Katalog

trepo özelliğini taşıyordu. Levanten aile şirketlerinin, gayrimüslimlerin, üzüm, pamuk, tütün, incir, meyan kökü gibi Batı Anadolu’nun önemli tarımsal ürünlerini satın alıp işledikten sonra Avrupa’nın diğer kentlerine ihraç ettikleri 18. ve 19. yüzyıllar boyunca; İzmir’in kentsel alt yapısı da önemKozmopolit Bir li değişikliklere uğramıştı. Liman Kentinden Bu çok dilli, çok dinli, Cumhuriyet’in çok etnisiteli yapı berabe“Güzel İzmir”ine... rinde sosyal ve kültürel yaİzmir İktisat Konşamı da İzmir ölçeğinde Montrö Meydanı gresi’nde ele alınan kahareketlendirmişti. İzmir, rarlar doğrultusunda İzmir’in ekonomik anlamda öne çıkardığı en önem batılıların yolculuk güncelerinde artık Doğu’nun küli projelerinden birisi hiç kuşkusuz İzmir Enter çük Paris’iydi. Victor Hugo gibi yazarlar O’nu hiç nasyonal Fuarı‘dır. Mustafa Kemal’in Birinci İkti görmeden kendisine methiyeler düzüyorlar ve İzsat Kongresi’nde yerli malları numune sergisinin açı mir’i bir prensese benzetiyorlardı. “Levantın yıldızı“, lışındaki konuşmasında ifade ettiği “Bu şehirde fu “Körfezin gerdanlığı“, “Asya’nın incisi”, “Ege’nin arlar kurun, sergiler açın!” direktifleri doğrultusunda gelini” gibi nitelemelerle Batı Oryantalizmi’nin İzmirliler, İzmir’e çok önemli anıtsal eserler ka keşif kolları tarafından sürekli öne çıkarılmaya çazandırmış Vali Kazım (Dirik) Paşa’nın öncülüğünde lışılan İzmir’de demiryollarından haberleşmeye İzmir’i ekonomik anlamda canlı kılmak ve esnafı varıncaya kadar birçok alan Batılı emperyalistlerin nı güçlendirebilmek amacıyla 1927 yılında “9 Ey denetimine geçmişti. İmparatorluk yönetiminden almış oldukları lül Sergisi” adı altında bir sergi düzenlenmesini günuzun süreli imtiyazlarla bu sömürü mekanizmasıdeme getirdi. Böylelikle İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül, aynı zamanda; Cumhuriyet’in “milli iktisat” nı sürdüren Batılı sermaye grupları ve onların yerpolitikalarının önemli bir tarihsel dönemeci olu li işbirlikçileri yani, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler hem yaşantı biçimleriyle hem de bu sömürü alayordu. Gerçi azınlık ve Levanten burjuvazisine karşı nından elde etmiş oldukları tatlı kârlarla İzmir’i kozİttihatçıların 1908 II. Meşrutiyet hareketiyle orta mopolit bir liman kenti olarak örme anlayışını da ya koymuş oldukları “milli iktisat” yaklaşımı bu ko geliştirdiler. Aydınoğulları Beyliği’nden levant tinuda Cumhuriyet önderlerine önemli bir tarihsel re caretinin başladığı tarihsel ayraca kadar nüfus çoğunluğunun Türklerde olduğu ve ferans sunmaktaydı ama bunun genellikle İzmir’in Yukarı Mahalilkeleri saptanmış bir program çerSanatlar Mektebi leri olarak bilinen Namazgâh, Tilçevesinde Cumhuriyet’in ilk yıllakilik, Damlacık gibi yerlerde ikarından itibaren gündeme getirilmet eden Türkler ise, bu ticari etmesi iktisadi bağımsızlık konukinliğin sadece gündelik işçi bosunda çok titiz davranan başta yutuyla içinde yer almaktaydı. Öte Mustafa Kemal Atatürk olmak yandan, Kordon, Frenk Sokağı ve üzere Cumhuriyet’in önder ve kuGül Sokak’ta tiyatro, sinema, operucu kadrolarının önemli bir terra gibi sanat etkinlikleriyle ve Bacihiydi. Bu tercihin ana merkezinin tılı ünlü mağazaların şubeleriyle İzmir olması daha önce de belirrenklenen bu sosyal yaşam, İztildiği gibi bilinçli bir tercihti. Zimir’e bir Levanten kenti kimliği kara, İzmir 17. yüzyıldan itibaren gezandırmasının yanı sıra Yukarı lişen levant ticaretinin en önemli Mahallelerdeki Türklerin daha 11. noktası ve imparatorluğun hinteryüzyıl başlarından itibaren taşıyıp landa üretmiş olduğu tarım ürüngetirdikleri bir alışkanlıkla ona lerinin toplandığı zengin bir anyanmaktaydı. Cumhuriyet’in kentsel mekân tasarımlarıyla da yeni bir kimlik oluşturma anlayışının bir sonucu olarak gerçekleştirilen bu akım sayesinde, başta İzmir olmak üzere Cumhuriyet kentlerinin mekânsal dönüşümleri ve kentsel estetik yeniden biçimlendirildi. 61