02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası [email protected] Irak’lı Kürt liderler, Sünni parti ile ittifak kurmaya yöneldi C S TRATEJİ dönüştürmek olan amaç bugün tam tersi bir hal almış durumda. Kerkük şehrini Irak’ın kuzeyindeki oluşuma monte etmek için her türlü yönteme başvuran KDP ve KYB, Kerkük’ü Kürtleştirme stratejisi çerçevesinde şehirdeki Türkmenlere yönelik yıldırma, korkutma ve göçe zorlama politikaları uyguluyor. Kerkük’ten göçe zorlanan halkın yerine yüz binlerce Kürt nüfusunu haksız ve illegal biçimde kaydıran iki Kürt partisi, merkezi Irak Hükümeti’nin ülkeye özellikle Kuzey Irak bölgesine olan kontrolünü zayıflatan tartışmalı ve çelişkili Irak Anayasası’nın bentlerini bazı Iraklı siyasi gruplarla anlaşarak uygulamaya çalışıyor. rak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin malikânesinin bulunduğu Süleymaniye kentine bağlı Dokan bölgesinde, 24 Aralık 2007 tarihinde bir araya gelen Sünni Irak İslam Partisi Başkanı ve Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık ElHaşimi, Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) Başkanı Mesut Barzani ve Irak Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal Talabani, üçlü bir ittifak kurduklarını basına açıkladılar. Söz konusu ittifak, ABD işgalinden sonraki süreçte Irak’ın siyasi denklemindeki Kürt harekâtının izlediği rota ile ilgili önemli bir sorunu da beraberinde getirdi. Açık bir ifadeyle, iki Iraklı Kürt partisi, ABD sayesinde elde ettikleri kişisel çıkar ve kazançları kaybetmemek için Irak’taki diğer bazı siyasi grupların çıkarlarına ters düşen anlaşmalar yapmaktan çekinmiyorlar. Bahse konu olan üçlü ittifakın üzerinde anlaştıkları konulardan birisi, Kerkük sorunun çözümlenmesiyle ilgili olan Irak Anayasası’nda yer alan 140. maddenin uygulanmasını sağlamaktır. İki Iraklı Kürt partisi, büyük petrol alanları içeren Kerkük şehrini kontrol altına alma isteklerini ABD’nin Saddam rejimini devirmesiyle birlikte ısrarlı bir şekilde gündeme getirir oldular. 1 Mart (2003) tezkeresinin reddedilmesiyle gerginleşen TürkiyeABD ilişkileri, ABDpeşmerge ilişkilerini güçlendirmişti. Güçlenen bu ilişkilerin estirdiği havayla yazılan Irak Anayasası tamamen iki Iraklı Kürt partisinin çıkar ve istekleri doğrultusunda gelişti. Irak Anayasası’nda yer alan 140. madde, Kerkük şehrinin ya Irak’ın kuzey bölgesine ya da Irak merkezi hükümetinin denetimine girmesini belirleyen ve 2007 yılının sonunda yapılması planlanan referandumun gerçekleştirilmesini düzenliyordu. Aynı madde, referandumun belirlenen süreçte yapılmaması halinde, söz konusu maddenin geçerliğini kaybedeceğini de düzenliyordu. Yani, Irak’ın tartışmalı Anayasası’na göre Kerkük referandumunun ertelenmesi halinde, Kerkük meselesi artık 140. maddeye göre değil, 140. maddenin yerine yazılacak yeni bir anayasa maddesiyle çözümlenecektir. Tabi, yazılacak bu anayasal metin üzerinde, Iraklı tüm siyasi grup ve oluşumun anlaşması, daha sonra halkoylamasına sunulması, oylamaya sunulan maddenin onay alarak yürürlüğe girmesi gerekecektir. I Kerkük’te yeni manevra Irak’lı Kürt liderler Barzani ve ÇELİŞEN İTTİFAKLAR Talabani, Şii grubun etkinliğini "Bağımsız Kürt Devleti"nin yolunu açmak üzere Kerkük’ü kontrol altına almayı daha dengeleme amacıyla ülkedeki sonra da kuzey bölgesindeki oluşuma katmayı Iraklı iki Kürt partisi, kısa süre Sünnilerin bir bölümünü temsil eden planlayan içerisinde prensip ve anlayış bakımından farklı çizgilerde olan Iraklı siyasi Tarık ElHaşimi’nin partisiyle ittifak birbirleriyle gruplarla iki ayrı ittifak kurdu. Bugünkü diğer tarafını oluşturan Irak İslami kurmaya çalışıyor. ABD ise Kerkük’ün ittifakın Partisi, Irak’ın siyasi denkleminde ağırlık Iraklı Şiilerin etkisini azaltmak ve geleceğine ilişkin yeni arayışlarının kazanan kendi varlığını hissettirmek niyetini taşırken, Şiilerin iki Iraklı Kürt partisiyle kısa süre işaretini veriyor. önce yaptıkları anlaşmanın hedefi, Irak’ın maksadıyla, Irak Sünni İslami Partisi (Iraklı tüm Sünniler tarafından desteklenmediği gerçeği unutulmamalı) ile anlaşma yaptı. Kerkük konusunda kendi istekleri doğrultusunda hareket edebileceği düşüncesiyle Irak İslami Partisi ile ittifak kuran iki Iraklı Kürt Partisi, yaklaşık üç ay önce Iraklı Şii partiler ile anlaştılar. KDP ve KYB’yi söz konusu ittifaka iten, Iraklı Sünnilerin hükümetten ve parlamentodan çekilmelerinin yol açabileceği "hükümetin meşruiyet kaybı"nın önlenmesiydi. Bunun için de Irak İslami Partisi’ni dışlayan Maliki Hükümeti ve Şii Irak İslam Devrim Yüksek Konseyi Başkanı Abdülaziz ElHâkim ile "Ilımlıların İttifakı" şeklinde adlandırılan bir anlaşma yaptılar. Dolayısıyla Iraklı iki Kürt partisinin Saddam sonrası stratejilerinin, Iraklı siyasi oluşum ve gruplar arasında ortaya çıkan anlaşmazlık ve uyumsuzluk üzerine kurulan anlaşmalar ve birliktelikler yoluyla çıkarlarını elde etmek olduğu anlaşılıyor. Bu bağlamda, Iraklı Şii grupları baskı yoluyla köşeye sıkıştırarak geri adım atmalarını amaçlayan KDP ve KYB’nin yeni ittifaktaki hedefi, kısa süreli olan bir önceki ittifaktan farklı bir çizgiye taşınmış oluyor. Daha önce Sünnileri izole ederek Irak’ın siyasi denklemini Şiilerin lehine siyasi dengelerinden uzaklaşan Iraklı Sünnilerin ülkedeki siyasi varlığını yok etmekti. Ancak, etnikmezhep çekişmeleri üzerine kurulan bu çelişkili gelişmelerin yaşandığı Irak’ta taşlar yerinden oynamaya başladı. Yani, en azından şimdilikTürkiye’siz Kuzey Irak’taki güvenliğin sağlanamayacağı olgusuna varmış gibi görünen ABD, Kerkük referandumunun zamanında yapılmasını düne kadar şiddetle isterken, birden ertelenmesine taraftar göründü. Irak’a her geldiğinde merkezi hükümetin bulunduğu Bağdat’ı ziyaret etmeden önce mutlaka Kürt yerel yönetiminin bulunduğu Erbil’i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Condellezza Rice, ilk defa son ziyaretinde Erbil’i değil Kerkük’ü ziyaret ederek Kerkük İl Meclisindeki Türkmen gruplarıyla bir araya geldi ve onların dertlerini dinledi. Yaşanan tüm bu gelişmelerin, ABD’nin Irak’tan çekilmesinin bir kez daha gündeme geldiği döneme rastlaması, bir tesadüf gibi görünmüyor. İngiltere’nin Irak’tan çekilmesiyle ülkede tek işgalci güç konumuna gelen ABD, Irak’taki gelişen tüm bu olaylarla daha fazla baş edemeyeceği gerçeğiyle yüzleşti. Buna ilave olarak, bölgedeki sorunları kaba kuvvetle değil diplomatik girişimlerle çözeceğine inan 2008 yılı ABD’si, başta Türkiye olmak üzere Irak’ın komşularına yaklaştı. Bu durum, Irak’ın kuzey yönetimine 1975 Cezayir Anlaşması sendromu algılanmasına yol açarak, sorunları Iraklı siyasi grupların arasındaki anlaşmazlık üzerine kurulan ittifaklar yoluyla değil siyasi mutabakat ve toplumsal sözleşmeler yoluyla yapılmasının ne kadar doğru, sağlıklı ve kalıcı olduğunu bir kez daha hatırlattı. ÜÇLÜ İTTİFAK Üçlünün bir araya gelişi ve ittifakta anlaşması, Iraklı iki Kürt partisi ile Nuri ElMaliki Hükümeti arasında Kerkük konusu üzerinde patlak veren anlaşmazlık döneminden hemen sonra gerçekleşti. IKDP ve IKYB, Kerkük meselesinin kendi istekleri doğrultusunda çözümlenmediğini görünce, Maliki Hükümeti’ne baskı yapmak Barzani, Talabani ve ElHaşimi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle