01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 İNŞAAT VE YAPI DENETİM 17 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA Yapı denetimi üzerine uçuşan düşünceler ile sohbet KÜRŞAT KAHRATLI* 99 yılındaki büyük depremler yapı denetimi düzenlemeleri için bir milat olarak kabul edilmektedir. Demek ki onbinlerce ölü, yüzbinlerce yaralı vermeden, çok büyük ekonomik kayıplara uğramadan zafiyeti görmemiz mümkün olamıyor. Oysa bu konudaki uyarılar gerek bilim gerekse iş dünyasından 1982 yıllarından beri yapılmakta idi. Bazı bilim ve iş çevreleri; gerek tüm dünya gerekse üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği ülkelerinde yapıların denetiminin nasıl olduğunu araştırmakta, bunlardan uyarlamalar yaparak ülkemizde uygulanabilir bazı sistemleri kurgulayıp siyasi otoritenin dikkatini çekebilmek amacıyla raporlar yayınlamakta idi. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bile gündem deprem ya da yapı olduğunda bazı milletvekillerinin bilhassa jeolojik etütlerin mecburi olması yönünde verdikleri tekliflere rastlanmaktaydı. Ancak var olan sistemin olduğu gibi devam etmesinden yana olanlar her zaman daha ağır basmışlardır. Öyle ya sistem işliyor, maliyetlerin yükselmemesi çığlıkları arasında sadece adı var olan bir denetim sistemi işletilebiliyordu. On binlerce ölü, yüz binlerce yaralı... Buna gerek varmıydı? Asla. Aslında gözden ırak, ekonomik yönden zayıf bölgelerimizde depremler olmakta, can ve mal kayıpları vermekte idiysekse kimin umurundaydı ki. Birkaç gün süren manşetler, birkaç televizyon konuşması, ben söylemiştim nutukları. Derken gündemden düşen konu unutulup gitmekte, yapı üzerinden çıkar sağlayan, sistemin devamından yana olanların işlerini daha bir gözü peklik ile sürdürmeleri… Uzak diyarlara yapılan yardımlar ile gelen vicdan rahatlaması sanki bir sonraki felaketi önleyebilecekmiş gibi vurdumduymaz tavırlar. 19 lenmiş, Fransa modeli revize edilerek ülkeye uyarlanmaya çalışılmış, yeni ve etkili bir denetimi öngören, önü açık bir sistem. Yürütme organı olarak Bayındırlık Bakanlığı içerisinde akil adamlar topluluğu olan Yüksek Fen Kurulu gösterilmiş. Tüm baskı ve zorlamalara dayanabilecek bir yapı sağlanmış böylece. Sistem içerisine Bayındırlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Meslek Odaları ve Özel sektör katılmış, İl Yapı Denetim Komisyonları ile mahalli örgütlenme sağlanmış, 27 ilde pilot uygulamaya geçilerek deneme uygulaması başlatılmış ancak doğal olarak bazılarının tekerine çomak sokulmuştu. daire müteahhide paylaşım var. Maksat denetimden kaçmak, bizim millet olarak kanımıza işlemiş bu kaçış. Biz hep doğruyuz, bizim denetime ihtiyacımız yok anlayışı bütün kurum ve kuruluşlarımızda var. Herkes kendisine ayrıcalık ister. Bu anlayışla zaten DAHA FAZLA ÇIKAR DAHA FAZLA DENETİM Kimin umurunda. Maksat daha fazla çıkar, daha az denetim. Ya da vurdumduymazlık, aymazlık, Amaç ne olursa olsun bu sistemden hoşlanmayanlar, işine gelmeyenler bir feryat bir figan ki ortalık toz duman ve Anayasa Mahkemesi iptali gecikmedi. 6 ya 5 bir oylama ve ON BİNLERCE ÖLÜ VE YÜZBİNLERCE YARALI... Kamuoyu bu sefer tepkili, felaket Türkiye ekonomisine bir balyoz gibi vurmuş. Yazılı ve görsel basın her şeyi gözler önüne seriyor. İtiraz sesleri bu sefer cılız, çıkar çevreleri pusuya yatmış, “bizim zamanımız gelene kadar ortalarda dolaşmayalım, göze batmayalım” düşüncesinde. Ortamdan vazife çıkaran hükümet 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi çıkararak yapı denetiminde yeni bir sayfa açıyor. Aslında eksiklikleri olsa da iyi niyetli ve gelişmelere açık bir deneme bu. Avrupa Birliği ülkeleri ince iptal. Yeni düzenleme için geçen 3 aylık sürede yangından mal kaçırırcasına alınan binlerce yeni inşaat ruhsatı. Yangın nerede, yapı denetiminde, “Aman yeni düzenleme olmadan ruhsat alalım”. Neden bu acele? Maliyet artışı bahanesi sanki bir şaka, artan maliyet yapı yaklaşık maliyetinin yüzde 3’ü. Oysa arsa bedeli maliyeti en az yüzde 100 arttırıyor. Çünkü arsa karşılığı, 1 daire arsa sahibine 1 kamu yapıları denetim dışında tutulmuş durumda. Öyle ya onlar sağlam, her türlü felakete dayanıklı yapılardır onlar. Tüm kurumlar denetim dışı kalabilmek için sıraya girmiş adeta. 11 yıllık pilot uygulama sonucunda yapı denetim gene kamu yapıları hariç olmak üzere 01/01/2011 tarihinden itibaren tüm ülkede uygulanıyor... 10 yılda değişen tek şey 200 metrekare altındaki inşaatların denetim dışına alınması. Gerekçe yine aynı “maliyet artışı”. Can ve mal güvenliğinin, planlı yapılaşmanın bir önemi yok, yeter ki para harcanmasın. Bu arada işleyen demir ışıldar misali denetim sistemi üzerine düşenleri yapmaya çalışmakta. Ancak sadece denetim sistemi ile yüzyıllık yapı geleneklerini, kurulmuş kumpasları, alışkanlıkları değiştirmek mümkün değil. Müteahhidin tanımı yok, yapı malzemelerinin kalitesi şüpheli, yapı sektörü çalışanları eğitimsiz, saymakla bitmez problemler mevcut. Gene de yapıların taşıyıcı sistemi artık daha güvenli, öyle ufacık afetlerde yıkılmadan dimdik ayakta duracak sağlamlığa kavuşmuş görünüyor. Bunu biz değil belgeler söylüyor. Alın bir yapının dosyasını, o yapı ile ilgili her şeyi orada bulursunuz. Artık bu bilgisayar ortamında bile mevcut. Problemler çok dedik, bu problemlere her gün yenileri eklenmekte. Yaşayan sistemler için bu normaldir. Üstelik artık tüm Türkiye, 81 ilimizde yapı denetim sistemi içerisine girmiş durumda. Eski problemlere yeni illerde maruz kalacak belki de onlarda yeni problemler üretecek. Tecrübe, yenen kazıkların bileşkesidir diye bir laf duymuştum. Doğru bir saptama. Kazık yiye yiye tecrübelendik artık. Buna yapı denetimciler kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediyeler, Valilikler, Müteahhitler, kısaca herkes dâhil. Madem o kadar tecrübe edinildi bu tecrübeler kanuna ve yönetmeliğe yansıtılmalı diye düşünmek mümkün. Eski Bakan Mustafa Demir Bey bu konuda gayretli çalışmalar yapmıştı. Takdir etmemek elde değil. Ancak yapılacak çok iş var ve yol uzun. Bu uzun maratonda yeni Bakanımız Sayın Erdoğan Bayraktar tek başına yeterli olabilecek mi? Hükümet bu konuda ona destek olacak mı? Bilindiği gibi bir yasa çıkartmak hayli çalışma ve emek gerektirir. Ancak sabır edecek takat ve zaman kalmadı. Öyle ya 81 il bu işin içinde artık. Hastalığın bütün vücuda yayılmadan iyi edilmesi gerekli, çok zor ve bilinmeyen şeyler değil. Öncelikle Yapı Denetim Kanunu ve Yönetmeliği değişecek, sonra imar kanunu Müteahhitlik, Mühendislik, Yapı Malzemeleri konularını içeren bir yapı kanunu gibi düzenlemeler yapılacak. Tamamı bu ülke ve vatandaşlar için. Can ve Mal Emniyetini sağlayan, kanunlara uygun yapılara kavuşmak için. Haydi, Sayın Bakanım, destek bizden gayret sizden. “İleri” diyebilmek için el ele çalışma zamanı… * İnşaat Mühendisi Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Onursal Başkanı İNŞAAT VE YAPI DENETİM İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Hayri Arslan Görsel Yönetmen: İlknur Filiz Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle