Katalog

üretime engel getirmesini de istiyor. Çünkü Alman ekonomi çevrelerinin raporlarına göre kopya ve patent haklarının korunmaması nedeniyle Alman ekonomisinin yıllık zararı 25 milyar doları buluyor. Bunun dünya çapında toplam etkisinin 120 milyar dolar olduğunu belirtiliyor Almanlar. Sömürü ve talan politikalarının tamamıyla engelsiz olmasını planlayan G8 ülkeleri bu amaçla "az gelişmiş ülke" hükümetlerinden devlet yönetimlerini iyileştirilmesini ve bürokrasinin azaltılmasını isteyecek. Az gelişmişlere dayatılan diğer bir konu da AIDS ile mücadelede etkin rol oynamaları. (Bu arada hemen Güney Afrika hükümetinin AİDS ile mücadele için geliştirdiği ilacın Amerikan tekellerince patent sorunu yüzünden engellenmesini, Mandela yönetimi sırasında hastaların kullanımına sunmasını hatırlayalım.) C S TRATEJİ 23 ülke çıkarlarını korumak adına gerekirse askeri operasyonlar ve hükümet değişikliği yaptırtmanın ne kadar yaşamsal önem taşıdığı mesajı verilecek. YENİ SÖMÜRÜ ARACI İKLİM Kapitalizm doğayı da hoyratça kullanıyor. Kar ve sermaye için çevre düşmanlığı sürüyor. Dünya iklimindeki değişiklikler artık gündelik yaşantımıza girdi. Artan iklimsel tehlikeler ve milyarların tehlikenin farkına varmasıyla birlikte G8 ülkeleri bunu da sömürü aracı olarak kullanmak için projeler geliştiriyor. Özellikle gelişmiş sanayi ülkelerinde, atom santrallerinin yok edilemez atıkları yoksul ülkelere daha çok ihraç ediliyor. Denizlerde açılan petrol kuyuları, tanker faciaları, savaşlar, nükleer denemeler, sanayi bacalarının ve araba egzozlarının atıkları da ayrı bir sorun. Bozulan doğa dengesinin tüm insanlığa zarar vermesi, hatta kimi söylemlere göre artık geri dönüş noktasının bile geçildiği bu ortamda, özellikle Almanya iklim alanında yeni "yatırım alanları" arıyor. Almanya İşveren Yatırımcısı Danışmanı Roland Berger bu durumu "önümüzdeki salgınlık" olarak nitelendiriyor. (Ekonomi haftası gazetesi 22.1.2007) Bu durum özellikle yenilenebilir enerji kaynakları teknolojisinde dünyanın en fazla araştırma ve yatırım yapan ülke durumundaki Almanya için "gözde ihraç ürünü" olanağı yaratıyor. Özellikle petrolün pahalı olması, "Clean Coal Teknoloji" yi şimdilerde gözde ihraç alanı durumuna getiriyor. Alman Merkez Bankası’nın bu yılki raporuna göre gelecek 15 yıl içinde "çevre tekniği" Alman sermayesinin kalbi olan araba endüstrisini geçecek ve ilk sıraya oturacak. AFRİKA PLANLARI Kapitalizm insanı yok etmeye ve ‘kar'a yönelik bir sistem. Onlara göre para ve kar için her yol denenmeli, ve yaratılmalı. Bu nedenle yüzyıllara uzanan sömürünün yeni biçimi olan neoliberal politikalar, Afrika kıtasından da yeni beklentiler içinde. G8 zirvesinde Afrika kıtasından "yatırımlar için cazip ortam yaratılması" talep edilecek. Yüzyıllardır talan edilen bu kıtadan şimdilerde daha fazla yeraltı ve yerüstü kaynaklarını, emeklerini kapitalist sistemin devamı için daha fazla açmaları istenecek. Bunun formülü de "Afrika’da yoksulluğu kaldıralım" olacak. (Bernd Pfaffenbach, Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı Sekreteri) Bu niyetlerinin arka planında yatan ise Çin'in Afrika ülkelerine kredi vermesi. G8 ülkelerinin zenginliğini korumak ve gelişmesini sağlamak için enerji oldukça hayati bir öneme sahip. Rusya, Beyazrusya, Ukrayna, Kazakistan ve diğer ülkelerdeki iç huzursuzluk ve uluslararası kışkırtmalar, enerjiyle direkt ilgili. Bu nedenle zirvede ortak bir "enerji stratejisi" de gündeme getirilecek. Milyonlara S T R A T E J İ Barış DOSTER K İ T A P L I Ğ I Topal Osman’ın yaşamöyküsünü ayrıntılı olarak anlatan Alpaslan, Topal Osman’ın Atatürk’e mutlak bağlı olduğunun altını çizerek, onun Atatürk’e tam sadakat duymayan isimler tarafından, gözden düşürülerek, öldürüldüğünü öne sürüyor. Topal Osman’ın gönüllü olarak katıldığı ve ayağından yaralandığı Balkan Savaşı’ndan başlayarak yurdu için her şeyini feda eden, kahraman bir Kuvayı Milliyeci olduğunu vurgulayan yazar, Milli Mücadele’nin her evresinde her zaman Atatürk’ün yanında olan Topal Osman Ağa’nın hakkının yendiğini, yanlış tanıtıldığını savunuyor. Alpaslan, "Topal Osman Ağa, TBMM’nin muhalif 2. Grup lideri Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’i öldürenleri bildiği halde, jurnalcilik yapmayıp, bile bile ölüme giderek Cumhuriyet’in ilanı için gerekli ortamı kendini feda ederek hazırladı" şeklinde yazıyor. Yazar, Topal Osman ile Ali Şükrü arasındaki husumetin Yahya Kâhya’nın öldürülmesine dek uzandığını, ama Yahya Kâhya’yı Osman Ağa’nın değil, İsmail Hakkı Tekçe’nin öldürdüğünü, bunu da ömrünün sonlarına doğru, vicdani rahatsızlığını gidermek için itiraf ettiğini belirtiyor. Alpaslan, Ali Şükrü cinayeti ve Topal Osman Ağa’ya ilişkin tezleriyle, önemli ve verimli bir tartışma başlatmayı umduğunu belirterek, tarihten ders çıkarmak için, tarihe farklı bakış açılarıyla yaklaşabilmek gerektiğini söylüyor. Kapitülasyonların İntikamı ve Topal Osman mek istendiğini, böylece Cumhuriyetin kuruluş sürecinin ve kuruluş felsefesinin mahkum edilmeye çalışıldığını belirtiyor. Lozan’daki ürkiye’nin yeni bir tarihsel kırılma noktasıyen sert müzakerelerin kapitülasyonlar için la karşı karşıya bulunması, siyasal anlamda yapıldığını, Türkiye’nin her anlamda ve her ezberleri bozup, kampları yeniden belirlerkoşulda tam bağımsız olmak için büyük beken, toplumsal bilimlere yönelik ilgiyi de pedeller ödediğini anımsatan yazar, eklerle kiştirdi. Bu alandaki eserlerde hem nicelik, zenginleştirdiği kitabında, tarihsel yalanhem de nitelik yönünden artış, yükseliş gözlenirken, ları ortaya koyuyor. "Rus işgali altındaki meslekten bilim adamı, tarihçi, gazeteci olmayan Van’da bile soykırım yapıldığı iftirasının araştırmacılar da son derece atıldığını" ifade başarılı çalışmalarla öne Yazar: Teoman Alpaslan eden Alpaslan, çıkmaya başladılar. Ermeni iddialaKumsaati Yayınları Son dönemde iki önemrının, Osmanlı li eserle adını duyuran Teİmparatorluğu’nu işoman Alpaslan da böyle bir yazar. Türkiye’nin bağımgal eden ülkelerin bile arşivlerinde kanıtlanamadığısızlığı, bütünlüğü ve egemenliği konusunda duyarlı, na dikkat çekiyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ErCumhuriyet Devrimi konusunda kıskanç bir Cumhumeni nüfusunu, dağılımını, tehcirle ilgili istatistikleri, riyet çocuğu olarak tehditleri görüp, kendine görev Ermeni isyanlarını tablolarla ortaya koyan yazara edinerek çalışmış. Bir yandan kütüphanelere dalıp, bir göre, gerçekte soykırıma uğrayan yandan da kaleme sarılmış. Kum Saati Yayınları’ndan Türklerin suskunluğu ve emperyalistçıkan "Kapitülasyonların İntikamı" ve "Topal Osman lerin bitmeyen hesabı, soykırım yalanıAğa" adlı iki çalışmayla da yararlı işler yapmış. na sarılanları cesaretlendiriyor. Üst başlığı, "Ermeni Soykırım Dayatması" olan Mustafa Kemal Paşa’yı korumakla "Kapitülasyonların İntikamı" adlı çalışmasında Algörevli birliğin komutanı olan Topal Ospaslan, tarihsel olarak da, bilimsel olarak da, siyasal man, tarihimizin çok tartışılan kahraolarak da doğru bir hat üzerinde duruyor. Sözde soymanlarından biridir. Kuvayı Milliyeci, kakırım iddialarının tarihsel değil, siyasal olduğu, tarafrarlı ve cesur kişiliğiyle sivrilmiş, Atalarının da Türkiye ile Ermenistan değil, Türkiye ile türk’e olan sonsuz sadakatiyle dikkat çekBatı emperyalizmi olduğunu bir kez daha ortaya komiş, Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’i ölyuyor. Alpaslan, soykırım iddiaları üzerinden tarihin dürmekle suçlanmış, İsmail Hakkı Tekçe en haklı ve görkemli bağımsızlık savaşlarından biri komutasındaki muhafız taburu tarafından olan Kurtuluş Savaşımızın soykırım olarak gösterilkuşatılarak, öldürülmüştür. T STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI