17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 Araz ASLANLI TUSAM Kafkasya Araştırmaları Masası İşgal sorununda bir yıl daha geride kalıyor C S TRATEJİ Aslında Kosova sorununun çözüm modeli iki ayrılıkçı bölgesini kontrol edemeyen Gürcistan’ın da benzer sorunlar yaşaması nedeniyle sık sık gündeme geliyor. Daha çok bu vesileyle hem NATO hem AB yetkilileri Kosova sorununun çözüm modelinin diğer hiçbir sorun için örnek oluşturmayacağını ve tamamen kendine özgü olacağını vurguluyorlar. AGİT Minsk Grubu’nun Rusyalı eş başkanı Merzlyakov ise "her sorun kendine özgü niteliklere sahiptir. Ama Kosova sorununun çözüm yolu tüm diğer sorunların çözüm süreçlerini olduğu gibi Karabağ sorununun çözüm sürecini de etkileyecektir" demek suretiyle Rusya’nın tezini bir kez daha ortaya koydu. A GİT Minsk Grubu eş başkanlarının ve uluslararası kuruluş temsilcilerinin Karabağ sorunu (Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sorunu) açısından çözüm yılı olarak ifade ettikleri 2006 yılı bitmek üzere. Yapılan önemli görüşmelere karşın, tarafların kamuoylarındaki yaygın düşünce ve uzmanların görüşleri halen önemli bir aşamanın kaydedilmediği yönünde. Ermenistan işgali altında bulunan topraklar üzerinde oluşturulan sözde yapı, "Dağlık Karabağ"da 19 Kasım 2006’da gerçekleştirilen askeri tatbikat ve 10 Aralık 2006’da sözde Anayasa referandumunun gerçekleştirileceğinin ilan edilmesi, ortak barış arayışlarının laftan öteye geçmediğini gösteriyor. Bu arada işgalin Azerbaycan üzerindeki olumsuz çevresel etkilerinin yanında Ermenistan’ın Azerbaycan’a çevresel saldırıları da sürüyor. Ermenistan’ın, işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarında gerçekleştirdiği yangınlar ve bu topraklardaki ormanların tamamına yakınının kesilmesi suretiyle Ermenistan’ın kereste ihracatının önemli oranda artması, bölgedeki madenlerin yangından mal kaçırırcasına gelişigüzel bir biçimde işletilmesi, Ermenistan’dan ve Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan topaklarından akan nehirlerin olağanüstü boyutlarda (özellikle kimyasallarla) kirletilmesi gibi sorunlar Azerbaycan’ın konuyu uluslararası kuruluşlar nezdinde gündeme taşımasına karşın sürüyor. Çözümsüzlük Ermenilere yarıyor Ermenistan işgali nedeniyle yaşanan sorunun çözümünde kilit bir zaman dilimi olarak kabul edilen 2006 da bitmek üzere. Bölgesel ve küresel güçlerin gölgesinden çıkamayan sorunun uzaması Ermenistan’ı cesaretlendiriyor. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, "sadece eğer gerçekten ihtiyaç olursa görüşürüz, sırf görüşme yapmak için görüşme yapılmasına karşıyım" demek suretiyle daha önceleri, görüşmenin olamayacağının da işaretlerini vermekteydi. Fakat İlham Aliyev’in arabulucu heyet ile yaptığı görüşme sonrasında Robert Koçaryan ile görüşmeyi kabul etmesi, Minsk’teki ikili görüşmede bazı önemli konuların masaya yatırıldığının işareti olarak görülebilir. ÇÖZÜMSÜZLÜK SÜRÜYOR SON GÖRÜŞMELER EkimKasım 2006’da Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Vardan Oskanyan arasında toplam üç görüşme gerçekleştirilmişti. Bunlardan sonuncusu olan ve 14 Kasım 2006’da Brüksel’de gerçekleştirilen görüşmede, oluşturulması planlanan yapının güvenliğinin sağlanması, Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu eski rayonlardan Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi dışındakileri serbest bırakma planının ve Laçın ve Kelbecer’in statüsünün nasıl olacağı hususları ele alınmıştı. Görüşme sonrası tarafların olumlu açıklamalar yapmasına arabulucular ve uluslararası kuruluşlar da katıldı. Bu görüşmede de üzerinde anlaşmaya varılan bazı ilkeler gereği, 2122 Kasım 2006’da AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının ve AGİT Dönem Başkanı’nın özel temsilcisinin Ermenistan’ı ve Güney Kafkasya Azerbaycan’ı ziyareti gerçekleşti. liderleri biarada... Arabulucu heyet, 21 Kasım’da Ermenistan’da, 22 Kasım’da ise Azerbaycan’da dışişleri bakanları ve devlet başkanları ile görüşmeler yaptı. Minsk Grubu’nun ABD’li eş başkanının katılmadığı bu ziyarette, soruna ilişkin yeni gelişmeler değerlendirilmekle beraber 28 Kasım 2006’da Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te gerçekleştirilen BDT Devlet Başkanları Zirvesi’nde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan arasında özel bir görüşme yapılması konusu kesinlik kazanmıştı. Bu konu uzun zamandan beri gündemde olmasına rağmen, KOSOVA’NIN KARABAĞ’A ETKİLERİ Son dönemlerde Karabağ sorunu ile ilgili olarak sık sık gündeme getirilen bir konu da Kosova sorununun çözümü sürecidir. Kosova sorunun çözümü için önerilen modelin Karabağ sorununda örnek teşkil edip edemeyeceği hususuna ilişkin hem resmi yetkililer hem de uzmanlar arasında yoğun tartışmalar yaşanıyor. Ermeni tarafı, Kosova’nın fiili bağımsızlığını öngören modelin, Karabağ sorunu için örnek teşkil edeceğini iddia ederken Azerbaycan tarafı bu tezi kabul etmeyerek, her sorunun kendine özgü niteliklere sahip olduğu tezini ileri sürüyor. Barış süreci olarak ifade edilen son görüşmelerin çözüme ilişkin neler getirdiği tam olarak bilinmiyor. Fakat sürecin yavaş ilerlediği yolundaki şikayetler artıyor. Trend Ajansı’nın 31 Ekim 2006’da, Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili ve iktidardaki Yeni Azerbaycan Partisi Yürütme Kurulu Üyesi Siyavush Mustafayev ile yaptığı söyleşide, Mustafayev Karabağ sorunun çözümü sürecinde AGİT’in ve Minsk Grubu eş başkanlarının tutumunun yetersiz olduğunu ifade ediyor. 21 Kasım 2006’da Ermenistan Parlamento Başkanı Tigran Torosyan Fransa’nın Ermenistan Büyükelçisi Serj Smesov’u kabulünde Ermenistan tarafının pesimist olduğu şeklindeki eleştiriyi kabul etmediklerini, pesimist değil, gerçekçi olduklarını, çözümü çok yakında görmediklerini ifade etti. Son görüşmelerdeki trafiği değerlendiren Rus medyası, Minsk Grubu eş başkanlarının son dönemlerde Azerbaycan ve Ermenistan yetkililerine baskılarını artırdığını iddia etti. Gerçekleştirilen son görüşmeler sonrasında yapılan açıklamalar yer yer ilginç konular içermekle beraber aslında büyük ölçüde öncekilerin tekrarı niteliğinde olmaya başladı. Fransalı eş başkan, sürecin yavaş işlediğine ilişkin eleştirileri yanıtlamak için, barış sürecini bir duvara benzeterek, her görüşmede bu duvara bir kerpiç ördüklerini ifade etti. Fakat temelinin sağlamlık derecesi kuşkulu olan bir duvarın ne kadarının örülmüş olduğunun bile pek fazla öneminin bulunmadığı açık. Eş başkanlar, "2007 ve 2008 Ermenistan ve Azerbaycan’daki seçimler çözüm sürecini olumsuz etkileyecek" tezlerini devamlı vurguluyorlar. Merzlyakov’a göre "bu nedenle de 2006 yılı mutlaka en azından barış sürecinin temel ilkelerinin kesin olarak belirlendiği yıl olmalı, aksi takdirde önemli bir şans trajik şekilde kaçırılmış olacaktır". Bunun çok basit ifadesi, defalarca vurgulandığı üzere kilit noktanın kamuoyları olduğu ve kamuoylarına rağmen bir çözüm sürecinin geliştirilmeye çalışıldığıdır. Bu nedenle de seçim dönemlerinin bu tür planlara zarar vereceği düşünülüyor. Fakat bu tür bir planın başarılı olma şansı çok zor. Hem sürecin, tarihsel adaleti ve uluslararası hukuku göz ardı ederek sırf mevcut şartlardan yola çıkılarak geliştirilmesi, hem de bölge için küresel güçler arasında kıyasıya rekabet yaşanırken kamuoylarına rağmen bir barış planının uygulanması neredeyse olanaksız görülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle