğini söyledi. Gelecek sezon, ikiz kardeşi Hamit’in oynadığı Schalke 04’e geçecek olan Halil, spor dergisi Kicker’e verdiği röportajda, ‘‘Takımdan ayrılmak bana zor geliyor. Burada ilk yıl içinde özellikle Miroslav Klose’den ve Vratislav Lokvenc’den çok şey öğrendim. İkinci yıl ilk on birde yer almak istedim. Ancak teknik direktör Kurt Jara farklı görüşteydi. Yaklaşık 1.5 yıldır takımda yer alıyorum. Bununla gurur duyuyorum’’ dedi. Beşiktaş’ın Kolombiyalı kalecisi Oscar Cordoba Türkiye’den ayrıldı. Beşiktaş’la G.Saray arasında oynanan derbi maçının son saniyelerde yediği gol nedeniyle tepki gören Cordoba, sabah saatlerinde Atatürk Havalimanı’na geldi. Aynı saatlerde havalimanına gelen ve ellerinde ‘‘Seni hiçbir zaman unutmayacağız’’ yazılı döviz bulunan bir grup Beşiktaşlı taraftar da Cordoba lehine slogan attı. Cordoba taraftarlara teşekkür etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle