02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sı olduğu söylenebilecek olan Yunus Emre’den sonra “Kerem”, “Köroğlu”, “Gılgamış“ gibi üç büyük opera, Atatürk ve Anadolu Destanı gibi anıtsal bir korolu eser, 5 senfoni, çeşitli konçertolar, orkestra, koro, oda müziği eserleri, vokal ve derlemeleri gibi müziğin çeşitli formülasyonlarında çalışmaları olan Saygun kitapları, araştırmaları ve makaleleri ile birlikte Klasik Batı müziğindeki yerini sağlamlaştırmıştır. Mesleki yaşamını 1939 yılında üstlendiği CHP’nin Müzik Danışmanı ve Halkevleri Müfettişliği, 1946 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı komposizyon ve modal müzik öğretmenliği gibi önemli görev ve sorunlulukları sığdıran Saygun’un başarıları, 1948 yılında İnönü Armağanı, 1949 yılında Fransa Milli Eğitim Bakanlığı‘nca layık görülen Akademik Nişan, 1950 yılında verilen Akademi Ma dalyası gibi birçok unvan ve değerle tescillendirilmiştir. Çağdaş anlamda evrenselliği yakalayabilen Türk ulusal müzik hareketinin en önemli yaratıcılarından birisi olan Ahmet Adnan Saygun, 84 yıllık yaşamı boyunca daima üretti. 6 Ocak 1991 tarihinde İstanbul’da vefat ettiğinde Cumhuriyet aslında en önemli müzik devrimcilerinden birini yitirmişti. Çok yönlü nitelikleriyle örnek bir 20. yüzyıl aydını olan Ahmet Adnan Saygun bir İzmirli olarak Cumhuriyet tarihinin en önemli kültür ve sanat temsilcilerinden birisiydi. Şimdi de İzmir ve İzmirliler Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük ve görkemli kültür ve sanat merkezlerinden birine O’nun adının vererek ölümsüzlüğüne hemşerileri olarak önemli bir katkı sağlıyorlar. “TARİHİ HAVA GAZI FABRİKASI’NDAN ÇAĞDAŞ BİR KÜLTÜR KOMPLEKSİNE” Dr. Oktay Gökdemir İ.B.B. Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü zmirliler önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en önemli kültür ve sanat komplekslerinden İ biriyle tanışacaklar. Bu kompleksin oluşturulacağı alan İzmirliler tarafından Alsancak semtinde şimdiye kadar Hava Gazı Fabrikası olarak bilinen yerde hayat bulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi kentin tarihsel ve kültürel dokusunu koruyarak gelecek kuşaklara aktarma konusundaki duyarlılığını tarihi Hava Gazı Fabrikası‘nı kültürel anlamda İzmirlilerin yararlanacakları bir çekim merkezine dönüştürüyor. Hava Gazı Fabrikası‘nın kuruluş öyküsü İzmir’in Batı emperyalizmine tamamen açıldığı 19. yüzyıl sonlarına dayanır. Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan binalar aslında 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyılın ilk yarısına kadar İzmir’in hava gazı ile aydınlatılması işlevini görüyorlardı. Şimdi hepsi birer sergi ve toplantı salonu haline dönüştürülen ve kömür tozlarının yarattığı toz ve siyahlıktan kurtarılarak İzmirlilerin hizme tine yeni bir görünümle sunulan sergi salonlarında klasik müzik konserleri, tiyatrolar, panel ve konferanslar ile tematik sergiler düzenlenecek. İzmir’in Cumhuriyet’in temel felsefesiyle kurmuş olduğu bağlar bu kültür merkezinin hizmete açılmasıyla birlikte daha da kuvvetlenecek. Bilindiği gibi Hava Gazı Fabrikası‘nın kuruluşu ve işletmeye açılışı 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun hızlı bir sanayileşme süreci içerisine girdiği, 18401860 yılları arasında İzmir’de gerek devlet gerekse özel girişimciler tarafından birçok sanayi tesisi kurulmuştu. Bugün, İzmir’in sembol yapılarından bir tanesi olan İzmir Hava Gazı Fabrikası‘nın kuruluş süreci de imparatorluktaki bu gelişmeyle paralellik gösterir. Nitekim, 1 Eylül 1856 yılında Andre Marchais isimli bir Fransız girişimci İstanbul’da Osmanlı Devleti yöneticilerine başvurarak Paris’teki Gaz Kumpanyası adına İzmir’in hava gazıyla aydınla 90
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle