02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

zorundayız. Kan akmasına meydan vermemek için hemen askeri kıtalarınızı çekmenizi, hükümetimden aldığım emir üzerine, bildiririm.” Ankara ile Erzurum arasında bu yazışmalar devam ederken, Osmanlı toprakları için büyük tehditler içeren Sevr Antlaşması’nın imzalandığı 10 Ağustos günü, Sovyetler Birliği Hükümeti de Ermenistan Cumhuriyeti ile bir antlaşma imzalıyordu. Buna göre Ermenistan ile Azerbaycan arasında anlaşmazlık yaratan Nahcıvan, Sovyetler’in işgali altına giriyor, ErivanCulfa demiryolunun denetimi ise Ermenilere bırakılıyordu ki bu durum Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki karayolu ulaşımını tümüyle tehlikeye sokuyordu. Ankara Hükümeti, Bolşevik Hükümeti’nin kesin tavrını beklediği sıralarda Ermeni taarruzu artmış, Oltu ve Doğubeyazıt’ta saldırılara girişilmişti. 1920 yılının Eylül ayına gelindiğinde artık Ermenilerin taarruzu kesin olarak başladı ve bunun üzerine Doğu Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa kumandasındaki birlikler 28 Eylül sabahı karşı harekete geçti. Sağda Kâzım Karabekir Paşa Sarıkamış yolunda. Solda Sarıkamış’ta Kâzım Karabekir Paşa’nın katıldığı bir tören. Ordular 29 Eylül günü Sarıkamış’ı, 30 Eylül’de Oltu’yu ele geçirdi. Bu arada Ermenilerin Sovyet Rusya’dan yardım istemesi, Moskova görüşmelerinin kesilmemesi için orduların duraklamasına sebep oldu. Ancak ekim ayı sonlarında tekrar harekete geçilerek 30 Ekim günü Kars Ermenilerden alındı. 7 Kasım günü, Gümrü dahil olmak üzere Arpaçay’ın doğusundaki bölgeler ele geçirilmişti. Bu gelişmelerin ardından, 8 Kasım günü Ankara Hükümeti Ermenistan Hükümeti’ne yolladığı bir notayla çatışmanın kesilmesi ve barış imzalanması yönündeki talebini bildirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hariciye Vekili Ahmet Muhtar Bey imzalı bu notada, TürkiyeErmenistan sınırının bir istatistiki veriler doğrultusunda tayin edilmesi gerektiği ve bu mıntıkalardaki ahalinin, gerek Bolşevikler gerek Wilson tarafından ilan edilen “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” uyarınca kendi siyasi geleceğini tayin etmeye davet edileceği bildiriliyordu. Türkiye, komşu milletlerin güvenlik ve serbesti dahilinde gelişmesini sağlamak için her türlü kolaylığı göstermeye hazır dı ve Ermenistan için de aynı tavrı sergileyecekti. Taraflar ulaşım araçları üzerinde diğer tarafın tam bir serbesti dahilinde geçişine müsaade edecek, hiçbir taraf diğer tarafın transit muamelelerine güçlük çıkarmayacaktı. Türkiye, I. Dünya Savaşı’nda göç eden Ermenilerin eski yerlerine kabulünü ve diğer ülkelerde azınlıkların sahip oldukları bütün haklardan faydalanmalarını taahhüt ediyor, ancak kendi güvenliği hakkında da Ermenistan’dan fiili teminat talep ediyordu. Kasım ayının sonlarında Ermenistan Hükümeti ile Ankara Hükümeti arasında başlayan barış görüşmeleri neticesinde, 2 Aralık 1920 gecesi Gümrü Antlaşması imzalandı. Ankara Hükümeti’nin imzaladığı ilk antlaşma olan Gümrü Antlaşması’na göre Türkiye ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında savaş durumu sona eriyor, Sevr Antlaşması’nda Ermenistan sınırları içinde gösterilen doğu illerinin büyük bölümü Türkiye’ye veriliyordu. Buna karşılık Türkiye, işgali altındaki Gümrü’yü Ermenistan’a bırakıyordu. İki ülke arasındaki sınır, Karasu’nun döküldüğü yerden başlayarak Aras Irmağı, 185
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle