25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 24 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ Pink Floyd’un kurucusu Roger Waters İstanbul’da muhteşem bir konser verdi Bu bir mucize... ZÜLAL KALKANDELEN Efsanevi progressive rock grubu Pink Floyd’un kurucusu, gelmiş geçmiş şarkı sözü yazarlarının şüphesiz en iyilerinden birisi ve bana göre en iyisi, gerçek bir müzik dehası Roger Waters, geçen salı akşamı İstanbul’da ilk kez konser verdi. O akşam Kuruçeşme Arena’da bulunanlar, anlatılması çok zor olan, ancak yaşanılarak hissedilebilecek bir deneyime tanık oldular. Ünlü İngiliz müzik dergisi Q’nun 2002 yılında yayınladığı ölmeden önce sahnede görülmesi gereken müzisyenler ve gruplar listesinde Pink Floyd 5. sıradaydı. 1985’te dağılan grubu artık tam kadro bir arada izleme şansı yok. Burada hemen belirteyim ki, 10 Temmuz’da Pink Floyd’un ‘‘Pulse” adlı DVD’si piyasaya çıkıyor. Bu DVD’yi yalnızca grubun hayranlarının değil, müzikle ilgilenen herkesin edinmesi ya da edinemiyorsa bir şekilde izlemesi gerek. Bunu söylüyorum; çünkü ben izledim. 2 diskten oluşan DVD, dört saati aşkın bir sürede olağanüstü bir şölen sunuyor. Konserin dışında kamera arkası görüntüleri ve videolar da ayrı bir arşiv değeri taşıyor. veren ve eşitsizliklere şiddetle karşı çıkan bir müzisyen. O demirden duvara baktıkça bunu düşünmeden edemedim. Demirlerle çevrili alanın içinde VIP’ler vardı, ama asıl heyecan tam da o paravanların arkasındaydı. Örneğin, konser için Bursa’dan sabah otobüsle gelip bütün gün İstanbul’da zaman geçiren, konser başlamadan önce önlerde yer tutabilmek için saatlerce bekleyen, bütün şarkıları ezbere söyleyen, yerinden olmamak için su almaya bile gidemeyen, ama konser bittiğinde de mutluluktan uçarak gece yarısı 02.30 otobüsüyle Bursa’ya geri dönen diş doktoru ve onun gibi daha niceleri vardı. Herkes öylesine coşkundu ki, Waters, konser sonunda kalabalığı ‘‘Harika bir izleyici” diye tanımlayarak teşekkür etti. Bir de değinmeden geçemeyeceğim bir rastlantı meydana geldi. Sahnede yer alan dev ekranda gösterilen video görüntülerinde bir ara bir de ne görelim? Domuzlar, Kuruçeşme Arena’da! Fakat bu domuzların TRT’nin engeline takılan çizgi film Winnie The Pooh’taki domuzlarla hiç ilgisi yoktu. Waters’ın yaratıcı zekasının ortaya koyduğu bir başka albüm ‘‘Animals”ta yer alan domuzlardı onlar. İnsanların hayvan türleri şeklinde gruplandırılıp anlatıldığı bu albümde domuzlar, kendi inançlarını herkese empoze eden dinci ikiyüzlüleri temsil eder. Ne ilginç! Waters konserde, kendi solo şarkılarının yanı sıra, Pink Floyd’un 1973 tarihli albümü ‘‘The Dark Side Of The Moon”un tümünü çaldı. Dünyada en çok satan albümlerden birisi olarak büyük başarı kazanan The Dark Side Of The Moon’un gördüğü bu ilginin ardında, müzikte açtığı çığır kadar, üzerine kurulduğu genel konsept de yatıyor. Sıradan insanların hayatındaki zaman, para, savaş, ruhsal bozukluklar, ölüm gibi konuları ele alan şarkı sözleri, Waters’ın bu alandaki yeteneğinin birer belgesi. Eğer dünyada bir şeyler müzik aracılığıyla değiştirildi ya da değiştiriliyorsa, onu yapanlardan birisi mutlaka Roger Waters’dır. Röportajlarında sosyalist olduğunu söylediği için değil, o politik duruşunu zamana meydan okuyan olağanüstü şarkı sözlerine şairane bir ustalıkla taşıdığı için. Roger Waters ve kendisine sahnede eşlik eden muhteşem ekibi, net olarak 2.5 saat süren konser boyunca, ‘‘Wish You Were Here”, ‘‘Comfortably Numb”, ‘‘The Great Gig In The Sky”, ‘‘Brain Damage”, ‘‘Another Brick In The Wall”, ‘‘Mother”, ‘‘Perfect Sense’’, ‘‘In The Flesh” vb. gibi birçok unutulmaz şarkıyı seslendirdi. Bunların arasında yer alan ‘‘Leaving Beirut” adlı şarkıda, Tony Blair ve George W. Bush da Waters’ın eleştirilerinden kendi paylarına düşeni aldılar. Benim en çok beklediğim şarkı ise ‘‘It’s A Miracle”dı. Ne yazık ki konserde çalınmadı. Bana göre, tüm zamanların en güzel şarkılarından biridir o. Olumlu ve olumsuz yanlarıyla insanı, hayatı, kapitalizmin eşitsizliklerini alaycı ve iğneleyici bir ifadeyle öylesine iyi yansıtır ki, hangi yılda yazılmış olursa olsun, sanki hep bugünü anlatır gibi gelir her dinlediğimde. Uzun bir şarkıdır bu, ama bilmeyenlere fikir vermesi açısından, eğer çalınsaydı Kuruçeşme semalarında hangi anlamdaki sözlerin yankılanacağını örnekleyebiliriz: And Dağları’nda Pepsi, Tibet’te McDonalds var. Yosemite Milli Parkı Japonlar için golf sahasına dönüştürüldü. Brezilyalı bir adam bir ağaç yetiştirdi. Manhattan’da bir doktor para almadan bir hastayı ölümden kurtardı. Bu bir mucize. Tanrı’nın lütfu ve piyasanın baskısıyla insan ırkı uygarlaştı. Bu bir muzice. Okyanuslar dolusu şarabımız, tereyağ depolarımız var. İhtiyacımız olduğunda ise kıtlık var. Mercedes, Porsche, Ferrari ve Rolls Royce var. Öyle, seçeneğimiz var. Dürüst bir adam sonunda ektiği ekinleri biçti. Ohio’da bir çiftçi aldığı krediyi geri ödedi. İnsan ırkı uygarlaştı. Bu bir mucize. Fazla söze gerek yok. Bu şarkı gerçek bir mucizedir. Roger Waters gerçek bir mucizedir. Teknoloji ‘sürat yapıyor’ Teknoloji jet hızıyla ilerliyor. Bazıları onun hızına yetişmek için arkasından koşuyor, tüm yenilikleri izliyor.. kimileri ise henüz bilgisayar kullanmakta bile zorluk çekiyor. Fakat şu da bir gerçek ki Türkiye ürünlerin çoğu dışardan da gelse teknoloji kullanımında gün geçtikçe ilerliyor. Geniş ekran televizyonlar, dijital fotoğraf makineleri, müzik çalan cep telefonları ve internet, çoğu insanın yaşamında vazgeçilmez bir yer edindi. İşte son teknoloji ürünlerden bazıları... Hem konuşun hem müzik dinleyin 1632x1224 çözünülürlükte fotoğraf çeken 2 megapixel kameralı Sony Ericsson W810, Edge özelliğiyle hızlı internet özelliğine de sahip. W810’la birlikte 512 MB’lik hafıza kartı hediye olarak veriliyor ayrıca telefonun hafızası 2 GB’a kadar arttırılabiliyor. Siyah renkli W810, MP3 özellikleriyle öne çıkıyor. Tek tuşla kullanıma giren Walkman; hem MP3 ve AAC ses dosyalarını destekliyor hem de FM radyo olarak kullanılabiliyor. Telefon ‘yalnızca müzik’ modundayken telefon işlevlerini çalıştırmadan da kullanılabiliyor. TİK TAK SESLERİ Roger Waters’ın turnesine ülkemizin de dahil edilmesiyle, İstanbul gerçekten hafızalardan silinmeyecek bir performansa sahne oldu. Bu nedenle, organizasyonda görev alan herkesi kutlamak gerek. Işık ve ateş şovları, büyük ekranda gösterilen video projeksiyonları ve özel efektlerle donatılan konser, görsel olarak son derece etkileyiciydi. Fakat en az onun kadar etkileyici olan bir diğer şey, 360 derecelik quadrofonik ses sistemiydi. Bu sistem, dinleyicilere sanki ses etraflarında dolaşıyormuş duygusunu veriyor. Örneğin, ‘‘Time” adlı şarkı sırasında her tarafa yayılan ‘‘tik tak” sesleri nedeniyle dev boyutta saatlerin kulağınızın dibinde çalıştığını, ‘‘Money”de başınızdan aşağıya bozuk paralar yağdığını, ‘‘Breath” adlı şarkıda ortalığı kaplayan kalp atışı seslerinin kendi kalbinizden çıktığını, hatta sahnede çalınan tefi arkanızda birisinin çaldığını sanıyorsunuz. Sahneyle ve müzisyenlerle ilgili her şey kusursuzdu, ama bana göre konser sırasında meydana gelen bazı garip ve ilginç durumlar da vardı. Örneğin, sahnenin hemen ön kısmında demir paravanlarla çevrilerek bir VIP alanı kurulmuştu. Çok önemli kişiler ve medyamızın ünlü yüzleri için ayrılan bu alana, büyük bir kısım davetiye ile, geri kalanlar da normal bilet fiyatının birkaç katı para ödeyerek aldıkları biletlerle kabul edildi. Böyle bir uygulamanın, bir Roger Waters konserinde yapılması bana garip geldi. Çünkü Waters, Berlin Duvarı yıkıldıktan hemen sonra, Batı ve Doğu Berlin arasındaki ayrımın sona erişini kutlamak için ‘‘The Wall” adlı albümüyle yardım amaçlı bir konser Nikon S6 her cebe girer Profesyonel fotoğrafçıların da seçimi olan Nikon’un kompakt dijital fotoğraf makinesi S6 piyasada. 6 megapixellik kamera kolay kullanımı ve çekici tasarımı ile dikkat çekiyor. Modelde 3x optik zoom ve hafızadan bilgisayara veya yazıcıya kablosuz aktarım olanağı sunan WiFi gibi özellikler bulunuyor. 21 mm’lik kalınlığıyla her cebe girebilecek Nikon S6, arkasında bulunan 3 inch’lik LCD monitörüyle büyük bir önizleme imkânı sunuyor. İnternette indirim Türk Telekom; 145, 200 ve 822 çevirmeli (dial up) internet erişim hizmetlerinde kullanıcıları için yüzde 15 oranında indirime gitti. Yeni tarifeye göre normal saatlerde 207,3 saniye olan kontör atış süresini 243,9 saniyeye, indirimli saatlerde 414,6 saniye olan kontör atış süresini de 487,8 saniyeye çıkardı. Yeni tarife ile aynı ücrete yüzde 17 daha fazla süre İnternet bağlanma olanağı sağlanıyor. ADSL kullanıcılarını ilgilendirecek yeni tarife değişikliklerinin de yakında açıklanacağı bildirildi. Eğer dünyada bir şeyler müzik aracılığıyla değiştirildi ya da değiştiriliyorsa, onu yapanlardan birisi mutlaka Roger Waters’tır. Röportajlarında sosyalist olduğunu söylediği için değil, o politik duruşunu zamana meydan okuyan olağanüstü şarkı sözlerine şairane bir ustalıkla taşıdığı için. Skype, EKolay işbirliği Dünyada 100 milyondan fazla kullanıcısı olan ve internet üzerinden ücretsiz telefon görüşmesi olanağı sunan Skype, E Kolay ile Türkiye pazarına girdi. Skype ile Ekolay’ın işbirliği sayesinde tüketiciler bu hizmeti Türkçe içerikle, Türkiye’deki ödeme olanaklarıyla, yasal yollarla alabilecek. Böylece EkolaySkype kullanıcıları birbirleriyle bedava konuşmalarının yanı sıra, sabit hatları ve cep telefonlarını da uygun fiyatlarla arayabilecekler, SMS gönderebilecekler. Kahraman hep erkek ‘Cep’ten beyazperdeye Uzun metraj bir belgesel teknoloji tarihinde ilk kez bir cep telefonuyla çekildi. İtalyan sinemacıların ‘New Love Meetings’ isimli 93 dakikalık belgeselinin yapımı Nokia N90 cep telefonuyla gerçekleştirildi. Belgeselin yönetmeni Marcello Mencarini, kameralı telefonların yaygınlaşmasıyla artık herkesin bir film yapabileceğini söyledi. Mencarini, cep telefonunun kamerasının teknik kapasitesinden dolayı genellikle yakın çekimlere ağırlık verdiklerini ancak belgeselin hiçbir prodüksiyon hilesi içermediğini belirtti. Edepsiz bir oyun mu? Çöplükte yaşam Etrafımızı sarmakla kalmayıp içimize kadar işlemeyi başaran toplumdaki yozlaşmanın, devasa soyut çöplüğün kokusunu hissettirmeyi amaçlayan ‘‘Çöplük’’, Ticketturk kanalıyla tiyatroseverlerle buluşacak. Tiyatro Stüdyosu tarafından 1995 yılında Haluk Bilginer, Ahmet Uğurlu ve Zuhal Gencer’in sahneye taşıdığı oyun, festival kapsamında Tiyatro Akademi’nin gözünden seyirciyle buluşuyor. Oyun, köyünde cinayet işleyen İsrafil’in, çöplükte yaşayan akrabaları Haço ve Aymelek’in yanına sığınmasıyla başlıyor. (0 212 260 09 25, bilet fiyatı 4 YTL) S ahne tozu Geçen tiyatro sezonunda büyük ilgi gören müzikal gösteri ‘The Yerli Malı Aşkı’ Afife Jale Sahnesi’nde saat 20.30’da sahnelenecek. Oyunun adının neden The Yerli Malı Aşk olduğunu ancak oyunu izlediğiniz zaman anlayabiliyorsunuz. Oyun çok mu edepsiz? Hayır, hiç küfür yok. Çok mu açık espriler var? Olabilir, anlayışınıza bağlı... Aslında bu oyunda tamamen siz varsınız. Heran sahnede olabilirsiniz ya da sahnede anlatılan şey sizin başınıza da gelmiştir. Bu oyunda güldüğünüz kişiler aslında belki de sizsiniz. Burçlarınız ve aşklarınız burada; şarkılar, şarkıcılar, Semra Hanım ve Atalar, sizin görüp de söyleyemediğiniz her şey. (0 212 260 09 25, bilet 4 YTL) Sultan ile Dev’in aşkı Coşkun Irmak’ın yazıp yönettiği ‘Dünyada Tek Başına’ adlı oyun ülkesindeki isyandan kaçarken ıssız bir adaya sığınan Sultan’ın, kendisine yardım eden aşklarını konu alıyor. Oyun, Pazartesi günü saat 20.30’da Afife Jale Sahnesi’nde sahnelenecek. Ülkesinde isyan çıkan ve bu isyanda kocası öldürülen, çocukları zindana atılan Sultan, canını kurtarmak için kaçar. Bir kayığa biner ve denize açılır. Karnını doyurmak için balık tutmaya çalışırken, oltasına bir küp takılır. Küpün kapağını açınca, içinden bir cin çıkar. Cin, Sultan’ı öldüreceğini söyler, fakat sonra canını bağışlar. Daha sonra bir adaya çıkan Sultan’ın karşısına bu kez kendisine aşık bir dev çıkar. (0 212 260 09 25, bilet 4 YTL) Ünlü İtalyan Yazar Dario Fo ve eşi Franca Rame’ın yazdığı Füsun Demirel’in dilimize çevirdiği yaşanmş kadın öykülerinin anlatıldığı oyun salı günü saat 20.30’da Afife Jale Sahnesi’nde sahnelenecek. Beyaz Tebeşir Tiyatrosu bu öykülerin sekiz tanesini sahneye taşıyor. Bu oyunlar kadınların monologları, ancak, yaşamda olduğu gibi buradaki her oyunda baş kahraman daima erkek. Oyunlarda kadın ve erkeğin sonsuz yaşam serüveni, sevdaları, tutkuları, acıları, ihanetleri anlatılıyor. (0 212 260 09 25, bilet 4 YTL) ahne tozu ahne tozu Geniş ekran keyfi ‘büyüdü’ Sony LCD TV’de Bravia modelleriyle Türk pazarında. HD yayınlarına hazır, 178 derece görüş açısı bulunan KDL46V2000, 8 milisaniye tepki süresiyle hareketli aksiyon filmlerinde bile keskin ve kesintisiz görüntü sunuyor. 117 ekranlık TV , bilgisayar monitörü olarak kullanılmak için bilgisayar girişine de sahip. 1366x768 çözünürlüğü ve 1300:1 kontrast oranına sahip olan TV’de Türkçe mönü de bulunuyor. HAFTA SONU 14 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle