Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 A C S BD’nin Suriye politikasının olası sonuçları... TRATEJİ Ortadoğu denklemine yeni bilinmeyenler Yrd. Doç. Dr. Kenan GÖÇER nundan İsrail hiç bir şey vermeden önemli kazanımlar elde edecektir. Raporlar ve Suriye M’nin Suriye’yi ilgilendirecek iki raporu bulunmaktadır. Alman Savcı Detlev Mehlis tarafından hazırlanan ilk raporda eski Lübnan başbakanı Hariri suikastinden ötürü Suriye ve Lübnan gizli servislerinin sorumlu tutulması nedeniyle ABD, Irak’ta karşısında bulduğu Fransa’yı da arkasına alarak, ülkeye yönelik diplomatik savaş başlatacaktır. BM Ortadoğu elçisi Terje Roed Larsen'in hazırladığı İkinci rapor ise Güvenlik Konseyinin 1559 sayılı kararındaki Suriye’nin Beyrut’daki militan örgütlerin silahsızlandırılmasını öngören raporun hayata geçirilmesiyle ilgilidir. Bu raporda da Suriye’nin mülteci kamplarındaki Filistinlileri silahlandırarak iç işlerine karışmakla suçlanması sağlanacaktır. Böylece sorun BM’de gündeme geldiğinde, Güvenlik Konseyi kararlarında ABD’nin baskısıyla Suriye’nin Irak’ta direnişçilere ve teröre destek verdiğine yönelik ifadelerin girmesini sağlayarak diplomatik ablukayı arttırıp, olası bir askeri müdahaleyle yada muhalefeti kullanarak rejim değişikliğine zemin hazırlanacaktır. Beykent Üniversitesi kgocer@beykent.edu.tr ki dünya savaşı sürecinden altın rezervlerini arttırarak çıkan ABD, 35$ karşılığında 1 ons altın garantisi verip bir yandan parasını dünya parası yaparak enflasyana neden olmadan basma özgürlüğü elde etmiş olması, diğer yandan başta Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin merkez bankalarını altına dönüştürebilmenin rahatlığıyla dolarla doldurmaya gitmeleri ve Sovyet Bloku’nun da sistemin dışında kalarak rahatsızlık vermemesi altın çağ olarak da adlandırılan istikrarlı bir dünya sisteminin kurulmasına neden olmuştu. ABD’nin Vietnam Savaşı’nın açıklarını dolar basma özgürlüğünü kullanarak kapatmaya gitmesi ve 1968 yılına gelindiğinde artık Avrupa ülkeleri ve Japonya merkez bankalarında karşılığında altınla takas edilemeyecek kadar birikmesi, doların dünya parası olduğu sisteme güvenin kaybolduğu para krizine neden oldu. 1971 yılında altına endeksli Bretoon Woods sistemi sona erdi. Ardından ABD 20. yüzyılda ilk cari açığını verdi. Vietnam Savaşı’nın sonuçları ve para krizi ABD hegemonyasını sarsmıştır. Öncelikle askerlik sistemi zorunlu olmaktan çıktı. 19741980 arasındaki kısa dönemde Etiyopya, Angola, Mozambik, İran, Grenada, Gine, Bissau, Nikarugua ve Zimbabwe’nın emperyalizmden kopma süreçlerine ABD seyirci kaldı.(1) 1980 sonrası Reagan döneminde ABD Vietnam sendorumu ile kaybettiklerini almaya kalkıştı. Özellikle baba ve oğul Bush dönemlerinde askeri müdahaleler arttı. Nikarugua’da KontraGerillalara ve İran’a karşı da Saddam’a destek, 1980 Lübnan, 1983 Granada ve 1989 Panama müdahaleleri, ardından Sovyet Blokunun yıkılmasıyla 1991 Irak savaşı, 2003 Afganistan Irak’ın işgali. Şimdi de Irak’taki istikrarın Suriye’deki rejim değişikliği ile çözüleceğini ileri sürülmektedir. ABD, 1971 öncesi kadar etkili olmasa da, dolar dünya parası olduğu için hala para basma özgürlüğüne sahiptir. Bu sürecin devam etmesi için diğer ülkeler tarafından rezerv para olarak kullanımının devam etmesi gerekmektedir. 1971 öncesinde dolar alıp altın vererek sürdürdüğü istikrarını, sonrasında dolar alıp dev İ B let tahvili verip, finansal alanda lider olarak hareketlerin serbestleştirilmesiyle yönetmiştir. Altın rezervlerinin erimesi nasıl krize yol açtıysa, dolara olan güvenin sarsılması da ileride başta Çin’in aldığı tahvillerin karşılığının verilememesiyle krize yol açacaktır. Bu yüzden ABD yaklaşık kendi yıllık GSMH kadar bir değere sahip olan Irak’ın enerji gelirlerini kontrol ederek rakiplerinin üretim girdileri üzerinde belirleyici olmak istediği için ülkeyi işgal etmiştir. Irak’taki başarının ise Suriye’deki rejim değişikliğine endeksli olduğunu düşünmektedir. Suriye’ye müdahale ve gerekçesi BD’nin Suriye’deki rejim değişikliğinin gerekçeleri kısaca şöyle özetlenebilir: 1 ABD’de, Irak Savaşı’nın Vietnam Savaşı ile karşılaştırılması, bölgeden ne zaman çekileceğinin tartışılır olması, işgale yönelik kamuoyu desteğinin azalması bir yandan Suriye’ye müdahale olasılığını azaltmakta, diğer yandan başarısızlığın faturası bu ülkeye çıkarılarak kamuoyunda müdahaleyi meşrulaştırmak A tadır. Vietnam’dan çekilmenin ABD’ye siyasi alandaki etkileri dikkate alındığında Irak’tan çekilişin bedeli çok daha fazla olacaktır. 2 ABD, Vietnam Savaşı’nda ülkenin komşularından sürekli destek aldığı için yenildiğini düşüncesinden harketle, Suriye’nin de böyle bir rol oynadığı için Irak’ta istikrarın kurulamadığını ileri sürmektedir. ABD Suriye’nin Irak’taki direnişe yardım ettiğini, 615 kilometrelik sınırını korumadığını, gidiş gelişlere göz yumduğunu ileri sürmektedir. Oysa Suriye elindeki teknoloji ile böyle bir sınırı kontrol edemeyeceği gibi, 10 binlerce askeriyle sınırda önlem almaktadır. Irak’a direnişçilerin Ürdün ve Suudi Arabistan’dan gidiş gelişlerinin daha fazla olmasına rağmen, Suriye öne çıkmaktadır. Bu durum ABD için Irak savaşı öncesi kitle imha silahları bahanesine benzemektedir. 3 ABD Suriye’nin Filistin meselesinde taraf olmamasını istemekte ve bu durumu İsrail’in güvenliği için riskli görmektedir. Suriye’deki rejim değişikliği Arap aleminin liderliğinin de yıkılması anlamına gelecektir. Böylece hem Golan tepelerinden, hem de Filistin soru Esad’ın durumu ve olasılıklar çişleri bakanı Gazi Kenan’nın intiharı olayına, Hariri suikasti ile ilgili raporun ABD’nin istediği gibi çıkmasının eklenmesi, Suriye’deki Beşar Esad iktidarını zor duruma sokmuştur. Suriye’de BAAS’a yönelik muhaliflerden Sünni Araplar sol, liberal ve Kürt milliyetçisi partiler, ülkenin en büyük muhalif örgütü olan yasaklı Müslüman Kardeşler'in de desteğini alarak "Şam Bildirisi" adı altında geniş siyasi özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, 1963'ten beri yürürlükteki olağanüstü hale son verilmesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istemişlerdir. Hariri raporuyla muhalifler daha da güçlenecektir. Muhalifler Suriye’de önemli bir ABD karşıtlığı olduğunu bildiklerinden geniş çaplı reformlar yapılırsa dış müdahale olasılığının azalacağını ileri sürerek kamuoyunun desteğini aramaktalar. Esad ise geniş çaplı reformları yaparsa, statükocu şahin BAAS’çıların tep İ BD, Doların değerinin düşmesini engellemek amacıyA la, devlet tahvili sattığı ülkelerin enerji ihtiyaçlarını karşıladığı vanalara hakim olmak için Irak’ı işgal etti. Şimdi ise Irak’taki başarısını Suriye’ye endekslemiş görünüyor. Bu ülkeye herhangi bir şekilde müdahale Ortadoğu’daki istikrarsızlık nedenlerinin sayısını artırabilir. ?