02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA İNŞAAT VE YAPI DENETİM ler, arsa sahipleri, ilgili idareler ve ilgili mimar ve mühendisleri sorumludurlar. Antalya’da yapı denetim önemsenmekte; nedeni Antalya 1999 Büyük Marmara depreminden sonra, Türkiye çapında yapılan zemin araştırmaları ile Antalya da bundan nasibini almıştır. 1999 yılından önce Antalya 4. derecede deprem kuşağında değerlendirilirken, jeoloji, jeofizik ve yer bilimcileri, bilim adamlarının yapmış oldukları incelemede Antalya 1. ve 2. derecede deprem kuşağında olduğu tespit edilmiş ve 1999 yılından sonra Antalya’da yapılan inşaatlar 1. ve 2. Derece deprem verilerine, Beton mukavemet değerlerin, demir donatılarına göre bina statik projeleri hazırlanmaya başlanmıştır. Ayrıca Yapı Denetim Sistemi yürürlüğe girerek durum düzeltilmiştir. Yapı Denetim Kontrolüne tabi binalar deprem yönetmeliklerine göre inşa edildikleri için depreme karşı dayanıklı binalar olarak imalatları yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın daire alırken kesinlikle deprem yönetmeliğine göre imalatları yapılmış, yapı denetim firmaları tarafında kontrol edilmiş daireleri tercih etmelerini önemle belirtmekteyiz. Bu husus Antalya için önemli bir kritik noktadır. 1999 yılından önce yapılan yapılar olası 5 veya 6 büyüklüğünde bir deprem olması halinde, Antalya önemli ölçüde, özellikle eski binalarda yıkım can ve mal kaybına neden olacağı bilinmektedir. Bu büyük tehlikenin bir an önce önlemlerinin alınması gerekmektedir, depremi beklemek bir kader değildir. Bu hususta büyük şehir belediyemize ve ilçe belediyelerimize önemli ölçüde sorumluluk ve görev düşmektedir. Antalya’da kentsel dönüşüm projeleri oluşturulmalı, Antalya’nın önemli ve özellikle eski yerleşim bölgelerinde uygulamaya bir an önce geçilmelidir. Olacak bir depremde, binaların altında kalacak olan vatandaşlarımızın can ve mal kaybına, gerekli önlemleri almadıkları için yaşanacak tüm olumsuzluklar ile sorumlular bu vebalinden kurtulmaları mümkün olmayacaktır. İrfan VAROL Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı 1) Yapı Denetim Kuruluşlarının: a. Kurumsallaşarak gelişmelerini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Firma kapatmak çözüm olarak düzenlenmemelidir. Kapatarak cezalandırmak yerine güçlendirerek kurumsallaşmalarının önü açılmalıdır. b. Doğrudan kapatma yerine sistemin daha doğru işleyişini sağlayacak para cezalarını da kapsayan kademeli yaptırımlar uygulanmalıdır. (Beklenen yasa) c. Yapı denetim işinin yapılması hususunda, müteahhit ya da yapı sahibi ile Yapı Denetim Kuruluşunun ticari bağlantısı ve ilişkisinin kaldırılmalı, Yapı denetim kuruluşunun seçimi, yapı sahibi, yapı müteahhidi, proje müellifi ve ilgili idare inisiyatifinden çıkartılarak; egörevlendirme yolu ile Yapı Denetim Kuruluşları Birliği veya Bakanlık tarafından yapılmalıdır. 2) Yapı Denetim Kuruluşlarının faaliyetlerini denetlemek ve haksız rekabeti önlemek, etkin ve adaletli olarak yapılabilmesinin sağlanması ve Bakanlığın bu konudaki yükünün hafifletilmesi amacıyla Yapı Denetim Kuruluşları Birliği kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş haline getirilmelidir. Üyeliğin zorunlu olmadığı dernek statüsünden kurtarılmalıdır. Ayrıca, yapı denetiminin birinci derece tarafı olan Birliğin; Merkez ve İl yapı denetim komisyonlarında temsil edilmesi sağlanmalıdır. 3) Kamu yapılarının ve Güçlendirme yapılarının da Yapı Denetim Kuruluşları denetiminde yapılmalıdır. 4) Yapı üretim sürecinin esas unsurlarından olan Müteahhitlik Kurumu yasal altyapıya kavuşturularak bu alan isteyen herkesin faaliyet gösterebileceği alan olmaktan çıkarılmalıdır. Usta ve kalfa eğitimleri ile sertifikasız usta çalıştırmamak konusunda ilgili idarelerle ve kuruluşlarla çalışmalar yapılmalıdır. 5) Meslek odaları ve Yapı denetim kuruluşları birliği ile işbirliği yapılarak 9 Bakanlık yetkililerince yapılan denetimler sıklaştırılmalı, projede ve uygulamada yapılacak hatalar önlenmelidir. 6) Yapım sürecinde sorumluluk üstlenen tüm meslek sahipleri ile tüketicilerin güvencesi olan “Yapı Sigortası ve Mesleki Sorumluluk Sigortası“ için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır. 7) Yapı denetiminde meslek odalarının sürece daha etkin katılımını sağlayacak yeni bir düzenleme yapılmalıdır. 8) Denetçi Belgelerinin verilmesi ve takibi TMMOB‘ye bağlı Odalar tarafından yapılmalı, yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB’ye bağlı ilgili odalarca yapılmalıdır. 9) Yapı denetim uygulamasını yönlendiren her türlü karar sistemi, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşların yer alacağı süreçlerde oluşturulmalıdır. 10) Yapılacak yasal düzenlemeler ile ilgili İdarelerin farklı uygulamaları ortadan kaldırılarak uygulamada standart sağlanmalıdır. 11) Üst meslek örgütleri ile ilişkilerin geliştirilmesi (İZODER, THBB, AKASDER ve diğer dernek ve birlikler), 12) Denetim Kuruluşu ve elemanlarına sorumlulukları oranında yetki verilmeli, Yönetmelikle ve yazılımla Belediyelere verilen görevler gözden geçirilmelidir. 13) İnşaat sektöründe uygulanması mümkün olmayan “3 gün içinde” gibi sınırlamaların gözden geçirilmelidir. 14) İlgili idarelerin yapı denetim sistemini ve firmaları önemsemesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır Bu vesileyle tüm şube yönetimleri olarak 17 Ağustos’un yıldönümünde, depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, böyle bir felaketin bir daha yaşanmaması temennisiyle, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Ülkemizde sağlıklı, planlı ve nitelikli yapılaşmanın üç ana öğesi vardır: Bunlardan birincisi planlı kentleşme, ikincisi kurallı yapılaşma, üçüncüsü de doğal ve kültürel değerlerin korunması’dır. bunlardan bizi en çok ilgilendireni kurallı yapılaşma olup, ancak yasa ve yönetmeliklerle uygulanabilir hale gelebilen yapı denetimi sayesinde mümkün olabilmektedir. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) verilerine göre 1999 yılından sonra kullanılan beton sınıflarında olumlu artışların yaşanmıştır. 1999 yılında toplam yüzde 41.2 olan C20 ve üstü beton üretimi 2003 yılında yüzde 80.7’e yükselmiştir. Elle dökülen beton YDK’nin uygulandığı illerde neredeyse kalmamıştır. Beton sınıfının artması demek binanın taşıyıcı sisteminin daha sağlam ve güvenli olması anlamına gelmektedir. Ayrıca inşaatlarda düz demir yerine nervürlü demir kullanımının artmasıyla bu güvenlik çok daha üst seviyelere çıkmıştır. İnşaatlarda kalıp ve demir kontrolünün temelde ve her tabliyede yapılması, beton dökümü sırasında vibratör kullanılması, betonun ve demirin laboratuvar testlerinden geçirilerek sonuçlarının irdelenmesi, uygun bulunmazsa üretici veya satıcıya iade edilmesi, kullanılan malzemelerin TSE belgeli olması ve bu belgenin istenmesi gibi zorunluluklar yapıları daha güvenli kılmaktadır. Ayrıca Yapı Denetim Kuruluşları birçok ilgili standartların uygulanmasından ve kullanılan malzemeden de sorumlu tutulmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri yanında 4703 sayılı Yapı Malzemeleri Hakkında Kanun, Isı Yalıtım Yönetmeliği, Yangın Yönetmeliği, binalarda enerji kimlik belgesi, TS 825 binalarda ısı yalıtım uygulamaları, gibi yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasından da yine yapı denetim kuruluşları, müteahhit Kurumsal sorunlarımız ve öneriler Antalya’da sağlıklı planlı ve nitelikli yapılaşma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle