Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 İNŞAAT VE YAPI DENETİM 17 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA Hastaneler, toplu yaralanma olguları ve afetlere hazırlık Uz. Dr. ÜLKÜMEN RODOPLU* AFET NEDİR? Marmara depreminin ardından ülkemizde sıkça yapılan bir hata, afet denildiğinde sadece deprem olgusunun algılanmasıdır. Deprem, ülkemiz için çok önemli bir konudur. Ancak sel, yangın, her gün ortalama 20 kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazaları ve terörist saldırılar da afet konusu ve afet tıbbı içinde yer almaktadır. Geçen 20 yıl içinde meydana gelen afetler nedeni ile tüm dünyada 3 milyon kişiden çok insan öldü, yaklaşık 1 milyar insan mağdur oldu. Maddi zarar ise ölçülemeyecek kadar büyük seviyelerdedir. Afet, beklenmeyen ve önceden oluş zamanı bilinemeyen bir olgudur. Bir hastanenin kapasitesini aşan sayıda hasta ya da yaralının herhangi bir nedenle aynı zamanda başvurmasına neden olan her olay “afet” tanımına uymaktadır. HASTANE AFET PLANI’NA (HAP) NEDEN GEREKSİNİM VARDIR? HAP, afetle mücadele sistemidir. Bu sistem, afet sırasında hemen devreye girer ve belirli bir sistematik içinde olaya yaklaşır. Görev alan kişilerin görevleri önceden çok iyi planlanmıştır ve tanımlanmıştır. HAP, kayıtların düzenli tutulmasını sağlar. Her alanda ortak dilin kullanılması gerekir. Çalışan herkesin anlayabildiği ve uygulayabildiği bir disiplindir. Doğru olan, afet sorumlusunun ve görevlilerin dışarıdan beklenmesi değildir. Bunun yerine, o anda hastanede çalışanların afet sonrası bu kimliğe bürünerek afet planına uygun göreve başlamalarıdır. Dolayısıyla tüm hastane çalışanlarının bu planı bilmesi ve önceden hazır olması gerekir. Yukarıda sıralanan tüm konularla ilgili olarak belli bir disiplin ve standart halinde plan yapılması ve afet olmadan önce tüm hastanelerin bu planı gözden geçirerek tüm personeline aktarması ve öğretmesi gerekir. Hastane afet planı hazırlandıktan sonra bu plan ile ilgili, tüm hastane çalışanlarının katıldığı, yılda en az iki uygulamalı, iki de masa başı tatbikatı yapılmalıdır. ardından HAP adını almıştır. Orjinal adı “Hospital Emergency Incident Command System “HEICS”dır ve ilk defa 1987 yılında ortaya çıkmıştır. ÇOK SAYIDA YARALI VE HASTA VAR. NE YAPMALIYIZ? Hastane acil servislerinin birim zamanda bakabileceği hasta kapasitesi bellidir. Toplu Yaralanma Olguları’nda (TYO) ve afet durumunda bu sayı kontrol dışına çıkacak, acil servise başvuran hasta ve yaralı sayısı artacaktır. Bu da kaos yaşanmasına neden olur. Bu nedenle acil servise girmeden önce hastalara triaj uygulanmalıdır. Bir başka deyişle hastalar mevcut hastalıklarına ve hastalıklarının ciddiyetine göre ayıklanmalıdır. Acil servisin yanındaki boş alanlar hemen triaj alanı olarak düzenlenir. Acil Hap & Eğitim üm hastaneler TYO ve afetler T konusunda, kapasitelerine göre hazırlık yapmalı ve eğitim planlamalıdır. Sadece, acil servisi bulunan hastaneler TYO’ya yanıt veren kurumlar olmalıdır. Hastane afet eğitimi, bölgesel tatbikatın, hazırlık programlarının ve eğitimlerin içinde yer almalıdır. Uygulamalı ve canlı tatbikatlar şarttır. Tatbikatlara tüm hekimler, hemşireler ve personel katılmalıdır. Hekimleri bu tatbikatlara ve eğitimlere dâhil etme konusunda sıkıntılar olmaktadır. Bunun değerlendirilmesi ve kurumun özelliklerine göre gerektiğinde ceza uygulaması düşünülmelidir. Afet tıbbı konusunda tıp fakültelerinde ve hemşirelik okullarında dersler bulunmalıdır. Bu dersler travma ile ilgili konuların içinde yer alabilir. TYO eğitim programının içinde bilgisayartabanlı egzersizler bulunmalıdır. Eğitim paketleri ve uygulamalar, sürekli eğitim kapsamı içinde yer almalı ve kredilendirilmelidir. Her alanın yönetim ve lojistik konularında ayrıntılı protokolleri bulunmalı, eylem planları yapılırken, görev tanımlamaları hazırlanmalıdır. Liderlik özelliklerinin saptanması için tatbikatlar çok önemli yer tutar. Tatbikatlar, hastane kapasitesini ve yeteneklerini belirleme açısından büyük önem taşımaktadır. Anahtar kişiler ismen belirlenmelidir. Diğerleri ise görevleri ve rollerine göre tanımlanmalı ve belirlenmelidir. TYO’ya hazırlık için tüm dört egzersiz uygulaması kullanılmalıdır: Masabaşı Sınırlı tatbikatlar (örn. sadece acil servis, ameliyathane) Tüm hastanenin katıldığı genel tatbikat (fullscale, hospitalbased) Bölgesel genel tatbikat MEDYA VE HASTA YAKINLARINA BİLGİ VERMELİYİZ Afet durumlarında en çok önem verilmesi gereken popülasyondan biri medya, diğeri ise hasta yakınlarıdır. Her iki grup ta beklentileri açısından haklıdır. Medya üyeleri en doğru haberi en kısa zamanda merkezine geçerek halkı bilgilendirmek durumundadır. Ama bu gereklilik doktorların çalışmasını engellememelidir. Bu nedenle bu ekip için hastanede çok iyi haberleşme ağı olan bir merkez kurulur; hastanenin sosyal hizmetler uzmanı bu kişilere sürekli taze ve doğru haberi aktarır. Refakatçılar için de hastane içinde bir merkez oluşturularak sürekli bilgi akışı sağlanmalıdır. Yani hasta olmayan kişilerin hasta bakım alanına girişleri kesinlikle engellenmelidir. HASTANE AFET PLANININ (HAP) ORTAYA ÇIKIŞI 1980 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ülke çapında her türlü afete karşı ortak kullanılabilecek bir sistem üzerinde çalışılırken “Incident Command System” adını alan ve ülke çapında itfaiye teşkilatlarınca kullanılan bir disiplin ortaya çıkmıştır. Bu disiplin daha sonra sivil ve özel kuruluşlarca da kullanılmaya başlanmıştır. Aynı çalışma, Serviste ikinci ve tekrarlayan triaj uygulamaları yapılmalıdır. Acil olmayan olguların bakımı acil servis dışında bir alanda yapılabilir ve ertelenebilir. Ancak, bu olguların mutlaka hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Triajda hastanın kaydı yapılır. Bu noktadan geçmeden hastaya asla tıbbi tedavi uygulanmaz. Triaj kurallarına göre hafif yaralılar hemen polikliniklere gönderilir. Durumu çok kötü ve kurtulma şansı olmayan hastalar için zaman harcanmaz, çünkü amaç, eldeki kısıtlı olanaklar ile daha çok yaralıya yardımcı olabilmektir. Triajdan sorumlu kıdemli doktor, gerektiğinde sadece hastanın yüzüne bakarak bile buna karar verebilir. Gerekmedikçe hastalardan kan tahlili istenmez, röntgen çekilmez. Mesela bir kırık bile çok komplike değil ise sadece atellenerek evine gönderilir. Kesin tedavisi ise ertesi gün yapılır. Acil Serviste yapılan tüm tıbbi girişimleri kontrol eden bir sorumlu hekime gereksinim vardır. Aynı şekilde, ameliyathanede yapılan girişimleri kontrol eden bir sorumlu hekime gereksinim vardır. Bu, bir cerrah, hemşire ve anestezi uzmanından oluşan bir takım olabilir. Stabil olmayan batın ve boyun yaralanmaları vakit yitirilmeden, hemen ameliyathaneye yönlendirilmelidir. Stabil olan batın ve boyun yaralanmaları bekletilebilir. Ancak, bu olguların da mutlaka hekim tarafından yakından değerlendirilmesi ve sık aralıklarla kontrol edilmeleri gerekir. Acil Serviste, foley sonda, orogastrik veya nasogastrik sonda gibi girişimler acil durumlarda uygulanmaz. Bilgisayarlı Tomografi, şiddetli ve hayatta kalma şansı olan kafa travmalı olgular için istenebilir. Pnömotoraks olguları klinik olarak Acil Serviste tanınmalı ve tedavi (göğüs tüpü) edilmelidir. TYO’da ve afetlerde Sadece kan grubu tayini ve kross yapılabilir. Faktör VII uygulaması önerilmemektedir. TYO ve afetler için gerekli olan malzemeler ve ilaçlar acil servise yakın bir alanda depolanmalıdır. Seyyar (tercihan) ventilatör ve monitörler, hastanenin gereksinimlerine göre bulundurulmalıdır.. Afetlerde ve TYO’da Xray çekilmesi önerilmez. Xray uygulaması sadece sorumlu doktorun isteği ve bilgisi dahilinde yapılabilir. Acil Serviste nadir durumlarda mobil röntgen kullanılabilir. Anjiografi uygulaması düşünülmez. Ultrason, rutin taramada ve incelemede çok değerlidir ve TYO’da yeri vardır. BT ise, ilk aşamada sadece kafa travmalarında; sekonder fazda ise göğüs travmalarında kullanılabilir. * Avrupa Acil Tıp Birliği Konsey Üyesi Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı