02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Dursun YILDIZ SU Politikaları Uzmanı USİAD Genel Başkan Danışmanı Golan Tepeleri’nin hidrostratejik JEOPOLİTİK KISITLAR İsrail Su Kurumu tarafından hazırlanan İsrail önemi… ve Suriye Arasında Su İşleri Hakkında Barış C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 28 Temmuz 2008 / 213 rtadoğu’daki su sorunu açısından bakıldığında Golan’ın en önemli özelliği bölgenin Suriye, Lübnan ve Ürdün'ün yüksekliklerinden kaynaklanan nehirlere sahip oluşudur. Bu nehirler ve Golan tepeleri İsrail'in su ihtiyacını karşıladığı Galile Gölü’ne kadar uzanmaktadır. İsrail’in yıllık su tüketiminin yüzde 15’i bu bölgeden karşılamaktadır. Bölgedeki genel su sıkıntısı nedeniyle İsrail’in Golan’dan kayıtsız şartsız çekilmesinin beklenmesi çok gerçekçi olmayacaktır. Çünkü Golan’dan çekilmenin jeopolitik ve hidropolitik kısıtları bulunmaktadır. 1967 savaşı sonrasında Golan Tepeleri’ni ve Yukarı Ürdün Nehri ile Banyas kolunu kontrolüne alan İsrail önemli bir su kaynağına da sahip olmuştur. İsrail bu arada, 1978 yılından 2000 senesine kadar Lübnan’ın Güney Bölgesini işgal etmiş ve 22 yıl boyunca bu ülkeye ait Litani nehrinden su çekmiştir. Aynı şekilde Golan sayesinde Yarmuk ve Banyas Nehirleri ile Galile Gölü’nü kontrol altında bulunduran İsrail, yalnız askeri açıdan değil, su güvenliği açısından da Golan Tepeleri’ni terk etmeden belli güvenceler elde etmeye çalışacaktır. O İsrail’in su güvenliği İsrail ile Suriye arasındaki barış görüşmeleri Türkiye’nin katılımıyla sürüyor. Bu görüşmeler İsrail’in su güvenliğini doğrudan gündeme getiriyor. İsrail’in Golan’dan çekilme karşılığında su pazarlığı yapması olası görülüyor. kontrol eden bu gölün kaderini de kontrol ediyor demektir. Bu bölgenin hidrojeopolitiğinin en belirleyici unsuru Golan Tepelerinin hakimiyeti olarak ortaya çıkmaktadır (Şekil 1). BÖLGENİN HİDROPOLİTİĞİ Galile (Kinneret) Gölü’nün Kontrolü İsrail için çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu göl İsrail’in tek büyük yüzeysel su rezervuarıdır. Bu gölün Hidropolitik önemini anlamak için öncelikle gölün kaderinin Aralık ve Mayıs ayları arasında Golan drenaj alanından gelen akışa bağlı olduğunun bilinmesi gerekir. Bu gölü besleyen nehirlerin drenaj alanının büyük bir bölümü Golan tepelerinde yer alır. Bu nedenle Golan tepelerini Şekil 1.Galile Gölü Drenaj Alanı SUYU ÇEVİRME GİRİŞİMİ 195666 yılları arasında Arap Liginde alınan bir karar sonrasında Suriye büyük ölçekli bir proje için Ürdün nehrinin yukarı havzasındaki suyu Yarmuk nehri’ne çevirme girişiminde bulunmuştur.(Şekil 2). Yarmuk Nehri Ürdün Nehri’nin büyük bir havzaya sahip yan kolu olup Galile Gölü’nün hemen güneyinde Ürdün Nehri ile birleşmektedir. Bunu engellemek için İsrail 1964 yılında Galile gölünden suyu alıp Oreta ve Güney İsrail’e vermek amacıyla Ulusal Su Taşıma Kanalı projesini yapmıştır. 1967 öncesine göre İsrail’in doğu sınırı aşağı Ürdün nehri değil bu nehrin 2550 km batısında yer alan ve Yeşil hat olarak adlandırılan bir sınırdı. Bu durumda nehir sularını yönlendirme uygulaması her iki ülkeyi ve Galile gölünü, üst havzadaki Banias ve Hasbani nehirleri de dahil olmak üzere Ürdün Nehrinin önemli bir miktardaki suyundan mahrum bırakacaktı. ( Şekil 2). Görüşmelerinin Arka planı isimli, rapordaki durum tespiti ve risk analizi de Suriye’nin Golan üzerindeki tek taraflı uygulamalar yapma olasılığını tartışmaya açmaktadır. Rapor bu uygulamanın Galile Gölü suyunun hem kalitesi hem miktarını etkileyebileceğine dikkat çekmektedir. Raporda miktar göz önüne alındığında Suriye’nin tek taraflı hareketinin İsrail’in toplam temiz su kaynağının yüzde 15 azaltabileceğine ve bu durumun da İsrail’i bu miktarı elde etme konusunda deniz suyu arıtımı gibi alternatif kaynaklar bulma konusunda zorlayacağına dikkat çekilmektedir. Aslında İsrail belki de bu uyarıyı dikkate alarak 2002 yılından itibaren deniz suyu arıtımı konusunda büyük bir atak başlatmıştır. Su kalitesi açısından ise durum çok daha vahimdir. Rapora göre: "Golan tepelerinden gelerek Galile Gölünde tutulan suyun tuz oranı çok düşüktür. Bu nehirlerden göle gelen suyun azalması durumunda göldeki tuz dengesi bozulabilecektir. Çünkü göle deniz seviyesinin çok altındaki seviyelerden gelen tuz oranı yüksek akımın girişi aynı oranda azaltılamayacaktır(2)." Sonuç olarak raporda(3)3 aşağıdaki uyarılar yapılmıştır: "Suriye ve Lübnan tarafından suyun çevrilmesi planı uygulandığında İsrail’in sadece toplam su dengesinde belirli bir miktar azalma olmayacak Galile Gölü suyunun kalitesi de bozulacaktır. Bu durum Ulusal Su Taşıma Kanalı etrafındaki sektörleri ve arıtılmış deniz suyunu bu suyla karıştırarak kullanan bölgeleri de büyük oranda olumsuz etkileyecektir. Bizim görüşümüze göre, İsrail’in su sistemi bu boyutta bir su gereksinimini kesinlikle karşılayacak durumda değildir." İsrail’in Su Yönetimi Kurumu Mekerot’un dokümanında "İsrail Suriye ile makul bir antlaşmaya varamaması durumunda kesinlikle Golan Tepelerinden çekilmemesi" önerilmektedir. Ancak bu makul anlaşmanın detayları verilmemektedir. Esas olarak İsrail’in çekilmesinden sonra Suriyelilerin Golan platosuna yerleşip sanayi kurduklarında, bu alanın Galile Gölü su kalitesini tehlikeye atacak oranda bir kirlilik kaynağı oluşturabileceğinden endişe edilmektedir. GOLAN VE GALİLE GÖLÜ Bölgede 1967 yılındaki 6 gün savaşının çıkmasına neden olan en önemli faktörlerden birisi su ile ilgili anlaşmazlıkların yoğunluk kazanması olmuştur. İsrail’in savaş sonunda Golan tepelerini işgal etmesi Arapların suyu Golan Tepelerinin bulunduğu bölgeden Yarmuk Nehri’ne çevirme projesinin uygulanmasını zora sokmuştur. Bu durum Ürdün Nehri’nin HidroStratejik konumunu da büyük oranda arttırmıştır. İsrail’in savaşı kazanması ile komşu ülkelerin geniş açılımlı projelerini ilerletmesi olasılığı azalmıştır. Yakın geçmişe kadar Suriye’nin Ürdün Nehri’nin yukarı havzasındaki suyu kendi sınırları içine yönlendirme projesinden vazgeçmediğini ileri sürmesi bugün bir anlaşma için güven ortamı oluşmasını zora sokmaktadır. Bunun yanı sıra İsrail’de hazırlanan bir raporda da İsrail’in Golan’dan çekilmesi durumunda "Ürdün nehri suyunun yönlendirilmesi tehdidi yeniden ortaya çıkacaktır. Bu durumda da 1960’larda gündeme gelen Hasbani ve Banias nehirlerinin Yarmuk Nehri’ne yönlendirilmesi projesinin uygulanabilmesi mümkün olacaktır"denmektedir. (1) Şekil 2. Suriye’nin, Ürdün Nehri Yukarı Havzasındaki Suyu Yarmuk Nehrine Çevirme Projesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle