17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 ABD baskısından bunalan Esad’ın ‘ortak paydayı genişletme’ arayışı… C S TRATEJİ Suriye, Kürtleriyle barışıyor Kaan Kutlu ATAÇ H.Ü. Doktora Öğrencisi rak Savaşı’nın hemen ardından bölgesel güç ve oyuncu olarak ABD’nin sadık müttefiki olan Irak Kürtleri kendi idari ve ekonomik yapılarını güçlü bir şekilde tesis ederken, AB üyelik sürecindeki Türkiye’de yaşayan Kürtler de demokratikleşme sürecinin kendilerine sağladığı serbestiden yararlanıyorlar. Irak ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler, Suriye’de yaşayan Kürt nüfusun sorunlarının çözümünde yakın dönemde farklı etkiler gösterecek gibi gözüküyor. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar açısından bölgenin en geri etnik gruplarından birini oluşturan Suriye Kürtleri, Baas Rejimi’nden daha fazla hak talep ettikleri bir sürece girdiler. Bu süreçte Baas rejiminden en azından şimdilik, gerekli ilgiyi de buluyorlar. Uluslararası baskının arttığı bir dönemde Suriye Baas Rejimi, uzun yıllardır dışlanmış olan toplumsal ve dini katmanları kendi saflarına çekme çabası içerisine girdi. Gerek iç gerekse de dış gelişmeler, Esad yönetimini iktidarın meşruluk zemini genişletme ve mümkün olduğunca farklı zeminlere yayma sürecini hızlandırma eğilime yöneltti. Sözkonusu eğilim içerisinde Kürt nüfusu ile ilgili gelişmeler dikkat çekiyor. Kürt nüfus, etnik varlıklarının yanı sıra Sünni liderlikte söz sahibi olmaları nedeniyle Esad yönetiminin ilgi alanında bulunuyorlar. Öte yandan demografik yoğunluk itibari ile Suriye’nin Kuzey ve Kuzeydoğusunda bulunan bu etnik yapı, ülkenin en verimli tarım alanlarının da bulunduğu bir bölgeyi kapsıyor. Ülke içi muhalefetin zayıf karakterli olduğu bir dönemde dahi Kürt toplumsal yapısı rejim için belirli tehlikeleri bünyesinde barındırıyor. Son dönemde ülke demografik yapısında ağırlıklı bir konumda olan Sünni kesim ile ortak payda arayışına giren Beşer Esad yönetimi, bu kez de 40 yıldan fazla bir süredir ülkedeki "vatandaşlık" hakları resmi olarak inkar edilen I Ortadoğu’da ABD’nin yeni hedefi konumunda olan Suriye, hasımlarına ‘yumuşak karın’ kozu vermemek için yeni arayışlara yöneliyor. Uzun süredir bir bölümüne vatandaşlık hakkı bile verilmeyen Kürtler için yeni açılımlar gündeme geliyor. Baskılara geniş halk tabanıyla karşı durabileceğini düşünen Esad, Sünnilerin ardından, Kürtlerle de temasa geçti. yaklaşık 300.000 kişilik Kürt nüfusu ile uzlaşı arıyor. Şam yönetiminin demografik bilgileri açıklamaması ülkede yaşayan Kürt nüfusunun tam olarak belirlenmesini olanaksız kılsa da, konu ile ilgili gözlemciler ülkede yaklaşık 1.750.000 Kürdün yaşadığını belirtiyor. Ülkenin yaklaşık yüzde 10’una denk gelen Kürt nüfus, Suriye’de yaşayan en kalabalık etnik azınlığı oluşturuyor. önemlisi, nispeten yumuşak ve itidalli bir politika izleyen bu partiler, rejim ile açıkça çatışmaya hatta sürtüşmeye girecek bir söylemden de imtina ediyorlar. Büyük çoğunluğu TürkiyeIrak sınırını oluşturan Elcezire bölgesi ve Başkent Şam’ın kenar mahallelerinde yaşayan Kürt nüfus, "Kürt Sorunu" olarak isimlendirilebilecek süreç içerisinde, Baas Rejimi için en hassas konulardan birisini oluşturuyor. Baas Partisi’nin iktidara gelmesinden bir yıl önce 1962 yılında yapılan nüfus sayımında yaklaşık 120.000 Kürt, Türkiye’de doğdukları gerekçe gösterilerek vatandaşlık hakkı verilmedi. Suriye yönetimi bu insanların ve onların çocuklarının vatandaşlık haklarını da tanımıyor. Mevcut Suriye vatandaşlık yasasına göre bu kişilerin ve onların çocuklarının vatandaşlık hakkı elde etmeleri mümkün değil. 1962’den bu yana devam eden bu durum sonucunda bugün için yaklaşık 200.000 kişinin Suriye’de vatandaşlık hakkına bağlı olarak eğitim, sağlık, mal edinme ve seyahat özgürlüğü ciddi kısıtlamalar altında bulunuyor. Bu kişilerin pasaport edinmeleri ve belirli meslekleri (doktorluk, avukatlık gibi) yapmaları olanaklı değil. 200.000 kişinin bir kısmı resmi makamlar nezdinde "ecnebi" olarak adlandırılırken, Suriye İçişleri Bakanlığı tarafından kendilerine "Suriye vatandaşı olmadıklarını gösterir" belgeler veriliyor. Sayıları 75.000100.000 arasında SORUNUN GEÇMİŞİ Kürtler, Suriye’nin 1946’de Fransız manda yönetiminden bağımsızlığını kazanmasının ardından "Arap" Suriye’nin idaresi altında yaşamaya başlamıştı. "Suriye Arap Cumhuriyeti"nde bugün için resmi olarak "Kürt" kimliğinin ve varlığının tanımlamasını yapmak dahi güç. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından, "Kürt Kuşağı" olarak isimlendirilebilecek TürkiyeIrakSuriye coğrafyasında farklı siyasi idareler altına giren Kürtler Suriye’de Araplaştırma ve yeniden iskan politikalarına tabi tutuldular. Söz konusu politikaların sonuçları öylesine etkin olmuştur ki, bugün için Suriye’de illegal olarak faaliyet gösteren 13 civarındaki Kürt Partisi’nin hiç birisi isimlerinde, bölgesel (Irak ve Türkiye örneklerinin aksine) bir atıfta bulunacak tanımlamayı kullanmamakta, sadece "Kürt" vurgusuna atıf yapabiliyorlar. Daha da Protestocu kürt kadınlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle