10 Ocak 2025 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 H C S Raporda bu konuda ismen zikredilenler ise Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara ve yardımcısı Velid Mualim. Rapordaki ayrıntılar azırlığının aylarca sürdüğü belirtilen saldırının arkasındaki asıl tetikleyici güç olarak "Lübnan’daki Suriye varlığına muhalefet gösteren Hariri’nin ortadan kaldırılması ile ilgili siyasi motivasyonun" bulunduğu belirtilen raporda, "saldırıyı düzenleyenlerin rüşvet, aldatma ve kara para aklama faaliyetleri"nin de bulunduğu iddia ediliyor. Bu noktada, o dönemde Lübnan’daki Suriye istihbarat birimlerinden sorumlu olan General Rüstem Gazali’nin de planlamaya dâhil olduğu raporda belirtiliyor. Ancak yine de, Mehlis Raporu’nda yer alan bilgilere şaşmak gerek. Çünkü Hariri’ye yapılan saldırı ile ilgili İrlandalı polis müfettişi Peter Fitzgerald başkanlığındaki "UN FactFinding Team" tarafından 25 Mart’ta Annan’a sunulan raporda da Suriye’yi açık bir şekilde itham eden ifadelere yer verilmişti.(8) Raporla ilgili Suriye’den ilk resmi tepki İçişleri Bakanı Mehdi Dakhallah’tan geldi. Bakan "Suriye düşmanlığıyla bilinen kişilerin suçlamalarına dayanan raporun yüzde 100 siyasi bir temele dayandığını, içeriğinin ise en basit ve gerekli soruşturma şartlarını ve yöntemlerini taşımadığını" ifade ederek, incelemelerin yapılmasının ardından gerekli kararı vereceklerini belirtti.(9) Aslında Suriye lideri Esad, 12 Ekim’de CNN’e verdiği mülakatta "Suriyenin Hariri’nin ölümüne dâhil olmadığını kendisinin de saldırı emrini vermiş olamayacağını" belirtmişti.(10) Esad’ın "BM raporunda Suriyelilerin saldırıya karıştığı yönünde bir sonuca ulaşıldığı takdirde, bu kişilerin uluslararası mahke TRATEJİ 13 ariri suikastı ile ilgili raporun hedefi Şam... Lübnan’da BM raporu Suriye karşıtlarının Hariri suikastini konu yaparak düzenledikleri yeni protesto eylemlerine konu oldu (21 Ekim Beyrut) Türkiye’nin yeni dış politika sınavı Kaan Kutlu Ataç übnan Eski Başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesi olayı ile ilgili BM tarafından yürütülen soruşturmaya ait 53 sayfalık rapor, 20 Ekim 2005’de Genel Sekreter Kofi Annan’a iletildi. Alman Savcı Detlev Mehlis Başkanlığı’ndaki "Uluslararası Bağımsız Araştırma Komisyonu" tarafından 26 Mayıs’ta Beyrut’ta başlayan çalışmalar, 25 Ekim’de Mehlis’in Güvenlik Konseyi önünde rapor ile ilgili yapacağı bir bilgilendirme ile devam etti .(1) Annan söz konusu komisyonun görev süresinin 15 Aralık 2005’e kadar uzatıldığını da açıkladı. Mehlis Raporu olarak bilinen çalışma, bölgenin yabancısı olmadığı bir süreç içerisinde gerçekleşti: Bombalı saldırılar, ölümler, tutuklamalar, intihar, ihanet ve karşılıklı suçlamalar.(2) Söz konun rapor ile bölgedeki SuriyeLübnan merkezli tedirgin havanın daha da artacağına ise kuşku yok. L H übnan’da olası Suriye yanlısı ve karşıtları arasındaki gerginliğin önlenmesi için güvenlik önlemleri şimdiden alınmış durumda. Türkiye’nin ise Irak’tan sonra karşısına Suriye sorunu da çıkabilir. Türk diplomasisi ikinci sorunlu cepheye hazırlıklı olmalı. L mede ya da Suriye hukukunca ihanetle suçlanacak hainler olarak değerlendirileceğini" belirtmişti. Eğer Esad’ın söz verdiği gibi BM’nin raporunun bulguları Suriye tarafından dikkate alınırsa, Suriye’nin kısa dönem içerisinde önemli iç siyasi gelişmeler yaşanması oldukça muhtemeldir. Ancak genel kanaat Suriye’nin Mehlis Raporu ile ilgili olarak ilk kurbanını 12 Ekim’de İçişleri Bakanı Gazi Kenan’nın intiharı ile vermiş olduğudur.(11) Raporun yansımaları uriye’nin raporun ardından nasıl bir uluslararası tepkiye maruz kalacağına yönelik işaretler ise zaten sorunlu bir ilişki içerisinde bulunduğu ABD’den gelmiştir. ABD’nin BM Temsilcisi John Balton, "raporun incelenmesinin ardından gerekli kararı vereceklerini ve değişik planlar üzerinde çalıştıklarını" ifade etmiştir. ABD Başkan Bush ise, dünyanın çok dikkatli incelemesi gereken ve buna uygun bir tepki vermesi gereken bir raporun açıklandığını belirterek, BM’nin raporun tartışılacağı bir toplantı içi en kısa sürede toplanması gerektiğini ifade etmiştir.(12) ABD’nin bundan sonraki muhtemel diplomatik girişimi Raporun hedefi Suriye lman Savcı Mehlis, soruşturmanın hukuki bir kanıtlama süreci olmadığını, olayı aydınlatacak bulgulara ulaşılmasının amaçlandığını daha önce belirtmişti. Raporla ilgili ilk bilgiler, beklendiği gibi, Hariri’nin öldürüldüğü andan itibaren saldırının arkasındaki güç olarak dikkatlerin yoğunlaştığı Suriye ve onun etksindeki Lübnan güvenlik güçlerinin liderleri ile ilgili kuşkulara işaret ediyor.(3) Raporda yer alan diğer bir vurgu ise, araştırmanın sonuçlandırabilmesi için Suriye’nin tam bir işbirliği içerisinde hareket etmesi gerektiği. Mehlis, "Suriye’nin gerekli işbirliğini yapmadığını, soruşturmayı engellediğini ve dolayısıyla bulgulara ulaşılmasının güçleştiğini", belirtiyor. Rapor, Suriye lideri Beşer Esad’ın yakın çevresi ile Suriye yanlısı Lübnanlı üst düzey güvenlik görevlilerini itham edici nitelikte.(4) Sözkonusu suçlamalar Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahoud’a kadar da uzanıyor. Rapor, böylesi bir saldırının üst düzey Suriyeli güvenlik görevlilerinin onayı alınmadan gerçekleştirilemeyeceğini ve bu kişilerin Lübnanlı meslektaşlarıyla işbirliği yapılmadan da planlanamayacağına işaret ederek, saldırının Lübnan ve Suriyeli yetkililer tarafından Şam’daki Meridyen Otel ile Başkanlık Sarayı’nda yapılan görüşmeler sonucu şekillendiği belirtiliyor.(5) Her ne kadar (kamuoyuna açıklanan)(6) raporda isimlere yer verilmese de, Mehlis’in soruşturmasında Beşer Esad’ın kardeşi Mahir Esad ve eniştesi Suriye Askeri İstihbaratı Başkanı Asaf Şevket’in önemli bir yer aldığı daha önce basına sızan bilgiler arasındaydı.(7) Raporda dikkat çekici bir nokta ise, Mehlis’in soruşturma kapsamında görüştüğü Suriyeli yetkililerin kendisine yanlış ve yetersiz bilgi verdikleri yönündeki ifadesi. ise, bölge ülkelerine Rice’ın gerçekleştireceği bir "ikna gezisi" olacaktır. Bu yöndeki haberlere göre, Rice başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere başlıca Arap ülkelerinden Suriye ile olan diplomatik ilişkilerini en alt düzeye indirmesi yönünde ABD taleplerini bu ülke liderlerine iletecektir.(13) Öte yandan ABD’nin suikast olayı ile ilgili kişilerin yargılanma konusunu ve sürecini yakın gelecekte gündeme getirmesi beklenmelidir. Amerika’nın ilk tepkilerinden anlaşılan, suçlunun bulunduğu yönündedir. Öte yandan, herhangi bir kesin metin üzerinde olmasa da, ABD, Fransa ve İngiltere’nin uzunca bir süredir BM şemsiyesi altında Suriye’nin "izolasyonuna" yönelik bir dizi yaptırımın hayata geçirilmesi için diplomatik girişimlerde bulundukları bilinmekteydi. Suriye’nin karşılaşacağı olası durumlar ile ilgili olarak Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Mualim’in, 18 Ekim’de Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeç dikkat çekicidir: "ABD ve Fransa Suriye üzerine baskı kurmak için bir plan üzerinde çalışıyorlar ve Mehlis Raporu bu planın işlerlik kazanması için bir zemin oluşturacak". Diğer rapor Ekim sonunda M’den Suriye’ye yönelik muhtemel bir yaptırım süreci ile ilgili olarak da Mualim, "Çin ve Rusya’nın yaptırımlara karşı çıkacağını düşündüklerini" ifade ediyor. Ancak bu noktada, Ekim ayının sonuna doğru açıklanması beklenen ikinci bir BM raporu gündeme gelecektir. Mehlis Raporu’ndan ayrı olarak, Suriye’nin Lübnan’daki varlığının sona erdirilmesine yönelik Güvenlik Konseyi’nin 1559 sayılı kararının uygulanmasının sonuçlarını içeren ve BM Özel Temsilcisi Terje RoedLarsen tarafından hazırlanan rapor da muhtemelen Suriye’nin Lübnan’da halen devam eden varlığına atıfta bulunulacaktır. Söz konusu bu raporun sonuçlarının da Suriye üzerinde bir baskı oluşturacağına kuşku yoktur. Hariri suikastı sonrasında Lübnan’da yaşanan şiddet olayları ve Suriye muhalifi gazetecilere yönelik bombalı suikastler Suriye’ye olan tepkiyi daha da ateşlemişti. Rapor ile ilgili Lübnan’da son dönemde gergin bir bekleyişin hâkim olduğu ülkede İçişleri Bakanı’nın ifadesi ile "ordu ve güvenlik güçleri tarafından "resmi olmayan bir olağanüstü hal uygulaması yürütülmektedir." Bu anlamda ülkedeki Suriye yanlısı ve Suriye karşıtı grupların birbirlerine karşı tutumlarının nasıl olacağı önemlidir. Ancak ilk sinyaller, Cumhurbaşkanı Lahoud’un ve çevresinin iktidar ömürlerinin gelişmelere bağlı olduğunu göstermektedir. A S B pılan görüşmeler sonucu elde edilen birçok bulgunun direkt olarak suikaste dâhil olan Suriyeli güvenlik yetkililerini işaret ettiği, belirtilmektedir. Ancak, söz konusu yetkililerin isimleri, raporun kamuoyuna açıklanacağını öğrenen Mehlis tarafından orijinal metinden çıkarılmıştır (bkz. Not 6). Anlaşılan o ki, Alman Savcı raporunda gerekli değişiklikleri yapmaya fırsat bulamamıştır. Ancak yine de bir hukuk adamı olarak, hukuka giriş dersinin ilk cümlesini hatırlatma gereğini hissetmiştir: "Homo praesumitur bonus donec probetur malus". ABD yönetimi, Esad Rejimine yönelik uyguladığı baskı politikasını Mehlis Raporu’nun bulgularına dayanarak uluslararası boyutta sürdürme kararlılığını açıkça beyan etmiştir. "Terörle savaş"ta özellikle BM’yi etkisizleştirdiği ve tek taraflı politika izlediği iddiası ile sürekli eleştirilen ABD yönetiminin bu aşamadan sonra diplomatik alandaki kozlarının kuvvetlendiği görülmektedir. Uzun süredir ABD’nin "nişangâhında" olan ve Arap başkentlerinde de istediği desteği bulamayan Suriye rejimi, rapor sonrasında yalnızca dış politikada değil iç politika da zorlu bir dönemece girmiştir. Ancak burada Bush yönetimini de bekleyen bir sorun bulunmaktadır: Genişletilmiş Orta Doğu İnisiyatifi çerçevesinde bölgeye demokrasi getirme iddiasında olan ABD’nin bu iddiasını kanıtlama alanı Suriye olacaktır. Irak politikası ile ciddi eleştirilere maruz kalan ABD’nin Suriye konusunda da benzer bir eleştiri sürecini yaşayıp yaşamayacağı önemli bir sorundur. Bu ülkeye yönelik politikasının başarısı ABD için dengeleyici bir faktör olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda, Suriye’nin son dönemlerde İran haricindeki en yakın destekçisi olan Türkiye için de ufukta farklı bir dış politika sınavı gözükmektedir. AB ile üyelik müzakerelerine başlamış ve Washington ile sıkıntılı bir dönem geçirse de dengeli bir diyalog kurmayı amaçlayan Türk diplomasisini Irak’tan sonra ikinci bir cephe beklemektedir. 120 Ekim 2005, UN, http://www.un.org/News/ossg/hilites.htm 2 Kasım 2004Eylül 2005 döneminde konu ile ilgili önemli olayların gösterildiği kronolojik bir çizelge için bkz. United Naitons, 19 Ekim 2005, "Report for the International Independent Investigation Commision Established Pursuant to Security Council Resolution 1595 (2005)", syf. iii. 321 Ekim 2005, Reuters, http://today.reuters.co.uk/news/newsArticle.aspx?type=worldNews&storyID=200510 21T074732Z01SPI125473RTRUKOC0UKLEBANONPROBE.xml&archived=False. Konu ile ilgili olarak Raporun 203 ve 204 numaralı paragrafları dikkat çekicidir. Mehlis Raporu, syf. 53. 5 21 Ekim 2005, The New York Times, http://www.nytimes.com/glogin?URI=http://www.nytimes.com/reuters/international/internationallebanonsyriareport.html&OP=66266e8Q2F.GnW.yXQ26BYXX(9.YnF(nY B.)c(nYcQ5B()XcQ5Ba.)c(nYcQ5B()XcQ5BaanWQ5BcX cBQ27Y)Q5BYnsXY(MQ3C(Q2Aa 6 Mehlis 21 Ekim’de yaptığı bir açıklamada, raporun kamuoyuna açıklanacağını öğrendikten sonra bazı düzeltmelere gittiğini belirti. Buna göre orjinal raporda, Maher Esad, Asaf Sevket, Hasan Halil, Bahçet Süleyman, Cemil Sayid ve Mustafa Hamdan’nın Hariri’ye suikast kararı aldıkları tarafından açıkça belirtilmiştir. Ancak, Mehli yaptığı düzeltme ile daha sonra bu isimleri raporundan çıkarmıştır. 21 Ekim 2005, http://news.yahoo.com/s/ap/20051021/aponremiea/unhaririprobecomparison1 . İlgi bölüm için bkz. Mehlis Raporu syf.29 paragraf 96. 7Detlev Mehlis, Suriye İçişleri Bakanı Gazi Kenan’nın ölümü ile komisyonun çalışmaları hakkında basına bilgi sızdırdığı gerekçesiyle komisyonun basın sözcüsü Necip Fariy’in işine Ekim ayı 3. haftası içerisinde son vermişti. 825 Mart 2005, El Cezire, http://english.aljazeera.net/NR/exeres/684908CFFD4049868C36BD500BB18F18.htm ve http://english.aljazeera.net/NR/exeres/AB687EFCA8E54943A601C41AFFA2DE4F.htm 921 Ekim 2005, Suriye Resmi Haber Ajansı (SANA), http://www.sana.org.sy/english/mainenglish.htm 1012 Ekim 2005, CNN, http://www.cnn.com/2005/WORLD/meast/10/12/assad.interview/index.html SANA, http://www.sana.org.sy/english/headlines/1210/presidentbasharal.htm 11 Kenan’nın ölümü ile ilgili değerlendirmeler için bkz. The Economist Intelligence Unit, 12 Ekim 2005, "Damascus Cracks", http://www.viewswire.com/index.asp?layout=displayarticle&docid=1309483916 ve USA Today, 12 Ekim 2005, "Syrian interior minister commits suicide" http://www.usatoday.com/news/world/20051012syriasuicidex.htm 1221 Ekim 2005, http://news.yahoo.com/s/ap/20051021/aponremiea/syriaunhariri3;ylt=AtZrycimYRr8Kd2PM7tx0fagGIB;ylu=X3oDMTBiMW04NW9mBHNlYwMlJVRPUCUl 1321 Ekim 2005 Champress, http://www.champress.net/english/index.php?page=showdet&id=718&selectpage=1 Diplomaside ikinci cephe Suriye’de ise savunma refleksi halkın BM kararına karşın sokakları çıkmasını getirdi. (24 Ekim) R aporun sonuç kısmında (209. paragraf) Komisyonun Suriye’de şahitler ve "şüpheliler" ile ya ariri suikastı ile ilgili Alman savcı Mehlis’in hazırladığı rapor Şam’ı hedef gösH teriyor. Suriyeli yetkililer, ABD’nin ülkeleri üzerinde baskı kurmak için raporun araç olarak kullanılacağını söylüyor. Raporun iç politikada da bu ülkeyi zorlu bir sürece sokacağı düşünülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle