Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Solda Sarıkamış’ta ordu tarafından tertip edilen bir ağaç dikme töreni. Sağda Moskova’da barış görüşmeleri yapan Türk ve Sovyet heyetleri bir arada. Kekaç kuzeyine kadar ArpaçayKarahan Deresi, Tignis batısıBüyük Kımlı doğusuKızıltaşBüyük Akbaba Dağı çizgisinden geçiyordu. Ermenistan Cumhuriyeti’nin güneyindeki Nahcıvan, Şahtahtı ve Şarur bölgeleri, ileride yapılacak bir halk oylamasıyla yönetim biçimi saptanmak üzere, Türkiye himayesinde bir mahalli idareye bağlanacaktı. Ermenistan Cumhuriyeti, emperyalist devletlerin kışkırtmalarıyla düzen ve güvenliği bozucu hareketlere girişilmesini önlemek için 1500’den fazla asker bulundurmamayı, silahların sayısını sınırlandırmayı kabul ediyordu. Bu konular, Erivan’da bulunacak Türk temsilcisi tarafından denetlenebilecekti. Antlaşmaya göre, I. Dünya Savaşı sırasında düşman ordularına katılanlar dışındaki göçmenlerin, eski sınırlar içindeki yurtlarına dönmelerine izin veriliyordu. Göçmenler bu haklarını bir yıl içinde kullanabilecekler, bu süre içinde dönmeyenler hiçbir hak iddia edemeyeceklerdi. Erivan Hükümeti, Sevr Antlaşması’nı geçersiz saymayı, emperyalist ülkelerdeki temsilci heyetlerini geri çağırmayı kabul ediyordu. Ayrıca Ankara Hükümeti, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit edebile188 cek saldırılara karşı, antlaşmayla sağlanan haklara zarar vermemek şartıyla, Ermenistan içinde geçici olarak askeri tedbirler alabilecekti. Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne bağlayan ErzurumBaku demiryolu da yeniden açılıyordu. Antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Ermenistan, Kızıl Ordu’nun denetimine girdiği için Gümrü Antlaşması onaylanamadı. Ancak, Türk ordusu elverişli konumda olduğu için, 16 Mart 1921’de Sovyetler Birliğiyle imzalanan Moskova Antlaşması’nda Gümrü Antlaşması’nın sağladığı şartlar korundu. Gümrü Antlaşması, 13 Ekim 1921’de Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sovyet hükümetleriyle imzalanan Kars Antlaşması’nın da temelini teşkil ediyordu. Mustafa Kemal Paşa, Gümrü Antlaşması ile gerçekleşen kazanımı şu sözlerle açıklıyordu: “Efendiler, Gümrü Antlaşması, Milli Hükümet’in yaptığı ilk antlaşmadır. Bu antlaşma ile, düşmanlarımızın hayallerinde ta Harşit Vadisi’ne kadar uzanan Türk ülkelerini kendisine bağışlamış oldukları Ermenistan, Osmanlı Devleti’nin 1877 seferiyle kaybetmiş ve bu yerleri, bize, Milli Hükümet’e terk ederek aradan çıkarılmıştır. Dünyadaki durumlarda önemli değişiklikler olması yüzün den, bu antlaşma yerine, daha sonra yapılan 16 Mart 1921 tarihli Moskova ve 13 Kasım 1921 tarihli Kars Antlaşmaları geçerli olmuştur. Efendiler, o bölgenin genel durumu ve sınırlarımız bakımından temas halinde bulunduğumuz Gürcistan ile olan ilişkilerimiz ve aramızda geçen olaylar hakkında da kısaca bilgi vereyim: 1920 yılının temmuzunda, Batum, İngilizler tarafından boşaltılınca, Gürcüler hemen işgal ettiler. Bu durum BrestLitowsk ve Trabzon Antlaşmalarına aykırı olduğundan, 25 Temmuz 1920’de tarafımızdan protesto edilmişti. 8 Şubat 1921’de Ankara’da itimatnamesini sunmuş olan Gürcü elçisiyle de, TürkiyeGürcistan Antlaşması için görüşmeler başlamıştı. Nihayet 23 Şubat 1921’de verdiğimiz kesin bir ultimatom üzerine Ardahan, Artvin ve Batum’un bize bırakılmasına razı olundu. Batum’un işgali bu tarihten on beş gün sonra gerçekleşmiştir. Bu yerlere, Türkiye’ye katılmayı sabırsızlıkla bekleyen halkın alkışları içinde girildi. Daha sonra, Moskova Antlaşması gereğince Batum boşaltıldı; fakat işgal etmiş olduğumuz öteki yerlerin anavatan sınırları içinde kalması pekiştirildi.”