02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gökhan BİLGİNER TUSAM TransAtlantik Araştırmaları Masası ABD seçimlerinin önemli etkeni… İRAN POLİTİKASI C S TRATEJİ 17 Irak ve Ermeni kozları dışında ABD Başkan adaylarının özellikle üzerinde durdukları bir diğer konu da kuşku yok ki İran. Obama İran, Suriye, Venezuela, Küba ve Kuzey Kore gibi ABD’nin resmi doktrinlerindeki (Bush doktrini) tanımlamalarıyla "haydut devletlerle" direkt diplomasiden yana olduğunu söylerken, McCain’in daha sert bir bakış açısına sahip olduğu görülüyor. İran’ın İsrail’i yok etmesine izin vermeyeceğini söyleyen George Bush ile aynı çizgide olan McCain, İran konusunda Bush’un göreli saldırganlığını sürdüreceğinin sinyallerini veriyor. Olası bir ABDİran savaşı Türkiye’nin arzulayacağı bir gelişme olmayacağından Obama’nın doğrudan diplomasi politikası bölge için daha uygun gözüküyor. Öte yandan, McCain’in takınacağı sert tutumunun İran’ı bölgede dengeleyebilecek olması ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. D evamlı değişen dünyada, ABD gibi küresel güçler ve bu güçlerin iktidar koltuğuna oturmak isteyenler, kendi çıkarlarını koruyabilmek için çeşitli yollarla politika üretmeyi sürdürüyorlar. Bunun en belirgin örneklerinden biri ABD’nin yeni başkanı olabilmek için kıyasıya bir mücadele veren Barack Obama ve John McCain arasında geçen çekişmede görülüyor. George Bush’un ABD çıkarlarını koruyabilmek ve küresel politikalarını uygulayabilmek için işgal ettiği, her gün yeni bir kaos içinde uyanan Irak, bu adayların en önemli seçim malzemelerinden biri olmayı sürdürüyor. 4 Kasım 2008’de yapılacak seçim öncesi, hem Obama hem de McCain oy toplayabilmek için Irak, terörizm, sözde Ermeni soykırımı ve İran gibi Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren konularda açıklamalar yapmaya devam ediyorlar. Seçilecek yeni başkan ve onun dış politika anlayışı sadece ABD için değil Türkiye gibi ABD’ye de facto olarak komşu olan ya da stratejik (!) ilişkiler içerisinde bulunan ülkeler için de önem taşıyor. Bu sebeple, adaylıkları halen resmiyet kazanmamakla beraber Demokrat yani liberal kanadın adayı Obama ile Cumhuriyetçi yani muhafazakar kanadın adayı McCain arasında, söz konusu konular hakkındaki görüşleri baz alınarak, karşılaştırma yapılması Türkiye’nin de yeni koşullara karşı hazırlıklı olması ve etkili stratejiler üretebilmesi açısından faydalı olacaktır. Ortadoğu belirleyecek ABD seçimlerinde Demokrat ve Cumhuriyetçi adayların en çok üzerinde durdukları konu Irak ve Ortadoğu… McCain’in mevcut başkan Bush’un politikasını sürdürmesi, Irak’tan asker çekmemesi ve İran’a TON FARKI Teninin rengi nedeniyle "aykırı" bir Amerikan yönelik tutumunu sertleştirmesi başkanı profili çizen Obama’nın seçilmesi tüm dünyada sempati ve heyecan beklenebilir. Obama’nın ise en fazla ihtimali uyandırıyor. Amerikan demokrasisi için de olumlu bir gelişme olarak algılanabilecek tarzı değişebilir. olası bir Barack Obama başkanlığı, dış gerektiğini de öne sürüyor. Obama ise Irak konusunda rakibinden farklı bir yol izleme niyetinde. Askeri birlikleri Irak’tan en kısa zamanda çekmeyi temel hedef olarak aldığını belirten Obama, başkan seçilmesi durumunda, Irak’tan çekilme takvimini derhal başlatacağını, ardından ise her ay bir ya da iki muharebe tugayını geri çekerek, toplam 16 ay içerisinde tüm Amerikan muharebe birliklerini Irak’tan çekeceğini vaat ediyor. Irak’ta kalıcı bir Amerikan üssünün olmayacağı garantisini veren Obama, sadece belirli sayıda askeri, Amerikan büyükelçiliğini ve diplomatları korumak için Irak’ta tutmaktan bahsediyor. El Kaide’ye de değinen Obama, bu örgütün Irak’ta olası bir üs kurma girişiminde, yani gerekli gördüğünde, örgütün yerleşmesini engellemek için Irak’ta veya bölgede başka bir yerde asker bulundurarak, ElKaide’nin saldırılarını engelleme amacı güdüyor. İki adaya da baktığımız zaman, Bush’u Irak Savaşı konusunda destekleyen Obama, Irak Savaşı’na karşı gözükürken, McCain Amerikan varlığının devamını savunuyor. Bu konuya Türkiye açısından yaklaştığımızda, Irak’ta istikrarın bir türlü sağlanamaması Irak’ın kuzeyinde Türkiye’nin ulusal çıkarları için son derece önemli olan terör sorununun devam etmesi ABD’nin Irak’tan çekilmesi konusunda gerçekçi düşünmeyi gerektiriyor. Eğer bugün ABD, işgal ederek sonu gelmez bir kaosun içerisine sürüklediği Irak’ı olumlu sayılabilecek hiçbir şey yapmadan terk ederse, istikrarsızlık devam edecektir. Türkiye için Irak ve terörizm sorunları kadar önem taşıyan konulardan biri de sözde Ermeni soykırımı konusudur. ABD’deki güçlü Ermeni lobisi, dünyaya sözde Ermeni soykırımını kabul ettirebilmek için iki adayın da desteğini sağlamaya çalışıyor. Türkiye’nin kesinlikle kabul etmediği bu iddia için, Ermeni yasa teklifi ABD’de kabul ettirilmeye çalışılıyor. Obama açık bir şekilde Ermenileri destekliyor ve bu iddiayı kabul edeceğini söylüyor. McCain ise yasa teklifini desteklemiyor ve desteklemenin Türkiye’yi gücendireceğini, bu durumun da bugünün koşullarında ABD’nin çıkarlarıyla örtüşmeyeceğini savunuyor. Türkiye için son derece önemli olan bu konuda, Obama’nın başkan seçilerek sözünü tutması ihtimaline karşı Türkiye’nin uluslararası alanda lobicilik faaliyetlerini gözden geçirip, yeni stratejiler belirleyerek Türk lobisini bir an önce McCain güçlendirmesi gerekiyor. IRAK ÇIKMAZI Irak’ın geleceği konusundaki belirsizliğin sürmesi, hatta durumun her geçen gün daha da kötüye gitmesi ve bu durumun baş sorumlusu olan şuan ki başkan Bush’un başarısızlığı, adayların seçim kampanyalarında Irak’a ayrı bir önem vermelerine sebep oluyor. Bu konuda adayların açıklamaları değişiklik gösteriyor. Irak’ta Amerikan varlığının devam etmesi gerektiğini düşünen McCain, siyasi ve ekonomik reformların başarısı için birinci şart olan güvenliğin ancak Irak’taki askeri birliklerin güçlendirilmesi ile sağlanabileceğini savunuyor. McCain ABD’nin Irak’ta başarılı olduğunu ve mutlak zafer için Irak’ta ABD’nin Türkiye’ye komşu olmaya devam etmesi politikadaki tecrübesizliğine rağmen, ABD’de ve dünyada, özellikle ezilen ve sömürülen halklar için umut ışığı olarak görülebilir. Fakat, ne yazık ki, uluslararası sistem bu kadar romantik söylemlere uygun bir yapı içermiyor. Bunun yanında, Obama’nın seçilmesi durumunda sözde Ermeni soykırımını da kabul etmesi Türkiye için bir hayli olumsuz sonuçlar doğuracaktır. McCain ise, Mart 2008’de yaptığı dış politika ile ilgili konuşmasında, ABD’nin yalnız olmadığını ve dünyadaki en önemli demokrasiler olarak adlandırdığı Avrupa Birliği, Hindistan, Japonya, Avustralya, Brezilya, Güney Kore, Güney Afrika, İsrail ve Türkiye’nin de güçlü ve ortak bir sesle yanlarında olduğunu vurguluyor. Başkan seçilmesi durumunda büyük ihtimalle İran’a saldırması beklenen McCain, Türkiye’yi desteklediğini söylese de başta Irak ve İran bağlamında izleyeceği Ortadoğu politikaları Türkiye için oldukça çelişkili görünen sonuçlar doğuracak gibi görünüyor. Kısacası hangi aday seçilirse seçilsin, belli başlı konularda ABD’nin ulusal çıkarları için hareket edeceklerinden ve tek değişikliğin adaya göre sert ya da görece ılımlı politikalar izlenmesi olacağından Türkiye için pek de olumlu olmayacak durumların ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir. Obama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle