02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

deşliğini ifade ederek iki ülke ile dostluk bağlarını pekiştirmek ve Cumhuriyet Türkiyesi’nin temel değerlerini tanıtmak üzere “Özsoy” adı verilen bir operanın hazırlanması çalışmalarına dahil edilmiştir. Librettosu Münir Hayri Egeli’nin yaptığı operanın bestesini hazırlayan Saygun, çalışmalar sırasında Orkestra Şefi Zeki Üngör’ün kendisine zorluk çıkartıldığına bizzat şahit olan Atatürk tarafından Zeki Üngör’ün yerine genç yaşta şefliğe getirilişinden duyduğu mutluluğu “O heyecan içinde “Özsuyu” değil bir ayda 15 günde yaz deseler yazacaktım” sözleriyle dile getirmiştir. Gerçekten de Saygun operanın temsilini büyük bir başarı ile gerçekleştirmiş, Atatürk tarafından ikinci kez bir operanın bestelenmesi için görevlendirilmiş ve yine bir büyük önderin yeni bir ulusu yaratılı, yeni Cumhuriyet insanının doğuşu çerçevesinde belirlenen tema O’nun eşsiz müziği ile Taşbebek’te ifadesini bulmuştur. Saygun hocalığın ve şefliğin yanı sıra O’nun bir Macar müzikoloğun Türk Halk müziğini Arap ve İran kökenli gösteren makalesine karşı Mahmut Ragıp Gazimihal ile birlikte Türk müziğinin özgün karakterini detaylı bir biçimde anlatan bir yazısını oku yup Halkevlerinin daveti üzerine 1936 yılında Türkiye’ye gelen Bela Bartok ile Türk Halk Müziği üzerinde Anadolu’yu karış karış gezip son derece ilkel şartlarda araştırmalar yapar. Öte yandan Alman lobisi diye bilinen grubun Ankara’daki bütün kültür kuruluşlarında kilit noktaya gelmeye başladığı bir dönemde Saygun’un kulağındaki bir rahatsızlık nedeniyle tedavi için İstanbul’a gitmesi üzerine Riyaseti Cumhur Orkestrası‘nın başına Alman Ernst Preatorius’un getirilmesi O’nun kariyerindeki düşüşün bir başlangıcı olur. 1938 yılında Atatürk’ün ölümüyle büsbütün yalnızlığa itilen Saygun, 35 yaşında olgunluk dönemi eserlerinin ilki olarak bestelediği “Yunus Emre” oratoryosunun 1946 yılında Ankara’da seslendirilmesiyle 10 yıllık bir gözden düşme döneminden sonra kötü talihinin zincirlerini yeteneği ile kırmayı başarır ve rüzgârın kendisinden yana esmesini sağlar. Avrupa’da ve Amerika’da 5 ayrı dilde birçok kereler seslendirilen “Yunus Emre” yalnız Saygun’un değil, Cumhuriyet dönemi Türk musikisinin de en çok tanınan eseri olacaktır. Kariyerinde önemli bir diğer dönemeç nokta 89
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle