22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 05 21/9/06 16:46 Page 1 CUMARTESİ EKİ 05 K 23 EYLÜL 2006 CUMARTESİ 5 Ayrılıkların da İlhan İrem bu yaz sürprizlerle doluydu. Yaz aylarının başlarında tümüyle yeni şarkılardan oluşan ‘‘Cennet İlahileri’’ albümüyle kendi dünyasını aralayan İlhan İrem, 29 sonu var HATİCE TUNCER ‘‘Bir dünya olsun ki barışta/Sevgiyle aşkla dolu’’ diye dünyanın hâlâ aynı ihtiyacı duyduğu sözlerle ördüğü güzel melodilerini 1973’te çocuksu ve sıcak sesiyle kulaklarımıza doldurmuştu İlhan İrem. Söz ve müziğini kendi yazdığı unutulmaz şarkılara imza atarak pop müzikte kendine özgü çizgisini sürdürürken seksenli yıllarda senfonik rock denemeleri yaptı. Sonraki yıllarda sesini duymaya, şarkılarını dinlemeye devam ettik ama haber alamaz olduk. 14 yıl boyunca sevenleriyle kendisine yarattığı ‘‘ışık ve sevgi’’ dünyasında müzikten hiç kopmadı. Hikâyeler, denemelerle, şiirlerle kalemini de elden bırakmadı, resim sergileri açtı. Bu yaz İlhan İrem sürpriz yaparak ‘‘Cennet İlahileri’’ adlı sözleriyle hayatın çelişkilerini didik didik eden tamamen kendi şarkılarından oluşan bir albümle yeniden dünyaya döndü. ‘‘Arkadaş’’ sıcaklığındaki sesiyle öykülerini, tasavvuf müziğinden senfonik rocka kadar uzanan müzikal yolculukta anlatıyor. Yeni albüm sürprizinin etkilerini yaşarkan İlhan İrem’in konser duyurularıyla karşılaştık. 29 Eylül’de İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda, 7 Ekim’de İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda ve 14 Ekim’de Ankara Anatolia Sahnesi’nde üç konserle dönüyordu. ‘‘Ayrılıkların da sonu var’’mış gerçekten. İlhan İrem’e sorularımızda şarkılarından yola çıkarak yıllardır kapandığı dünyasının kapılarını aralamaya çalıştık. Albümlerle ilk ilişki kapağından başlar. Ben de albümü elime aldığımda adına takıldım. ‘‘Cennet İlahileri’’ dini motiflerin olabileceği hissi uyandırmıştı bende. Neden böyle bir ad verdiniz albümünüze? Eylül’de İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda, 7 Ekim’de İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda ve 14 Ekim’de Ankara Anatolia Sahnesi’nde konserlerle ‘‘Ayrılığa’’ son verecek... S T 2 ahne tozu Aşk, paranoya ve komplo teorileri iyatro Dot’un ‘Böcek’ adlı oyunu 28 Ekim tarihine kadar her çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günleri tiyatroseverlerle buluşacak. Tracy Letts’in yazdığı, Tülay Günal, Alper Kul, Serhat Kılıç, Gökçer Geçer ve Selen Uçer’in oynadığı oyunun yönetmeni Murat Daltaban. Böcek, ABD’nin gizli planlar yaparak insanların vücutlarına küçük böcekler yerleştirdiğine inanan ve Bilderberg Oteli ve Oklahoma bombalı saldırısı olaylarından yola çıkarak komplo teorileri yaratan bir adam ve bir kadın arasındaki hastalıklı aşk hikayesini konu alıyor. Tel: 0 212 251 45 45 Perdeler açılıyor 0062007 sezonunun hazırlıklarına başlayan İBB Şehir Tiyatroları, 4 Ekim Çarşamba günü tüm sahnelerde oyunlarını seyirciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Kağıthane ve Üsküdar’da yeni tiyatro salonları açan Şehir Tiyatroları 1 Ekim’de Turgay Nar’ın yazdığı S. Bora Seçkin’in yönettiği ‘Can Ateşinde Kanatlar’ adlı oyunla Kağıthane Sadabad Sahnesi, 2 Ekim’de Arslan Kacar’ın yazdığı ve yönettiği ‘Düş ve Klarnet’ adlı oyunla Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi açılıyor. ‘‘33 yıl boyunca bütün şarkılarım göksel inişler, yükselişler taşıyor. ‘Anlasana’da belirginleşip, sonrasında yoğunlaşan mistik dokunuşlar var. Öte yandan, yaşadığım coğrafyadaki güzellikleri, özgürlükleri tırpanlamaya, karartmaya niyetli olanlara yakası açılmadık şarkılar. Ama aşk ilahi... Olağanüstü... Gündelik sakat alışverişlerle ilgisi yok hiç. Kâinatın sonsuz mavilerinde erimek, boşluklarda kendine karışmak. Başka yerlerde, başkalarında huzura yayılmayı anlatıyorum. Hepsi birer umut ilahisidir.’’ Günün Adamı DİNLER SAVAŞ SEBEBİ Tasavvuf müziğinin neredeyse simgesi neyle başlıyoruz ve aniden bir patlamayla irkiliyoruz. Biraz Mevlüt’ten alıntı ama aşk ve yalnızlık temasıyla buluşuyoruz. Tasavvuftan nasıl etkilendiniz? Bu yoğun aşk ve yalnızlık duygusunu anlatır mısınız? Cennet İlahileri ‘‘Dinlerin, dünya üzerindeki bütün ayrılıkların ve savaşların sebebi olduğunu düşünüyorum. Türklerin Şamanizm dininde kalmalarını isterdim. Tasavvuf, evrenin bütünlüğü. Canlı cansız her şeyi kendi parçan bilip, zarar vermeme hali ‘‘ışık ve sevgi’’ anlatımlarımla örtüşüyor. Sevgiyle, aşkla, çevrenin, insanların, hayvanların haklarıyla ilgilidir. Ümmetçilerin dağları, madenleri, kıyıları, adaları parsellemeleriyle kavga eder. Tanrıdan korkmaz, Tanrıyı sever, onunla söyleşir, şakalaşır. İlahi aşkı karşılıklıdır. Sadece kelebeğin kanatlarındaki renklere inanıyorum. Yalnızlığım kaçınılmaz.’’ ‘‘Hu’’ şarkısında yaşamla hesaplaşma var sanki.. ‘‘Müjde’’, ölüm ve düğün üzerine bir ikilem. ‘‘Yılan Isırığı’’nda yine aynı duygular. Sondaki cennette umut algılıyorum. Yaşamla bu hesaplaşmalarınızı anlatır mısınız? Umut var mı gerçekten? TMC Müzik’ten yayımlanan Cennet İlahileri’nin stüdyo çalışmaları bir yıl sürmüş. Albümdeki tüm müzikleri kendisine ait olan İlhan İrem, Melih Kibar’ın daha önce hiç yayımlanmamış bir eserini ‘‘Bile Bile Bilmezcesine’’ diye unutulmaz bestecinin anısına söylüyor. Albümün her aşamasında eşi Hansu İrem de bulunmuş. ‘‘Aşk Kapıları’’, ‘‘Yılan Isırığı’’, ‘‘Tören’’, ‘‘Dem’’, ‘‘Sis’ şarkılarının sözlerini İlhan İrem ve Hansu İrem birlikte yazmış. ‘‘Hu’’ , ‘‘Müjde’’ , ‘‘Mahşerin Dört Atlısı’’ şarkısının sözlerinde Hansu İrem’in imzası var. ‘‘Şatlup’’ , ‘‘Sekiz Bulut Dağının Prensesi’’nde şiirleri Hansu İrem okuyor. Tüm düzenlemeler, İlhan İrem’in onbeş yıldır birlikte çalıştığı Garo Mafyan’a ait. Gitarda Gür Akad, basta İsmail Soyberk, yaylı tambur ve kemanda / Ergin Kızılay gibi usta müzisyenler yine İrem’in yanında. Klarnette Hüsnü Şenlendirici, neyde Volkan Yılmaz, kemençede Hasan Esen, perküsyonda Mehmet Akatay bu albümde ilk kez İrem’le çalışmışlar. Tören yine bir ölüm teması... Etkileyici ve sade giriş... ‘‘Dem’’, ebabil peşinde belki özgürlük belki kurtuluştur ve büyücüler. ‘‘Mahşerin Dört Atlısı’’ biraz da isyan. Yenilgi mi yoksa mücadele mi var şarkılarınızda? acıları kainatsal güzelliğimize dönüştürdük. Kendini derinden bakıldıkça ele veren şarkılar bunlar. Nereden bakılırsa orayı gösterecek.’’ Popla başlayan rock, senfonik yapılar deneyen bir sanatçının müzik yaşamında bu albüm nerede duruyor? Yeni senfonik tarz denenmiş, rock, pop temalar ve tasavvuf etkileri desem yanılmış olur muyum? Siz bu albümle geldiğiniz müzikal noktayı anlatır mısınız? akırköy Belediye Tiyatroları, 1 Ekim’de perdelerini açmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz sezonda seyircinin beğeniyle takip ettiği oyunların yanı sıra iki yeni yapım da Kasım ayı itibariyle BBT seyircisiyle buluşacak. Haldun Taner’in yazdığı Orhan Kemal Aydın’ın yönettiği geçtiğimiz tiyatro sezonunun başarılı yapımlarından olan ‘Günün Adamı’ seyirciyle buluşmaya devam edecek. Oyun, 5 Ekim Perşembe Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Tel: 0 212 661 38 94 B ‘‘Dalgalar aynı ninnilerle, aynı kayalıklara çarpıp duruyor: ‘‘Hu hu deja vu.’’ Töre cinayetlerinde, afetlerde ölen, intihar eden, yazgısı ortak gelinlerin hikayesi ‘‘Müjde’’. Gitar solodan sonra, alıcı kuş söylüyor şarkıyı. Ölümcül düğün şenliklerinde boğuluyor yarın. Ne gam! ‘‘Yılan Isırığı’’ asla pes etmeyen avare bir dervişin yolculuğu.’’ ‘‘İyi şarkılardan kendinize ve hayatınıza paylar çıkarabilirsiniz. Mükemmel şarkılar, yaşanan hayata indirgenemeyen karışıklık ve rahatsızlık duygusu verir. Cennet İlahileri, kapağından son kelimesine kadar, bulunduğunuz yere göre açılır veya kapanır. ‘‘Tören’’ doğumdur. Arınış, yeni güzellikler. Bütün albüm törendir. Gece ve gündüzün çelengi örülüyor. Kıldan ince kılıçtan keskin köprülerden geçip, Ölümü, doğumu, sessizliği, kavgayı, yenilgiyi, zaferi hiçliyorlar.’’ Özlem, ölüm, ağlamak ve gülmenin birlikteliği yine. Geçmiş ve gelecek, hep ikilemler... Yaşamda ikilemlerin neresindeniz? Tüm bu duygular Hansu Hanım’la ortak yaşanıyor diye düşündüm. Böyle bir sevgide bu kadar yalnızlık ve acı nasıl yaşanır? ‘‘Kutsal kitapların ve mitolojik metinlerin ilahi rüzgarları Tiyatro Z iyatroZ, 8 Ekim’de Galata bölgesinde gerçekleşecek Görünürlük Projesi’ne kalabalık bir programla sezonu açıyor. Proje kapsamında gösterilecek oyunların tamamı ücretsiz. Katılan sanatçılar arasında Cem Kenar, Ali Vatansever, Aykut Atasay, Burcu Öztürk, Münibe Millet ve Emre Koyuncuoğlu da bulunuyor. Sezon içinde her Çarşamba ‘Krapp’ın Son Bandı’ adlı oyunla tiyatroseverlerle buluşacak TiyatroZ. Samuel Beckett’in yazdığı oyunu Cem Kenar yönetiyor. Sahne tasarımını Gözde Akpınar’ın yaptığı oyunda Beyti Engin rol alıyor. Tel: 0 212 249 16 65 ‘‘Şiirsel ve müzikal yönlerden çözülüşü zor görünen, yolculuğun bugün vardığı yerdir. Beklentileri aşmakla birlikte, İlhan İrem izleyicileri ‘‘Cennet İlahileri’’ ile çok özel bir buluşma yaşıyorlar. Tavus kuşunun olağanüstü kuyruğu dinledikçe, anladıkça açılacak. Konsept bütünlüğü olan, progressive, senfonik rock’tır, İlhan İrem albümüdür.’’ Neden bu kadar ayrı düşüldü, kavuşmak için mi? T var. Bu albüm, dünyanın bugünlerinde dinleri aşan bir sevgi çatısı olarak yaratıldı. Alt kaynamalardaki zahiri ikilemleri, yalnızlık ve ‘‘Kavuşan, ayrılan, görünen, görünmeyen, sadece beden. Seslenişlerimi duyuyor, duyabilenler. Konserlerde dediğiniz anlamda hasret gidereceğiz. Yoğun bir yaratım sürecindeyim. Başka konserler de olacak. Her şey şimdi başlıyor...” Cazın ölümsüz ismi ‘Caz devrimin abisidir. Devrim onu takip eder.’ Miles Davis. Şüphesiz caz ülkesinin en önemli devrimcilerinden biriydi Miles Davis. Tüm hayatı müzikle geçti, müziği tarzları belirledi, yaşantısı ağızlarda dolaştı, albümleri çığır açtı. İkinci dünya savaşından yaşama veda ettiği doksanların başına kadar üç yüzün üzerinde kayıt yaptı, müzik akımlarına yön verdi, önemli müzisyenlerin yetişmesine yardım etti. 1926’nın 26 Mayıs’ında doğan Miles Davis, akranı olan zenci çocuklara göre şanslıydı; eğitimli ve mali durumu yerinde ailesi sayesinde çocuk yaşta trompetle tanıştı, lisedeyken kasabalarına tura gelen Billy Eckstine’nin grubunda Dizzy Gillespie ve Charlie Parker ile çaldı, 18 yaşında New York’a gelerek Julliard Müzik Okulu’nun ilk siyah öğrencisi oldu, 19’unda ilk kaydını yaptı. Ellilerin başlarına kadar Bird’ün beşlisinde ve Gil Evans, Lee Konitz gibi isimlerle kurduğu Nonet’de stüdyo ve sahne çıraklığını tamamladı. Zamanla eşlik müzisyenliğinden kendi tarzını yaratmaya doğru ilerleyen Miles Davis, 1949’da ‘Birth of the Cool’ albümüyle Bebop’daki karmaşık armoni ve hızlı ritmlerden daha sakin olan Cool Jazz tarzının doğmasına ön ayak olanlardandı, 1958’deki ‘Milestones’ albümünde Dorian ve Aeolian gamlarını kullanarak Modal yaklaşımlarda bulundu, 1959’da Bill Evans’ın piyanosunun ve John Coltrane’in saksafonunun etkilediği ‘Birth of Blue’ tüm zamanların en çok satan caz albümü oldu. Miles Davis yarattığı akımların yanısıra kurduğu topluluklarla da öne çıktı; 60’ların ortalarında saksafonda Wayne Shorter, piyanoda Herbie Hancock, basta Ron Carter ve davulda 16 yaşındaki deha Tony Williams ile modal tarzda bebop’ı yorumlayan Miles 70’lerde piyanoda Chick Corea, davulda Jack DeJohnette ve gitarda John McLaughlin’dan oluşan elektrik grubuyla dönemin önemli isimleri James Brown ve Jimi Hendrix’ten de etkilenerek caz ile rock’ı karıştırdı; Fusion tarzına yöneldi. Miles 70’lere geldiğinden eroin, kokain ve her sabah farklı bir yatak odasında uyanmaktan fiziksel ve beyinsel olarak yorgun düştü. 75’de beş yıllığına müziğe ara verdi ve kötü alışkanlıklarından arınmaya çalıştı. ‘The Man With The Horn’u 81’de yayınlayan Miles Davis son on yıllık (8191) periyotta basçı Marcus Miller, gitaristler John Scofield ve Mike Stern gibi müzisyenlerle işbirliği yaptı, 87’de Tutu ile Grammy kazandı. Trompet tekniğini virtüözite seviyesine çıkarmayan, zor partisyonlardan kaçınan, zaman zaman teknik eksikleriyle eleştirilen Miles Davis, az notayı etkileyici bir şekilde çalarak çoğu enstrumanistin rüyasında bile göremeyeceği bir yoruma sahip oldu; ‘‘En çok sevdiğim nota sus notasıdır’’ dedi. Trompetinin ucuna taktığı susturucusu ve ileri dönemlerinde kullandığı wah pedalıyla bazen boğuk ve karanlık bazen ince ve kırılgan kendine has bir ton yarattı. Var olmayanı çaldı, nesiller dolusu müzisyeni etkiledi; ‘‘Bu bana verilen bir hediye, müziği kendime özel bir şekilde duyuyorum, bunun nereden geldiğini bilmiyorum ve sorgulamıyorum’’ dedi. Kendisine kadar çok fazla örneği olmayan bir tavırla sahneye çıktı; 4050’lerde zenci müzisyenlerden beklenen sahnede 32 dişini göstererek eğlendirici olmalarıydı. Miles Davis giyinişinden arabalarına kadar modaya ve şova düşkün olmasıyla eleştirilmesine rağmen tersini yaptı, siyah güneş gözlükleri ve asık bir suratla trompetini çaldı, kimi zaman seyirciye sırtını döndü çünkü onun için aslolan müzikti. Onu kendini beğenmiş olarak görenler Miles’ın kendini hiç kimseye beğendirmeye çalışmadığını aksine burnunun dikine zamanın ve anlayışın ötesinde müzik yaptığını görmezden gelirler. Miles Davis; karizmasıyla, yarattığı müzik akımlarıyla, pişirdiği müzisyenlerle, değiştirdiği trompet kavramlarıyla ve caz müziğine içeriğinden ödün vermeden kazandırdığı ticari başarıyla ölümsüzlüğe erişti. Miles Davis bundan 15 yıl önce 28 Eylül 1991’de 65 yaşındayken geçirdiği bir kalp krizinden öldü; Bronx’da bir mezarlıkta Duke Ellington’ın yanında yatıyor. Amadeus stanbul Devlet Tiyatroları yeni sezonunu 1 Ekim Pazar günü Amadeus adlı oyunla perdelerini açıyor. Yönetmenliğini Can Gürzap’ın yaptığı oyunda Celal Kadri Kınoğlu, Zafer Algöz, Meral Bilginer, Nişan Şirinyan, Mahmut Gökgöz, Payidar Tüfekçioğlu, Ali Ersin Yenar, Ali Düşenkalkar ve Levent Güner oynuyor. Oyunun yazarı Peter Shaffer. Mozart’ın ve onun gölgesi altında yaşamaya mahkum olan saray bestecisi Antonio Salieri’nin dramını anlatan ‘Amadeus’ 1984 yılında Milos Forman tarafından sinemaya aktarılmış, 8 dalda Oscar kazanmıştı. İ Chamaco emaver Kumpanya, 1 Ekim Pazar günü saat 16.00’da ‘Chamaco’ adlı oyunun tanıtımıyla perdelerini açıyor. Abel Gonzalez Melo tarafından yazılan Küba oyununu, Orestes Perez Estanquero yönetiyor. Oyunun en önemli özelliği dünya prömiyerinin ekimin ikinci haftasında Semaver Kumpanya’da yapılacak olması. Ayrıca ilk kez bir Küba oyununun sahnelenmesi Küba’nın kültürel ve sanatsal yapısını tanımak açısından büyük önem taşıyor. Tel: 0212 585 59 35 S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle